Bunlar HDP-CHP Koalisyonunun Göstergesi Değil midir?
Kılıçdaroğlu’nun bugün basına yansıyan bir açıklamasında “Terörü başlatan, ülkeyi kan gölüne çeviren Cumhurbaşkanı’dır” ifadesini kullanması Cumhurbaşkanlığı makamına saygısızlığın da ötesinde terör örgütü PKK’yı aklama çabasıdır.
21.08.2015 20:50:08
Bu haber
717 kez okundu
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Dr. Mehmet Muş sosyal medya hesabından şöyle dedi:
1)Kılıçdaroğlu’nun bugün basına yansıyan bir açıklamasında “Terörü başlatan, ülkeyi kan gölüne çeviren Cumhurbaşkanı’dır” ifadesini kullanması Cumhurbaşkanlığı makamına saygısızlığın da ötesinde terör örgütü PKK’yı aklama çabasıdır.
2)Terörden ötürü PKK’yı değil de Cumhurbaşkanımızı suçlayan Kılıçdaroğlu anlaşıldığı kadarıyla PKK’nın avukatlığına soyunmaya heveslenmiştir.
3)CHP seçim öncesi örtülü işbirliği yaptığı HDP ile aynı söylemleri vurgulamaktadır. Bu süreçte CHP ve HDP sözümona Barış mitingi adı altında açık işbirliği yapmıştır.
4)Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanımızı terörü başlatmakla suçlayacağına CHP vekillerinin PKK bayrağı altında katıldığı mitinglerin hesabını versin.
5) CHP’nin milletvekili Şafak Pavey değil miydi ki; PKK'nın siyasi avukatı Selahattin Demirtaş’ı görünce “Beraber nasıl salladık ama” diyen.
Bütün bunlar HDP-CHP koalisyonunun açık göstergesi değil midir?
6) Kılıçdaroğlu bu söylemleriyle PKK’ya koltuk değnekliği yapıyor.
Bahçeli de bu milletin %52 oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanını diktatör Hitler ve Stalin’e benzeterek aymazlığını ortaya koymaktadır.
7)Çatı Adayınıza karşı milletin %52 oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanımıza diktatör demeniz bu milletin kararını hazmedemediğinizi göstermektedir.
8) “Koalisyon ve Azınlık hükümeti istemiyoruz, Seçim Hükümetine yokuz, seçimi de istemiyoruz” diyen Bahçeli bu siyasi sürecin baş sorumlusudur.
9)Daha 7 Haziran gecesi erken seçim vurgusu yapan Bahçeli’nin sonradan ağız değiştirerek “Seçim Zehirdir” demesi de tam bir tutarsızlıktır.
Seçim zehir değil panzehirdir. Bahçeli’nin zehir tanımlaması sandık korkusunun, millet korkusunun tezahürüdür.
10) 99’da Rahşan Ecevit’in incitici sözlerine karşı tavır koyamayan Bahçeli bugün uzlaşmaz tavır sergileyerek ülkeyi kaosa sürüklemek istiyor.
11) Bahçeli uzlaşmaz tavırlarıyla sadece 7 Haziranda kendisine oy veren MHP seçmenine değil tüm milletimize karşı sorumsuzluk göstermektedir.
Yaklaşan erken seçimlerde bu aziz milletimiz Bahçeli’nin uzlaşmaz tavrının hesabını sandıkta soracaktır.
12) Bahçeli’nin her fırsatta Cumhurbaşkanımıza ve ailesine sözlü saldırıda bulunması yalnız siyasi açıdan değil etik açıdan da yakışıksızdır.
Bu hakaretlerin temel amacı bu milletin birliğini-dirliğini temsil eden Cumhurbaşkanlığı makamını ve onun saygınlığını tartışmaya açmaktır.
Esasen bu hakaretler sadece Cumhurbaşkanlığı makamına değil onun temsil ettiği aziz milletimize yapılmaktadır.
Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter
kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar
hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2