Üst Header Banner Reklam
Bütün İslam Dünyası Olayın Acısını Yaşıyor
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İslam dünyası bugün büyük bir hüzün içerisindedir. Biraz önce Diyanet İşleri Başkanımızla tekrar konuştum. Daha önce zikredilen 18 ulaşılamayan hacımızdan 4'üne ulaşılmış. Şu anda ulaşılmak için çaba sarf edilen 14 hacımız var. İnşallah onlara da sağ salim ulaşmak imkanı hasıl olur" dedi.
25.09.2015 06:04:57
Bu haber 741 kez okundu
Bütün İslam Dünyası Olayın Acısını Yaşıyor

 Öncelikli konumuz yaraların sarılması

Başbakan Davutoğlu, Mina'daki izdihama ilişkin, ''Bütün İslam dünyası olayın acısını yaşıyor. Öncelikli konumuz bir an önce yaraların sarılması.'' dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İslam dünyası bugün büyük bir hüzün içerisindedir. Biraz önce Diyanet İşleri Başkanımızla tekrar konuştum. Daha önce zikredilen 18 ulaşılamayan hacımızdan 4'üne ulaşılmış. Şu anda ulaşılmak için çaba sarf edilen 14 hacımız var. İnşallah onlara da sağ salim ulaşmak imkanı hasıl olur" dedi.

Davutoğlu, ABD seyahati öncesi Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, Mina'daki izdihama değinerek, bayram sevinci yaşanırken hacdan alınan haberin herkesi üzdüğünü söyledi. Hacda vefat eden herkese Allah'tan rahmet dileyen Davutoğlu, ailelerine ve ait oldukları ülkelere de bir kez daha başsağlığı ve taziye mesajlarını iletmek istediğini belirtti.

İslam dünyasının bugün büyük bir üzüntü içinde bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, "Biraz önce Diyanet İşleri Başkanımızla tekrar konuştum. Daha önce zikredilen 18 ulaşılamayan hacımızdan 4'üne ulaşılmış. Şu anda ulaşılmak için çaba sarf edilen 14 hacımız var. İnşallah onlara da sağ salim ulaşmak imkanı hasıl olur" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, birçok İslam ülkesinin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'den yardım talep ettiğini vurgulayarak, Görmez'in disiplinli şekilde yürüttüğü hac ve sağlık hizmetleriyle ilgili olarak bütün Müslümanların yardımına hazır olmaları için gerekli talimatları verdiğini aktardı.

Diyarbakır ve Yüksekova ziyareti

Ayrıca bugün bayram vesilesiyle Diyarbakır ve Yüksekova'ya birer ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Başbakan Davutoğlu, "Diyarbakır'dan sonra bu kez Dağlıca saldırısında şehit düşen askerlerimizin de ait olduğu birliğe yani Yüksekova'ya bir ziyaret gerçekleştirdim, Genelkurmay Başkanımız, Kara Kuvvetleri Komutanımız, Kolordu Komutanımız ve bütün ilgili komutanlarla birlikte. Orada da askerlerimizle ve korucularımızla bir arada öğlen birlikte olduk. Askerlerimizde gördüğümüz kararlılık, fedakarca çalışma dolayısıyla da bütün silahlı kuvvetlerimize, emniyet birimlerimize huzurunuzda teşekkürü bir borç biliyorum. Böyle dönemlerde zor şartlardan da geçiyor olsak millet ve vatan görevi yürüten emniyet birimlerimizin gösterdiği fedakarlıklarla bu zor dönemleri aşabiliyoruz" diye konuştu.

"2030 gündemini liderlerle ele alacağız"

Başbakan Davutoğlu, BM Genel Kurulu'nun 70. Dönem Genel Görüşmeleri'ne katılmak üzere New York'a gideceğini hatırlattı. Bu sene 2015 yılı hasebiyle çok yoğun bir gündemin olduğunu bildiren Davutoğlu, birçok zirveye katılacağı, çok sayıda ikili görüşme gerçekleştireceği bilgisini verdi.

Başbakan olarak katılacağı ilk BM Genel Kurulu'nun olacağına işaret eden Davutoğlu, her şeyden önce ilk zirve olarak 2015 sonrası küresel kalkınma gündeminin kabulüne yönelik 25-27 Eylül tarihlerinde düzenlenecek devlet ve hükümet başkanları zirvesine katılacağını söyledi.

Davutoğlu, 2000'de bin yıllık kalkınma hedefleri olarak belirlenen bir dizi evrensel hedefin kabul edildiğini anımsattı. Bu hedeflerin bir değerlendirmesinin bu zirvede yapılacağını belirten Davutoğlu, aşırı fakirliğin ortadan kaldırılması, temel eğitim ve erişimin artırılması, anne-çocuk sağlığının geliştirilmesi gibi alanlardaki hedeflerin ulaşımının önemli olduğunu, Türkiye'nin diğer ülkeler arasında da örnek bir performans sergilediğini anlattı.

Küresel düzeyde tüm ülkeler bakımından aynı başarının sağlandığını söylemenin çok güç olduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Onun için 15 yıllık değerlendirmeden sonra 2030 gündemini, liderlerle birlikte ele alacağız. Bu zirve çerçevesinde yapılan toplantıya da Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ile birlikte eş başkanlık yapacağım. Kalkınma gündemi bağlamında Türkiye'nin görüşlerini aktarma dışında eş başkan olarak da dünya gündeminde kalkınma bağlamında atılacak adımlara öncülük etme imkanı bulacağız. G20 Dönem Başkanlığı çerçevesinde de kalkınma konusundaki yaptığımız çalışmaları birlikte değerlendireceğiz."

"Terörizmin her türlüsüne karşı aynı kararlılıkla mücadele zarureti"

Davutoğlu, ikinci önemli zirvenin ise küresel alanda bütün insanlığı ilgilendiren iklim değişikliği konusu olduğunu kaydetti.

İklim değişikliğinin finansmanı konusunda kısıtlı sayıda devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla bir çalışma yemeğinin yapılacağını bildiren Davutoğlu, Aralık'ta, Paris'te "BM İklim Değişikliği Çerçevesi Sözleşmesi Taraf Devletler Konferansı"nın tertipleneceğini, bu toplantının Paris zirvesi öncesinde gerçekleştirilecek en geniş kapsamlı istişare olacağını belirtti.

Davutoğlu, katılacağı üçüncü önemli zirvenin, ABD Başkanı Barack Obama'nın ev sahipliğinde düzenlenecek "Terörizmle Mücadele Zirvesi" olduğunu anlattı.

Küresel barış ve güvenliğe özellikle de çatışma bölgelerinde emniyet ve askeri katkı sağladıkları alanlarda yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi aktaracağını vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye bu konudaki öncü ülkelerden biridir. Barışı koruma çalışmalarına yaptığımız katkıyı dünya liderleriyle paylaşma imkanına sahip olacağım. Dördüncü önemli zirve ise ABD Başkanı Sayın Obama'nın ev sahipliğinde düzenlenecek 'Terörle ve Şiddete Varan Aşırıcılıkla Mücadele Zirvesi". Özellikle Suriye'deki gelişmeler sonrasında DEAŞ'a karşı yürütülen mücadele, aşırılıklarla yapılan mücadeleyle ilgili olarak derinlemesine bir görüş alışverişinin yapılacağı bir çalışma olacak. Terörle mücadele konusunda en öncü ülkeler arasında yer alan ve terörden en fazla mağdur olan ülkeler arasında yer alan Türkiye Cumhuriyeti'nin görüşleri tarafımca bu zirvede gündeme getirilecek. Burada yapacağımız en temel vurgu da iyi terörist-kötü terörist. Terörizmin her türlüsüne aynı kararlılıkla mücadele etme zaruretini zirvede bir kez daha dile getireceğiz. Bu bizim için son derece önemli. Çünkü maalesef, uluslararası toplumda bazen DEAŞ'a karşı gösterilen tepki, Türkiye'de son iki ayda bir çok sivil ve emniyet görevlisi, askere yönelik saldırıları yürüten, alçakça saldırıları yürüten PKK'ya karşı gösterilmiyor olabiliyor. Bizim için terörün ne dini, ne de etnik kimliği olabilir. Teröre karşı bütün uluslararası toplumun aynı kararlılıkla mücadele etmesi ilkesini gündeme getireceğim."

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR