Üst Header Banner Reklam
BİZİM MEDENİYETLERİMİZİN ŞEHİRLERİ VAHDET ÜZERİNEDİR
"Gençlik ve Belediye" konulu 5. Yerel Yönetimler Sempozyumu'na başarı dileğinde bulunan Davutoğlu, sempozyuma katılan ve katkı verenlere teşekkür etti.
13.04.2016 17:10:31
Bu haber 999 kez okundu
BİZİM MEDENİYETLERİMİZİN ŞEHİRLERİ VAHDET ÜZERİNEDİR

 AK PARTİ 5. YEREL YÖNETİMLER SEMPOZYUMU

 Başbakan Davutoğlu, AK Parti 5. Yerel Yönetimler Sempozyumu’nda konuştu

"Gençlik ve Belediye" konulu 5. Yerel Yönetimler Sempozyumu'na başarı dileğinde bulunan Davutoğlu, sempozyuma katılan ve katkı verenlere teşekkür etti.

Sempozyum kapsamında belediyeler arasında yapılan "gençlik" temalı yarışma için milletvekili, akademisyen ve yerel yönetim uzmanlarından oluşan 17 kişilik jüri heyetinin, yaklaşık 1,5 aydır belediyelerden gelen projeleri titizlikle incelediğini ve ödül alan eserleri belirlediğini anlatan Davutoğlu, yarışmaya sunulan projelerin şehircilik adına umut verici olduğunu ifade etti.

Terör örgütü DAEŞ’in Kilis’e yönelik saldırısını değerlendiren Davutoğlu, şunları söyledi:

"İki gündür ensar şehir olmasıyla gurur duyduğumuz, mültecilere kucak açmasıyla iftihar ettiğimiz Kilis’e, DEAŞ terör örgütüne ait roket mermileri düştü. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından angajman kuralları çerçevesinde karşılık verildi ve DEAŞ terör örgütüne ait mevziler vuruldu. Yaralılarımıza acil şifalar dilerken, Kilis’teki kardeşlerimize, Kilis halkına geçmiş olsun, diyorum. Milletimiz ve Kilis’teki vatandaşlarımız emin olsun, ülkemizin savunması ve  milletimizin emniyeti ve huzuru için her türlü önlem ve tedbiri alıyoruz. Vatandaşlarımızın zararını telafi edecek, hiçbir vatandaşımızın mağduriyetine izin vermeyeceğiz."

SALDIRIYA CÜRET EDENLER, HESABINI EN AĞIR ŞEKİLDE ÖDEYECEKLER

Daha önce de Akçakale’ye benzer saldırıların, top atışlarının olduğunu anımsatan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Maalesef sınırlarımızın yanı başında çok şiddetli çatışmalar yaşanmaya devam ediyor. Dün Kilis Valisi, Belediye Başkanımız, Milli Savunma Bakanımız ve Genelkurmay Başkanımız ile konuştum. Gerekli tedbirler hususunda istişarede bulunduk. Bugün incelemelerde bulunmak üzere Milli Savunma Bakanımız, Genelkurmay Başkanımız ve MİT Müsteşarımız Kilis’teler. Vatandaşlarımızı bu ateş çemberinden korumak için kararlı bir mücadele içindeyiz. Ülkemizi, vatandaşımızı hedef alan tüm şer odaklarıyla sonuç alıncaya kadar mücadele etmeye devam edecek ve inşallah uzak olmayan zamanda şer odaklarını ülkemize zarar veremeyecek hale getireceğiz. Bu saldırıya cüret edenlerin, bunun hesabını en ağır şekilde ödeyeceklerinden en ufak şüpheniz olmasın."

AK Parti'nin 7 bölge, 81 vilayette 78 milyon vatandaşa hizmet ürettiğini belirten Davutoğlu, AK Parti'li belediyelerin ülke nüfusunun yaklaşık 53 milyonuna doğrudan hizmet verdiğini, diğer belediyelerin ise Türkiye'nin bütününe hizmet veren AK Parti hükümetleri sayesinde hizmet ürettiklerini ifade etti.

AK Parti'li belediye başkanlarının 18 büyükşehir, 30 il, 589 ilçe ve 231 beldede "halka hizmet Hakka hizmet" şiarıyla millete hizmet ettiğini belirten Davutoğlu, "Bu sayısal veriler AK Parti belediyeciliğinin, yerel yönetimlerde bir marka haline geldiğinin ispatıdır. Bu güzel bir tablo ama inanıyorum ki daha yapacak çok işimiz, kat edecek çok yolumuz var. İnşallah bir sonraki yerel seçimlerde, 2019'da bu sayıyı daha da artıracak ve daha birçok ilçede, ilde, beldede vatandaşımızın gerçek belediyecilikle tanışmasını sağlayacağız." diye konuştu.

"Bu hareketin mayalandığı yer belediyelerimizdir, yerel yönetimlerimizdir" vurgusu yapan Davutoğlu, "Bu hareketin, bu siyasetin millet nezdinde kabulünün sebebi 81 vilayetimizdeki eserlerimizdir. Bu başarı hikayesinin temelinde AK Parti'nin şehirleri ihya eden belediyecilik anlayışı vardır. Bu anlayışı kurucu genel başkanımız, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanlığındaki efsanevi başarılarından sonra AK Parti siyasetinin temeli haline getirdik. Bu alanda tarih yazdık, dünyaya örnek olacak hizmetleri hayata geçirdik." değerlendirmesinde bulundu.

YEREL YÖNETİMLERDE DEVRİM NİTELİĞİNDE İŞLER YAPTIK

AK Parti yönetimindeki illere bakıldığında, Türkiye'nin nereden nereye geldiğinin açık şekilde ortaya koyulduğunu anlatan Davutoğlu, "Yerel yönetimlerde devrim niteliğinde işler yaptık, sorunları yerinde çözmek için yereli güçlendirme anlayışını hakim kıldık. İdeolojik retoriklere sapmadan, hayatın ihtiyaçlarını karşılamayı öne çıkaran yerel yöneticilik anlayışımız Elhamdülillah çeyrek asra yaklaştı." dedi.

Davutoğlu, 20 yılı aşkın süredir belediye başkanlığı yapanların da salonda bulunduğunu belirterek, onların eser ve hizmetleri sayesinde, her mahalli seçimde milletin AK Parti'ye olan teveccühünün artarak devam ettiğini bildirdi.

Belediye başkanlarının her türlü alt ve üst yapı sorunlarına çözüm üretebilmek için büyük gayret sarf ettiklerini, kendilerinin de kent hayatının kalitesine katkı sağlayabilmek ve millete hizmet götürmek adına ürettikleri projeleri hayata geçirdiklerini anlatan Davutoğlu, 2002 yılında bütçeden belediyelere ayrılan 4 milyar 700 milyon liralık payın geçen yıl 46 milyar 400 milyon liraya ulaştığını, 2002'de yüzde 1,35 olan mahalli idarelere aktarılan payın gayrı safi yurt içi hasıla içindeki oranının da 2015'te yüzde 2,37'ye yükseltildiğini ifade etti.

Davutoğlu, 2002'de İlbank'tan belediyelere 360 milyon lira kredi verildiğini anımsatarak, bu rakamın geçen yıl 7 milyar 150 milyon liraya yükseldiğine dikkati çekti.

Belediyelere tahsis edilen uzun vadeli kredini miktarının da 26 milyar lirayı bulduğunu dile getiren Davutoğlu, sadece kredilendirme yapmadıklarını, 14 yıl önce İller Bankası üzerinden belediye ve il özel idarelerine 70 milyon lira hibe verildiğini, geçen yıl kendilerinin 650 milyon lirayı yerel yönetimlere hibe ettiklerini kaydetti. Davutoğlu, "Hangi rakamı alırsanız alın bu rakamlar 2002'ye göre 10 misli artmıştır. Bu da AK Parti farkıdır, AK Parti'nin getirdiği bereketin hizmetin farkıdır." dedi.

MİLLETİMİZİN YERELDE ALDIĞI HİZMETLERİN KALİTESİ YÜKSELDİ

2003-2015 yılları arasında da yaklaşık 3 milyar 600 milyon liralık hibe işlemi gerçekleştirdiklerini söyleyen Davutoğlu, İller Bankası aracılığıyla 2003 yılı sonrasında, 14 milyar lira harcama yapılarak 4 bin 441 işin bitirildiğini aktardı.

Davutoğlu, "Böylece içme suyu, kanalizasyon, imar planı, üst yapı, harita ve benzeri sayısız hizmetle milletimizin yerelde aldığı hizmetlerin kalitesi yükseldi, vatandaşlarımızın memnuniyeti arttı. İller Bankamız, belediyelerimize destek olmak ve altyapısız hiçbir belediyemizin kalmaması adına çalışmalarını kesintisiz devam ettiriyor." şeklinde konuştu.

Çözüm mekanizmalarındaki çeşitliliği artırdıklarını, su ve kanalizasyon altyapı projeleri başlattıklarını, SUKAP'ta bin 67 işe 2 milyar 570 milyon lirası hibe, 4 milyar lirası da kredi olmak üzere yaklaşık 6,6 milyar lirayı yerel yönetimlere kullandırdıklarını anlatan Davutoğlu, benzer yaklaşımla, belediyelerin içme suyu sorunlarını çözüme kavuşturmak için de BELDES'i devreye soktuklarını, bu projeyle 69 işe 129 milyon lira harcadıklarını bildirdi.

BİZİM MEDENİYETLERİMİZİN ŞEHİRLERİ VAHDET ÜZERİNEDİR

Başbakan Davutoğlu, "Bizim medeniyetimiz bir şehir medeniyetidir. Bizim şehirlerimiz insanların aynasıdır. Evet, şehir kendini mimarisiyle gösterir lakin şehrin mimarisi insanı anlatır, bizi anlatır. Bizim medeniyetlerimizin şehirleri vahdet üzerinedir. Bizim şehirlerimizin meydanlarının merkezinde ulu camilerimiz vardır ve diğer her şey onun etrafında inşa edilir. Tıpkı evrenin merkezindeki Kabe gibi. Medeniyetlerimizin inşa ettiği şehirlerde evlerin camları mahremiyet gereği birbirine bakmaz, bizim medeniyetimizde şehrin doğal görünüşüne aykırı mekanlar yapılmaz." değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul'da Mimar Sinan Günü dolayısıyla şehirlerle ilgili kanaatlerini paylaştığını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Değerli belediye başkanlarımız her birinizin en asli görevi şehirlerimizi Rabbimizin lütfettiği doğayla uyumlu hale getirmektir. Yine her birimizin görevi tarihi dokuyu korumaktır. Bizler Medine'yi, Şam'ı, Kahire'yi, Bağdat'ı, Buhara'yı ve Semerkand'ı inşa etmişiz. Batılıların karanlık olarak niteledikleri Ortaçağ'da biz Kurtuba'yı, Granada'yı Tuleytula'yı, yani Toledo'yu, inşa etmişiz. Ancak medeniyet tasavvuru olmayan, geçmişten beslenip geleceği inşa etmek yerine, köksüzlükten beslenip, açlıkla, hırsla, tamahla betonlar dikenler yüzünden bizim neslimiz gerçekten viran bir miras devraldı. Bizler AK Parti olarak sahip olduğumuz medeniyet tasavvuruyla hareket edip şehirlerimizi yeniden imar etmenin, yeniden inşa etmenin mücadelesini verdik ve buna uygun bir belediyecilik anlayışını hayata geçirdik. Bu konuda emeği geçen bütün belediye başkanlarımıza huzurunuzda bir kez daha teşekkür ediyorum."

Başbakan Davutoğlu, sempozyuma katılan bazı kentlerin isimlerini sıralayarak, "Türkiye'nin her yerinden gençlerimizi bağrımıza basıyoruz." ifadesini kullandı.

"Bizim belediyecilik anlayışımızda odak insan ve şehrin ta kendisidir. Biz her belediyemizde aynı kalitede hizmet veririz ama her şehri aynı şekilde yönetmeyiz. Her şehrin insanına, kültürüne, tarihine, sosyolojisine yani şehrin kimliğine göre, hizmet üretiriz" diyen Davutoğlu, hizmet noktasında şehirleri özelliklerine göre üçe ayırdıklarını belirtti.

Şehrin özelliklerine göre hizmet götürdüklerini anlatan Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birinci olarak tarihi dokusuyla öne çıkan şehirler, AK Parti olarak bu şehirlerimizin kendilerine özgü kimliklerine, ihtiyaçlarına uygun olarak hizmetlerimizi üretmekle görevliyiz. O şehrin tarihi mekanlarını yeniden gün yüzüne çıkarıyor, restore ediyoruz. Birçok güzel örneği biliyorum. Tek tek burada zikretmek istemem ama bilinsin ki güzel Amasyamızı da böyle bir şehrin sembolü olarak ifade ediyorum. Bütün tarihi dokuyla bezenmiş şehirlerimizi de hepsini kendi özgün mimarisiyle koruyup, geliştireceğiz. Şimdi de TOKİ eliyle yapılan yeni binalar için şehrin tarihi mimarisine uygun olmayı şart getirdik. İnşallah TOKİ artık şehirlerimizin tarihi mirasına uygun binalar inşa edecek. TOKİ Başkanımıza ve ilgili arkadaşlarımıza net talimatlar verdim. Bizzat görmediğim hiçbir TOKİ projesi hayata geçirilmeyecek ve şehirlerimizde şehrin özgün mimarisine aykırı tek bir TOKİ inşaatı yapılmayacak."

Davutoğlu, ikinci grupta ise tarihi kimliğin korunmasının yanı sıra hızla büyüme özelliğini dikkate alacaklarını bildirdi.

Hızla büyüyen şehirlerde belediyelerin, artan nüfus, hızla gelen göç ve ekonomik ihtiyaçlar karşısında acil çözümler üretmesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu şehirlerimize hizmet üretirken tarihi ve kültürel mirası dikkate alıyoruz ancak ekonomik büyümeden dolayı bu şehirlerimizin ihtiyaçları ve hizmet kalemleri farklılık gösteriyor. Üçüncü olarak da metropol şehirler. Nüfus çeşitliliği, etnik ve kültürel çoğulculuğu itibarıyla adeta Türkiye'nin özeti olan bu şehirlerimize mesela İstanbul'umuza, Ankara'mıza çok yönlü ve büyük projeler ile hizmet etmeye çalışıyoruz."

Başbakan Davutoğlu, son 2-3 ay içinde ziyaret ettiği tüm şehirlerde ve Doğu ile Güneydoğu'da terörle mücadelede öncü olan kentlere yaptığı ziyaretlerde belediye başkanlarından brifing aldığını aktararak, Mardin, Van, Manisa gibi şehirlerin tarihi dokusunun korunması yönünde talimatlar verdiğini bildirdi.

Diyarbakır ve Şanlıurfa'ya yaptığı ziyaretlerde de her iki şehrin tarihi dokularının aynen muhafazası ve hızla artan nüfusa cevap teşkil edecek şekilde yeni bölgeler, yeni beldeler inşa edilmesi konusunu da paylaştığını vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bir kez daha ifade ediyorum, Şanlıurfa'nın, Diyarbakır'ın, Van'ın, Manisa'nın gittiğimiz her şehrin tarihi dokusu korunacak. Aynı şekilde İstanbul'da geçtiğimiz hafta Mimar Sinan günü vesilesiyle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve ilgili arkadaşlarla bir araya geldik. İstanbul'umuzda da tarihi dokuya, çevre dokusuna aykırı hiçbir yapılanmaya izin vermeyeceğiz. Dikey mimari yerine, İstanbul'un dokusuna uygun yatay mimariyi esas alacağız. Önümüzdeki günlerde benzer şekilde Ankara'mız ile ilgili olarak da Büyükşehir Belediye Başkanımız ve ekibiyle bir araya gelecek, Ankara'mızda bütünleşen projeye ağırlık vereceğiz."

Konuşmasının sık sık coşkulu kalabalık tarafından kesilmesi üzerine Başbakan Davutoğlu, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Bütün şehirlerimizle gurur duyuyoruz. Biblo gibi şehirlerimizi koruyacağız, gelişen şehirlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacağız. Değerli başkan arkadaşlarım, şunu hiç unutmayınız, doğal estetiği insani estetikle buluşturamamış bir şehir hakiki manada şehir niteliği kazanamaz. Geleceğin şehrini, insan ruhunu sıkıntıya sokan dikey bir şehir olarak tahayyül edemeyiz. Bu konuda sizlere büyük görevler düşüyor. Sizin vazifeniz, Türkiye'nin her yerinde şehrin işlevsel yönünü ve estetik özelliğini tahkim etmektir. Pazarını, piyasasını güçlendirmek, sanayisini, tarımını takviye etmektir."

Gençliğin varlık sebebi, memleketin gelecek teminatı olduğuna işaret eden Başbakan Davutoğlu, "Şehirlerimizin geleceği de şehirlerimize ait olacak. Gençler, bana 81 vilayeti saydıracaksınız ama bilin ki yüreğinizden gelen bu sese ben de cevap veriyorum, hocanız da son nefesine kadar gençliğin yanında olacak, son nefesime kadar her yerde gençlerle yürüyecek, gençlerle kol kola, omuz omuza yeni Türkiye'yi inşa edeceğiz inşallah." diye konuştu.

ŞEHİR YÖNETİMİNDE 5 PRENSİBE DİKKAT

Belediye başkanlarından 5 prensibe dikkat etmelerini isteyen Başbakan Ahmet  Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Şehrin bütün işlevselliğini yansıtan kent konseyleri kurmak, onlarla istişarelerde bulunmak ve böylece şehrin işlevsel bütünlüğünü sağlamak hepimizin görevidir. Şehirlerimizde mimariyi her yönüyle göz önünde bulundurmak, mekana yansıyan bir estetik oluşturmak bizim görevimizdir. Biz AK Parti iktidarları olarak şehirlerin tarihi kimliğinin bozulmasına asla izin vermeyiz. Burada 5 prensibe dikkat etmenizi rica ediyorum. Birincisi şehir aidiyeti, şehir aidiyeti olmadan şehir gelişmez, şehir geleceğe hazırlanamaz. Bugünkü tema itibarıyla da şehir aidiyetinin gelişmesinin en öncelikli şartı da gençlerimizin, şehirlerimize sahiplenmesini sağlamaktır. İkincisi nezaket, şehir atmosferinde komşuluk ilişkilerini şehrin nezaketini, şehrin ahlakını yansıtmak. Üçüncü husus, şehir kültürünün muhafazası, şehir kültürünü siz inşa edeceksiniz. Şehir kültürünü belediye başkanlarımız temsil edecek. Dördüncüsü şehir ahlakı ve adalet. Şehirde adalet ile hükmedeceksiniz ve nihayet beşincisi de ehliyet ve liyakat. Şehir idaresi aynen devlet idaresi gibidir. Ancak ve ancak ehliyetle, liyakatla taçlanır."

Davutoğlu, şehir yönetimlerinde nepolitizmi (yakınları öne çıkaran) bir anlayışı asla kabullenemeyeceklerini, bunu yapan kim olursa olsun ona gerekli tavrı göstereceklerini bildirdi.

Kullanılan kaynakların Türkiye'nin olduğunu hiçbir zaman unutmayacaklarını dile getiren Davutoğlu, "Kemiyet (nicelik) kadar keyfiyete dikkat edeceğiz. Hatta artık keyfiyete, niteliğe daha çok çok önem vereceğiz. Kültür merkezleri yapın mutlaka ama o kültür merkezlerinin özellikle de gençlerimiz tarafından doldurulmasına kafa yorun." diye konuştu.

Gençlere de seslenen Davutoğlu, "Gençler, şehirlerimizde açtığımız kültür merkezlerinin, spor salonlarının gerçek sahibi sizsiniz. Gidiniz, oraları doldurunuz, kendinizi geleceğe oralarda hazırlayınız." dedi.

Şehirlerin, ilçelerin sadece maddi imarından mesul olmadıklarını ifade eden Davutoğlu, aynı zamanda gönüllerin ve zihinlerin imarından, mamur oluşundan da mesul olduklarını kaydetti.

Şehir aidiyetini geliştirecek olanın öncelikle o şehirlerin belediye başkanları olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Şehir derken sadece il merkezlerini kastetmiyorum, ilçelerde de beldelerde de bu aidiyeti tesis, öncelikle belediye başkanlarının görevidir. Eskiden belediye başkanlarına 'şehremini' denirdi. Yani, şehrin emanet edildiği emin kişi. Sizler her biriniz bizim nezdimizde emin kişisiniz." değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, günümüzde halkın teveccühü ile belediye başkanlığı makamına geldikleri halde 'şehremini' sıfatını hak etmeyenler bulunduğuna işaret ederek, "Millete hizmet için kendisine emanet edilen belediye imkanlarını terörist faaliyetlerin lojistiğinde kullanan başkanlar var. Belediyeye ait iş makinelerini yöre halkının can güvenliğine, huzuruna kastetmek için kullanan, çukurlar kazdıran başkanlar var. Milletin verdiği oyları özerklik hezeyanı ile suistimal eden, hizmet için alınan iş makinelerini çukur kazmak için kullanan, alt yapı sorunlarına çözüm üretmek yerine, park bahçe yapmak için merkezi bütçeden gönderilen ödeneği yıkımda arayan başkanlar var. Sizler imar başkanlarısınız, belediye başkanlarısınız, onlar tahrip belediye başkanları" ifadelerini kullandı.

KİMİN NE HAKKI VARSA ADİLANE PAYLAŞTIRIYORUZ

Yerel ve merkezi yönetimlerde, farklı partilerdeki belediyelere ayrımcılık yapmadıklarını dile getiren Davutoğlu, "Milletin emaneti olan bütçeyi, hukuk çerçevesinde, yasalar çerçevesinde kimin ne hakkı varsa adilane paylaştırıyoruz. Bölgedeki büyükşehir ya da şehir belediyelerinden hiçbiri, ilçelerden hiçbiri bizde hakkının kaldığını iddia edemez." dedi.

Başbakan Davutoğlu, daha önce muhalefet partilerinin yönetimindeki belediyeler ile ilgili bazı bilgileri paylaştığını belirterek, "Muğla, Diyarbakır, Van, Mardin gibi illerdeki belediyelerdeki hizmet eksikliği, yatırım eksikliği, proje eksikliğine dair çarpıcı rakamlar aktarmıştım" diye konuştu.

Salonu dolduran partililerin "Meclis'te terörist istemiyoruz" şeklinde slogan atmaları üzerine Davutoğlu, "Biz de Meclis'te teröre destek veren hiç kimseyi istemiyoruz" dedi. Davutoğlu'nun bu sözleri uzun süre alkışlandı.

BİRİLERİ TAHRİBATA SOYUNURSA HİÇ TEREDDÜT ETMEDEN TEDBİRİ ALIRIZ

Davutoğlu, bazı il belediyelerinin hizmet ve yatırım eksikliği ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maalesef bu belediyeler merkezi bütçeden aldıkları gelirleri yatırıma dönüştürmekten bile aciz durumdalar. Vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik projeler geliştirmiyor, yatırım yapmıyorlar. Fakat bu tip belediyecilik anlayışı için de yolun sonu görünmüştür. Ben inanıyorum ki Türkiye'nin yerel yönetim kalitesindeki artışı hayatında hisseden başka şehirlerdeki, ilçelerdeki AK Partili belediyelerin başarılı hizmetlerini gören, 'benim oy verdiğim belediye neden bu hizmetleri değil de şu eziyetleri bana reva görüyor' diyen vatandaşlarım bu belediyeciliği Türk siyasi hayatından ebediyen çıkartacak, onlara 2019'da hak ettikleri dersi verecektir. Bütün şehirlerimiz, ilçelerimiz, beldelerimiz bizim için azizdir. Biz vatandaşlarımızın mağdur olmaması için üzerimize düşen ne varsa yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz. Bize oy vermiş olsun olmasın bütün vatandaşlarımızın huzuru, emniyeti ve refahı için çalışıyoruz. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Herkes şunu bilsin, biz şehirlerimizi daha da mamur kılmanın gayreti içerisindeyken birileri tahribata soyunursa hiç tereddüt etmeden tedbirini alırız, alıyoruz, alacağız."

Teröre destek veren, terör örgütünün sözcülüğüne soyunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırılması için dün AK Partili milletvekillerinin tam bir kadroyla, omuz omuza 316 imzayla TBMM'ye anayasa değişikliği teklifi verdiğini anımsatan Davutoğlu, "İşte AK Parti farkı bu. Yıllardır bizim dokunulmazlıkların kaldırılmasından tedirgin olacağımızı zannedip meydan okuyanlara şunu söyledim bir ay önce, 'madem meydan okuyorsunuz, işte hodri meydan 316 milletvekili hiçbir şeyden çekinmeden, kınayanın kınamasından çekinmeden imzasını attılar. Bu da şunu gösterir AK Parti karar aldı mı, yola çıktı mı hiçbir fire vermez. Haftalardır dokunulmazlıklar konusundaki tartışmalar milletimizin gözü önünde cereyan ediyor. Biz, Yüce Meclis'i, terör destekçiliğinin zırhı haline getiren milletvekillerini yargı önüne çıkarmak için harekete geçtik. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi, terör sözcüsü haline gelen milletvekillerini kendisini siper etmek amacıyla dokunulmazlıkların kaldırılmasını teklif eden bu girişimimize destek vermedi. Muhalefeti mazeretsiz bırakmak için bu teklife de 'evet' diyerek Meclis'i meşgul etmeyecek bir yasa teklifiyle fezlekeleri yargıya intikal ettirme önerisini geliştirdik" diye konuştu.

BİZ HESAP VERMEYE HAZIRIZ

"Günlerdir hatta yıllardır kamuoyunu dokunulmazlık konusuyla meşgul eden CHP'den ses çıkmıyor" ifadesini kullanan Davutoğlu, "Çıkmaz, çünkü onlar kendilerinden korkarlar. Dokunulmazlık kalktığında mahkemede hesap veremeyeceklerini düşünürler. Bizim 316 milletvekilimiz ise hep beraber aslında dün imzalarla şunu dedik, 'Biz bu dünyevi mahkemelerde de uhrevi mahkemede de her an hesap vermeye hazırız, meydandayız, meydanda olacağız. Bizi kimse dokunulmazlıklarla korkutamaz."  dedi.

CHP'nin kendi milletvekillerinin de yargı önüne çıkmasından "endişe ettiğini, korktuğunu ve çekindiğini" belirten Davutoğlu, "Şimdi göreceğiz, Anayasa Komisyonundan geçtikten sonra Genel Kurulda takke düştükten sonra görünecek, kimin mahkemelerden korktuğu, kimin korkmadığı, kimin alnının ak, yüreğinin ak olduğu, kimin alnının kara, yüreğinin de kapkara olduğu ortaya çıkacak. Günlerdir ağza alınmayacak hakaretlerle meşgul olan Kılıçdaroğlu, nezaketsizlik rekorları kırmaya yöneleceğine neden dokunulmazlıklar konusuna girmiyor? Kendi fezlekelerinin de yargıya intikalinden mi çekiniyorsun Kılıçdaroğlu?" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, Karaman'daki istismar haberlerine değinerek, olayın herkesin vicdanını derinden yaraladığını söyledi.

İlk günden itibaren parti ve hükümet olarak bu konunun üzerine gittiklerini vurgulayan Davutoğlu, "600 yıl hapisle yargılanan aşağılar aşağısı bu sapığın hak ettiği cezanın mevcut ceza yasamızda bulunmayışından duyduğumuz üzüntüyü paylaştık. Şimdi diyor ki Kılıçdaroğlu, 'Niye sesiniz çıkmadı?' Açsın baksın konuşmalarıma, olay ortaya çıktığı anda kamuoyuna hitap ederek 'Bu sapık, alçaklar alçağıdır, aşağılıkların en aşağısıdır' diye ilk konuşan benim. Bizim hiçbir kötü eylemin, sözün yanında durmamız mümkün değil." diye konuştu.

"Hal böyle olmasına rağmen CHP'nin başındaki hasta adam olayı bıraktı, sapığı da bıraktı bize saldırmaya, Bakan'ımıza saldırmaya, hızını alamayıp sağa sola, her yere saldırmaya başladı. Dünkü konuşmalarıyla bir kez daha tedaviye muhtaç, patolojik bir vaka olduğunu gösterdi." diyen Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun önce tıbbi bir muayeneden sonra ahlaki bir dersten geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu'nun girdiği tüm seçimleri kaybettiğini, birtakım sermaye ve medya çevrelerinin parlatmasıyla bugüne geldiğini söyleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son zamanlarda da bulunduğu koltuğu muhtaç olduğu paralel yapının sözcülüğüne soyunmuş, paralel yapıya partisini teslim etmiş bu kişinin seviyesizliği had safhaya ulaştı. Türkiye ile ilgili bir hayali, bir vizyonu olmadığı için gündeme gelmek amacıyla maalesef hakaret ve iftira gibi çirkinliklere yöneliyor. Sarf ettiği nezaketsiz, çirkin sözlerle gündem olmak maalesef bu seviyesiz şahsiyeti rahatsız etmiyor. Yıllardır kendi partisinin seviyesini ısrarla dibe çeken bu şahıs artık Türk siyasetinin de seviyesini dibe çekme gayretinde. Eminim Türk siyasetinde hakaretleri, iftiraları derleyen bir çalışma, bir döküm yapılsa bu nezaketsiz kişi birinci olur. Ne siyaset kurumu ne milletimiz ne de CHP'ye oy veren vatandaşlarımız bu hasta adamı hak etmiyor. Kirli ve çirkin sözlerle siyaset yapanlar sadece kendilerini kirletir, kendilerini çirkinleştirirler. Bizim ahlakımız da üslubumuz da o seviyeye inmemize müsaade etmez. Hakaret ve küfür ona, haya ve edep bize, AK Parti kadrolarına yakışır."

Herkesin nasibinin gönlü kadar olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Biz ikazımızı yaparız, dinleyen dinler, dinlemeyen de sonucuna katlanır. Biz işimize bakacağız, söz verdiğimiz her şeyi yapacağız. Nasıl vaatlerimizin yüzde 100'ünü geçtiğimiz hafta gururla, söz verdiğimiz şekilde yaptığımızı ilan etmişsek. İşte 'Acaba olur mu?' diyenlere cevap olarak da dün son imzayı bizzat kendim attım, 316 milletvekilimiz, tek bir yürek olarak 'Biz buradayız, biz Meclis'imizin huzurundayız, biz milletimizin huzurundayız, hodri meydan dokunulmazlıkları kaldıralım' dedi. Neticeyi göreceğiz inşallah." dedi.

NEREDE BAŞINIZ AĞRIR, EKSİKLİK OLURSA HÜKÜMETİMİZ YANINIZDADIR

Belediye başkanlarına seslenen Davutoğlu, geçen Hükümet olarak 3 aylık eylem planı kapsamında vaat ettiklerini yüzde 100 yaptıklarını ve millete hesap verdiklerini belirterek, "İnşallah sizler de 2014 seçimleri öncesi söz verdiğiniz her şeyi yapacaksınız. Nerede başınız ağrır, eksiklik olursa Hükümetimiz yanınızdadır. Söz verdiğiniz her şeyi yapacaksınız" diye konuştu.

Davutoğlu, seçimler öncesinde 'Onlar konuşur, AK Parti yapar' sloganını kullandıklarını hatırlatarak, şimdi ise 'Söz verdik, yaptık' dediklerini vurguladı. Milletle kurdukları gönül bağını her gün biraz daha güçlendireceklerini dile getiren Davutoğlu, milletin teveccühüne, Allah'ın lütfu ve rızasına layık olabilmek için canla, başla çalışmayı sürdüreceklerini söyledi.

AK PARTİ KURULDUĞU GÜNDEN BERİ MİLLETİMİZİN YEGANE UMUDU

Başbakan Davutoğlu, 30 Mart 2014 seçimlerinde AK Parti bayrağını yine ülkenin bir başından diğer başına diktiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Sizin eserleriniz ve sizin hizmetleriniz sayesinde her mahalli seçimde milletimizin bize olan teveccühü artıyor. Sağ olun var olun. Belediye başkanlarına hitaben söylüyorum, döndüğünüzde bu hizmetlere katkıda bulunan bütün belediye çalışanlarına da selamlarımızı iletin. Alınlarından öpüyoruz, onların terli alınlarını milletimizin önünde iftihar vesilesi olarak gösteriyoruz. Allah sizlerden ve bu hizmette emeği geçenlerden razı olsun. Şimdi 2023 hedeflerimize doğru giderken şehirlerimizi ve medeniyetimizi yeniden ihya projesini sizinle birlikte hayata geçireceğiz. Yeni Türkiye'yi inşa yolunda adım adım ilerlerken sadece merkezi yönetimde değil yerel yönetimlerimizde de hedeflerimizi sürekli büyütüyoruz.

AK Parti kurulduğu günden beri milletimizin yegane umududur. Biz çok ağır, aynı zamanda da çok mübarek bir emaneti omuzlarımızda taşıyoruz. Sadece hükümet olarak Türkiye'nin yönetiminde değil şehir şehir, ilçe ilçe, belde belde yerel yönetimlerde de milletimizin yegane umudu biziz. Milletimizin umudu sizlersiniz, AK Parti kadrolarıdır. Bu şuurla hareket etmek, bu aziz emanetin hakkını vermek durumundayız. Bu şuurun oluşması, oturması, topyekün bir zihniyet değişimi yaşanması için çok çaba sarf ettik."

YÖNETİMİN YAPILANDIRILMASI NOKTASINDA ÇOK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPTIK

Türkiye'de yönetimin yapılandırılması kapsamında 2002'den beri çok önemli çalışmalar yapıldığına dikkati çeken Davutoğlu,  yerel yönetimler alanında kanunlar çıkarıldığını, reformlar gerçekleştirildiğini belirtti.

Davutoğlu, büyükşehir belediyesi, belediye, il özel idaresi, mahalli idare birlikleri kanunlarının bazılarının yenilendiğini bazılarının ise sıfırdan çıkarıldığını söyledi.

İl özel idareleriyle belediyelere genel bütçe gelirlerinden pay verilmesinin sağlandığını anlatan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Özellikle 6360 sayılı Kanun ile çok köklü değişiklikler, yenilikler getirdik. Büyükşehir belediyelerinin sınırlarını, il sınırlarına genişlettik, 16 olan büyükşehir sayısını 30'a çıkardık. Büyükşehir belediyesi kurulan illerde, il özel idarelerini, belde belediyelerini ve köylerin tüzel kişiliğini kaldırdık. Oralardaki yerel hizmetlerin büyükşehir ve büyüşehir ilçe belediyeleri tarafından yapılmasını sağladık. Yerel yönetimler alanında yaptığımız bütün reformlarla merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki vesayet yetkisini daralttık. Yerel yönetimlerin merkezi bütçeden aldığı payları artırdık. Yerel yönetimlerde katılımcılığı ön plana çıkardık. Yerel yönetim meclislerini güçlendirdik, denetim yetkilerini artırdık, yerel yönetimlerin karar ve işlerini kamuoyunun bilgisine açtık. Şeffaflığı yaygınlaştırdık. Personel istihdamına esnek bir yapı getirdik. Yerel yönetimlerin kendi aralarında ve yabancı mahalli idarelerle işbirliği yapmalarını teşvik ettik. İl özel idareleriyle nüfusu 50 bin ve üzeri olan belediyelerde stratejik plan yapma ve performans esaslı bütçe hazırlamayı zorunlu hale getirdik."

ORTA VE YÜKSEK ÖĞRENCİ YURTLARI

Merkezi yönetim birimlerinde çalışan uzman personele geçici olarak belediyelerde çalışma imkanı sağlandığına işaret eden Davutoğlu,  "Yerel yönetimlerin idari yapılarıyla ilgili temel çerçeve çizildi ve bunlara meclislerinin kararına bağlı olarak yeni idari birim kurma yetkisi verdik. Valilerin, il genel meclislerinin başkanı olması uygulamasına son vererek meclislere kendi başkanlarını seçme imkanı getirdik. Meclislerin her ay toplanmalarına imkan getirerek daha etkin çalışmalarını sağladık. Encümeni fiilen karar organı olmaktan çıkararak icracı bir yapıya kavuşturduk. 2014 yılında belediye kanununda yapılan değişiklikle belediyelerin orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları yapabilmesine imkan tanıdık. Bu da bizim gençlerimize belediyelerimizden bir ikramdır." dedi.

Davutoğlu, sporu teşvik etmek amacıyla gençlere ve spor kulüplerine, ayni ve nakdi yardım yapılmasının, önünü açtıklarını,  büyükşehir ve nüfusu 100 bin üzerinde olan belediyelere kadınlar ve çocuklar için konukevi açma zorunluluğu getirdiklerini, belediyelerin mabetlere indirimli veya ücretsiz içme ve kullanma suyu sağlamalarına imkan verdiklerini, mabetler için bina ve tesisler yapmak, bu hizmetlerle ilgili bina ve tesislerin her türlü bakımını, onarımını gerçekleştirmek ve gerekli malzeme desteğini sağlamak için imkan verdiklerini dile getirdi.

Büyükşehir ve ilçe belediyelerine tarım ve hayvancılığı desteklemeleri için fırsat tanıdıklarını, şöyle devam etti:

"65 yaş ve üzeri mübarek, yaşlı büyüklerimizin, vatandaşlarımızın, belediyelerin hizmetlerinden ücretsiz yararlandıklarından dolayı bu hizmeti veren özel toplu taşıma araç sahiplerine hizmetlerinin karşılığı olarak maddi destek sağladık. Belediyelerin borçlarına mahsuben genel bütçe vergi gelirinden yapılan kesintiler 2015 yılı sonuna kadar durduruldu. 2016 yılında ise belediyelerin borçlarına mahsuben yapılacak kesinti oranlarını yeniden belirledik. Belediyelerin kamu kurum ve kuruluşlarına olan vergi sigorta primi gibi borçlarını belediyelerle yine olacak şekilde yeniden yapılandırdık. Ayrıca ihtisas komisyonları, kent konseyi, hemşehri hukuku, gönüllü katılım, kamuoyu yoklaması gibi faaliyetlerin gerçekleştirilmesine ağırlık verdik. Halkın belediye faaliyetlerine katılmasını önceledik. Bütün bu düzenlemelerle  yerel yönetim sistemimiz mahalli olarak güçlendirilmiş ve daha demokratik, daha şeffaf, daha katılımcı, daha hesap verebilir bir yapıya kavuşmuş oldu."

BELEDİYE BAŞKANLARINA EŞİT MESAFEDEYİZ

Davutoğlu, bugüne kadar hizmet üretirken, yatırım yaparken, kaynak dağıtırken nasıl adaleti gözettilerse, ayrımcılığa tevessül etmedilerse bundan sonra da aynı hassasiyetle yola devam edeceklerini vurguladı.

Hükümet olarak tüm belediyelere, belediye başkanlarına eşit mesafede olduklarına işaret eden Davutoğlu, "Hepsini kendi belediyemiz olarak görüyoruz ve uyum içinde milletimize hizmet etmenin hissiyatını taşıyoruz. Hiçbir zaman ayrıştırıcı siyasetin tuzağına düşmedik, hizip siyasetini, zümre siyasetini, kavim, kabile, bölge siyasetini cahili adetidir diyerek elimizin tersiyle reddettik. 'Türkiye bir bütündür, bu vatan bir bütündür, bu millet bir bütündür' diyerek herkese hizmeti şiar edindik." diye konuştu.

Davutoğlu, milleten aldıkları güç ve enerjiyle yola aşkla, heyecanla devam edeceklerini belirterek, tüm illerin, ilçelerin, beldelerin, köylerin daha çok kalkınması, gelişmesi, güzelleşmesi; imkanların ve kaynakların artıp, adaletle paylaşılması, ülkenin güçlenerek, dünya ile rekabet edebilmesi için koşacaklarını kaydetti.

İSLAM DÜNYASININ NABZI İSTANBUL'DA ATACAK

Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin kaderinin artık mazlum coğrafyanın ve dünyanın kaderiyle eş olduğuna işaret etti.

İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi kapsamında, İslam dünyasının nabzının İstanbul'da atacağını bildiren söyleyen Davutoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ev sahipliğinde İslam İşbirliği Teşkilatının bütün liderleriyle İstanbul'da buluşacağız. İstanbul'a, dünya başkentine, İslam dünyasının medarı iftiharına bir kez daha hayırlı mübarek olsun." ifadesini kullandı.

Davutoğlu, "Bu ülkede yaşayan kimse aç ve açıkta kalmasın diye koşacağız. Bütün evlatlarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın yüzü gülsün diye koşacağız. Marka şehirlerimizin, dünya şehirleriyle rekabet eden şehirlerimizin sayısı artsın diye koşacağız. Demokrasi, adalet, merhamet herkesi ama herkesi, her kesimi, her şehri, her bölgeyi kuşatsın diye koşacağız. Bu duygu ve düşüncelerle bu kutsal yürüyüşte, bu kutsal menzile ulaşmak için ter döken, emek veren bütün kardeşlerime AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığımıza, tüm belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum" diye konuştu.

DERECEYE GİRENLERE ÖDÜL VERDİ

Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından, AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığınca belediyeler arasında düzenlenen "Gençlik" temalı yarışmada, projeleriyle dereceye girenlere ödüllerini dağıttı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in de aralarında bulunduğu belediye başkanları, ödüllerini Davutoğlu’nun elinden aldı.

Başbakan Davutoğlu, ödül alan belediye başkanlarıyla platformda toplu fotoğraf çektirdi. Belediyelerin açtığı stantları da gezen Davutoğlu, daha sonra belediye başkanlarıyla öğle yemeği yedi.

ATO Congresium'dan AK Parti Genel Merkezi'ne yürüyerek geçen Davutoğlu, kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları selamladı. Vatandaşlarla bir süre sohbet eden Davutoğlu, bazılarıyla da hatıra fotoğrafı çektirdi.

Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Gül Demet Sarı, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Ali Şahin ve Mehmet Özhaseki ile partililer katıldı.

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR