Üst Header Banner Reklam
MHP Aday Tanıtım Toplantısı
MHP Aday Tanıtım Toplantısı Milliyetçi Hareket Partisi Aday Tanıtım Toplantısı Ankara’da başladı…
26.05.2018 13:46:53
Bu haber 776 kez okundu
MHP Aday Tanıtım Toplantısı

MHP Aday Tanıtım Toplantısı

Milliyetçi Hareket Partisi Aday Tanıtım Toplantısı Ankara Spor Salonu'nda yapılıyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli salona girdi.

İnanıyorum ki, 24 Haziran’da Türkiye ‘Al Bayrak Sistemi’nde buluşacak, ‘Üç Hilal’de uzlaşacak, ‘Cumhur İttifakı’nda kucaklaşacaktır.

24 Haziran Türkiye’nin kader anı, tünelden önceki son çıkışıdır.

Geride kalan yıllarda, mükâfatı çile, madalyası yara, armağanı şehadet olan Milliyetçi-Ülkücü Hareket, Türkiye’nin geleceğinde artık tam ve kesin söz sahibi olacaktır.

Emperyalist ve muhasım odaklar ülkemizi köşeye sıkıştırmak istiyor.

Milletimizden intikam almak için fırsat kolluyorlar.

Türklükle kapanmamış hesaplarını görmek için sipere yatıyorlar.

Siyaseti kullanıyorlar. İşbirlikçilerini tembihliyorlar.

Ekonomik tetikçilerini devreye sokuyorlar.

Küresel baskı ve dayatmalarla sonuca gitmeyi umuyorlar.

Her tarafımız çevrelenmiştir.

Eşkıya teyakkuzdadır.

Hıyanet tetiktedir.

Kerkük hüzünlü, Kudüs işgal altındadır.

Türk ve İslam beldeleri hüsran yumağındadır.

Teröristler, Türk ve Türkiye düşmanları tedavüldedir.

Özellikle son 10 yıldır süregelen, devamlı ağırlaşan, devamlı derinleşen vahim bir operasyon süreciyle Türkiye’nin zehirlenmesi, milli birlik ve dayanışma ruhunun zedelenmesi hedeflenmektedir.

Terör örgütleri bu maksatla öne çıkarılmaktadır.

Bölgesel ve küresel senaryolar Türkiye’nin sırtını yere getirmek için sahnededir.

Sanal darbe davalarıyla denediler, başaramadılar.

Gezi olaylarıyla denediler, başaramadılar.

Çukur ve hendek terörüyle denediler, başaramadılar.

15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsüyle son kozlarını oynadılar, yine başaramadılar.

Ancak zalimler dur durak bilmiyor.

Hainler fren tutmuyor.

Sınırlarımızın dibinde terör devleti kurmak için başlatılan karanlık ve kahredici mesai halen sürüyor.

PKK-FETÖ-IŞİD-PYD-YPG-DHKP-C birbiriyle paslaşıp Haçlı emellerini canlı tutuyorlar.

Amaç bellidir, Türk milletiyle hesaplaşmak, tarihi ve kanlı Şark Meselesi’ni canice tamamlamaktır.

Amaç bellidir, vatanımıza çöreklenmek, bizi birbirimize düşürmektir.

15 Temmuz’da son iki asrın en vahşi işgal girişimlerinden birisine maruz kaldık.

Neredeyse Mondros şartlarına sürükleniyorduk.

Neredeyse yeni bir Sevr melanetini yaşayacaktık.

Türkiye yutulacak, Türk milleti iç savaş ve kargaşaya mahkûm edilecekti.

FETÖ, zalimlerin namluya sürülmüş kurşunuydu, nihayetinde üzerimize ateş yağdırdı.

251 vatan evladı şehit düştü.

2 bin 194 vatan evladı gazi oldu.

FETÖ, PKK gibi proje terör örgütüdür.

Maalesef yıllar içinde devlet ve toplum hayatına kademe kademe yerleşmiş, yuvalanmıştır.

Kaleyi içten düşürmek isteyen küresel vandallık; dinsiz, imansız, vatansız, iblis terör örgütünü silah gibi kullandı.

15 Temmuz’da netice alamadılar, çünkü Türk milleti kutlu bir ayaklanışla, muazzam bir dirilişle tanklara, toplara, mermi ve bomba fırlatan helikopterlerle uçaklara göğsünü gerdi.

İşgal planları yerle yeksan edildi.

Hain ve hasmane niyetler bitti mi, elbette hayır.

Vazgeçtiler mi, elbette asla.

Zaaf anımızı bekliyorlar.

Yumuşak karnımızı yokluyorlar, rehavetimizi gözlüyorlar.

Mesele vatan meselesidir.

Mesele bağımsızlık meselesidir.

Gerçekten mesele milli bekamızın korunmasında düğümlenmektedir.

Ya devlet başa ya kuzgun leşe diyeceğiz.

Ya var olacağız, ya da mezarımızı kazacağız.

Ya olacağız, ya da yok olacağız.

Artık başka çare ve seçenek kalmamıştır.

Türkiye’nin içine düştüğü tehlikeli durum karşısında siyasetimizi ve stratejik duruşumuzu tekrar gözden geçirmeliydik.

15 Temmuz öncesi gibi olamazdık, davranamazdık, böylesi bir siyaset takip edemezdik.

Lütfen sorgulayınız, 1918’de işgal altındaki İstanbul’da kolları sırmalı, göğsü madalya ve nişanlarla dolu bir nazır olmak mı evladır, yoksa tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin dağlarında koyun otlatan bir çoban olmak mı revadır?

Tutsak bir makam ve şöhret sahibi olmak mı makbuldür, yoksa hiçbir mihraka mihnet etmeyen, hiçbir çevreye aman dilenmeyen onurlu, dik başlı, bağlantısız sıradan bir insan olmak mı makuldür?

Türkiye, eğer yeni bir rezil deneme olmazsa, 15 Temmuz’un enkaz ve sosyal maliyetini önümüzdeki 10 yılda ancak kaldırabilecektir.

Mermi sandıklarından yapılmış minberlerde edilen dualarla, isli gaz lambalarının altında alınan ve sararmış kâğıtlara yazılan kararlarla, iman varsa imkân da vardır diyen muhteşem asaletle, zillet karşısında millet şerefiyle hareket eden mücadele ahlakıyla bu aziz vatan korunmuş, kurtarılmıştır.

 

Çarıksız kalınsa da yarınsız kalınmadı.

 

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR