Üst Header Banner Reklam
CUMHURBAŞKANI ŞANLIURFA'DA
Şanlıurfa Şehir Hastanesi’nin temel atma töreni ile 278 tesis ve projenin resmî açılışına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyaset, terör örgütünün silahlarının gölgesinden çıkamamak, 6-8 Ekim olaylarında insanları sokağa döküp 50 kişinin ölümüne yol açmak mıdır? Siyaset, ülkeye ihaneti tescillenmiş Pensilvanya’daki paralel örgüte teslim olmak, Diyanet’i ve imam hatipleri kapatma sözü vermek midir?” dedi.
25.05.2015 01:25:50
Bu haber 2169 kez okundu
CUMHURBAŞKANI ŞANLIURFA'DA

 Bu Milleti ve Ümmeti Parçalamak İsteyenlere Prim Vermeyeceğiz

Topçu Meydanı’nda gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine, vatandaşları Türkçe, Kürtçe ve Arapça selamlayarak başladı ve “Peygamberler şehri, evliyaların, medeniyetlerin ve mert insanların şehri Şanlıurfa’nın tüm ilçe ve mahallelerinde yaşayan kardeşlerime sevgi ve saygılarımı iletiyorum” dedi.

10 Ağustos 2014 seçimlerinde kendisine Şanlıurfalıların verdiği yüzde 69’luk destek, ahde vefa ve kadirşinaslıkları için şükranlarını sunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbir zaman Şanlıurfa’yı kendi haline bırakmadık. 12 yıldır dönemimizde gördüğü hizmeti Şanlıurfa, Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman görmedi” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanlığının 499 milyon liralık yatırımını, Gençlik ve Spor Bakanlığının gençlik merkezleri, hizmet binası, spor sahalarının, Harran Üniversitesi’nin 258 milyon liralık yatırımla 600 yataklı araştırma ve uygulama hastanesini, özel sektör tarafından 50 milyon liraya tamamlanan bir başka hastane ve çeşitli aile sağlığı merkezlerinin resmî açılışını yaptıklarını belirtti.

“BİZİM MİLLETİMİZLE BİRBİRİMİZE AŞKIMIZ VAR”

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ana muhalefetin başındaki zat ne diyor, '–cek, -cak', bir taraftan da diyor ki ‘Bana 4 yıl verin, 4 yılda işsizliği bitireyim’ diyor. Bir taraftan da 'Bu açıkladığım projeyle 20 yıl sonra işsizlik yüzde 5’e düşecek'. Bu ne perhiz ne lahana turşusu. Hesap uzmanı ya... Bu işleri bilmiyor. Ben diyorum ki 'Siyasette bu seçimlerde bir rehavet var'. O da diyor ki 'Cumhurbaşkanı gittiği alanları boş gördüğü için bu ifadeyi kullandı'. Benim muhatabım değil de Şanlıurfa'nın bu meydanını acaba sen hiç böyle gördün mü? Dün Antalya'daydım, acaba Antalya'nın meydanını hiç böyle gördü mü? Hamdolsun bizim milletimizle birbirimize aşkımız var. Biz, bu millete aşığız, biz bu millete sevdalıyız. Hani Muharrem Ertaş ne diyor; 'Aşkınan koşan yorulmaz'. İşte biz yorulmuyoruz” dedi.

“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK MÜZE KOMPLEKSİNİ ŞANLIURFA’YA KAZANDIRDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlurfa'ya 68 milyon liralık yatırım ve 13 milyon liralık çevre düzenlemesiyle Türkiye'nin en büyük müze kompleksini kazandırdıklarını dikkati çekerek, bu yatırımın da resmî açılışının bugün yapıldığını söyledi. Öğrencilerden bu müze kompleksini mutlaka gezmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şanlıurfa tarih, peygamberler şehri, evliyalar diyarı. Bu müzenin Şanlurfa’nın tanıtımı ve turizminin gelişmesinde önemli hizmetlere vesile olacağına inanıyorum” dedi.

“BİZ SORUN ÜRETMEYE DEĞİL, SORUN ÇÖZMEYE GELDİK”

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, TOKİ, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi gibi pek çok kurum ve kuruluşun yatırımlarının da resmî açılışlarının bugün gerçekleştirileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ceylanpınar ilçesindeki tapu sorununu da çıkarılan kanunla çözüme kavuşturulduğunu söyledi. “Biz, sorun üretmeye değil, sorun çözmeye geldik. Biz, bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün açılışı yapılan hizmet, eser ve yatırımların Şanlıurfa'ya, bölgeye ve Türkiye'ye hayırlı olmasını diledi.

“ŞEHİR HASTANELERİ PROJELERİNİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, istisnalar dışında temel atma törenine katılmadığını ve bugün bir istisnanın yaşanacağını ifade ederek, Şanlıurfa’ya yapılacak şehir hastanesinin temel atma töreninin de gerçekleştirileceğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehir hastaneleri benim aşkımdır, sevdamdır. Dedim ki '30 büyükşehire en az birer şehir hastanesi kuracağız'. İşte Şanlıurfa'ya da bir şehir hastanesi kuruyoruz. Yakından takip ettiğim bu proje kapsamındaki hastaneler artık birer birer inşa edilmeye başlanıyor. Şu ana kadar 17 adet şehir hastanesi inşa edildi. Bugün de Şanlıurfa şehir hastanesinin temelini atarak bunu 18'e çıkartıyoruz” dedi.

Şanlıurfa Şehir Hastanesi’nin bin 700 yataklı, 6 ihtisas hastanesinde 60 adet ameliyathanesi ve 5 bin 100 araçlık kapalı otoparkıyla inşa edileceğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastanenin 1 milyar 151 milyon lira yatırım bedeline sahip olacağını kaydetti. Yap-işlet-devret modeliyle kente kazandırılacak hastanenin 25 yıl boyunca özel sektör tarafından işletildikten sonra kamuya devredileceğini ifade eden Erdoğan, bu yatırım da Şanlıurfa’ya hayırlı olmasını dileğini ifade etti.

“BEN MİLLETİN İÇİNDEN GELDİM, MİLLETİN TARAFIYIM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yılda sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yaptıkları yatırımları anlatarak, "Bunları niye anlatıyorum? On iki yıl başbakanlık yaptım, herhalde yapılanları anlatmak hakkım. Çünkü bazıları bundan rahatsız oluyor. YSK’ya başvurarak diyorlar ki 'Cumhurbaşkanı meydanlara çıkmasın'. CHP müracaat ediyor 'Çıkmasın', MHP müracaat ediyor 'Çıkmasın', terör örgütünün beslediği HDP 7 kere müracaat etti 'Çıkmasın'… Ben milletin içinden geldim, milletin tarafıyım, milletin ilk Cumhurbaşkanı olarak seçilerek geldim. Dolayısıyla 7 Haziran’da herhalde bunlara bu millet cevabı verecektir. Buna hazır mıyız? Türk’üyle, Arap’ıyla, Zaza’sıyla ne varsa hep beraber buna cevabı vereceğiz değil mi?” diye konuştu.

“7 HAZİRAN’DA HİZMETE Mİ YOKSA TEHDİTLERE Mİ OY VERECEKSİNİZ?”

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yapılan yatırımların toplam bedelinin 260 milyar lira olduğunun bunun 24 milyar lirasının Şanlıurfa'ya yönelik olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehrin her yıl ortalama 2 milyar lira yatırım aldığını ifade etti. Vatandaşlara, “7 Haziran’da hizmete mi oyunuzu vereceksiniz yoksa tehditlere mi?” diye soran Erdoğan, "Biz size hizmetkâr olmaya geldik" diye konuştu.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede inşa edilen 60 bin dersliğin 11 bin 500'ünün Şanlıurfa'da olduğuna dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz Şanlıurfa'ya böyle bir sevda ile böyle bir aşkla bağlıyız. Kardeşlerim biz sizler için milletimiz için böyle bir aşkla çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

“ŞANLIURFA HER ALANDA TÜRKİYE’NİN GURURU OLACAK”

GAP'ın "en önemli projesi, bölgenin asırlık hayali" Suruç Tüneli'ni kendilerinin bitirdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Barajı'nın sularının Suruç ovasındaki 951 bin dönem araziyi sulamaya başladığını ve kuraklığın olmadığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölge insanının artık çalışmak için Akdeniz'e, Çukurova'ya gitmeyeceğini, aksine oradan bölgeye gelineceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında Şanlıurfa'da sadece 29 kilometre bölünmüş yol olmasına karşın bunun üzerine 521 kilometre yol yaptıklarını vurguladı. Şanlıurfa'nın artık modern bir şehir olduğunu, daha da iyi olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan "insanların en hayırlısı, insanlara en çok faydalı olanıdır" ilkesiyle çalıştıklarını vurguladı ve Şanlıurfa'yı hızlı trenle Adana, Ankara ve İstanbul'a bağlayacak projenin çalışmalarının sürdüğünü bildirdi. Şanlıurfa'daki yerel hizmetlerin iyi gittiğini gördüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan gelecek dönemde de şehrin daha çok yatırım ve hizmetle, tarım, ticaret ve kültür gibi her alanda Türkiye'nin gururu olacağını kaydetti.

“ŞANLIURFA YENİ TÜRKİYE’NİN İNŞASINA GÜÇLÜ BİR DESTEK VERMELİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kurtuluş Savaşı'nda Urfa, kahramanlığı ile yiğitliği ile ‘Şanlı’ unvanını almıştı, şimdi de gelişmişliği, kalkınmışlığı, üretimiyle, istihdamıyla, bu unvana yeni bir anlam katacaktır. Bunun için Şanlıurfa'nın yeni Türkiye'nin inşasına güçlü bir destek vermesi gerekiyor" dedi. Bunu engellemek ve yeni Türkiye'yi istemeyenler bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eski Türkiye'de Şanlıurfa'nın havalimanı yoktu. Eski Türkiye'de bu güzelim yollar yoktu ama yeni Türkiye'de bunlar var" dedi. "Ben sizin kardeşinizim, hizmetkarınızım, asla efendiniz değilim" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'den Türkiye'ye sığınanlara sahip çıkmalarından dolayı Şanlıurfalılara teşekkür etti.

“ŞANLIURFALILAR ENSAR, SURİYELİLER İSE MUHACİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfalıların ensar, Suriyelilerin ise muhacir olduğunu ifade ederek, "Onlara sizin gösterdiğiniz ilgi ve alaka çok önemliydi. Birileri Kobani'yi istismar etti. Kobani'nin geçmişi neydi Ayn el-Arab'tı onu istismar ettiler. Hükümetimizi, bizi Kobani'den gelen muhacirlere sahip çıkamamakla suçladılar. Kobani'den gelen 250 bin kişiyi buradaki kamplarda kim ağırladı? Onlara hizmeti kim verdi? Bak şimdi geri dönüyorlar değil mi. Onlara bu noktada da gerekli desteği de kim veriyor? Yine biz veriyoruz. Bu bölücü terör örgütünü arkasına alan siyasi parti maalesef yalanda çok mahir. İşte bunlara karşı benim Şanlıurfalı kardeşim yani ensar, çok diri durmalı, doğruları anlatmalı ki yalan hâkim olmasın. Kardeşin kardeşe böyle zor zamanda yardımcı olması bu işin en güzel yanıdır" diye konuştu.

“CHP İKTİDARA GELİRSE SURİYELİLERİ KATİL ESED’E VERECEĞİNİ SÖYLÜYOR”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidara gelmesi halinde Türkiye'ye sığınan Suriyelileri Esed'e teslim edeceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kardeşlerim bunların tarihinde Boraltan Köprüsü'nde kendi kardeşlerini zalim Stalin rejimine teslim etmek vardı. Daha sonra o Azeri kardeşlerimizden bir düşünür, 'keşke bizi Stalin'in askerlerine teslim etmeseydiniz de siz öldürseydiniz' dedi. Ah kardeşlerim işte CHP zihniyeti budur. Geçmişte bunu İnönü ile yaptılar, şimdi kendisi hazırlanıyor. Bu insanlar katil Esed'e verilecek, zalim Esed'e verilecek, ondan sonra bizim kardeşlerimiz orada katledilecek" dedi.

“BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ARKASINDA OLDUĞU SİYASİ ZİHNİYET DE CHP’DEN FARKLI DEĞİL”

Bölücü terör örgütünün arkasında olduğu siyasi zihniyetin de farklı olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "İşte buyurun ne diyor? 'Bizim Kâbe’miz Taksim' diyor. Ne diyor, 'zorunlu din dersi kalksın' diyor. Ne diyor, 'Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracağız' diyor. Ben Diyanet İşleri Başkanlığımızın bastırmış olduğu Kürtçe mealli Kur’an-ı Kerim'i gösteriyorum, beyefendi bundan rahatsız oluyor. Ne diyor, 'Diyanet İşleri bundan bir tane bastırdı, onu da Cumhurbaşkanı'na gönderdi.' Eline diline dursun, ilk etapta 10 bin adet bastırıldı. Tüm Güneydoğu'ya, Doğu'ya gönderildi. İşte ortada 'Qur'ana Piroz.'  Burada. Çeşitli dillerde bastırmaya da devam ediyor. Ama bunların Kuran ile ne alakası var. Bir açıklama yapmış, 'ben Kur’an'ı babamdan, dedemden öğrendim' diyor. Bizim bu işlere karnımız çok tok. Eğer sen Kur’an'ı babandan, dedenden öğrendiysen o zaman Kuran neyi emrediyorsa onu yaparsın. Çünkü Kuran süs eşyası değildir. 'İnmemiştir Kuran bunu hakkıyla bilin, ne mezarda okunmak ne de fal bakmak için.' Kardeşlerim bunlara gerekli dersi vereceğinize ben yürekten inanıyorum. Kucağında çocuğuyla, biçare vaziyette bize sığınmış Suriyeli hanım kardeşlerimizi, dizlerinde kalmış son dermanla, gözü yaşlı bir şekilde bize sığınmış ak sakallı ihtiyarı, yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen, hala geleceğine umutla bakan çocukları, zalime teslim edemeyiz. Neymiş? 'Buradan elde ettiği gelirle emeklilere ikramiye verecekmiş.' Bunların sadece gözü kör, kulağı sağır değil, aynı zamanda vicdanları nasır tutmuş. Hesap bilmedikleri gibi, insanlıktan da bîhaberler."

“YOLSUZLUKLARIN OLDUĞU BİR İKTİDAR, BİZİM YAPTIKLARIMIZI YAPAMAZDI”

DSP, MHP ve ANAP iktidarı döneminde 25 bankanın battığını, bu dönemden AK Parti iktidarına 40 milyar dolar borç bırakıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, o dönem devletin "Zorunlu Tasarruf" adı altında 15 katrilyon, Konut Edindirme Yardımı ile de 3,5 katrilyon işçi ve memurlara borçlandığını, bu borçların hepsinin AK Parti iktidarı tarafından ödendiğini söyledi. Yolsuzlukların olduğu bir iktidarın bunları yapamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Göreve geldik, 79 senede 610 kilometre yol yapılmıştı bu ülkede, biz 12 yılda 17 bin 600 kilometre yol yaptık. Bunlar neyle oldu? Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunları yapabilir miydi?" dedi. Ferhat gibi dağları delip Şirin'e ulaşmak gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu aralar, Ferhat ve Şirin lafını çok kullandığını söyledi.

“BİZ ESERLERİMİZLE KONUŞUYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boğaz'da, 3. köprünün yapıldığını belirterek, bunun, dünyanın en geniş köprüsü olduğuna dikkati çekti. Köprünün, dört gidiş dört gelişinin bulunduğunu, ortasından da hızlı trenin geçeceğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılın sonuna kadar inşaatın biteceğini bildirdi. Hep ilkleri yaptıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen gün Türkiye'nin üçüncü büyük asma köprüsü Nissibi Köprüsü'nün açılışını gerçekleştirdiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz eserlerimizle konuşuyoruz. -Cek, -cak yok, yaptık, yapıyoruz. Biz, böyle konuşuyoruz. Biz dağları, ovaları aşarak, dağları delerek Şanlıurfa'yı suya kavuşturuyoruz. Birileri ise maalesef Van'da musluklardan kan akıtıyor, kan. Gördünüz değil mi onları? İşte bölücü terör örgütünün arkasında olduğu belediye bu, parti bu. Musluktan kan akar mı? İşte ülkeyi bunlar böldü. Bunlar bu ülkeyi ayrımcılığa tabi tuttu. Kürt dediler, Arap dediler. Meydana çıkıyorlar, 'biz bölücü değiliz'. Ne bölücü değilsin? Bölücünün ta kendisisin. İşte bunlarda bir tane, müftü efendiymiş. Sözde müftü. Utanmadan, sıkılmadan ne diyor biliyor musunuz? 'Benim partimin dini Zerdüştlük olsa, yine orada olurdum.' Bu nasıl bir anlayıştır. Bunlar, ne hale düşmüşler görüyorsunuz" dedi.

CHP'nin 'imam hatiplerin orta kısımlarını kapatacağız' dediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar, zaten hep böyle. Ne diyor? 'Yok ben öyle bir şey söylemedim.' Nerede diyor? Kayseri'de. Bunu Şanlıurfa'da diyebilir mi? Diyemez" değerlendirmesini aktardı. O formülleri iyi bildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin ve 4 çocuğunun da imam hatip mezunu olduğunu anımsatarak, kızlarının başörtüsü, oğlunun ise katsayı nedeniyle yurtdışında okumak zorunda kaldığını anlattı.

“SİYASET, ÜLKEYE İHANETİ TESCİLLENMİŞ PENSİLVANYA’DAKİ PARALEL ÖRGÜTE TESLİM OLMAK MIDIR?”

"Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya" dediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklarının yurtdışında, en güzel üniversiteleri başarıyla bitirdikten sonra ülkelerine döndüğünü söyledi. Alandakilere, "Şimdi, artık başörtüsü sorunu var mı? Artık düz liselerde bile başörtüsü sorunu var mı?" dedi. Danıştay'ın bu konudaki kararını verdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hayır, başörtülü olarak okuyabilir' dedi. Tamam. Katsayı diye bir şey kaldı mı? İstediğin üniversiteye gidebilir misin? Şimdi ben de sizden bekliyorum. Başarılı olacaksınız. En üst düzeylere geleceksiniz. Tamam. Bu konuda sizlerden başarı üstüne başarı bekliyorum. Bu da hakkım, bu da arkadaşlarımın hakkı. İnanıyorum ki bu ülkenin milli ve manevi değerlere sahip bir nesli olarak, inşallah bu oyunları siz bozacaksınız. Biz yaşatmak için mücadele ediyoruz ama ne yazık ki terör örgütünün arkasında olduğu zihniyet hala kanın, canın, tehdidin, tedhişin peşinde. Üstelik bunun adına da 'siyaset' diyorlar. Bu nasıl siyasettir Allah aşkına? Siyaset, terör örgütünün silahlarının gölgesinden çıkamamak mıdır? Siyaset, 6-8 Ekim olaylarında insanları sokağa döküp, 50 kişinin ölümüne yol açmak mıdır? Siyaset, daha dün Çağlayan Adliyesi'nde savcımızı şehit etmiş, canlı bombalarıyla, milletimizi tehdit eden örgütle kol kola girmek midir? Siyaset, tek amacı bu ülkeye ve millete düşmanlık olan, Ermeni lobileriyle iş birliği içinde olmak mıdır? Ne diyor? Avrupa'da, parlamentoda, tören yapılıyor. CHP ile bu terör örgütünün arkasında olan partinin üyeleri saygı duruşuna kalkıyor. Bizim arkadaşlarımızın hepsi oturuyor. Siyaset ülkeye ihanet tescillenmiş olan Pensilvanya'daki paralel örgüte teslim olmak mıdır?"diye konuştu.

“AVRUPA’DA ‘ALİ’SİZ ALEVİLİK’ PROJESİ VAR”

Siyasetin, Avrupa'da projesi yapılan "Ali'siz Alevilik" oyununu oynadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böyle bir fitne var şimdi. Biz ne bilirdik eskiden Aleviler, Hz. Ali (RA) Efendimizi sevenler diye bilirdik. Öyle mi? Ben de onun için derdim ki eğer Alevilik Hz. Ali (RA) Efendimizi sevmekse ben bu Alevi'yim diyenlerden daha Alevi'yim. Çünkü ben Hz. Ali (RA) Efendimiz gibi yaşamaya çalışıyorum ama bunlar öyle yaşamıyorlar ki?" dedi.

“SİYASET, HER TÜRLÜ SAPKINLIĞI SAVUNURKEN, DİYANET’İ VE İMAM HATİPLERİ KAPATMA SÖZÜ VERMEK MİDİR?”

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Siyaset her türlü sapkınlığı savunurken, Diyanet'i ve imam hatipleri kapatma sözü vermek midir? CHP'de, MHP'de diğerleri de Diyanet İşleri Başkanımızın bir araba meselesi oldu ya? Ne yaptılar? Kalkmış bu HDP 'kaynak' diyor. Kaynak neymiş? Mercedes'i satacaklarmış oradan gelen para kaynakmış? Mercedes'in bedeli ne biliyor musunuz? 330 bin lira. Bunlara 5 tane koyun ver kaybedip gelirler. Baktım ki Diyanet İşleri Başkanımıza, o makama gerçekten haksızca saldırıyorlar. Dedim ki ve Diyanet İşleri Başkanımıza dedim ki 'Sayın Başkan, ben makam araçlarımdan, bir tanesini size tahsis edeceğim ve bu, zırhlı bir makam aracı olacak. Benim bindiğim araçlardan, bir tanesini size tahsis ediyorum' dedim. Şimdi Sayın Bahçeli çıkmış diyor ki 'Diyanet İşleri Başkanı bunu iade etmeli.' Sana mı soracağım? Diyanet İşleri Başkanımızın istifasını istiyor? Neden? Niye rahatsız oldun? İslam'ın hükümlerini açıklamasından mı rahatsız oldun? O makama bu denli hakaret etmek sizin haddinize mi? Dünyada bu tür dini temsil edenlerin oluştuğu merciler ortada, kullandıkları bütün araç gereçler ortada. Bunların düşünebiliyor musunuz, Türkiye'de İslam'ı temsil eden bu yüce makama yaptıkları saldırıya bakın. Biz bu makama leke sürdürtmeyeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi partisine oy vermiyor diye insanları kurşunlatmanın, evlerini, iş yerlerini, araçlarını yakmanın adının siyaset olamayacağını belirtti. Bölgeye yol, hava limanı, hizmet getirmek için çalışan iş makinelerini yakanları savunmanın adının da asla siyaset olmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayın 26'sında Hakkâri Havalimanı’nı açacağız. İki sene tehirle. Müteahhitleri tehdit ettiler, iş makinelerini yaktılar, Hakkari Havalimanını maalesef ancak yeni bitiriyoruz" dedi.

“BU ÜMMETİ PARÇALAMAK İSTEYENLERE PRİM VERMEYECEĞİZ”

Konuşmasında, Rabia ile hitap etmek istediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü bizim birliğe ihtiyacımız var. Bir, tek millet, bu kavram ne demektir biliyor musunuz? Türküyle, Arap'ıyla, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abhaz'ıyla, Boşnak'ıyla, Arnavut'uyla, aklınıza ne gelirse. Hepsi bu tek millet kavramının içindedir. İki, tek bayrak. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesidir. Yıldız, şehidimizin ta kendisidir. Üç, tek vatan. 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Bu vatanda kimse bir operasyon düşünmesin, avucunu yalar. Silahlı kuvvetlerimizle karşılarındayız, tüm emniyet teşkilatıyla karşılarındayız, hepsinden öte tüm milletimizle karşılarındayız. Dört, tek devlet. Paralel devletmiş, nereden çıktı bu? İşte Millî Güvenlik Siyaset Belgesi’ne girdi. Burada tek devlet var. Pensilvanya şu anda adeta kaçakların yeri oldu. Bakıyorlar ki 'yakalayıp alacaklar bizi', hemen Amerika'ya, Pensilvanya'ya hareket ediyorlar. Bu mücadele sürecek. Bu can bu tende oldukça bu mücadele sürecek. Bu milleti bölenlere prim vermeyeceğiz. Bu ümmeti parçalamak isteyenlere prim vermeyeceğiz. Yeter ki biz, Hacı Bektaş-ı Veli'nin o beş ilkesi var ya, ben beşe çıkardım onu. Ne diyor o, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. İşte mesele bu" diye konuştu.

“BENİM İNDİMDE MISIR’IN CUMHURBAŞKANI MURSİ’DİR”

Mısır'da halkın yüzde 52 oyuyla iş başına gelen Mursi'ye karşı darbe yapıldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu Sisi onun Millî Savunma Bakanı’ydı. Mursi'nin arkasında da namaza duran biriydi. Darbe yaptı" dedi. Mursi'nin şimdi de idama mahkûm edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Ben diyorum ki benim indimde Mısır'ın Cumhurbaşkanı Mursi'dir. Ben Sisi'yi cumhurbaşkanı olarak tanımıyorum. Çünkü Mısır halkını yüzde 52'sinin oyu benim için saygındır. Eğer demokrasiye inanıyorsam bunu söylemem gerekir. Ama çift yüzlü olursam o zaman her numara olur. Şu anda AB maalesef soyut konuşuyor, somut konuşmuyor. Açık, net tavır koymuyorlar. İşte biz bu tavrı bekliyoruz. Dünyadan bunu bekliyoruz. Ama er veya geç hak galip gelecektir."

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa Şehir Hastanesi’nin yapılacağı alana video konferans ile canlı bağlantı kurarak hastanenin temel atma törenine katıldı ve sonra da beraberindekilerle yapımı tamamlanan hizmet, eser ve projelerin toplu açılışını gerçekleştirdi.

RECEP TAYYİP ERDOĞAN ŞANLIURFA'DA
Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR