Biz Diyarbekiriz, Diyarbekir Biziz
Başbakan Davutoğlu, "Annelerin babaların evlatları için endişe duymadığı, gözlerinin yollarda kalmadığı bir yeni Diyarbakır, bir yeni Türkiye hayal ettiklerini" vurgulayarak...
29.10.2015 16:11:42
Bu haber
1063 kez okundu
Biz Diyarbekiriz, Diyarbekir Biziz
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bunlar ise her gün milletin gönlünü yaralıyorlar. Bilin ki size uzanan dil, bize uzanmıştır. Aslında biz ve siz yokuz, biz Diyarbekiriz, Diyarbekir biziz." dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP'nin, 7 Haziran seçimlerinde oyu seçmenden, "talimatı başkalarından" aldıklarını belirterek, "HDP'li seçmenin desteğini teröre, silaha vize olarak değerlendirdiler. Verdiğiniz oyları, verdiğiniz desteği barış düşmanı odakların kullanımına sundular. Bütün bir millete yalan söylediler. 'Türkiyelileşeceğiz' derken, Kandil diliyle konuştular" dedi.
Davutoğlu, Diyarbakır'da partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 10 Ekim'de Ankara Garı önündeki terör saldırısını duydukları anda bütün devlet mekanizmalarını harekete geçirdiklerini, Sağlık Bakanlığının, AFAD'ın olay yerine koştuğunu belirtti.
Herkesin, oradaki vatandaşları kurtarmaya çalıştığını anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Daha onların kanı yerdeyken bu eş başkan döndü, 'Katil devlet' dedi. Bizi katillikle suçladı. Diyarbekirliler, Allah aşkına, yıllardır bizi tanırsınız. Buraya defalarca geldim. Hayatımın sonuna kadar da geleceğim. Siz bizden hiç kardeşlik dışında söz duydunuz mu? Bizden hiç nefret dili duydunuz mu? Bizden hiç ırkçı, ayrımcı bir dil duydunuz mu? Bizden hiç, sizin gönlünüzü yaralayan bir söz duydunuz mu? Bunlar ise her gün milletin gönlünü yaralıyorlar. Bilin ki size uzanan dil, bize uzanmıştır. Aslında biz ve siz yokuz, biz Diyarbekiriz, Diyarbekir biziz."
Başbakan Davutoğlu, "Annelerin babaların evlatları için endişe duymadığı, gözlerinin yollarda kalmadığı bir yeni Diyarbakır, bir yeni Türkiye hayal ettiklerini" vurgulayarak, partisinin iktidarı döneminde, başta anadil üzerindeki olmak üzere anlamsız yasakları kaldırdıklarını, farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesini, öğretilmesini, kursların önünü açılmasını sağlayan düzenlemeler yaptıklarını, TRT Kurdi'yi açtıklarını anımsattı.
Davutoğlu, "15 yıl önce aklınıza gelir miydi? 10 yıl önce aklınıza gelir miydi? Kim açtı bunları? Bütün bu özgürlükleri kim sağladı? Bütün bu yasakları kim kaldırdı? Yaylaları, mezraları sizinle kim buluşturdu? Önümüzdeki dönemde de inşallah bütün bu özgürlüklerin garantisi kim? İşte, Kültür ve Turizm Bakanlığımız Mem u Zin gibi Kürtçenin önemli eserlerini yayınladı" diye konuştu.
Daima adaletin, demokrasinin, özgürlüklerin yanında olduklarını, her türlü vesayetle, yasakla mücadele ettiklerini belirten Davutoğlu, 1987'de başlayan ve 46 kere uzatılan OHAL uygulamasına son verdiklerini, DGM'leri kapattıklarını, faili meçhulleri sona erdirdiklerini, inanç özgürlüğünü kısıtlayan baskıları ve başörtüsü yasağını ortadan kaldırdıklarını anlattı.
"Talimatı başkalarından aldılar"
Anaların ağlamaması, gencecik yavruların hayatlarının baharında kör bir kurşuna hedef olmaması için peş peşe açılımlar ve atılımlar yaptıklarını ifade eden Başbakan Davutoğlu, Milli Birlik Kardeşlik Projesi'ni başlattıklarını bildirdi.
Bütün meseleleri çözmek için yola çıktıklarını vurgulayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"HDP'ye oy veren kardeşlerime, vatandaşlarıma buradan sesleniyorum. 7 Haziran'a giderken bunlar size, 'Çözüm için bize oy verin, barış için bize oy verin' dediler. 'Bize verdiğiniz oylarla siyaseti, çözümü güçlendireceksiniz, örgüte karşı bizi güçlü kılacaksınız' dediler. Siz de, HDP'li seçmene sesleniyorum, onlar da sivil siyaset güçlensin, terör bitsin, silahlar sussun diye, yaptıkları aldatmaca üzerine, onlara oy verdiler. Örgütün baskıları, tehditleri bitsin, huzur ve emniyet sağlansın, barajı aşsınlar diye belki oy verdiler. Ama şimdi 7 Haziran'dan sonra bir kez daha değerlendirin. Bunlar, 7 Haziran'dan sonra oyunuza, iradenize, amacınıza uygun hareket etmediler. Hukukunuzu korumadılar, oyunuza sahip çıkmadılar, barışa sahip çıkmadılar. Savaş ilan ettiler, 'İç savaş' diyerek çağrıda bulundular. Ayaklanma çağrısında bulundular. Oylarınızı, desteğinizi, umudunuzu, sırtında yumurta küfesi olmayan 3-5 karanlık ve kirli zümrenin kullanımına sundular. Sizin desteğinizi kardeşliğimiz, birliğimiz, refahımız, huzurumuz üzerinde ameliyat yapmak için kullandılar. Yabancı bazı istihbaratçıların, birtakım kirli odakların, paralel yapıların sesine kulak verip, bu ülkede kaos çıkarmak için kullandılar. Oyu belki HDP'ye oy veren seçmenden aldılar ama talimatı başkalarından aldılar. Yetkiyi seçmenden aldılar ama emirleri dışarıdan aldılar. Aldıkları oylarla Çözüm Süreci'ni bitirdiler. Daha 8 Haziran'dan başlamak üzere her gün ayaklanma çağrısı yaptılar. Her gün 6-7 Ekim'de olduğu gibi bu milleti, bu ülkeyi kana bulamak için tahriklerde bulundular. Öncelikleri sizin haklarınız, sizin huzurunuz olmadı. HDP'li seçmenin desteğini teröre, silaha vize olarak değerlendirdiler. Verdiğiniz oyları, verdiğiniz desteği barış düşmanı odakların kullanımına sundular. Bütün bir millete yalan söylediler. 'Türkiyelileşeceğiz' derken, Kandil diliyle konuştular. Size dost olmayanlarla ve asla dost olmayacaklarla kirli ittifaklara girdiler."
"Perde gerisinde hangi yabancı güçlerle pazarlık yapıldığını iyi bildiklerini" anlatan Başbakan Davutoğlu, şöyle dedi:
"Yüzyıl önce bölünen coğrafyayı daha da bölmek için, kardeşi kardeşten koparmak için ne planlar içinde olduklarını çok iyi biliyoruz. Siz siyaset güçlensin diye oy verdiniz, onlar bu oylarla terör baronlarını güçlendirdiler. HDP seçmenlerine sesleniyorum, siz çözüm karşıtları zayıflasın diye oy verdiniz, onlar bu oylarla çözüm karşıtlarına güç aktardılar. Sizin desteğinizi özerklik oyunu oynamak, kantonculuk oynamak, hendek kazmak, çocuk yaştaki sokak çetelerine hakimiyet sağlamak için kullandılar."
"Allah aşkına, 7 Haziran'dan bu yana, bu eş başkanlardan Türkiye'nin birliği, beraberliği için bir ses duydunuz mu? Hendek kazanlara karşı bir söz duydunuz mu? Çocukları katledenlere karşı bir söz duydunuz mu?" diye soran Davutoğlu, bütün vatandaşların, 1 Kasım'a giderken bu 3-4 ayın muhasebesini yapmasını istedi.
Bölgenin başına "yeni bir bela"nın musallat edildiğini ifade eden Davutoğlu, her yere hendek kazıldığını, barikatlar kurularak, içlerine patlayıcı yerleştirildiğini kaydetti.
Davutoğlu, "Kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden, herkes kör bir kurşuna kurban olsun da, halk bu savaşa, bu terör oyununa katılsın diye bekliyorlar. 6-7 Ekim olaylarından sonra başladıkları hendek kazma işiyle bölgeyi yeniden yaşanılmaz hale getirmek istiyorlar. İnsanlar buradan göç etsin, burada kendileri gibi düşünmeyen kimse kalmasın istiyorlar. Onun için saldırıyorlar" dedi.
"Onların arasında Türk de vardı, Kürt de vardı"
Davutoğlu'nun konuşması sırasında alandakiler bir ara, "Polise uzanan eller kırılsın" sloganları attı. Bunun üzerine Başbakan Davutoğlu da şunları söyledi:
"Bakın 22 Temmuz günü, Diyarbakır'da, bir telefon üzerine, bir acil çağrı üzerine Diyarbekirli kardeşlerine yardıma gitmek için yola çıkan polis kardeşimize pusu kurmuşlardı. Bütün o kardeşleriniz sizin için yola çıktılar. Sizin için şehit oldular. Onların arasında Türk de vardı, Kürt de vardı. Onların arasında Konyalı da Diyarbakırlı da Şanlıurfalı da vardı."
Alandakiler bu kez, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganları atarken, Başbakan Davutoğlu, "Bu sloganınızı Türkiye'nin her yerindeki şehitlere adıyoruz. Duysunlar şehit anneleri, şehit babaları. Özellikle de Diyarbakır'dan duysunlar" diye konuştu.
Davutoğlu'nun isteği üzerine alandakiler bu sloganı tekrarladı. Başbakan Ahmet Davutoğlu da "Bu sloganlar, şu anda emin olun, Diyarbakır meydanından şehit annelerin, babaların yüreklerine bir su serpercesine ulaşıyor. Allah o şehitlerimizden razı olsun, o şehitleri bu meydanda anan Diyarbakırlılardan razı olsun" karşılığını verdi.
Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter
kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar
hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2