Üst Header Banner Reklam
CUMHURBAŞKANI ESNAFLA BULUŞTU
Türkiye'nin en büyük hazinesinin bu anlayışa sahip bir esnaf ve sanatkâr kesimine, böyle bir teşkilata sahip olması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin ve milletin başı ne zaman dara düşse her seferinde esnafıyla sanatkârıyla dayanışma içinde zorlukları aştığını söyledi.
25.05.2015 18:46:55
Bu haber 876 kez okundu
CUMHURBAŞKANI ESNAFLA BULUŞTU

 “Esnaf ile Sanatkârlarımız Bu Ülkenin ve Milletin Omurgasıdır”

İstanbul’da gerçekleştirilen Türkiye Esnaf Buluşması’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esnafımızın, komşusunun siftahını düşünme hasletini, sözün senetten kıymetli olduğu anlayışını, hak edilmeyen kazancın insanı bedbaht edeceği kabulünü, yani Ahilik geleneğimizin kadim değerlerini mutlaka yaşatması gerekiyor” dedi.

İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleşen toplantıda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buluşmamıza, hasret gidermemize imkân sağladıkları için Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız ile Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonumuza teşekkür ediyorum. Bu buluşmaya, ülkemizdeki 3 bin 58 esnaf ve sanatkâr odasının, 82 esnaf ve sanatkârlar odaları birliğinin, 13 meslek federasyonunun, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri’nin, ilgili dernek ve vakıflarımızın katılıyor olması, beni ayrıca memnun etti. Bu birlik ve beraberlik, ülkemizin ve milletimizin geleceği için bana bir kez daha moral, güven ve azim verdi” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hacı Bektaş-ı Veli’nin “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız” sözünü hatırlatarak, buna ilave yaptığını kaydederek, “Kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” dedi.

Bize göre esnaf ve sanatkârlarımız bu ülkenin ve milletin omurgası olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün bu omurganın sapasağlam karşımda durduğunu görüyorum. Biraz önce hep birlikte dinlediğimiz Ahilik duasında ne diyor? İnançta sebat, doğru yolda olgunluk, dilde açıklık, sözde düzgünlük" dedi.

“BU MİLLET YENİDEN AYAĞA KALKIYOR”

Bu sırada bir pankartın açılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Beni anacığımdan hiçbir zaman ayırmadınız. Allah sizlerden razı olsun. Bilesiniz ki bu kardeşiniz bu millete efendi olmayacak, sadece hizmetkâr olarak yoluna devam edecek. Ne diyordu Ahilik duasında, işte kuvvet, çalışmada dikkat, mal ve rızkta bolluk, dostlara sevgi, akrabalara şefkat. İşte bu. Biliyorsunuz bir de kadim Ahilik geleneğimizin açık ve kapalı ilkeleri var. Nedir bunlar? Elini açık tut, kapını açık tut, sofranı açık tut. Elini bağlı tut, dilini bağlı tut, belini bağlı tut. Bu duaya ve ilkelere bağlı kaldığımız sürece esnaf ve sanatkârımızın, milletin omurgası olarak varlığını güçlü bir şekilde koruyacağına inanıyorum" diye konuştu.

Türkiye'nin en büyük hazinesinin bu anlayışa sahip bir esnaf ve sanatkâr kesimine, böyle bir teşkilata sahip olması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin ve milletin başı ne zaman dara düşse her seferinde esnafıyla sanatkârıyla dayanışma içinde zorlukları aştığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hani şu veresiye defteri var ya. O bile tek başına muhteşem bir sosyal dayanışma örneğidir. Bak çek değil, senet değil. Veresiye defteri, veresiye defteri. Bizim bakkal Emin ağa, hemen defterden açardı. Orada yazar, Ahmet Erdoğan, altına notları alır hemen. Çek değil, senet değil. Ne var? Güven var güven. O duada geçiyor ya bak çok önemli bu. Müşteriye güven, satıcıya güven. Nereden nereye... Şimdi bakıyorsun çekte de sahtekârlar var, senette de sahtekârlar var. Bu bizim medeniyetimizde var mı? Yok. İnancımız da var mı? Yok. Aramıza bu fitneyi soktular, şimdi yeniden bu millet ayağa kalkıyor. Esnafımızın, komşusunun siftahını düşünme hasletini, sözün senetten kıymetli olduğu anlayışını, hak edilmeyen kazancın insanı bedbaht edeceği kabulünü, yani Ahilik geleneğimizin kadim değerlerini mutlaka yaşatması gerekiyor. Daha da önemlisi bizim tarihimizde esnaf aynı zamanda alptir, alperendir. Yani dükkânından, sokağından, mahallesinden başlayarak şehrinin, ülkesinin, huzurunu, güvenliğini, geleceğini düşünen, bunun için mücadele eden kişidir. Esnaf ve sanatkârlarımızdan bu önemli vasıflarına da sıkı sıkıya sahip çıkmalarını bekliyorum” dedi.

“AHİLİĞİN NE OLDUĞUNU ÖĞRENMEK İSTEYEN ESNAFIMIZIN DUVARLARINDAKİ YAZILARA BAKSIN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnaf ve sanatkârların hayata bakışını, irfanını anlamak için çok lafa gerek olmadığını belirterek, “Anadolu’nun, Trakya'nın şehirlerinde, kasabalarında, esnafımızın ekmek teknelerinin duvarlarına astığı yazılar var ya işte onlar her şeyi çok güzel ifade ediyorlar. Ahiliğin ne olduğunu öğrenmek isteyen gitsin duvarlardaki o yazılara baksın. Ne diyor esnafımız. Dolandım misli cihan/ Bulamadım başıma bir tane taç/ Ne eğride tok gördüm, ne doğruda aç. Esnafımız ok gibi doğru olduğunda mutlaka emeğinin karışıklığını alacağını biliyor. Doğru olsan ok gibi elden atarlar seni/ Eğri olsan yay gibi elde tutarlar seni/ Menzil alır doğru ok, elde kalır eğri yay" dedi.

Esnafın irfanı, doğru okun menzil alacağını, eğri yayın elde kalacağını söylüyorsa kendilerinin de buna "amenna" demek düştüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Esnaf ahlakımızı anlatan bir veciz ifade de şu şekilde; Her sabah Besmeleyle açılır dükkânımız / Hakk'a iman ederiz, Müslümandır şanımız / Eğrisi varsa bizden, doğrusu elbet sizin / Hilesi hurdası yok, helalinden malımız / Müşterilerimiz velinimet, yaranımız yârimiz / Ziyadesi zarar verir, kanaattir karımız."

“İNSANI İNSANA DOST OLARAK GÖREN BİR MEDENİYETİN MENSUPLARIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışa sahip olan esnafın, malının, ticaretinin, kazancının bereketinin başka hiçbir şeyle ölçülemeyeceğini, Ahiliğin tüm ilkelerinin, tüm tavsiyelerinin, "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışma" emrini ifade ettiğini belirtti.  Bu yaklaşıma göre, mal, servet ve kazancın ancak daha yüksek bir gayenin vasıtası için anlamlı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şekilde çalışılmıyorsa, "insanı insanın kurdu" olarak gören bir anlayışa teslim olunduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanı insana dost olarak gören" bir medeniyetin mensupları olduklarını vurgulayarak, "Ne diyor Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri, 'Hırslar, kinler yok olur, aşkla meydanımızda / Arslanlarla ceylanlar, dosttur kucağımızda" dedi.

Buluşmanın gerçekleştirildiği Sinan Erdem Spor Salonu'nda bazı pankartlar gördüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Bunlardan bir tanesi, 'Ölüme gidelim dedin de mazot mu yok dedik'. Haklı. Bu ülkede mazot için kuyruklarda az mı bekledik? Sadece benim esnaf kardeşim mazot için beklemedi, benim çiftçi kardeşim de çok bekledi. Şu anda benim elimde bir çifti cüzdanı var. Çiftçiye verilmiş cüzdan bu. Çiftçinin üyelik varlığındaki değişiklikler diyor ve ne kadar mazot aldığı burada yazıyor. Kimler vardı iktidarda malum o zamanlar. Anlıyorsunuz değil mi ne demek istediğimi? Şimdi çıkmış 'mazotu şöyle vereceğim, çiftçiye böyle vereceğim'. Ya tarihin karanlık senin ya. Delil burada. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Eserin burada. Yani ne çileler çekti bu millet ya. O benzin istasyonlarında kuyrukta az mı bekledik? Ah ah... Bir bidon mazot almak için, traktörlere mazot almak için. 'Çiftçinin, esnafın yanındayım.' Ya dürüst ol be dürüst ol. Hiçbir zaman ne esnafın ne işçinin ne işçinin ne memurun ne Bağkurlunun yanında olmadınız, olmadınız. Şimdi de kurusıkı atıyorlar. Herhalde bunlara inanmıyorsunuz?"

“ESNAFIMIZA İNANCIM TAM”

Esnafa inandığını, bundan hiç endişe edilmemesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zaten siz mazotsuz kalmadınız, kalmayacaksınız. Bakınız, çok enteresan, burada bir ifade daha var. 'Panik yok. Direksiyonda reis var, hayırlı yolculuklar Türkiye’m.' Bu da enteresan. Aramızda hocalarımız var tabii. Hocam zekâyı görüyor musun? Pratik zekâ bu işte. Hayatı paylaşan bu. Bir pankart daha var, o da çok enteresan, şu anda karşımda onu görüyorum. Nedir o? 'Paralel ya da dikey fark etmez, minibüsçü esnaf ihaneti affetmez'. Eyvallah. İhanet edenlere gereken cevabı ben, minibüsçü esnafımızın, diğer esnaflarımızın da hepsinin gereken cevabı milletçe vereceklerine inanıyorum. Şurada bir pankart daha gördüm fakat o enteresan. Ne diyor orada da? 'Verin plakayı bırakalım sigarayı' diyor. Doğru söyleyin sigarayı bırakmaya var mısınız? Ben biliyorsunuz bu noktada Yeşilaycıyım. Sizden bu konuda, bu sözü aldıktan sonra ben şimdi Büyükşehir Belediye Başkanıma diyorum ki, hadi bakalım bununla ilgili olarak adımları siz atacaksınız. Tamam mı? Hayırlı olsun. Sigarayı da bırakıyoruz ha. Tamam mı? Şimdi sigara bırakılacak ya buradan öyle şey kazanacağız ki evde yengem de rahat edecek. Çünkü onlar pasif içici. Sağ olun, var olun. Büyükşehir Belediye Başkanımız da 'Tamam, biz de adımı atacağız' dedi. Hadi hayırlı olsun. Bizim esnafımız, sanatkârımız işte böyle. Aslanla ceylanı dost eden bir sevgi iklimi içinde çalışır, üretir, hizmet verir. İnşallah kardeşlerim de gerek servis, taksi şoförleri hep birlikte, el ele, omuz omuza bu dayanışmamızı devam ettireceğiz” dedi.

Ahilik ilkelerinden taviz vermeden, işinin, ekmeğinin gelişmesi, büyümesi için esnaf ve sanatkârlara her türlü desteği verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005 yılında çıkardıkları kanunla, 2010 yılında ilan ettikleri strateji belgesiyle esnaf ve sanatkarla ilgili çalışmalarını sağlam bir zemine oturttuklarını söyledi.

SİYASİ PARTİLERİN VAATLERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kredi kullanan esnafın geçtiğimiz 12 yılda bu konuda kat edilen mesafeyi gayet iyi bildiğini belirterek şöyle söyledi: "2002 yılında esnafımız yüzde 47 faizle en fazla 5 bin lira kredi kullanabiliyordu. Bugün faiz oranı yüzde 4-5, kredi limitleri 75 bin ile 150 bin lira düzeyine çıktı. Bunu biz yaptık ya. Konuşuyor 'faiz, faiz'. Ya faizi buralara çıkaran bunlar, indiren biz. 2002'den bu yana 154 milyon lira olan esnafımızın kullandığı kredi toplamı, bugün yaklaşık 14 katrilyon liraya ulaştı. Bu kaynakla esnafımız işini geliştirdi, büyüttü. Vergi düzenlemelerinden Sosyal Sigorta Kurumu borçlarının yapılandırılmasına kadar pek çok önemli adımla esnafımızın üzerindeki yük hafifletildi. KOSGEB destekleri hem çeşitlendirildi hem de rakamlar yükseltildi. Perakende ticaretin düzenlenmesiyle ilgili kanun esnaf ve sanatkârlarımız lehine pek çok yeniliği içeriyor."

Konuşmasında siyasi partilerin asgari ücret vaatlerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birisi bin 400, birisi bin 500, birisi bin 600, birisi de 5 bin lira diyor. Var mı daha artıran? Bunlar asgari ücretin ne olduğunun farkında değil. Asgari ücret bir korumadır. Sen daha fazlasını verdiğin zaman sana kimse 'Daha fazla niye veriyorsun?' demez ama bunun altında olamaz. Bu anlama geliyor asgari ücret" diye konuştu.

“NE ALDATAN NE DE ALDANAN OLACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002'de Bağ-Kur emeklisi esnafın aldığı en düşük maaş 149 lirayken, bugün 869 liraya çıktığını kaydederek, temmuzda 100 liralık seyyanen zamla maaşın bin liraya yaklaşacağını bildirdi. Yapılanların yeterli olmadığını ancak imkânlar geliştikçe, zenginleştikçe bunun yayılacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman "Ne aldatan olacağız ne aldanan olacağız" dediğini aktararak, "Bu millet yalanlardan bıktı. Bu millete yalan söylemenin anlamı yok. İnşallah her geçen gün daha iyiye gidiyoruz, daha iyi olacak" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 7 Haziran'da 2023 hedefleri bakımından çok kritik bir seçime hazırlandığını belirtti. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Sizler bu ülkenin nabzısınız. İstanbul birçok olaylar yaşıyor. İstanbul'da 4,5 yıl belediye başkanlığım var. İstanbul ne haldeydi, ne hale geldi biliyorsunuz. Öyle mi? O çöp dağlarını biliyorsunuz, susuzluğu biliyorsunuz. Nerelerden nereye geldik. Bunları biliyorsunuz değil mi? Kimden almıştım ben belediyeyi? CHP'den almıştım. CHP'den aldığımız belediyeyi ne hale getirdik. Şimdi Marmaray'ı başlattık. Dediler ki 'Yapamazsınız'. Biz ne dedik? 'Yaparız.' Niye? 'Bizim dedemiz Fatih, gemileri karadan yürüttü. Biz de denizden yürüteceğiz' dedik, Marmaray'ı yaptık. 18 ayda ne kadar yolcu taşıdık biliyor musunuz? Kardeşlerim, 73,5 milyon yolcu Marmaray'dan taşındı."

İSTANBUL’A YAPILAN YATIRIMLAR

Önümüzdeki yıl yapacakları çift katlı Avrasya Tüneli'nden otomobillerin geçeceğini, bu arada Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün yapıldığını ve büyük ihtimalle yılsonuna yetişeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın en geniş köprüsü. 4 gidiş 4 geliş. Ortasından da hızlı tren geçecek. Kardeşlerim, öbür tarafta üçüncü havalimanı, 12 milyar avroya mal oluyor. 25 yıl işletecekler ve 25 yılda devlete ne ödeyecekler biliyor musunuz? 22 milyar avro, kira bedeli. Ondan sonra devlete bırakacaklar. İş bilenin, kılıç kuşananın. 6 pist olacak burada. Kardeşlerim el ele vereceğiz Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracağız. İzmit Körfez Geçişi var. İstanbul-İzmir kaç saate iniyor biliyor musunuz? 3,5 saat. 425 kilometre otoyol ve dünyanın en uzun asma köprülerinden biri oluyor. Maliyet 9 milyar avro" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Merkez Türkiye" projesini eleştirerek, "Çıkmış, 'Merkez Ülke Projesi' diyor. Ne varmış bu projede? Diyor ki '20 sene sonra işsizliği yüzde 5'e indireceğim'. Öbür taraftan ne diyor? 'Bana 4 yıl verin işsizliği sıfırlayayım' diyor. E bu nasıl iş? Bir taraftan '4 yıl verin işsizliği sıfırlayayım' diyorsun, öbür taraftan '20 yıl sonra yüzde 5' diyorsun. Niye? Akşam başka, sabah başka. Dürüst olacaksın dürüst. Bu millet yalanı affetmez, affetmez" diye konuştu.

“BİRLİĞE, BERABERLİĞE İHTİYACIMIZ VAR”

Katılımcılara, "Birliğe, beraberliğe ihtiyacımız var. Şöyle bir ayağa kalkalım" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü malum terör örgütünü arkasına almış bir siyasi parti var. Öyle mi? Bunlar, bu milleti böldüler. 6-7 Ekim'de biliyorsunuz 50 vatandaşımızın ölümüne neden oldular. Utanmadan, sıkılmadan bir taraftan birileri barış, öbür tarafta ölüm. Musluklardan kan akıtıyorlar. Musluklardan su akar su, kan değil" dedi.

“KORKAKLAR ZAFER ANITI DİKEMEZLER”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tek millet olacağız ama sesiniz hiç çıkmadı. Yoksa tek millet değil miyiz? Tek millet. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır, bağımsızlığımızın ifadesidir, yıldız şehitlerimizdir. Öyleyse tek bayrak. Başka bir bayrak istemiyoruz bu toprakların üzerinde ama bölücü terör örgütünü arkasına alanlar Türk bayrağını dalgalandırmaktan kaçınıyorlar. Yaptıkları iş belli. Cesur olacağız. Korkaklar zafer anıtı dikemezler. Bunu böyle biliniz. Tek vatan. 780 bin kilometrekare. Asla böldürtmedik, böldürtmeyeceğiz. Tek devlet. Paralel devlet, paralel yapı hepsini temizliyoruz inşallah. 'İnlerine gireceğiz' dedik, girdik, devam edeceğiz. Şimdi Türkiye'den kaçıyorlar. Bir kısmı Pensilvanya'ya, bir kısmı başka yerlere kaçacaklar, biz de kovalayacağız. Çünkü bu ülkeye ihanet edenler, bunun bedelini ödeyecek" dedi.

Esnafa şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizleri Allah için seviyorum. Birliğiniz, birliğimizdir unutmayın. Kazancınız bol, geleceğiniz aydınlık olsun diyor, sizleri Allah'a emanet ediyorum" dedi.

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Ahi Sancağı ile üzerinde çalışan esnaf bulunan tablo ve minibüs maketi hediye edildi.

 

 

kaynak:tccb.gov.tr

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR