Üst Header Banner Reklam
Davutoğlu AK Parti'nin Seçim Beyannamesini Açıkladı
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin seçim beyannamesini ATO Congresiumda, açıkladı. "Huzur ve İstikrarla Türkiye'nin yol haritası" başlıklı beyannamede, temel hak ve hürriyetler alanında, geçmişte sağlanan kazanımların kararlılıkla korunacağı, topluma kimlik ve yaşam tarzı dayatılmasının karşısında olunacağı belirtildi.
4.10.2015 19:25:59
Bu haber 626 kez okundu
Davutoğlu AK Parti'nin Seçim Beyannamesini Açıkladı

 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da ATO Congresium'da AK Parti Seçim Beyannamesi'ni açıkladı.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin seçim beyannamesini ATO Congresiumda, açıkladı. "Huzur ve İstikrarla Türkiye'nin yol haritası" başlıklı beyannamede, temel hak ve hu¨rriyetler alanında, gec¸mis¸te sagˆlanan kazanımların kararlılıkla korunacağı, topluma kimlik ve yas¸am tarzı dayatılmasının kars¸ısında olunacağı belirtildi.

Bu¨tu¨n vatandas¸ların birinci sınıf muamele go¨rdu¨gˆu¨, o¨zgu¨r fertler olarak yas¸adıgˆı bir ortamın tesis edileceği, kapsayıcı ve evrensel degˆerlere dayalı bir vatandas¸lık anlayıs¸ı ic¸erisinde, birlik ve bu¨tu¨nlu¨ğün pekiştirileceği vurgulanan beyannamede, şu ifadelere yer verildi:

"Bu¨tu¨n etnik, mezhebi ve dini kesimlere, bas¸o¨rtu¨lu¨ veya bas¸ı ac¸ık, ko¨ylu¨ veya s¸ehirli, kadın veya erkek, yoksul veya zengin, s¸u veya bu siyasi go¨ru¨s¸ten tu¨m vatandas¸larımıza es¸it mesafede duruyor, her bir bireyin temel hak ve o¨zgu¨rlu¨klerden en ileri derecede yararlanacagˆı bir Tu¨rkiye'yi hedefliyoruz.

Etnik, dini ve mezhepsel aidiyetlerden o¨nce, milletimizin temel degˆerlerinin yogˆruldugˆu tarihi yolculuktaki birlikteligˆimizi ve es¸it vatandas¸lık anlayıs¸ını benimsiyoruz. Bu anlayıs¸la, devletin, bu¨tu¨n toplumsal kesimlerle hakkaniyet o¨lc¸u¨su¨nde, es¸itlik temelinde ve demokratik bir ilis¸ki gelis¸tirmesini sagˆlayacak; toplumsal zenginligˆimizin tu¨m unsurlarını c¸ogˆulcu bir yaklas¸ımla kucaklamaya devam edecegˆiz. Toplumdaki her bireyin yas¸am tarzına go¨sterdigˆimiz saygıyı, bundan sonra da o¨zenle devam ettirecegˆiz."

Toplumsal uzlas¸ma hedefi dogˆrultusunda bu¨tu¨n kimlikler ve yas¸am tarzlarını bir zenginlik olarak devam ettirecek politikaların sürdürüleceği ifade edilen beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Cemevleri, egˆitim sisteminde sagˆlıklı bilgilendirme, u¨niversitelerde aras¸tırma ve uygulama merkezleri olus¸turma gibi c¸es¸itli konularda Alevi kanaat o¨nderleri ile diyalog ic¸inde demokratik uzlas¸ı temelinde gerekli adımları atacagˆız. Bu noktada, geleneksel irfan merkezleri ve cemevlerine hukuki statu¨ tanıyacagˆız. Aynı s¸ekilde, geleneksel irfan merkezlerinin ve cemevlerinin ihtiyac¸larının kars¸ılanması ic¸in 5393 sayılı Belediye Kanunu, 3194 sayılı I·mar Kanunu ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nda gerekli degˆis¸iklikleri yapacagˆız."

"İnsan onuru ve temel haklar merkeze alınacak"

Gelecek do¨nemde de bas¸ta istihdam, iskan ve egˆitim olmak u¨zere Roman vatandas¸ların sorunlarının çözümüne hız verilerek, her türlü ayrımcılık zemininin ortadan kaldırılacağı vurgulanan beyannamede,  Tu¨rkiye Cumhuriyeti vatandas¸ı olan azınlıkların herhangi bir ayrımcılıgˆa maruz bırakılmaksızın onurlu bir hayat su¨rdu¨rebilmeleri ic¸in gereken bu¨tu¨n hukuki ve fiili tedbirlerin alınmaya devam edeceği belirtildi.

Temel hak ve o¨zgu¨rlu¨kler konusunda eksikliklerin giderileceği belirtilen beyannamede, şu vaatlerde bulunuldu:

"Yeni anayasanın temel haklara ilis¸kin kısmını bu esaslara go¨re tanzim edecegˆiz. Devletin siyasi, idari, yargısal ve ekonomik du¨zenini, insan onurunu ve temel hakları merkeze alacak s¸ekilde tasarlayacagˆız.  Bu c¸erc¸evede, TBMM I·nsan Haklarını I·nceleme Komisyonu, Kamu Denetc¸iligˆi Kurumu ve Tu¨rkiye I·nsan Hakları Kurumunu etkinles¸tirecegˆiz. Bu kurumların, AI·HM ve BM kapsamında Tu¨rkiye’nin u¨stlendigˆi sorumlulukları hayata gec¸irmesi ic¸in gerekli tedbirleri alacagˆız.

Ceza ve tutukevlerini etkin bir s¸ekilde denetleyecek, kollugˆa yo¨nelik s¸ikayetlerin u¨zerine kararlı bir s¸ekilde gidecegˆiz. Siyasi etigˆe yo¨nelik kuralları belirleyerek hayata gec¸irecegˆiz. AI·HM, Venedik Komisyonu ve digˆer uluslararası temel hak mekanizmaları ile mevzuat ve uygulama uyum du¨zeyini yu¨kseltecegˆiz. Temel hak ve o¨zgu¨rlu¨klere ilis¸kin uluslararası so¨zles¸melerin ic¸ hukuka dahil edilmesine devam edecek, o¨zgu¨rlu¨kc¸u¨ demokratik du¨zen mantıgˆıyla bagˆdas¸mayan s¸erhleri kaldıracagˆız."

Gelecek do¨nemde c¸erc¸eve bir mevzuat hazırlanarak, bu¨tu¨ncu¨l ve demokratik bir yaklas¸ımla; sivil toplum kurumlarının hukuki statu¨leri, kurumsal yapıları, faaliyetleri, kamu kurumları ile ilis¸kileri, mali kaynakları gibi alanların düzenleneceğine vurgu yapılan beyannamede, "Sivil toplum kurumlarının hukuki statu¨leri, kurumsal yapıları, faaliyetleri, kamu kurumları ile ilis¸kileri, mali kaynakları gibi alanları du¨zenleyen 'Sivil Toplumun Gelis¸tirilmesi ve Gu¨c¸lendirilmesi'ne dair c¸erc¸eve yasa c¸ıkaracagˆız. Kar amacı gu¨tmeyen kurulus¸lar ic¸in ayrı finansal raporlama standartları getirecegˆiz" taahhüdünde bulunuldu.

"Silah gündemden çıkacak"

C¸o¨zu¨m Su¨reci'nin, Türkiye'nin demokratikles¸mesinde, milli birlik, kardes¸lik ve refahında tarihi bir c¸abaya kars¸ılık geldiği belirtilen beyannamede, Cumhuriyet tarihinin temel sorunlarından biri olan Ku¨rt sorununun do¨nu¨m noktasının Kurucu Genel Bas¸kan Recep Tayyip Erdogˆan'ın, Bas¸bakan olarak, 2005'de Diyarbakır'da yaptıgˆı konus¸ma olduğu hatırlatıldı.

Gelinen noktada C¸o¨zu¨m Su¨reci'nin, sadece Türkiye'nin degˆil, bo¨lgedeki huzur ve barıs¸ ortamının da rec¸etesi haline geldiği belirtilen beyannamede, şunlar kaydedildi:

 

"AK Parti olarak, 7 Haziran'dan sonra da u¨lkede birlik ve kardes¸ligˆi tesis etmeyi amac¸layan ve do¨nemsel bir mesele olarak bakmadıgˆımız C¸o¨zu¨m Su¨recini kararlıkla su¨rdu¨recegˆiz. Demokratik hak ve o¨zgu¨rlu¨klerin korunmasını yeni anayasa ile gu¨vence altına alacagˆız. O¨zgu¨rlu¨kleri gelis¸tirmeye ve genis¸letmeye devam edecegˆiz. Demokratikles¸me ile es¸ zamanlı olarak yatırım, u¨retim ve istihdam imkanlarının gelis¸tirilmesi bas¸ta olmak u¨zere, tero¨rden etkilenen yo¨relerimizin ekonomik ve sosyal rehabilitasyonuna do¨nu¨k c¸alıs¸maları hızlandırarak devam ettirecegˆiz.

C¸o¨zu¨m Su¨reci'ni gu¨vence altına almak ve nihayete erdirmek, kalıcı huzuru tesis etmek amacıyla c¸ıkardıgˆımız '6551 Sayılı Tero¨ru¨n Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bu¨tu¨nles¸menin Gu¨c¸lendirilmesine Dair Kanun' ile silahın tamamen gu¨ndemden c¸ıktıgˆı bir noktaya ulas¸mak ic¸in gereken tu¨m tedbirleri alacagˆız. AK Parti olarak, kamu du¨zenini, birlik ve kardes¸ligˆi tesis etmeyi amac¸layan ve do¨nemsel bir mesele olarak bakmadıgˆımız C¸o¨zu¨m Su¨reci perspektifimizi koruyacagˆız. C¸o¨zu¨m Su¨reci'nin muhatabı ve sahibi millet, tas¸ıyıcısı ise bas¸ta AK Parti olmak u¨zere, u¨lkemizde huzur, istikrar ve barıs¸ı isteyen herkestir."

"Örgüt, Çözüm Süreci'ne savaş ilan etti"

Daha o¨nceki su¨rec¸ler gibi Çözüm Süreci'ni de de sabote etmeye, akamete ugˆratmaya c¸alıs¸an tero¨r o¨rgu¨tu¨nün, kamu du¨zenini ortadan kaldırarak silahlı c¸atıs¸maya geri do¨ndüğü hatırlatılan beyannamede, tero¨r o¨rgu¨tu¨nün illegaliteye, s¸iddete ve baskıya yo¨nelerek Ço¨zu¨m Su¨reci'ne savas¸ ilan ettiği kaydedildi.

2013'de verdigˆi so¨zleri tutmayan, tam anlamıyla bir eylemsizlik yerine her tu¨rlu¨ baskı, s¸iddet ve illegaliteye bas¸vuran o¨rgu¨tün, Tu¨rkiye'yi terk etmediği, "silah bırakma" taahhu¨du¨ne direnc¸ go¨sterdiği anımsatılan beyannamede, C¸o¨zu¨m Su¨reci'ni varlıgˆına tehdit go¨ren o¨rgu¨tün, yeniden tero¨r eylemlerine bas¸ladığı belirtildi.

AK Parti iktidarının, ilk gu¨nku¨ ilkesel durus¸unu ve siyasi pozisyonunu koruduğu vurgulanan beyannamede, şu ifadeler yer aldı:

"Ancak tero¨r o¨rgu¨tu¨nu¨n eylem ve sabotajları su¨reci su¨rdu¨ru¨lebilir olmaktan c¸ıkarmıs¸tır. Halkın hakkını-hukukunu koruyabilmek ic¸in kamu du¨zenini tahkim ederek o¨zgu¨rlu¨k-gu¨venlik dengesini kurmak mutlak gerekliliktir. Hu¨ku¨met hukuk ic¸inde yu¨ru¨ttu¨gˆu¨ tero¨rle mu¨cadelede vatandas¸ın magˆduriyet yas¸amamasını, aksine vatandas¸ların temel haklarını garanti altına alacak bir kamu du¨zeninin tesis edilmesini amac¸lamaktadır.

AK Parti reformlardan, hizmetlerden, yatırımlardan asla vazgec¸meyecek, geri adım atmayacaktır. Su¨rec¸te farklı sebeplerle olus¸an gu¨venlik risklerini gidermek, bo¨lge insanını ceberrut ve zalim o¨rgu¨tu¨n baskısından korumak devletin o¨ncelikli go¨revidir. C¸o¨zu¨m Su¨reci'nin mimarı, yu¨ru¨tu¨cu¨su¨ ve lokomotifi AK Parti’dir. AK Parti'nin gu¨c¸lu¨ olması su¨recin neticeye ulas¸ması ac¸ısından o¨nem tas¸ımaktadır. Bu su¨reci sonuca ulas¸tırmak bizim ic¸in ahlaki, insani ve vicdani bir go¨revdir. Su¨reci bozan, zehirleyen, sabote eden yapılara ragˆmen o¨zgu¨rlu¨k-gu¨venlik dengesini koruyarak hedeflerimize ulas¸acagˆımıza inancımız tamdır. Kamu du¨zeni tesis edilinceye kadar tero¨rle mu¨cadelemize; hukuk ve kardes¸lik tam anlamıyla tesis edilinceye kadar da C¸o¨zu¨m Su¨reci anlayıs¸ımızı korumaya devam edecegˆiz."

Beyannamede, AK Parti'nin ikinci atılım dönemini, halkın uzun zamandır beklediği yeni anayasa ile taçlandırmaya kararlı olduğu vurgulanarak, yeni anayasanın, Cumhuriyetin insan hakları ve demokrasi konularındaki kazanımlarını geleceğe taşıyacağı, vesayetin izlerini tamamen sileceği belirtildi.

Yeni anayasanın, insan onurunu, bireysel hak ve özgürlükler ile toplumsal meşruiyeti, sistemin ahlaki ve demokratik temeli kabul edeceği, bireyin ve toplumun geleceğe dair beklentilerini karşılamak üzere tasarlanacağı ifade edilen beyannamede, "Yeni anayasa özgürlük, eşitlik ve adalet üzerine inşa edilecek, insan onuru yeni anayasanın temel ahlaki referansı olacaktır. Yeni anayasa, vatandaş ve toplum odaklı olacak, sivil bir anlayışla insanımızın mutluluk ve refahını artmayı hedefleyecektir. Yeni yapısıyla anayasamız, değişen dünya ve ülke şartlarında akılcı siyasi programların oluşmasını ve etkin bir şekilde hayata geçmesini mümkün kılacaktır" denildi.

"Kendisini milli iradenin üzerinde gören her türlü odakla mücadele"

Demokratikleşme yürüyüşünün bu dönemde de hızlı adımlarla devam ettirme kararlılığında olunduğu belirtilen beyannamede, yeni anayasa ile ilgili şu, tespitlere yer verildi:

"İkinci atılım döneminde, kendisini milli iradenin üzerinde gören her türlü odakla mücadele ederken, toplumsal eğilimlerin demokratik süreçlerle siyasete yansımasını garanti altına alacağız. Katılımcı demokrasinin gereği olan sivil toplum kuruluşlarının yönetime daha aktif katılımını sağlayacağız. Yeni anayasada, siyasi partilerin çalışmalarını etkin olarak koruyacak ve parti kapatmalarını uluslararası standartlarda düzenleyeceğiz. Yeni dönemde de verdiğimiz demokrasi mücadelesinde elde edilen kazanımları kurumsallaştırarak, demokrasimizi sağlam, öngörülebilir ve kalıcı kılmayı hedefliyoruz. İkinci atılım döneminde Yeni Türkiye'nin katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü, demokratik ve sivil bir anayasa ile yönetilmesini sağlayacağız.

Yeni Türkiye'nin yeni anayasasında temel hak ve hürriyetlerin, demokrasinin, hukukun üstünlüğü ilkesinin, düşünce ve inanç özgürlüğünün dayanağı toplumsal meşruiyet olacaktır. Yeni anayasamız, bireysel hak ve özgürlükleri esas alırken, Türkiye'nin birikimi üzerine inşa edilecek, taraf olduğumuz uluslararası normları gözeterek demokratik bir anlayışla hazırlanacaktır. Yeni anayasa, milletimizin kültürel ve toplumsal çeşitliliğini tanıyan, herhangi bir etnik veya dini kimliğe referans yapmayan bir vatandaşlık tanımını esas alacaktır. Yeni anayasa, toplumun herhangi bir kesiminin dışlanmasına yol açacak değer yargıları ve siyasal tercihler barındırmayacaktır. Anayasamız tüm toplumu kucaklayan, kader birliğimizi yansıtan, demokratik denge ve denetim ilişkisini esas alan bir mahiyette hazırlanacaktır. Yeni anayasa, ortak değerleri ve çeşitlilik içinde birlik anlayışını esas alacaktır. Toplumsal hayatın ve siyasetin her alanını ayrıntılı bir biçimde düzenlemeyecek, her bir alanın kendi dinamiğinin ortaya çıkmasına imkan sağlayacaktır. Yeni anayasa, sorunların çözümünün imkan ve araçlarını barındıracaktır. Sorunları, demokratik bir ortamda bireyler, toplum ve siyaset kurumu çözecektir."

AK Parti'nin, sadece anayasa metni ile anayasal sistemin tesis edilmediğinin bilincinde olduğu vurgulanan beyannamede, doğrudan anayasal sistemle bağlantılı seçim kanunları, siyasi partiler kanunu ve sair temel kanunların, yeni anayasa metniyle bir bütün olarak yenileneceğe işaret edildi.

Beyannamede, temsilde adalet ile yönetimde istikrar arasında denge sağlayacak şekilde seçim barajı yeniden düzenleneceği aktarıldı.

Yönetim Modeli ve Başkanlık Sistemi

Beyannamede, Türkiye'nin katılımcılığı ve çoğulculuğu esas alan ve etkili işleyen bir hükümet modeline kavuşmasının arzulandığına dikkati çekilerek, "AK Parti olarak seçimlerden sadece temsilin değil hükümetin de çıkmasını garanti eden, istikrarsızlığa geçit vermeyen, vesayet odaklarının önünü tamamen kapatan çağdaş ve etkin bir hükümet sisteminin ülkemizde hayata geçmesini arzu ediyoruz" denildi.

Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesinin oluşturduğu yeni durumun yol açabileceği muhtemel yönetim sorunlarının başkanlık sistemiyle aşılacağına inanıldığı belirtilen beyannamede şu, ifadelere yer verildi:

"AK Parti olarak, demokratik bir perspektifle yapılandırıldığında, parlamenter sistemle başkanlık sistemi arasında demokrasiye uyum açısından bir fark bulunmadığı kanaatindeyiz. Nitekim her iki sistemin de olumlu örneklerine rastlanabileceği gibi olumsuz örneklerine de rastlanabilir. Ancak bir yandan vesayetçi bir şekilde kurgulanarak demokratik doğasından koparılmış parlamenter sistemin yol açtığı siyasal istikrarsızlıklar, öte yandan Yeni Türkiye vizyonumuzun ihtiyaç duyduğu etkin ve dinamik yönetim dolayısıyla, başkanlık sisteminin daha uygun bir yönetim modeli olduğuna inanıyoruz. Yeni sistemde meşru siyasi otoriteye hesap vermeyen paralel yapılara kesinlikle izin vermeyeceğiz. Milletimizin teveccühüyle hazırlayacağımız özgürlükçü ve insan odaklı yeni Anayasa ile seçimlerin istikrar üretebildiği, yasama ve yürütmenin müstakil olarak etkin olduğu, demokratik denge ve kontrol mekanizmalarının öngörüldüğü, toplumsal farklılıkların siyasal temsilinin sağlandığı, ademi merkeziyetçi bir idare sisteminin güçlendirildiği, karar alma süreçlerinin hızlandığı, her türlü vesayetin engellendiği yeni bir siyasal sisteme geçebiliriz. Bu çerçevede öngördüğümüz başkanlık sistemi, Türkiye'nin AK Parti iktidarında geçirdiği demokratik dönüşümü nihai sonucuna erdirerek, 2023 ve sonrasına yönelik kalkınma hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıracak bir çerçeveye sahip olacaktır."

Adalet sisteminde dönüşüm

Beyannamede, adalet sisteminde köklü düzenlemeler yaparak ileri standartlarda bir yapı oluşturulacağı belirtilerek, yargı sisteminin, iyi hazırlanmış bir strateji çerçevesinde yeniden yapılandırılacağı vurgulandı.

Yeni Yargı Reform Stratejisi Belgesinin etkin bir biçimde uygulayarak hayata geçirileceği aktarılan beyannamede, yargıda etkinlik, hızlılık, hesap verebilirlik, ekonomiklik ve şeffaflığın sağlanacağı bildirildi.

Anayasal değişikliklere bağlı olarak yüksek yargıda içtihat düzeyinde dağınıklığın giderileceği, bu çerçevede, askeri yargının disiplin mahkemeleri çerçevesinde faaliyet göstereceği aktarılan beyannamede, şu vaatlerde bulunuldu:

"Temyiz mahkemelerinin, alt derece mahkemeleri üzerindeki hukukilik denetiminin ötesine taşan etkilerini azaltacağız ve temyizi, hukuki denetim ile sınırlandıracağız. Yargı üst yönetimi ile temyiz mahkemelerinin oluşumunda TBMM'nin rolünü güçlendireceğiz, böylece yargının toplumsal meşruiyetini artıracağız. Yüksek mahkeme üyeliğini Avrupa örneklerine benzer şekilde makul sürelerle sınırlayacağız. İhtisas mahkemelerinin sayısını artıracağız. Ticaret ve iş mahkemesi gibi bazı ihtisas mahkemelerinde meslekten olmayan hakimlerin de yer almasını sağlayacağız.

HSYK'yı yeniden yapılandırarak Hakimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulunu kuracağız. Yargı mensuplarının mesleki ahlak ve davranış kurallarını uluslararası ölçütlere göre belirleyeceğiz. Toplum yararına hukuk hizmetlerinin belirli kurallar çerçevesinde uygulanmasına yönelik düzenlemeler yapacağız. Hukuk eğitimini güçlendireceğiz. Bilirkişilik müessesesini yeniden yapılandıracağız. Hukukun tüm dallarında alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına ağırlık verecek, yargıya ulaşılabilirliği kolaylaştırmak amacıyla savunma hakkı ve adli yardımı güçlendireceğiz. Koruyucu ve önleyici hukuk yaklaşımını yaygınlaştıracağız."

"Bireysel başvuruyu gözden geçireceğiz"

Beyannamede, Bireysel Başvuru hakkının Anayasa Mahkemesine getirdiği aşırı iş yükünün, mahkemenin işlevselliğine zarar verme ihtimali karşısında bu uygulamanın gözden geçirileceği bildirildi.

Adalet sisteminde kadınlar, çocuklar ve engellilere yönelik kolaylaştırıcı uygulamaların hayata geçirileceği vurgulanan beyannamede, ülke genelinde ideal yargılama sürelerinin belirlenmesini ve yargıda zaman yönetiminin uygulanmasının sağlanacağını ifade edildi.

Noterlik sisteminin yeniden yapılandırılarak, noterliklerden idarenin ve yargı organlarının iş yükünün azaltılması için faydalanılacağı aktarılan beyannamede, adli ve idari yargıda istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesinin sağlanacağı kaydedildi.

Nitelikli eğitim

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, "nitelikli eğitim" başlığında, AK Parti iktidarları döneminde eğitim alanında yapılanlar anlatıldı.

Bu dönemde egˆitimin fiziki ve teknolojik altyapısının gec¸mis¸le mukayese edilemeyecek oranda iyiles¸tirilip gelis¸tirildiğinin altının çizildiği beyannamede, tu¨m bireylerin egˆitime eris¸iminin sagˆlanması, fırsat es¸itligˆinin yakalanması, ders mu¨fredatlarının c¸agˆdas¸ hale getirilmesi ve egˆitimdeki insan kaynaklarının nitelik, nicelik ve bo¨lgesel dagˆılımında bu¨yu¨k adımlar atıldığı ve o¨nemli sonuc¸lar elde edildiği vurgulandı.

Egˆitim sisteminde o¨zgu¨rlu¨kler yo¨nu¨nde atılan adımların yanı sıra fiziki altyapı ac¸ısından da o¨nemli gelis¸meler sagˆlandığına işaret edilerek, ortalama egˆitim go¨rme su¨resinın yetis¸kinler ic¸in 2000’li yılların bas¸ında 5,5 yıl iken 2013 yılında 7,6 yıla çıktığı ifade edildi. Yeni gelen neslin beklenen okullas¸ma oranının ise 14,4 yıla kadar yükseldiğinin bildirildiği beyannamede, "Bo¨ylece mevcut okullas¸ma oranını yeni gelen nesilde iki katına c¸ıkarmıs¸ olacagˆız" denildi.

Okul o¨ncesi, ilko¨gˆretim ve ortao¨gˆretim kademelerinde artan öğrenci sayısına vurgu yapılarak, okullas¸ma oranının da 80’den yu¨zde 107,3’e yu¨kseldiği ifade edildi.

Milli Egˆitim Bakanlıgˆının toplam bu¨tc¸esinin 8’e katlandığı 2002 yılında 7,4 milyar liradan 2015 yılında 62 milyar liraya c¸ıkarıldığı belirtildi.

2002-2003 o¨gˆretim yılında yu¨kseko¨gˆretimde o¨rgu¨n o¨gˆrenci sayısı 1,2 milyon iken 2013-2014 o¨gˆretim yılında bu sayının 2,6 milyona yu¨kseldiğine işaret edilerek, yu¨kseko¨gˆretimde bru¨t o¨rgu¨n okullas¸ma oranının yu¨zde 19’dan yu¨zde 50’ye ulas¸tığı kaydedildi. 2002 yılında üniversitelere aktarılan toplam o¨deneğin 2,5 milyar lira iken 2015'de 18,3 milyar liraya ulaştığı vurgulandı.

İkinci atılım dönemide de eğitim en öncelikli gündem olacak

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, ikinci atılım do¨neminde de egˆitimin, her zaman oldugˆu gibi yine AK Parti iktidarının en o¨ncelikli gu¨ndemi olacağına vurgu yapıldı.

AK Parti iktidarları do¨neminde egˆitim alanındaki temel altyapı ve eris¸im sorunlarını o¨nemli o¨lc¸u¨de çözüldüğüne işaret edilerek, "O¨nu¨mu¨zdeki do¨nemde bas¸ta egˆitimin kalitesini yu¨kseltmek olmak u¨zere c¸ok daha bu¨yu¨k atılımlar hedefliyoruz" ifadesine yer verildi.

Milli Egˆitim Bakanlıgˆının kurumsal o¨rgu¨tlenmesini, egˆitim sisteminin ulusal du¨zeyde politika belirleme, koordinasyon ve denetiminden sorumlu olacak s¸ekilde geliştirileceği anlatılan beyannamede şunlar yer aldı:

"O¨gˆrenciyle ilgili sorunların okul du¨zeyinde c¸o¨zu¨lmesi ilkesini esas alarak merkezden yerele dogˆru yetki devrini gerc¸ekles¸tirecegˆiz. O¨nu¨mu¨zdeki do¨nemde egˆitimde kalite, en o¨ncelik verdigˆimiz alanlardan biri olacaktır. Bu kapsamda ‘Egˆitimde Kalite Seferberligˆi’ni bas¸latacagˆız.

Bu amac¸ dogˆrultusunda ilk olarak ‘Egˆitim Kalite Endeksi’ hazırlayacagˆız. Bu endeks aracılıgˆıyla sınıf, okul tu¨ru¨, ilc¸e, il ve bo¨lgeler du¨zeyinde Tu¨rkiye’nin egˆitim kalitesi haritasını ortaya c¸ıkaracagˆız. Okul tu¨rleri ve bo¨lgeler arası bas¸arı farklılıklarını azaltarak egˆitimde fırsat es¸itligˆine bu¨tu¨n boyutlarıyla hayatiyet kazandıracagˆız. Bu su¨rec¸le uyumlu bir s¸ekilde o¨gˆretmen yetis¸tirme ve egˆitim yo¨netimi alanlarında da o¨nemli do¨nu¨s¸u¨mler hayata gec¸irecegˆiz.

O¨gˆretmen Genel ve Alan Yeterliliklerini belirleyerek bu yeterliliklerle ilis¸kilendirilmis¸ Ulusal O¨gˆretmen Strateji Belgesini hazırlayıp yu¨ru¨rlu¨gˆe koyacagˆız. O¨gˆretmenlerimizin bilgi ve becerilerini gu¨ncellemelerini sagˆlayacak 'O¨gˆretmen Akademisi' sistemini bas¸latacagˆız. Egˆitim faku¨ltelerini, milli egˆitim sistemindeki yeni yapılanmaya go¨re bo¨lu¨m, anabilim dalı ve o¨gˆretmenlik genel ve alan yeterlilikleri ile ilis¸kilendirilmis¸ bir s¸ekilde yeniden yapılandıracagˆız.

Egˆitim faku¨ltelerinin mu¨fredatını yenileyecegˆiz. Egˆitim faku¨ltesi o¨gˆrenci veya mezunları ic¸in egˆitim faku¨ltesi dıs¸ındaki faku¨ltelerde c¸ift ana dal veya yan dal yapma imkanı sagˆlayacagˆız.

Egˆitim faku¨lteleri ile digˆer o¨gˆretmen adayı yetis¸tirilen yu¨kseko¨gˆretim kurumlarının ve formasyon programlarının o¨gˆrenci kontenjanlarını, o¨gˆretmen ihtiyac¸ analiz ve projeksiyonlarını dikkate alarak belirleyecegˆiz. Kamu Personeli Sec¸me Sınavında bu¨tu¨n alanlardaki o¨gˆretmen adayları ic¸in alan sınavı yapacagˆız. S¸ubat do¨neminde o¨gˆretmen alımı yapacak s¸ekilde gerekli du¨zenlemeleri yapacagˆız."

Müfredat çalışmaları sürecek

Mu¨fredatın du¨zenli aralıklarla go¨zden gec¸irilmesini, egˆitim kalitesi u¨zerindeki etkisinin izlenmesi ve nihai hedef olan bilgiyi u¨reten ve katma degˆere do¨nu¨s¸tu¨ren insan niteligˆine ulas¸madaki katkısının o¨lc¸u¨lmesinin sağlanacağının altının çizildiği beyannamede, "Mu¨fredatın egˆitimin her kademesinde bilgi yu¨klemekten ziyade o¨gˆrenciyi hayata hazırlayan, o¨gˆrenmeyi o¨gˆreten, istidatlarını ortaya c¸ıkaran, temel becerileri veren, o¨zgu¨veni pekis¸tiren, evrensel degˆerleri aktaran bir ic¸erigˆe sahip hale getirilmesi yo¨nu¨ndeki c¸alıs¸malarımıza devam edecegˆiz" denildi.

Mu¨fredatın, bilgi teknolojileri destekli o¨gˆretime uygun hale getirerek egˆitsel e-ic¸eriklerin genis¸letilmesi ve daha da gelis¸tirilmesinin sağlanacağı, her alanda dijital ic¸erikle zenginles¸tirilmis¸ etkiles¸imli bir egˆitim-o¨gˆretim sisteminin ve derslerin mu¨fredat ve kazanımlarına yo¨nelik go¨rsel, is¸itsel, hareketli, etkiles¸imli ve dinamik o¨gˆeler bir arada kullanılarak zenginles¸tirilmis¸ egˆitim ic¸eriklerinin yaygınlaştırılacağı kaydedildi.

Kazanımlara yo¨nelik hazırlanmıs¸ video c¸ekimlerinden olus¸an, o¨gˆretmenler ic¸in bir uygulama o¨rnegˆi tes¸kil edecek o¨gˆrenciler ic¸in de o¨gˆrenmelerini destekleyecek o¨gˆretim materyallerinin yaygınlas¸tırılacağı aktarıldı.

Oyun tabanlı öğrenme etkin hale getirilecek

Oyun tabanlı o¨gˆrenmenin etkin hale getirileceğinin bildirildiği beyannamede şöyle denildi:

"Mobil o¨gˆrenme sistemlerini gelis¸tirecek, sosyal medyanın o¨gˆrenme aracı olarak daha etkin bic¸imde kullanılmasını sagˆlayacagˆız. Konular ve kazanımlar bazında durum tespiti yapan bilis¸im sistemlerini yaygınlas¸tırarak egˆitim sisteminin niteligˆini artıracagˆız. O¨gˆrencilerimize yazılı ve so¨zlu¨ iletis¸im kurabilecek du¨zeyde yabancı dil o¨gˆretimine o¨ncelik verecegˆiz. Bu amaca yo¨nelik olarak o¨gˆretme sistematigˆini ve mu¨fredatı go¨zden gec¸irecek, dil o¨gˆrenimini etkin hale getirecegˆiz. Birlikte, problem c¸o¨zmeye dayalı ve proje tabanlı o¨gˆrenmeyi tes¸vik eden egˆitim teknolojilerini yaygınlas¸tıracagˆız. FATI·H projesi aracılıgˆıyla tu¨m o¨gˆrencilere egˆitimde fırsat es¸itligˆini sagˆlayacagˆız.

Uzaktan egˆitim yo¨ntemlerinin dezavantajlı kesimler ile egˆitim c¸agˆı dıs¸ında kalanların kaliteli egˆitim imkanlarına eris¸mesinde etkin bir arac¸ olarak kullanılmasını sagˆlayacagˆız. O¨gˆrencileri c¸es¸itli alanlarda dogˆru bir s¸ekilde yo¨nlendirme, etkili o¨gˆrenmelerini sagˆlama ve becerilerini gelis¸tirme ve gelecegˆe hazırlama hususlarında gerekli rehberlik ve psikolojik danıs¸ma hizmetlerinin etkin bir s¸ekilde verilmesi sagˆlayacagˆız."

Egˆitim sisteminin ihtiyac¸ duydugˆu ortamları ve imkanları kalite standartlarını da dikkate alarak gelis¸tirilmeye devam edileceği ifade edilerek, egˆitim mekanlarının yenilikc¸iligˆi tes¸vik edecek, eris¸ilebilir, fonksiyonel ve yerel mimariye uygun bir yapıda ve yeterli oyun, spor ve ku¨ltu¨rel alanlara sahip fonksiyonel mekanlar olarak tasarlanacağı belirtildi.

I·lk ve ortao¨gˆretimde okul bazlı bu¨tc¸e yo¨netimine gec¸ilmesine yo¨nelik c¸alıs¸maların yapılacağı kaydedilen beyannamede, "Okulları akademik, sosyal, ku¨ltu¨rel, sanatsal ve sportif performansa go¨re degˆerlendirerek, sonuc¸larını kamuoyu ile paylas¸ılmasını sagˆlayacagˆız. I·s¸ du¨nyasının ihtiyac¸ duydugˆu meslek ve alanlarda kaliteli elaman yetis¸tirilmesini sagˆlayacak s¸ekilde mesleki egˆitimin kalitesini artıracak tedbirleri almaya devam edecegˆiz" ifadeleri kullanıldı.

İkili öğretime son verilecek

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, okul o¨ncesi egˆitimi dahil ilkokul, ortaokul ve liselerde her bir vatandas¸ın fırsat es¸itligˆi ic¸inde adil ve kaliteli bir egˆitim almasını sagˆlamak ic¸in kısa ve orta vadeli hedefler c¸erc¸evesinde, okullarda ikili o¨gˆretime son verme hedefi dogˆrultusunda tu¨m okullarda tam gu¨n egˆitim-o¨gˆretime gec¸ilmesi ic¸in yeter sayıda derslik ins¸asına devam edileceği duyuruldu.

Okul o¨ncesi egˆitimde, eris¸im imkanına sahip olmayan ailelerin c¸ocuklarının okul o¨ncesi egˆitim almasını destekleyecek tes¸vikler olus¸turulacağı, okul o¨ncesi egˆitimi yaygınlas¸tırma yoluyla egˆitimde fırsat es¸itligˆini artıracak ve her bir c¸ocugˆun zihinsel ve duygusal gelis¸iminin toplumsal es¸itlik ve adalet ilkelerini go¨zeterek, temel insan hak ve hu¨rriyetleri c¸erc¸evesinde teminat altına alınmasının sağlanacağı bildirildi.

Egˆitim ortamlarının, o¨gˆretim materyalleri ve egˆitim-o¨gˆretim uygulamalarının bireysel farklılıkları dikkate alan ve o¨gˆrenciyi merkeze alan bir anlayıs¸la du¨zenleneceğine işaret edilerek, ögˆrenme ve gelis¸im du¨zeyi akranlarından geride olan o¨gˆrencilerin o¨gˆrenmesini desteklemek amacıyla tedbirlerin alınacağı ve telafi edici programların uygulanacağı kaydedildi.

Ortaokul seviyesinde başlatılan program gu¨ncelleme c¸alıs¸malarının devam edeceği, ortaokullarda hayata gec¸irilen sec¸meli ders uygulamasının geliştirileceği anlatıldı.

"En iyi okul eve en yakın okuldur" ilkesi hayata geçirilecek

Ortaokul sekizinci sınıfta uygulanan merkezi ortak sınavların gelis¸tirilmesinin sağlanarak egˆitim sisteminin performansının izlenmesi ve degˆerlendirilmesinde de kullanılacağının altının çizildiği beyannamede, şu ifadeler yer aldı:

"Her tu¨rdeki liseleri, 9’uncu ve 10’uncu sınıfları temel yetkinliklerin kazandırılmasına yo¨nelik ortak programlar olarak du¨zenleyecegˆiz. 11’inci ve 12’inci sınıfları, o¨gˆrencinin devam etmek istedigˆi yu¨kseko¨gˆretim programına gec¸is¸ ic¸in hazırlık yapmasını sagˆlayacak veya bir meslegˆe hazırlayacak derslerden olus¸an modu¨ller halinde du¨zenleyecegˆiz. Ortao¨gˆretimde okullar arasında kalite farklılıklarını asgari seviyeye indirecek tedbirler alacagˆız. Okullar arasındaki farklılıkların azaltılmasıyla es¸ zamanlı olarak, ortao¨gˆretimde o¨gˆrencilerin ikametlerine en yakın okullardan birinde o¨gˆrenim go¨rmesinin alt yapısını olus¸turacagˆız. Ortao¨gˆretimi bitiren her o¨gˆrencimizin bir spor dalından lisans alabilecek du¨zeyde veya bir mu¨zik enstru¨manını belirli bir yeterlilikte kullanabilecek du¨zeyde egˆitim alması sagˆlanacaktır."

"En iyi okul eve en yakın okuldur" ilkesinin hayata gec¸irileceği ve aileler u¨zerinden o¨nemli bir ku¨lfetin kaldırılacağı ifade edildi.

O¨zel yetenekli o¨gˆrencilerin gelis¸imlerinin desteklenmesi amacıyla o¨zel programlar ve yeni uygulamaların geliştirileceği bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılacağı aktarıldı.

O¨zel yetenekli o¨gˆrencilerin egˆitim kalitesinin gelis¸tirilmesi ic¸in resmi okullar yanında o¨zel tes¸ebbu¨su¨n de alternatif okul ve o¨gˆretim modelleri uygulaması ile fen bilimleri, sosyal bilimler, is¸letme, teknoloji, spor ve sanat gibi alanlarda o¨zgu¨n o¨gˆretim modellerinin gelis¸tirilmesinin teşvik edileceği kaydedildi.

Mesleki ve teknik liselere devam eden o¨gˆrencilere verilen egˆitim kalitesinin artırılacağı, mesleki ve teknik lise mezunlarının istihdamının özendirileceği, meslek yu¨ksek okulları mezunlarının diplomalarında yer alan program adları ile meslek tanımlamalarındaki farklılıkların giderilerek bu o¨gˆrencilerin kamu ve o¨zel sekto¨rde is¸ bulmalarının kolaylaştırılacağı vurgulandı. Organize Sanayi Bo¨lgelerinde meslek lisesi kurulmasına yo¨nelik bas¸latılan uygulamanın yaygınlaştırılacağı açıklandı.

''Yu¨kseko¨gˆretim reformunu hayata gec¸irecegˆiz"

Yu¨kseko¨gˆretim reformunun hayata geçireleceğinin duyurulduğu beyannamede, "Bu c¸erc¸evede, u¨niversite o¨zerkligˆini odagˆına alan yeni bir Yu¨kseko¨gˆretim C¸erc¸eve Yasası hazırlayacagˆız. U¨niversite yo¨netiminin, o¨zerklik ve hesap verebilirlik temelinde yeniden o¨rgu¨tlendirilmesini sagˆlayacagˆız. U¨niversiteleri o¨gˆretim u¨yesi yetis¸tirme ve aras¸tırma altyapılarını dikkate alarak kategorilere ayıracagˆız. Kategoriler, o¨zerklik du¨zeyleri bakımından farklılas¸acak ve bu du¨zeylerin u¨niversitelerin ihtisaslas¸masına ve kamu kaynagˆının transferine esas tes¸kil etmesini sagˆlayacagˆız" bilgisi paylaşıldı.

Üniversite giriş sisteminin gözden geçirileceğinin bildirildiği beyannamede şu ifadelere yer verildi:

"Ögˆrencilerimizin gerc¸ek performansını dikkate alan ve sınav stresini en aza indirecek bir yaklas¸ımla tekrar formu¨le edecegˆiz. O¨gˆrencilerimiz u¨zerindeki sınav baskısını azaltmak amacıyla yu¨kseko¨gˆretime gec¸is¸teki sınavların yılda birden c¸ok yapılmasını temin edecegˆiz. Mevcut u¨niversitelere ilave olarak bundan sonra kurulacak yeni u¨niversite ve faku¨lteler ic¸in o¨gˆrenci ve o¨gˆretim elemanı sayısı ile kurulmus¸ bulunan faku¨ltelerin doluluk oranlarını gibi objektif kuralları baz alan bir mekanizma gelis¸tirecegˆiz. Bo¨lgesel ihtiyac¸lar, kapasiteleri ile gelis¸im ve yetkinlik du¨zeyleri dikkate alarak u¨niversitelerin ihtisaslas¸masını destekleyecegˆiz."

Beyannamede yükseköğretime ilişkin şöyle denildi:

"O¨zel u¨niversitelerin kurulmasına ve yurtdıs¸ındaki u¨niversitelerin Tu¨rkiye’de, Tu¨rkiye’deki u¨niversitelerin yurtdıs¸ında faaliyet go¨stermelerine imkan verecegˆiz. Yu¨kseko¨gˆretim kurumları bu¨nyesinde veya yu¨kseko¨gˆretim kurumlarıyla is¸birligˆi ic¸inde bagˆımsız ileri aras¸tırma merkezlerinin kurulması ic¸in yeni destek mekanizmaları olus¸turacagˆız. U¨niversitelerin uluslararası rekabet gu¨cu¨nu¨ artırmak amacıyla daha fazla yabancı o¨gˆrenci kabul etmeleri ve o¨gˆretim elemanı istihdam edebilmelerini sagˆlayacagˆız.

Yu¨kseko¨gˆretim kurumlarımızın du¨nyanın farklı cogˆrafyalarında yer alan gelis¸mis¸ u¨niversitelerle is¸birligˆi yapmalarını destekleyecegˆiz. Hem o¨gˆretim elemanı hem de o¨gˆrenciler ic¸in o¨zel tasarlanmıs¸ yeni bo¨lgesel degˆis¸im programlarını o¨zendirecegˆiz. Yu¨kseko¨gˆretim o¨gˆrencilerinin yanı sıra mezunlara da yan dal ve c¸ift anadal yapma imkanı getirecegˆiz."

YÖK bünyesinde lisansüstü burs programları oluşturulacak

AK Parti Seçim Beyannamesi'nde, sayıları artan u¨niversitelerin o¨gˆretim elemanı ihtiyacının kars¸ılamak ic¸in Milli Egˆitim Bakanlıgˆı ve TU¨BI·TAK’ın verdigˆi lisansu¨stu¨ egˆitim burslarının sayıları artırılacağı ve YO¨K bu¨nyesinde tema odaklı yeni lisansu¨stu¨ burs programlarının oluşturulacağı bildirildi.

Devlet u¨niversitelerine ayrılan o¨gˆretim elemanı kadro sayılarının ihtiyac¸lar c¸erc¸evesinde artırılacağı, yu¨kseko¨gˆretim o¨gˆrencilerinin ihtiyacını kars¸ılayacak kapasitede yurt yapımına devam edileceği, o¨zel sekto¨ru¨n bu alana yatırım yapmasının tes¸vik edileceği, mevcut yurtların kalitesinin artırılacağı kaydedildi.

Beyannamede, öncelikle u¨niversitelerde veya aras¸tırma ve gelis¸tirme merkezlerinde olmak u¨zere, yurtdıs¸ındaki yetis¸mis¸ insan gu¨cu¨nu¨n Türkiye'ye do¨nu¨s¸u¨nu¨ hızlandıracak yeni politikaların geliştirileceği belirtildi.

Milli Egˆitim Bakanlıgˆı ve TU¨BI·TAK’ın verdigˆi lisansu¨stu¨ egˆitim burslarının sayılarının arttırılacağı, sosyal bilimlerin de bu burslardan yeterli du¨zeyde faydalanmasının temin edileceği kaydedildi.

Mevcut devlet ve vakıf u¨niversitelerinin yanı sıra o¨zel u¨niversitelerin de kurulması ic¸in gerekli du¨zenlemelerin yapılacağı aktarılarak, "Egˆitimin finansman kaynaklarını c¸es¸itlendirip artıracagˆız. Bu kapsamda, egˆitimin finansmanında o¨zel sekto¨ru¨n payının artırılması yo¨nu¨nde kamu-o¨zel ortaklıgˆı gibi yeni arz ve is¸letim modellerinin kullanılmasını sagˆlayacagˆız" denildi.

U¨niversitelerde 1 do¨nem uygulamalı, 2 do¨nem akademik egˆitim

Egˆitim istihdam bagˆının güçlendirileceğinin anlatıldığı beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Bu c¸erc¸evede hazırladıgˆımız Temel ve Mesleki Becerileri Gelis¸tirme O¨ncelikli Do¨nu¨s¸u¨m Programı'mız kapsamında, is¸ piyasasındaki insan gu¨cu¨ne olan talep ile yu¨kseko¨gˆretimin de dahil oldugˆu egˆitim sistemimizin o alanlarda sagˆlayabilecegˆi arz arasındaki uyumu sagˆlayacagˆız. I·s¸gu¨cu¨ piyasasında ve ekonomide hızlı degˆis¸meye cevap verebilecek esnek bir planlama yapacagˆız. Yeni alanlarda beceri ihtiyac¸larının kars¸ılanabilmesi ic¸in o¨rgu¨n egˆitim kurumları bu¨nyesinde ve yaygın egˆitim c¸erc¸evesinde istihdam edilebilirlik oranı yu¨ksek programlar gelis¸tirecegˆiz. O¨ncelikli alanlar belirleyerek bu alanlarda yeterli kapasite artırımı ic¸in gerekli tes¸vik ve destegˆi verecegˆiz. Giris¸imcilik ve yenilik ekosistemi gu¨c¸lendirilerek giris¸imci bireylerin yetis¸tirilmesini sagˆlayacagˆız. I·s¸gu¨cu¨ piyasasının ihtiyac¸ duydugˆu temel becerileri tespit edecegˆiz.

Uygulamalı egˆitimleri yaygınlas¸tırarak, okul ve is¸ du¨nyası arasındaki is¸birligˆini gu¨c¸lendirecegˆiz. O¨zellikle mesleki egˆitimde o¨zel sekto¨ru¨n rolu¨nu¨ gu¨c¸lendirecek, odalar ve borsalara daha fazla sorumluluk verecegˆiz. I·s¸gu¨cu¨ piyasası ihtiyac¸ analizlerini etkinles¸tirerek, mesleki egˆitimleri is¸gu¨cu¨ piyasasının ihtiyac¸larına go¨re planlayacagˆız. U¨niversitelerde 1 do¨nem uygulamalı, 2 do¨nem akademik egˆitimi ic¸eren u¨c¸ do¨nem uygulamalarını yaygınlas¸tıracagˆız. Fabrikaların sekto¨rlerine yo¨nelik o¨zel mesleki ve teknik egˆitim okulu ac¸abilmeleri ic¸in du¨zenleme yapacagˆız. Mesleki ve teknik okul ve kurumlarında ato¨lye ortamlarını sekto¨rel bazlı olarak iyiles¸tirecegˆiz. Mesleki ve teknik egˆitim okul yo¨netim modelini gelis¸tirecek, yerel yo¨netimlerin ve sekto¨r temsilcilerinin katılımını sagˆlayacagˆız."

Müfredat yenilenecek

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, egˆitimin tu¨m kademelerindeki mu¨fredatın temel becerileri ic¸erecek s¸ekilde güncelleneceği bildirilerek, temel egˆitimden ortao¨gˆretime gec¸is¸ sınavlarında ve u¨niversiteye giris¸ sınavlarında temel becerileri o¨lc¸ecegˆiz. Ortaokul ve liselerde bireysel yeteneklere go¨re o¨gˆrencileri yo¨nlendirebilecek bir rehberlik sistemi olus¸turacagˆız" denildi.

"İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi"

Beyannamenin "İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi" bölümünde, büyüme stratejisi 5 temel eksen üzerine kuruldu. Bu eksenler, makroekonomik istikrarın güçlendirilmesi, beşeri sermayenin geliştirilmesi ve işgücü piyasasının etkinleştirilmesi, teknoloji ve yenilik geliştirme kapasitesinin artırılması, fiziki altyapının güçlendirilmesi, kurumsal kalitenin iyileştirilmesi olarak belirlendi.

Beyannameye göre, finansal istikrar gözetilerek, fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla uygulanacak büyüme ve istihdam politikaları desteklenecek. Enflasyon hedeflemesi, temel para politikası rejimi olmaya devam edecek. Enflasyon hedefleri, hükümet ve Merkez Bankası tarafından 3'er yıllık vadeler için belirlenecek.

Dalgalı döviz kuru rejimi sürdürülecek, Merkez Bankasının fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisinin belirlemesi esas olmaya devam edecek.

Finansal piyasalarda derinliğinin artırılmasına önem verilecek, halka açık şirketler desteklenecek, özkaynak kullanımına vergi kolaylığı sağlanacak.

Nakdi sermaye artırımı yapan şirketler için artırılan sermayenin belli bir kısmının her yıl kurum kazancından indirilebilmesi sağlanacak, Kredi Garanti Fonu aracılığıyla 20 milyar lira tutarına kadar Hazine kefaleti verilebilmesinin önü açılacak.

"İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Öncelikli Dönüşüm Programı" ile 2013 yılında yüzde 3,4 olan finansal hizmetler sektörünün GSYH içindeki payının, program dönemi sonunda yüzde 6'ya yükseltmeyi hedefleniyor. Programla, gayrimenkullerin elden çıkarılmasında değer artış kazançlarının vergilendirilmesine yönelik uygulamalar gözden geçirilecek. Farklı finans kurumları arasında haksız rekabete yol açan vergi uygulamaları ortadan kaldıracak. Finans alanında ihtisas mahkemeleri kurulacak, finans piyasalarında gereksinim duyulan bilişim teknolojileri ürünlerini geliştirmek üzere "Teknoloji Geliştirme Merkezi" kurulacak.

Faizsiz finans alanında koordinasyonu sağlayacak bir mekanizma oluşturulacak, bu alana uygun etik ilkeleri ve kurumsal yönetim ilkeleri belirlenecek.

Borsa İstanbul Ortak Veri Merkezi kurumsallaştırılacak. Borsa İstanbul bünyesinde Özel Sermaye Platformu kurulacak.

"Yeni Vergi Usul Kanunu" çıkarılacak

AB'nin kamu alımları direktiflerine uygun olarak kamu ihale sistemi reforme edilecek. Ekonomik ve sosyal politikalara uyum sağlamak, sade ve daha kolay uygulanabilir bir hale getirmek amacıyla Yeni Vergi Usul Kanunu çıkarılacak.

Vergi tahsilatı ve hizmet kalitesini artırmak amacıyla belirli yerlere ödeme terminalleri kurulacak.

Petrol ve LPG lisans sahipleriyle ilgili düzenlemeler yapılacak. Akaryakıt satış bilgilerini anlık olarak takip edebilecek merkezi bir sistem hayata geçirilecek. Akaryakıt ve LPG taşımacılığında kullanılan kara ve deniz araçlarıyla ilgili bir takip sistemi kurulacak. Gümrük kapıları ve gümrükleri modernize ederek yenilenecek.

Sosyal yardım alanların gelirleri, kayıtlı işe başlar başlamaz kesilmeyecek ve belirli bir süre veya geliri yeterli bir noktaya erişinceye kadar devam ettirilecek.

Elektrikli araçlar için prototip batarya üretimi

Kamu altyapı yatırımları, ekonomide üretimin sağlıklı olarak gelişmesini destekleyecek, ancak kaynak israfına yol açmayacak biçimde planlanacak.

Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda girdi tedarik ihtiyacı envanteri dikkate alınarak Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) güncellenecek.

Türkiye Sanayi Stratejisi ve sektörel stratejiler hazırlanacak. Orta ve yüksek teknolojili ürünlere yönelik yeni yatırım destek programları oluşturulacak. İthalat bağımlılığını azaltmayı esas alan büyük ölçekli yatırımlar ve stratejik sektör boyutlarını içeren yeni teşvik sistemi hayata geçirilecek.

MTA'nın yurtdışında da madencilik faaliyeti yapabilmesi sağlanacak. Demir çelik sektörünün hurda girdiye olan bağımlılığı azaltılacak, inorganik kimya, biyoyakıt, alternatif kompozit malzemeler gibi alanlarda Ar-Ge faaliyetleri teşvik edilecek. Elektrikli araçlar için prototip batarya üretimi gerçekleştirilecek.

Lüks ürünlerin ithalatında caydırıcı vergilendirme

Kamu döner sermaye kuruluşlarının açık, şeffaf vehesap verebilir bir idari ve mali yapıda çalışmalarını sağlayacak döner sermaye reformu gerçekleştirilecek.

Gayrimenkullerin elden çıkarılmasında değer artış kazançlarının vergilendirilmesine yönelik uygulamalar gözden geçirilecek, imalat sanayi makine-teçhizat yatırımlarının finansmanında Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) istisnası getirilecek.

Lüks veya ithalat yoğunluğu yüksek tüketim mallarına yönelik caydırıcı vergilendirme yapılacak.

Bireysel emeklilik sisteminde "otomatik katılım sistemi" pilot çalışması yapılacak.

Anahtar teslim fabrika binası

Kamu yatırımları, bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmada ve bölgesel gelişme potansiyelini değerlendirmede etkili bir araç olarak kullanılacak, İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçidi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul Yeni Havalimanı, Gebze-İzmir Otoyolu (Körfez Geçişi Dahil), şehir hastaneleri, limanlar gibi büyük projeler tamamlanacak, yeni otoyollar, yüksek hızlı tren hatları dahil olmak üzere birçok alanda yeni projeleri kamu-özel iş birliği yöntemiyle hayata geçirilecek.

Kamu ve özel kesim iş birliği alanında halen dağınık bir yapıda olan mevzuat, tek bir çerçeve kanunla düzenlenecek.

Yatırımcıların 2015 ve 2016 yıllarında gerçekleştirecekleri yatırım harcamaları için, yatırım döneminde mevcut diğer tüm faaliyetlerinden elde edecekleri tüm kazançlarına daha yüksek miktarda vergi indirimi uygulanacak.

Emek yoğun sektörlerde yatırımcıların talebi halinde, sembolik bir kira bedeliyle, anahtar teslimi, karşılıksız fabrika binası yapılacak

Özel sektör yatırımlarının GSYH'ya oranı 2018 yılı sonunda yüzde 19,3'e çıkarılması ve Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi sıralamasında

ilk 40 ülke arasına girmeyi hedefleniyor. Bunun için yatırımların izin ve yatırım yeri temini süreçlerinin hızlı ve etkin bir biçimde yürütülmesine ve sonuçlandırılmasına yönelik mekanizma oluşturulacak.

Türkiye'de yatırıma uygun arazi envanterinin yatırımcıya elektronik ortamda sunulması amacıyla coğrafi bilgi sistemleri altyapısı geliştirilecek.

İşgücü piyasalarında esnek çalışma

Ulusal İstihdam Stratejisi kapsamında 2023 yılı itibarıyla işsizlik oranının yüzde 5 düzeylerine indirmek, istihdam oranını yüzde 50'ye yükseltmek, kadınların işgücüne katılım oranını yüzde 38 düzeyine çıkarmak, tarım dışı sektörde kayıtdışı istihdam oranını yüzde 15'e indirmek hedefleniyor.

Bunun için özel sektör iş yerlerinde 6 ay süreyle İşbaşı Eğitim Programında (İEP) çalışacak kursiyerlere net asgari ücret ödenecek. İşbaşı Eğitim Programı sonrası kursiyerler aynı iş kolunda işe alınırsa, imalat sektöründe 42 ay, diğer sektörlerde ise 30 ay boyunca SGK işveren primi devlet tarafından ödenecek. İşverenin kursiyerler için yaptığı harcamaların vergi matrahından düşürülebilmesi sağlanacak.

İşgücü piyasalarına esneklik sağlayan çalışma biçimleri iş ve sosyal güvenlik mevzuatına eklenecek.

Meslek kurslarına katılan kadınlar için çocuk oyun odaları uygulaması başlatılacak.

Kıdem tazminatı sisteminde yaşanan sorunların çözümü amacıyla ilgili sosyal taraflarla istişare içinde gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılacak. İşsizlik sigortasından yararlanma koşullarının esnetilmesi ve yararlanma sürelerinin artırılması yönünde mevzuat çalışması yapılacak.

Fazla çalışma sınırına uyulmaması halinde idari para cezası tatbik edilmesi yönünde mevzuat çalışması yapılacak.

AK Parti'nin 1 Kasım'da düzenlenecek genel seçime ilişkin açıkladığı seçim beyannamesinde "Sağlıklı Nesiller" başlığında, AK Parti hükümetleri döneminde sağlık alanında yapılanlar anlatıldı.

Bu dönemde sağlık sektörünün çile olmaktan çıktığı vurgulanarak yoksulları gözeten bir sağlık devrimi yapıldığı belirtildi.

Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın hayata geçirilmesinden bu yana temel sağlık göstergelerinde, sağlık hizmet sunum altyapısı ve insan kaynağında önemli gelişmeler kaydedildiğinin altı çizilerek 18 yaşın altındaki bireylerin tamamının sağlık güvencesi altında olduğu “Genel Sağlık Sigortası” sisteminin hayata geçirildiği anımsatıldı.

Yeşil Kart sahiplerinin "ayakta tedavi" kapsamında gördükleri sağlık hizmetleri ile ilaç giderlerinin devlet tarafından karşılanmaya başlandığı hatırlatılan beyannamede, başlatılan Aile Hekimliği uygulamasıyla aile hekimi sayısının 2014 yılında 21 bin 384’e ulaştığı kaydedildi.

Koruyucu sağlık hizmetlerinin bütçesinde yaklaşık 9 kat artış sağlandığı aktarılan beyannameye göre, SSK hastaneleri başta olmak üzere diğer kamu kurumlarının hastaneleri Sağlık Bakanlığına devredildi, hastaneler tek çatı altında toplandı. Özel hastaneler, sisteme entegre edildi, vatandaşlar özel muayenehanelerdeki yüksek ücretlere mahkum olmaktan kurtarılarak özel sağlık tesislerinde hizmet alabilir duruma geldi.

Tam Gün Yasası ile vatandaşların özel muayenehanelere gitme mecburiyeti büyük ölçüde azaltıldı. Merkezi Hastane Randevu Sistemi (MHRS) uygulaması başlatıldı.

2010 yılında başlatılan evde sağlık bakımı hizmetleriyle yatağa bağımlı hastaların evlerinde kaliteli, etkin, ulaşılabilir ve güvenli sağlık hizmeti alması sağlandı.

2015 yılında Sosyal Güvenlik Kurumunun yapacağı harcamalar da dahil olmak üzere toplam kamu sağlık harcamaları için 81 milyar lira kaynak tahsis edildi. 2002 yılında 31,5 olan bebek ölüm hızı (bin canlı doğumda) 2014 yılında 7,8’e, 40 olan beş yaş altı ölüm hızı (bin canlı doğumda) 10,3’e, 64 olan anne ölüm oranı (yüz bin canlı doğumda) 15,9’a düşürüldü.

Doğumda beklenen yaşam süresi 71,8’den 76,9’a ulaştı. 2002 yılında 138 olan 100 bin kişiye düşen hekim sayısı 174'e; 171 olan hemşire ve ebe sayısı da 252’ye yükseldi. 2013 yılı itibarıyla toplam hekim sayısı 133 bin 775’e ve hemşire sayısı 139 bin 544’e ulaştı. Kişi başı hekime müracaat sayısı 2002 yılında 3,2 iken 2013 yılında 8,2’ye yükseldi.

İlacı, geçtiği her aşamada izleyen İlaç Takip Sistemi (İTS) kuruldu. Ürün Takip Sistemi'nin (ÜTS) kurulması çalışmalarına başlandı. Bu gelişmeler neticesinde 2003 yılında yüzde 39,5 olan sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı yüzde 70’in üzerine çıktı.

Aile hekimi bas¸ına du¨s¸en nu¨fus sayısı 3 binin altına düşürülecek

AK Parti'nin, yeni do¨nemdeki tu¨m vizyoner projelerinin merkezine sagˆlıkta tu¨keten u¨lke oldugˆu kadar u¨reten u¨lke olma hedefini koyduğuna işaret edilen beyannamede, "Tıbbi teknolojide, ilac¸ endu¨strisinde ve sagˆlık turizminde kapasitemizi artırmak, yeni projelerin temel motivasyonunu olus¸turacaktır. Hedefimiz u¨lkemizi sagˆlık alanında bo¨lgemizin o¨ncu¨ u¨lkesi yapmaktır" denildi.

Gelecek do¨nemde hastanelerdeki nitelikli yatak oranının yu¨zde 90’ın u¨zerine c¸ıkarılacağının bildirildiği beyannamede, şunlar yer aldı:

"Aile hekimi bas¸ına du¨s¸en nu¨fus sayısını 3 binin altına du¨s¸u¨recegˆiz. Fedakar sagˆlık personelimizin s¸artlarını iyiles¸tirmeye do¨nu¨k c¸alıs¸malarımıza devam edecegˆiz. Koruyucu Hekimligˆi yaygınlas¸tıracagˆız ve sagˆlıklı yas¸am ku¨ltu¨ru¨nu¨ tes¸vik edecegˆiz. BI·T destekli entegre uzaktan sagˆlık ve bakım uygulamalarını yaygınlas¸tırılacagˆız. Evde sagˆlık hizmetlerini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıgˆı ve belediyeler ile entegre ederek evde o¨z bakım hizmetlerini gelis¸tirecegˆiz.

Agˆız ve dis¸ sagˆlıgˆının du¨zenli kontrollerle takip edilmesini sagˆlayacagˆız. Biyoteknolojik u¨ru¨nlerde yerli u¨retimi artıracağız. Bo¨ylece sagˆlıkta u¨reten u¨lke olacagˆız. Plazma fraksinasyonu ile yerli plazma u¨ru¨nleri u¨retecegˆiz. Bu kapsamda, yerli plazmayı kullanacak ve u¨lkemizi bu teknolojiyi u¨retebilen ve kullanabilen sayılı u¨lkelerden biri haline getirecegˆiz."

Biyoes¸degˆer ilac¸lar geliştirilecek

"Kis¸iye o¨zel kanser tedavisini o¨ngo¨ren ONCOGEN projemizi hayata gec¸irecegˆiz" bilgisinin paylaşıldığı beyannamede, "Projeyle kis¸iye o¨zel ilac¸ ve kanser tu¨ru¨ne o¨zgu¨ tedavi mu¨mku¨n olacak ve u¨lkemiz sagˆlıkta biyoteknolojik u¨ru¨n rekabetinde du¨nyanın sayılı u¨lkeleri arasına girerek, sagˆlıkta lider u¨lke olma hedefine bir adım daha yaklas¸acaktır" denildi.

"Milli as¸ı projemiz ile kendi as¸ımızı u¨retecegˆiz" ifadesinin yer aldğı beyannameye şöyle devam edildi:

"Kamu-O¨zel Ortaklıgˆı modeli ile ins¸a edecegˆimiz şehir hastanelerini yaygınlas¸tıracagˆız. Yurt genelinde olus¸turulacak toplam 56 bin yatak kapasiteli hastanelerimizi hizmete sokarak daha gelis¸mis¸ bir hizmet altyapısı kuracagˆız. Tu¨rkiye’nin son do¨nemlerde sagˆlık hizmetleri alanında gerc¸ekles¸tirdigˆi bas¸arıları Ar-Ge alanında da su¨rdu¨rebilmesi ic¸in Tu¨rkiye Sagˆlık Enstitu¨leri Bas¸kanlıgˆı (TU¨SEB) ile Kanser Enstitu¨su¨ ve Kalite ve Akreditasyon Enstitu¨lerini kuracagˆız. Kalite ve Akreditasyon Enstitu¨su¨ ile du¨nya standartlarında sagˆlık hizmeti sunarken sagˆlık turizminde hedeflerimize istikrarlı ve kalıcı olarak yu¨ru¨yecegˆiz."

Tu¨rkiye Biyoteknoloji Enstitu¨su¨ ile Türkiye'de sagˆlık alanında biyoes¸degˆer ilac¸ların gelis¸tirilmesinin sağlanacağı kaydedilerek Sagˆlık Bilimleri U¨niversitesi projesi kapsamında da sagˆlık sisteminde rol model uygulamaları hedefleyen bir u¨lke olarak c¸alıs¸maların bir u¨niversite c¸atısı altında yapılanmasına o¨nem verildiği ifade edildi.

Sagˆlıklı Yas¸am ve Hareketlilik O¨ncelikli Do¨nu¨s¸u¨m Programı'yla tu¨tu¨n kullanımı, alkol ve uyus¸turucu bagˆımlılıgˆı ile etkin mu¨cadeleyi, sagˆlıklı beslenme, hareketli yas¸am, gıda gu¨venilirligˆinin ve ruh sagˆlıgˆının gelis¸tirilmesinin hedeflendiği vurgulandı. Program kapsamında, tarımsal is¸letmelerle gıda ve yem is¸letmelerinde yapılan kontrollerin sayı ve nitelik bakımından arttırılacağı belirtildi.

Gıda kontrol laboratuvarlarının bilgi ve iletis¸im altyapısının güçlendirileceği, veteriner sınır kontrol noktalarının iyileştirileceği ve geliştirileceği anlatıldı.

Bas¸ta c¸ocuklara yo¨nelik olmak u¨zere sagˆlıgˆa zararlı gıda u¨ru¨nlerinin yanıltıcı, yanlıs¸ yo¨nlendirici tanıtım faaliyetlerine yo¨nelik tedbirler alınacağı bildirilerek etiket ve ambalajların da tu¨keticileri daha dogˆru bilgilendirecek s¸ekilde du¨zenleneceği kaydedildi.

C¸ocukluk ve ergenlik do¨nemindeki bireylere yo¨nelik sagˆlıklı beslenme programlarının yürütüleceği, obezite ile mu¨cadele edileceği, diyabetin erken do¨nemde tes¸his edilme oranının artırılacağı ve diyabetli bireylere yo¨nelik bakım hizmetlerinin geliştirileceği bildirildi.

Tu¨tu¨n ve alkol bagˆımlılıgˆından kurtulmak isteyen vatandas¸ların hizmete eris¸imlerini kolaylas¸tırılacağı, uyus¸turucu madde bagˆımlılarına yo¨nelik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin güçlendirileceği, uygulama koyulan eylem planının titizlikle yu¨ru¨tüleceği vurgulandı.

 "1 Milyon Bisikletle Sagˆlıklı Yas¸am" programı başlatılacak

Yas¸amı tehdit eden hastalıklardan kaynaklanan problemlerle kars¸ılas¸an hastaların ve hasta yakınlarının, bas¸ta agˆrı olmak u¨zere tu¨m fiziksel, psikososyal ve ruhsal problemlerin o¨nlenmesi veya giderilmesi amacıyla verilen hizmet anlamına gelen palyatif bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılacağının aktarıldığı beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Bazı kanser tu¨rleri bas¸ta olmak u¨zere erken tes¸hise yo¨nelik taramalarını yaygınlas¸tırılacagˆız. Asbest ve radon gibi kanser hastalıgˆının o¨nemli risk fakto¨rlerine yo¨nelik haritalandırma yapacagˆız. Bu¨tu¨n illeri kapsayan aktif bir kanser kayıt sistemi olus¸turacagˆız. U¨lke genelindeki Toplum Ruh Sagˆlıgˆı Merkezi sayısı ve kapasitesini artıracağız. U¨lke genelinde psikiyatri yataklarının sayısı artıracağız. Yas¸am alanlarına yakın uygun yerlerde c¸ok amac¸lı, uygun maliyetli spor tesisi projeleri hayata gec¸irecegˆiz. Yerel yo¨netimlerin yu¨ru¨yu¨s¸ ve kos¸u yolu gibi alanlara ilis¸kin farkındalıgˆını artıracağız. Kamuya ait spor tesislerinin kullanım ilkelerini belirleyecek ve tamamını vatandas¸ların kullanımına ac¸acagˆız.

Spor dostu okul programı gelis¸tirecegˆiz ve okul spor kulu¨plerinin kurulmasını tes¸vik edecegˆiz. Beden egˆitimi ve spor derslerini daha aktif hale gelmesini sagˆlayacagˆız. '1 Milyon Bisikletle Sagˆlıklı Yas¸am' programını bas¸latacagˆız."

Beyannamede, kadınların tüm dünyada olduğu gibi ülkede de geçmişten gelen dezavantajlı konumlarının avantaja çeviren birçok düzenlemenin, ilk kez AK Parti hükümetleri döneminde gerçekleştiği kaydedildi.

Beyannamede, AK Parti iktidarları süresince öncelikle kadınlar için pozitif ayrımcılık sağlanmasının anayasal güvenceye kavuşturulduğu belirtilerek, kadın-erkek fırsat eşitliği ilkesinin, Anayasanın özellikle 10. maddesinde yapılan değişikliklerle güçlendirildiği ifade edildi.

Kadınların parlamentoda daha güçlü temsil edildiği aktarılan beyannamede, 2002'de 24 olan parlamentodaki kadın sayısının, 2015 seçimleriyle 98'e yükseldiği, TBMM bünyesinde Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun kurulmasına öncülük edildiği belirtildi.

Beyannamede, dini inançları yüzünden ayrımcılığa uğrayan, başörtüsü yüzünden eğitim özgürlüğü kısıtlanmış, ayrımcılığa uğramış kadınların eğitim ve çalışma haklarını kullanabilmelerinin mümkün hale getirildiğinin altı çizildi.

Kadınlara ilişkin yapılacak düzenlemelere yer verilen beyannameye göre, kadının bireysel ve toplumsal olarak daha da güçlenmesi için hayata geçirilen politikalar ve başlatılan çalışmalar kararlılıkla uygulanmaya devam edilecek. Kadınların karar alma mekanizmalarındaki etkinliğini daha da artırılacak. Siyasetten bürokrasiye kültürel ve sanatsal hayattan sivil toplum faaliyetlerine kadar kadının katılımı ve rolü güçlendirilecek.

Kadınların konumunu daha da güçlendirmek ve uygulamaların etkinliğini artırmak üzere, kadına ilişkin mevzuat ilgili tarafların görüşlerini alınarak gözden geçirilecek. Başta erken çocukluk dönemi eğitiminin geliştirilmesi olmak üzere, kız çocuklarının eğitime devam etmelerinin sağlanması için tedbirler alınacak ve ilave teşvik mekanizmaları hayata geçirilecek.

Mobil eğitim ve öğretim ekiplerinin mevsimlik tarım işçileri ile göçer ve yarı göçerlere yönelik sunduğu temel eğitim, yaygın eğitim ve yayım hizmetlerini yaygınlaştırılacak. Özellikle kız çocukları ve kadınların bu hizmetlerden etkili bir biçimde yararlandırılmalarının zorunlu kılınmasını sağlanacak. Erken evliliklerin önlenmesi için aileye yönelik eğitim hizmetlerinin yaygınlığı ve etkinliği artırılacak. Kadınların sağlık hizmetine daha kolay erişimi için yaşadıkları ortamda hizmet almalarını sağlayacak ev ziyareti sistemini yaygın ve işlevsel hale getirilecek. Kadın istihdamının artırılmasına yönelik işgücü piyasasına girişlerini kolaylaştıracak çalışma modelleri oluşturulacak. Mevsimlik tarım işçisi kadınlar ile ev eksenli çalışan kadınların sosyal güvenceden daha kolay faydalanmaları sağlanacak. Kadın istihdamına yönelik getirilen istihdam teşviklerinin devamını sağlanacak. Kadın girişimciliğini daha fazla teşvik etmek için piyasa eğilimleri, mevzuat, ihracat ve benzeri konularda danışmanlık hizmeti verecek kurumsal mekanizmalar oluşturulacak. Kadın Girişimciliği Programı hazırlanarak uygulamaya konulacak ve kadınların iş hayatına atılmaları kolaylaştırılacak.

Kadın girişimcilerin finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması ve böylelikle kadın istihdamının artırılması amacıyla yapılan düzenlemeyle kadın girişimcilerin 100 bin liraya kadar ve 5 yıl vadeli kullanacakları krediler için Kredi Garanti Fonu aracılığıyla yüzde 85 kefalet imkanı getirilecek. Çalışanların ve işverenlerin kadın-erkek fırsat eşitliği bilincini güçlendirmeye yönelik farkındalık oluşturucu programları artırılacak.

Kadınlar için iş ve aile yaşamını uzlaştırma politikaları hayata geçirilecek. Kadınların iş hayatında tutunmalarını kolaylaştırmak amacıyla kaliteli ve hesaplı kreş imkanlarını yaygınlaştırılacak. Meslek kurslarına katılan kadınlar için çocuk oyun odaları uygulaması başlatılacak. Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin memuriyet kıdeminde değerlendirilmesi sağlanacak. İşçi ve memur tüm çalışan kadınların doğuma bağlı olarak ilk çocukta 2 ay, ikinci çocukta 4 ay üçüncü ve üzeri çocukta 6 ay yarı zamanlı, tam ücretli çalışma hakkı ve çocuğun okula başlama yaşına kadar kısmi süreli çalışma hakkı tanınacak.

Genel olarak şiddete, özel olarak da kadınlara ve çocuklara yönelik şiddete karşı hertürlü yasal korunma sağlanması ve yasaların etkin şekilde uygulanması sağlanacak. Ayrıca, kadın ve çocukların şiddete uğradıklarında başvurabilecekleri, bilgi ve destek alabilecekleri merkezleri daha işlevsel ve erişilebilir hale getirilecek Kadına ve çocuğa yönelik şiddete ilişkin adalet, kolluk kuvvetleri, acil servis gibi kamu hizmetlerinin kayıt verilerine dayanan, düzenli istatistiki bilgi üretilmesine yönelik bir veri tabanı kurulacak.

Gençlere ilişkin yapılacaklar

Beyannamede, AK Parti iktidarları döneminde, Gençlik ve Spor Bakanlığının kurulduğu, Ulusal Gençlik ve Spor Politika Belgesinin hayata geçirildiği belirtildi. AK Parti iktidarları döneminde üniversite harçlarını kamu olarak üstlenildiği, öğrencilerin büyük bir yükten kurtarıldığı ve eğitimde fırsat eşitliğinin sağlamanın AK Parti'nin öncelikleri arasında yer aldığı ifade edilen beyannamede, üniversiteye girişte uygulanan katsayı adaletsizliğine son verildiği, üniversitelerden ilişiği kesilen yaklaşık 800 bin öğrencinin genel af düzenlemesiyle eğitimine devamının sağlandığı, seçilme yaşının 25'e düşürüldüğü, zorunlu askerlik süresini 18 aydan 12 aya, yedek subay askerlik süresini 15 aydan 12 aya, kısa dönem askerlik süresini 8 aydan 6 aya indirdiği kaydedildi.

Gençliğe ilişkin yapılacaklar da sıralandı. Buna göre, önümüzdeki dönemde de gençler eğitimden istihdama, karar alma süreçlerinden sosyal politikalara, kültürel faaliyetlerden yenilikçiliğe varıncaya kadar her alanda öncelikli hedef grup olmaya devam edecek. Eğitimin her kademesinde ve üniversitelerde gençlerin demokratik ve bilimsel eğitim zeminlerini daha da güçlendirecek, özgürlükleri geliştirmeye devam edilecek.

Cumhuriyet tarihinde en çok üniversite kuran iktidar olan AK Parti, eğitim almamış genç bırakmayacak. Yükseköğretim kurumlarının kalitesi ve bilimsel teknolojik olanakları artırılarak nitelikli bir öğrenim ve araştırma-geliştirme süreci gerçekleştirilecek. Genç bilim insanları, sanatçılar ve sporcular gibi nitelikli gençler açısından Türkiye bir cazibe merkezi haline getirilecek. Yüksek lisans ve doktora programları için yurtdışına gönderilen öğrenci sayısı yükseltilecek.

"AK Parti iktidarları döneminde önemli seviyeye ulaştırılan" üniversite yurtlarının kapasitesi daha da artırılacak, standartları geliştirilmeye devam edilecek. Nihai olarak yükseköğrenimde müracaat eden tüm öğrencilere barınma imkanı sağlanacak. Müracaat eden ihtiyaç sahibi ve başarılı öğrencilere burs, talep eden diğer tüm öğrencilere de kredi verilecek. Çocuk, halk ve üniversite kütüphaneleri koleksiyon bakımından çeşitlendirecek, içerik bakımından zenginleştirilecek. Gençlerin sosyal hayatta ve karar alma mekanizmalarında daha aktif rol almalarını sağlanacak.

Seçilme yaşı 18'e indirilecek

Hareketlilik programları özellikle dezavantajlı gençlerin katılımını artıracak biçimde genişletilip çeşitlendirilecek. Seçilme yaşı 18'e indirilecek. Gençlerin şiddete ve zararlı alışkanlıklara yönelmelerini önlemek üzere spor, kültür, sanat gibi alanlarda gelişimlerini destekleyici programların uygulanmasına devam edilecek. Gençlerin spor ve sanatsal aktivitelerden daha yaygın bir biçimde yararlanması için gerekli koşulları oluşturacak ve bütün illerde gençlik ve kültür merkezlerinin sayısını yeterli hale getirilecek. Gençlerin kültür ve sanatla beslenmelerini, sanat icra etmelerini sağlayacak “Sanat Evleri” kurulacak. Gençlik enerjisinin yansıtalabileceği uluslararası seviyede kültüre katkı yapan modern sanat kurumları oluşturulacak. Gençlerin modern sanat dallarıyla tanışabileceği "Gençlik Stüdyoları" kurulacak.

Engelli gençlerin yaşamlarını kolaylaştırmak, toplumla bütünleşmelerini sağlamak amacıyla gerekli fiziksel ve sosyal altyapıları güçlendirmeye devam edilecek. Toplumsal alan ve hizmetleri, engelli genç bireylerin katılımına olanak verecek şekilde düzenlenecek. Gençlik kamplarının fiziki şartlarını iyileştirecek, faaliyetleri gençlerin tercihleri doğrultusunda çeşitlendirilecek.

Genç işsizliğinin önüne geçmek için "ulusal genç istihdamı strateji belgesi" hazırlanacak. Gençlerin ortaöğretimden yükseköğretime geçişte eğitim ve kariyer planlamasına yardım edecek "Kariyer Merkezleri" kurulacak. Lise veya üniversiteden mezun olmuş gençlere iş ve kariyer konusunda yol gösterici destekler sunulacak. Lise ve üniversite mezunu gençlerin iş bulmalarını kolaylaştırmak için mezuniyet sonrası ücretsiz beceri ve kişisel gelişim programları uygulanacak. Öğrencilerin yurtdışı eğitim, bilgi ve beceri artırma programlarına yaygın olarak katılımı sağlanacak. Genç girişimciliği güçlendirmeye yönelik finansman, teknoloji, işletme ve pazarlama gibi konularda programlar düzenlenecek.

İşini kurmak isteyene 50 bin liraya kadar destek

Kendi işini kurmak isteyen gençlere proje karşılığı 50 bin liraya kadar karşılıksız nakdi destek verilecek. Kendi işini kurmak veya geliştirmek isteyen gençlerimize 100 bin liraya kadar faizsiz kredi verilecek. Gençlerin kullanacakları 100 bin lira kredi için Kredi Garanti Fonu aracılığıyla yüzde 85 kefalet imkanı sağlanacak. Yeni iş kuran gençlere üç yıl boyunca gelir vergisi muafiyeti sağlanacak. İlk kez iş bulan her gencin maaşının bir yıl boyunca devlet tarafından karşılanması sağlanacak. Bu dönemde gençlerin iş başında eğitimi de temin edilerek beceri kazanmaları sağlanacak, işverenin de personel maliyeti düşürülecek.

Üniversite öğrencilerinin kredi ve bursları kesilmeden kısmi süreli çalışma yoluyla istihdama katılımlarını sağlayacak düzenlemeler yapılacak. Hayat boyu öğrenme programlarını yaygınlaştırarak gençlere, temel ve mesleki beceriler kazandırılacak. Esnek çalışma biçimlerini geliştirerek özellikle gençlerin istihdama katılımının önü açılacak. Meslek lisesi ve üniversite öğrencilerinin staj yapmalarını özendirici tedbirler alarak okul-sanayi işbirliğine katkıda bulunulacak.

GENÇDES programı hayata geçirilecek. Gençlerin kısa film, ilk film, kitap, dergi gibi sanatsal faaliyetleri ile sportif faaliyetlerine proje bazlı karşılıksız destek verilecek. Sivil toplumla işbirliği halinde; kültür, sanat, spor gibi aktivitelerin yapılabileceği çok amaçlı entegre gençlik merkezleri ve Gençlik Akademi kurulacak. Lise veya üniversite mezunu gençlerin Genel Sağlık Sigortası (GSS) giderlerinin iki yıl süreyle gelir testi yapmaksızın ve prim alınmaksızın devlet tarafından karşılanması sağlanacak. Böylece gençlere ücretsiz sağlık hizmeti sunulacak. Gençlere ücretsiz internet erişimi imkanı getirilecek. Öğrenim gören gençlerin pasaport harcını kaldırılacak.

Türk Hava Yolları'nın, öğrenciler için iç hatlarda yüzde 20, dış hatlarda 25 indirim uygulamasına devam edilecek. Gençlerde evliliğin teşvik edilmesi amacıyla çeyiz hesabı uygulamasını başlatılacak. Çeyiz hesabında biriktirilen paranın yüzde 20'si oranında destek sağlanacak. Gençlik alanında yapılan inceleme ve araştırmaların sayı ve kalitesini artırılacak.

AK Parti'nin "1 Kasım 2015 Genel Seçim Beyannamesi"nde, kültür ve sanat alanında yapılan çalışmalara yer verildi.

AK Parti iktidarları döneminde sinema alanında çok önemli gelişmeler yaşandığı ifade edilen beyannamede, 2002'de 1,9 milyon yerli film seyirci sayısının 13 yılda 18 kat artarak 35,5 milyona ulaştığı, 2002’de 23,5 milyon olan sinema seyirci sayısının da  2014’te 61,4 milyona ulaştığı aktarıldı. 

2002’de yüzde 8’lerde olan yerli film izlenme oranının ise bu yıl yüzde 58’e ulaştığı bildirilen beyannamede, Türk Sineması’nın son yıllarda gişe ve uluslararası arenada elde ettiği başarılarda devletin sektöre belli standartlar konularak yaptığı desteklerin rolünün yadsınamayacağı belirtildi.

AK Parti iktidara geldiğinde özel tiyatrolara verilen destek 850 bin lira iken, 2013- 2014 sezonunda bu meblağın 4,3 milyon liraya ulaştırıldığı vurgulanan beyannamede, destek verilen özel tiyatro sayısının da 59'dan 221'e çıktığı bildirildi.

Kültür ve sanat alanında yapılacaklara da yer verilen beyannamede, önümüzdeki dönemde kültür ve sanat alanının idari örgütlenmesi yeniden ele alınacak. Genel bütçeden kültür ve sanata ayrılan pay artırılacak. Kültürün esas olarak sivil toplum inisiyatifinden beslendiğinin ve yeniden üretildiğinin bilincinde olarak, sivil toplumun kültür ve sanat faaliyetlerine aktif olarak katılabileceği mekanizmaları çoğaltılacak.

Türkiye'nin medeniyet birikiminin sunduğu imkanların uluslararası camiaya tanıtılması ve evrensel kültüre, düşünce ve sanat üretimine aktif olarak katkıda bulunması sağlanacak.

Bu kapsamda, kültürel etkinliklerin miktar ve kalitesi artırılacak. 2023 ve ötesini hedeflerken dünyayı tanımış, Türkiye’nin meselelerine vakıf, kendi toplumu ve tarihiyle barışık kültür ve sanat insanlarının yetişmesine imkan verilecek.

 Bu çerçevede, sahne sanatları, müzik, sinema, resim, animasyon, reklam, tasarım, estetik alanlarında kültürel birikimin yanı sıra evrensel birikimden de istifade edilecek.

Kültür ve sanat eserlerinin özgürce üretilmelerinin önünü açacak hukuki altyapı geliştirilecek. Fikri mülkiyet haklarının kurumsallaşması çalışmaları sürdürülecek. Kültür ve sanat insanlarının yurt içinde ve dışında tanıtımına önem verilecek, bu insanları teşvik edici her türlü tedbir alınacak. Toplumda simgesel değer ve kutsallık atfedilen kültürel varlıkların korunmasına özen gösterilecek. Medeniyet değerlerinin kurumsal taşıyıcısı olan vakıf geleneği  geliştirerek yaşatmaya ve yaygınlaştırılmaya devam edilecek.

Dilin medeniyetle uyumlu bir şekilde geliştirilmesi sağlanacak. Türkçe'nin Birleşmiş Milletler’in resmi dilleri arasına girmesi için girişimler artarak devam edecek. Farklı kültürlerin temel düşünce ve bilim eserlerinin Türkçe'ye çevirisi ve uzaktan eğitim yolu ile yabancılara Türkçe öğretimi sağlanacak.

Osmanlıca etkin bir şekilde öğretilecek

Osmanlıcanın etkin bir şekilde öğretilmesi, tarihle ve kültürle olan bağlantının güçlendirilmesi sağlanacak. Yunus Emre Enstitüsünün yurt dışındaki merkezlerinde yürüttüğü Türk dilinin eğitim ve öğretiminin yanı sıra kültürel ve sanatsal faaliyetleri aktif bir biçimde sürdürülecek ve bilimsel araştırmalara verilen destek artırılacak. Tarihin önemli şahsiyetleri ve olayları ile masal kahramanlarının belgesel, dizi ve çizgi filmlere dönüştürülerek tanıtımının yapılması desteklenecek. Çocukların sevebilecekleri ve sorumlu birer birey olarak yetişmelerini sağlayacak içeriğe sahip bilgisayar oyunlarının ve animasyonların üretilmesi teşvik edilecek. Tiyatro, sinema, opera, bale ve müzik alanlarında yerli üretimi evrensel standartlarda teşvik edilmesi sürdürülecek. Bir yandan bu alanlara canlılık kazandırmak için kurumsal düzenlemeler yapılırken, diğer yandan da destek ve teşviklerle sivil katkıyı artırılacak.

İhtiyaç duyulan şehirlerde belediye, STK ve özel girişimcilerin kurduğu tiyatro ve sinemalara destek verilecek. Türk film endüstrisinin dünyada sayılı endüstriler arasına girmesi sağlanarak, tedbirler alınacak. Kültürün temel öğeleri olan milli, dini, ahlaki ve folklorik değerlerin işlenmesine yönelik etkin çalışan bir teşvik mekanizması oluşturulacak.

Yabancı filmler desteklenecek

Yapımı Türkiye'de gerçekleştirilecek yabancı filmler desteklenecek. Tarihi kent bölgelerindeki dokunun bütüncül olarak ortaya çıkarılması ve korunması sağlanacak. Başta kamu binaları olmak üzere kültüre uygun mimari sentezin yapılması vebir kentsel mimarlık stratejisi ile tasarım ve uygulama esasları oluşturulacak. Şehirlerin kültür ekonomisine yönelik strateji ve projeleri desteklenecek.

AVM'ler teşvik edilecek

Şehirlerde, AVM benzeri ticari faaliyet alanlarında kültürel faaliyet alanlarının oluşturulması teşvik edilecek. Kitap merkezleri, kitapçılar çarşısı ve sahaflara mekan desteği verilecek. Şehirlerin, kültür ve sanat varlıklarının ve toplum kesimlerinin zaman içindeki değişimlerini izleyecek şekilde Dijital Fotoğraf Arşivleri oluşturulacak.

Gençlerin ilgisini çekecek, rol model olacak, değerlerin hatırlatılmasına ve anlatılmasına katkı sağlayacak "Şehir-İnsan" projesi  değerleri ve gençler arasında bir köprü oluşturmaya, medeniyetin kilit taşlarını yerlerine yerleştirmeye imkan verilecek. Ebru, hat, tezhip, minyatür, ahşap oymacılığı, çini, halıcılık, bakırcılık, telkari gibi bize özgü veya en iyi örneklerinin ülkemizde üretildiği süsleme ve el sanatlarının farklı sunum ve kompozisyonlarda birer ticari ürüne dönüştürülmesi sağlanacak. Yerel yönetimlerin kültür sanat alanındaki hareket kabiliyetlerini geliştirecek ve mevcut kültür merkezlerinin yerel yönetimlere devredilmesine imkan verilecek.

Kütüphane ve müzeler yerel yönetimlere devredilecek

Kütüphane, kültür merkezi ve müze gibi kültürel tesisler yerel yönetimlere devredilecek. Belediye, STK ve özel girişimcilerin kurduğu tiyatroların artırılmasını desteklenecek. Toplumsal bütünlüğü, kimlik ve aidiyet duygusunu güçlendirmek amacıyla kültürel ve sanatsal değerlerin eğitim kurumlarında ağırlıkla ele alınmasına önem verilecek.

Okuma oranları yükseltilecek

İlk, orta ve yükseköğretimde sanat ve estetik duygusunu geliştirici müfredat oluşturulacak ve uygulanması sağlanacak. Ülkede okuma oranının yükseltilmesi özendirilecek.  Bu doğrultuda özellikle halk kütüphanelerinin ve okul kütüphanelerinin sayı ve niteliğini artırılacak.

Milli Kütüphane'nin kitap, süreli yayın ve dijital görsel malzeme ve arşivler açısından dünyanın önde gelen kütüphaneleri arasına girmesi hedefleniyor. Çağdaş kütüphanecilik anlayışı çerçevesinde kullanıcı odaklı, nitelikli kütüphanecilik hizmetlerinin verilebileceği özelliklere sahip yeni kütüphaneleri hizmete açılmaya devam edilecek.

Kütüphane ve arşiv materyalleri sayısallaştırılacak. Tüm halk kütüphanelerinin internet erişimi ve bilgisayar konusundaki altyapı eksikliğini giderilecek, kitap ve doküman varlıklarını artırılacak. Kültür merkezlerinin sayısı ve niteliği ihtiyaç duyulan mekanlarda çoğaltılacak. İnşa edilecek kültür merkezleri için yerelin ihtiyaçlarını daha fazla yansıtan, çok fonksiyonlu, çağın gereklerine cevap veren tarzda yeni modeller geliştirilecek.

Kültür merkezlerinin drama, tiyatro, resim ve müzik atölyeleri olarak amatör ve profesyonel sanatçıların sürekli eğitim gördüğü ve eğitim verdiği yerler olması sağlanacak. Kültür merkezlerinde edebiyatın her alanına yönelik okuma yazma ve edebiyat zevkini geliştirici kurslar düzenlenecek, çocuk ve gençler Türk ve dünya edebiyatının klasikleriyle tanıştırılacak.

Eğitimin her kademesinde geleneksel kültür ve dünya klasiklerinin okutulması, çocuk ve gençlerin kültür birikimi daha fazla desteklenecek. Cami, kütüphane, medrese, saray, tarihi kamu binaları gibi bütün kültür varlıkların mimari çizimleri ve projelerin oluşturulması  ve eserlerin hasar görmesi durumunda tekrar inşa edilecek şekilde bu tasarım ve projelerin arşivlenmesi sağlanacak.

Restorasyon Teknikleri Araştırma ve Uygulama Merkezi kurularak, bu alanda uluslararası standartlarda altyapı  geliştirilecek, yurt içi ve yurt dışı çalışmalarda kalite artırılacak. Restorasyonlarının yapılması ya da fiziki varlıklarının korunmasının yanı sıra, mekanların mimari kimliğine ve orijinal işlevine uygun kullanılmasına yönelik azami hassasiyet gösterilecek.

Özel şahıs müzelerini teşvik edilecek, vatandaşların birikimlerinin değerlendirilmesi ve kullanıma açılması sağlanacak. Tüm illerde şehir müzelerinin kurulumunu tamamlanacak, illerin kültür ve sanat varlıkları koruma altına alınarak, gelecek nesillere aktarılacak.

Seçilecek şehirlerde ulusal düzeyde doğa tarihi, modern sanatlar, İslam sanatları, mimari, tarihi halk kahramanları gibi tematik müzelerin kurulmasını sağlanacak. Başta özel müzeler ve kültür merkezleri olmak üzere iş dünyasının kültür ve sanata daha fazla bütçe ayırmaları özendirilecek. Bu sayede yerli sanat yönetmenleri, küratörler ve editörlerin yetişmesinin hızlanması hedefleniyor. Ülkede en çok ziyaret edilen müze olan Topkapı Sarayı'nda, medeniyet tarihinin mimari, sanat tarihi, eğitim, devlet ve yaşam biçiminin belirli bir bütünlük içerisinde sunulmasını sağlanacak.

Ücretsiz müze kartı verilecek

Ücretsiz müze kartı vermek suretiyle, okullarda müfredatın bir parçası olarak öğrencilerin müze ve kütüphanelere daha sık gitmelerini sağlanacak.

Geleneksel ve çağdaş sanatçıların envanterinin çıkarılması, eserlerinin bir program dahilinde toplanması ve bu eserlerin sergilendiği müzeler oluşturulacak. Ankara ve İstanbul'da ulusal müze kompleksler kurularak, depolarda kalan bütün değerli eserler sergilenecek.

Milli arşiv bütün belgeleriyle düzenlenerek elektronik ortamda araştırmacıların hizmetine sunulacak. Kültür kaynakları tıpkı basım, sadeleştirme ve dijitalleştirme çalışmaları sonucunda modern teknolojinin imkanlarıyla gelecek kuşaklara ulaştırılmasına yönelik çalışmalar  hızlandırılacak. Tiyatro, film gibi kültür eserlerinin senaryo ve görüntülerine ilişkin derleme arşivlerini oluşturacak ve geliştirilecek. Arkeoloji eğitimine önem verilip, Anadolu'nun kadim medeniyetlerini de kapsayan, Selçuklu, Osmanlı ve Orta Asya arkeoloji ana bilim dallarını geliştirilecek. Arkeoloji ve sanat tarihi bölümlerini birbirlerini besleyen ve destekleyen bölümler olarak düzenlenecek.

Sporcu sayısı ve sportif nitelikler artırılacak

Beyannamede,  AK Parti iktidarları döneminde, 2002'de 278 bin olan lisanslı sporcu sayısının 2015'te 5,9 milyona ulaştırıldığı belirtildi.

Beyannameye göre, spor alanında insan kaynağına ve alt yapıya yatırım yapmaya devam edilecek, yeni dönemde bugüne kadar oluşturulan birikimin üzerine katma eğeri yüksek daha nitelikli organizasyonlar ile mevcut alt yapıların etkin kullanımı sağlanacak. Geliştirilecek spor alt yapısı ve spor yapma kültürü ile uluslararası etkinliklerde daha başarılı sonuçlara imza atılması hedefleniyor. Yeni dönemde sporcu sayısı ve sportif niteliklerinin artırılması birinci öncelik olacak.

Eğitimin her kademesinde spor eğitimi çeşitlendirilecek, okullarda modüler bir anlayış içerisinde farklı spor branşlarının icrasına imkan verilecek, fiziki ve beşeri alt yapı güçlendirilecek. Eğitim kurumlarının sportif alt yapısından halkın da azami düzeyde istifade etmesi için çalışmalar  sürdürülecek. Yaşam alanlarına yakın uygun yerlerde çok amaçlı, uygun maliyetli spor tesisi projelerini hayata geçirilecek.

Sportif yeteneklerin erken yaşta tespitine yönelik çalışmalar yapılacak. Sporcu öğrencilere destek artırılacak.

Uluslararası düzeyde başarılı sporcular yetiştirebilmek için sporcu seçme ve yönlendirme sistemleri geliştirilecek, uygun fiziksel altyapıyı oluşturacak ve yeterli donanıma sahip antrenör desteği sağlanacak. Sporun aynı zamanda önemli bir istihdam alanı olduğunun bilinciyle geleneksel ve yeni spor meslekleri tanımlanarak  sertifikalandırma ve bu alanlarda nitelikli eğitim imkanlarını artırma konusunda gerekli programlar oluşturulacak.

Ülkedeki 40’ın üzerindeki Sporcu Kamp Eğitim Merkezleri'nde, ulusal ve uluslararası müsabakalarda Türkiye'yi temsil edebilecek sporcuların yetişmesi sağlanacak. 19 ilde, 17 branşta 17-21 yaş aralığındaki yetenekli ve başarılı sporcuların yetiştirilmesini sağlanan Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezlerinin (TOHM) sayısı artırılacak. Bu merkezler yoluyla akademik koordinatörler ve tecrübeli antrenörler nezaretinde bilimsel temellere dayanan antrenman programları oluşturulacak.

2016 Rio Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarına daha fazla sporcuyla katılım ve daha başarılı sonuçlar elde edilmesi hedefleniyor.

Halkın spor yapma alışkanlığı edinebilmesine olanak sağlanacak

Halkın spor yapma alışkanlığı edinebilmesine olanak sağlayacak şehir alt yapıları geliştirilecek. Yaşam mekanları spor yapmayı ve hareketliliği sağlayacak şekilde tasarlanacak, kültür ve spor aktivitelerinin gerçekleştirilebileceği mekanlar iyileştirilecek. 2015'te 2,3 milyar lira büyüklüğe sahip 178 spor tesisinin yapımı tamamlanarak hizmete sokulacak. Başta spor alt yapısı görece zayıf olmak üzere, ihtiyaç duyulan yerlerde yeni spor tesislerine yatırım yapılmaya devam edilecek. Mevcut tesislerin fiziki durumları iyileştirilecek, hem profesyonel sporcuların hem de halkımızın erişimi ile etkin kullanımı sağlanacak.

Uluslararası organizasyonlar vesilesiyle önemli miktarlarda yatırım yapılan iller başta olmak üzere, mevcut spor tesislerinin tanıtım faaliyetlerine ağırlık verilecek ve bu tesislerin ulusal ve uluslararası düzeyde daha etkin kullanımına imkan verilecek.

Büyük yatırımlar ile oluşan tesislerin atıl kalmaması ve verimli bir şekilde çalıştırılarak istihdam ve katma değer üretmesi için özel sektörün öncülük edeceği yeni işletme modelleri hayata geçirilecek. Bölgesel kalkınma perspektifi de dikkate alınarak spor turizmi geliştirme konusunda yeni adımlar atılacak, bu yörelerde tesis ve insan altyapısını gelir getirici bir anlayış içerisinde geliştirilecek.

Yerel yönetimlerin spor alanındaki sorumlulukları artırılacak, spor alanında kamu, özel, üniversite gibi farklı kesimler arasında işbirliğinin geliştirilmesi desteklenecek. Spordaki şiddet ve doping olaylarının önlenmesine yönelik başta spor etiği olmak üzere bilinçlendirme ve bilgilendirme faaliyetlerine daha fazla ağırlık verilecek. Merkezi idare, yerel yönetimler, üniversiteler, özel sektör gibi farklı kesimler tarafından yapılmış bulunan spor tesislerinin sayısal ve niteliksel olarak envanterini çıkarmaya dönük çalışmalar  tamamlanacak, geleceğe ilişkin planlamalarda bu envanter esas alınacak.

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, güvenlik ve asayiş ortamını bozarak vatandaşların anayasal hakkı olan özgürlüklerini yaşaması açısından baskı ve tehdit oluşturabilecek bütün yapıların üzerine kararlılıkla ve ödün vermeden gidilmeye devam edileceği belirtildi.

Uluslararası ve bölgesel teröre destek veren çevre ve odaklarla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla mücadele edileceği vurgulanan beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Coğrafyamızda hangi nedene dayanırsa dayansın ve kimden gelirse gelsin terörün karşısındaki ilkeli duruşumuzu sürdüreceğiz. Bu duruş ve mücadelemizde hukukun üstünlüğünü temel alacak; güvenlik hizmetlerini şeffaflık, katılımcılık ve hesap verebilirliği artıracak mekanizmalarla daha fazla destekleyecek, vatandaşlarımızın güvenlik birimlerine olan güvenini daha da pekiştireceğiz. Bu bağlamda, toplumun bütün kesimlerini kucaklayan, özellikle kadın, çocuk, engelli ve yaşlı vatandaşlarımızın güvenlik hizmetlerine erişimini kolaylaştıran politikalarımızı uygulamaya devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde de terörizm, örgütlü suçlar, siber suçlar, narkotik suçlar ve kaçakçılıkla mücadelede ulusal ve uluslararası kuruluşlar arasındaki işbirliğini güçlendirecek, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu suçlarla ilgili kararlı mücadelemizi devam ettireceğiz."

Beyannamede, uyuşturucuyla mücadeleye yönelik güvenlik önlemlerinin artırılacağına, bu alandaki suç örgütlerinin üzerine kararlılıkla gidilmeye devam edileceğine, bu kapsamda, uyuşturucu maddelerin yasa dışı imal, ticaret ve kullanımıyla mücadelede personel ve teknik kapasitenin güçlendirileceğine dikkat çekildi.

Uyuşturucu ile mücadelede faaliyet gösteren kuruluşlar arasındaki koordinasyonun geliştirileceği, çevre ülkelerle uluslararası alandaki işbirliğinin artırılacağı ifade edilen beyannamede, önleyici ve koruyucu güvenlik hizmetlerine öncelik verileceği, gelecek dönemde, vatandaşla kolluk güçleri arasındaki ilişkinin güven esasına dayalı olacağı, toplum destekli kolluk yaklaşımının güçlendirileceği belirtildi.

"Kolluk teşkilatlarının fonksiyonlarını gözden geçirecek, sivil bir anlayışla yeniden yapılandıracağız. Bu kapsamda, Jandarma Teşkilatının İçişleri Bakanlığı ile bağını güçlendirerek kolluk hizmetlerinin bütüncül bir anlayış içerisinde yürütülmesini temin edeceğiz" vaadinde bulunulan beyannameye şöyle devam edildi:

"Güvenliğin bir kamu hizmeti olduğu bilinciyle, güvenlik personelimizin vatandaşlarımıza karşı iyi muamelede bulunması amacıyla gerekli ortamı oluşturacak, bu amaca dönük olarak hizmet içi eğitime ağırlık vereceğiz. Sınırlarımızın korunmasından sorumlu olacak yeni, profesyonel bir sınır kolluğu teşkilatının kurulmasını sağlayacağız. Güvenlik hizmetleri alanındaki personelimizin nitelik ve nicelik bakımından geliştirilmesi ve profesyonelleşmesini sağlayacak her türlü tedbiri almaya kararlıyız. Emniyet teşkilatına personel yetiştiren kurumları yapılandıracak ve eğitim yöntemini yeniden düzenleyeceğiz. Özel güvenlik personelinin eğitimini geliştirerek niteliğini yükseltecek, görev ve yetkilerini gözden geçirecek ve denetimine daha da ağırlık vereceğiz. Kayıp çocuk bulma konusundaki Kayıp Alarmı, Uluslararası Polis Eğitim Merkezi (UPEM), Türkiye'nin Doğu Sınırlarında Mayın Temizlenmesi Projesi ve Geri Gönderme Merkezleri Yapımı projelerini gerçekleştireceğiz. Acil Çağrı Merkezlerini ülke geneline yaygınlaştıracağız."

Yerel yönetimler güçlendirilecek

Beyannamede, gelecek dönemde de kamu hizmetlerinin adil, etkili ve verimli, süratli ve kaliteli sunumunu sağlayacak şekilde merkezi birimlerin daha küçük ama daha etkin bir yapıya dönüştürüleceği, performanslarının artırılacağı kaydedildi.

Kamu yönetimi reformunu etkili bir şekilde hayata geçirmeye ve koordinasyonu güçlendirmeye yönelik Başbakan Yardımcısı koordinatörlüğünde "reform görev gücü" oluşturulacağı belirtilen beyannamede, AB müktesebatı ve uluslararası normlar esas alınmak suretiyle Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Sisteminde yeni düzenlemeler yapılacağı ifade edildi.

Kamu kurumlarında stratejik düşünme boyutunun daha da güçlendirileceğine, kaynak kullanımında stratejik planları esas alan yaklaşımın öne çıkarılacağına işaret edilen beyannamede, Avrupa Yerel Yönetimler Şartı'yla uyumlu olarak merkezi idare ve yerel yönetimler arasındaki ilişkilerin yeniden düzenleneceği belirtildi.

Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve suistimallerin önüne geçmek üzere etkin bir denetimi esas alan bir yasal düzenlemenin hayata geçirileceği vurgulanan beyannamede, şu ifadelere yer verildi:

"Merkezi Yönetim ve mahalli idarelerin sundukları hizmetler için ülke çapında asgari hizmet standartları belirleyerek standartlara uygunluk denetimini merkezi idare eliyle yapacağız. Devlet personel rejimimizi etkinleştirecek, kamuda insan gücü planlaması yapacağız. Nispeten geri kalmış yörelerimizde yeterli ve nitelikli personel istihdamına yönelik tedbirler geliştireceğiz. Mevcut ve geliştireceğimiz yeni mekanizmalarla vatandaş denetimini güçlendireceğiz. Kamu idarelerindeki iç denetim ve performans esaslı dış denetimi güçlendireceğiz. Kamuda Düzenleyici Etki Analizi uygulamasını güçlü bir biçimde devreye sokacak ve takipçisi olacağız. Stratejik yönetim konusunda bakanlıklar arasında koordinasyonu güçlendireceğiz.

Dijital Türkiye Projesini hayata geçirerek vatandaşlarımızın kamu kurum ve kuruluşlarına gitmeden tüm iş ve işlemlerini sanal ortamda sonuçlandırılmasını sağlayacağız. 2015 yılı başında uygulamaya giren Bilgi Toplumu Stratejimiz çerçevesinde, e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planını hazırlayarak, uygulamanın izlenmesi ve değerlendirilmesi için gerekli mekanizmayı oluşturacağız. Yerel yönetim hizmetlerinin elektronik ortamda, ortak norm ve standartlarda sunulmasını sağlayacak ve e-Devlet Kapısına entegre edilen yerel yönetim hizmetlerinin sayısını artıracağız. Vatandaşlarımızın kamu kurum ve kuruluşlarına başvurmalarını mümkün olduğunca e-devlet üzerinden gerçekleştirmelerini sağlayacağız. Türkiye Coğrafi Bilgi Stratejisi ve Eylem Planını hazırlayacağız."

Akıllı kentlerin oluşturulacağı vurgulanan beyannamede, elektronik kamu hizmetlerini, kullanıcılara farklı platformlardan, birlikte işler ve bütünleşik bir yapıda sunulmasını ve vatandaşlardan mükerrer bilgi talep edilmemesinin sağlanacağı ifade edildi.

Beyannamede, kamu veri merkezlerinin bütünleştirilmesi ve etkin hizmet verilmesi amacıyla Kamu Bulutu Projesinin hayata geçirileceği, kamu yönetiminde BİT destekli katılımcılık uygulamalarının geliştireceği belirtildi.

 Başbakanlık BİMER’i katılımcı yönetim mekanizmasının bir unsuru olacak şekilde yeniden yapılandıracağı anlatılan beyannamede, "Öncelikli dönüşüm programı olarak hazırladığımız 'İstatistiki Bilgi Altyapısını Geliştirme Programımız'la paylaşımcı, güvenilir istatistiklerin kalitesinin ve sayısının artırılması, ulusal ve uluslararası ihtiyaçlar doğrultusunda üretilmesi gereken istatistik yelpazesinin genişletilmesi ve idari kayıtların sağlıklı bir şekilde tutulmasını amaçlamaktayız. Programla ulusal ve uluslararası kullanıcıların ihtiyaç ve önceliklerini dikkate alarak uluslararası standartlara uygun şekilde üretilebilecek istatistikleri belirleyeceğiz. TÜİK ve diğer kurum ve kuruluşlarca yayınlanan tüm istatistikleri tek bir çatı altında toplayan bir internet portalı kurarak işlerliği sağlayacağız. Uluslararası veri gönderim sistemini kuracak; veri gönderiminin bu sistem üzerinden yapılmasını sağlayacağız. Kurumların tuttukları idari kayıtların envanterini çıkaracak; Ulusal Kayıt Sistemine (UKS) dahil edilecek idari kayıtları tespit edeceğiz" denildi.

Resmi istatistik üretim sürecinde yer alan kurum ve kuruluşların idari kayıtlarının istatistik üretiminde kullanılmak üzere TÜİK’e  açılmasının sağlanacağı vaadinde bulunulan beyannamede, kurumlarda istatistiki analiz yapabilecek birimler kurulacağı kaydedildi.

Beyannamede, istatistik üretim sürecinde kullanılan değişkenlerin standart hale getirileceği, ulusal kayıt sistemi standardının kurumların veri altyapılarında kullanılacağı ifade edildi.

"Şeffaflık paketini süratle hayata geçireceğiz"

Vatandaşlar adına kamuyu yönetirken geçmişte olduğu gibi şeffaf, katılımcı ve hesap verebilir olunacağının yeni dönemde de taahhüt edildiği beyannamede, "Hazırlık aşamasında olduğu kadar uygulama ve uygulama sonrası etkilerin sistematik bir şekilde ölçülmesi ve paylaşılması, şeffaflığın gereği olarak önümüzdeki dönem daha fazla vurgulanacaktır. İkinci atılım döneminde de katılımcı demokrasimizi, şeffaflığı artan ve daha hesap verebilir bir yönetim anlayışıyla güçlendirecek; her türlü yolsuzlukla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Şeffaflığın yerleştirilmesi ve yolsuzlukla mücadelenin bir zihniyet ve kültürel dönüşüm gerektirdiği bilinciyle, bireyden başlayarak tüm alanlarda daha ileri bir noktayı hedefliyoruz. Yolsuzlukla mücadelenin bütüncül bir yaklaşım gerektirdiği ilkesinden hareketle, hükümet-vatandaş-sivil toplum ve medya diyaloğunun sağlıklı bir biçimde gerçekleşmesini sağlayacağız. Kamuoyuyla paylaştığımız şeffaflık paketini süratle hayata geçireceğiz" sözü verildi.

Siyasi partilerin seçimden önce kaynaklarını ilan etme zorunluluğunun getirileceği aktarılan beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Siyasi partilerin ve seçim kampanyalarının finansmanının şeffaflaştırılmasına yönelik Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Siyasi Partiler Kanununda değişiklikler yapacağız. Milletvekili ve belediye başkan adaylarına yapılacak nakdi yardımların, kendi adlarına açılmış seçim hesaplarına yatırılmasını ve şeffaflığı sağlayacağız. Adaylara ve siyasi partilere yapılacak ayni ve nakdi yardımlara bazı sınırlamalar getireceğiz. Siyasi partilere yapılan bağış miktarının, elektronik ortamda ilan edilmesini ve seçim hesaplarıyla yapılan harcamaların denetiminin yapılmasını ve sonuçlarının elektronik ortamda ilan edilmesini sağlayacağız. Seçim sonuçlarının ilan edilmesinden sonra, siyasi partilerin seçim bilançolarının elektronik ortamda ilan edilmesini sağlayacağız. Partilerin bu konuda aldığı yardımın nerede kullandığının açık ve berrak olmasını sağlayacağız. Mal bildirimlerinin şeffaf olmasını sağlayacağız. Mal bildirimlerinin elektronik ortamda verilmesini ve kıyaslanmasını sağlayacak bilişim alt yapıları kuracağız. Bunlar, elektronik ortamda bildirilecek ve isteyen herkes, kimin hangi gelirle neyi elde ettiğini görebilecek. Mal bildiriminin yenilenme süresini de 5 yıldan 2 yıla indireceğiz, ara bildirimleri kaldıracağız."

Yüksek Mahkeme Başkan ve üyeleri ile daire başkanlarının, TBMM Başkanlığına mal bildiriminde bulunmasının sağlanacağı belirtilen beyannamede, görevinden ayrılan kamu görevlilerinin ve üst düzey bürokratların 2 yıla kadar eski çalıştığı yerle iş yapamamasını ve görevden ayrıldıktan sonra görevleriyle ilgili şirketlerde vazife alamamasının sağlanacağı vurgulandı.

İmar planlarında oluşan değer artışlarından doğacak rantın, belediyelere ve bakanlıklara kentsel dönüşümde kullanmaları için aktarılacağı taahhüdünde bulunulan beyannamede, imar uygulamalarının tepeden tırnağa yenileneceği, taşınmazlarının plan değişikliğinden sonraki ilk satışından veya yapı ruhsatı aşamasından önce değer artış payı ödenmesinin sağlanacağı kaydedildi.

Beyannameye göre, tarım alanında 8 milyon hektar alanda arazi toplulaştırma çalışmaları tamamlanacak. Tarımsal destekler, 190 tarım alt havzasında, iklim, toprak ve topografyanın yanı sıra mevcut su potansiyeli ve bitkilerin su tüketimini dikkate alarak, alt havzalar düzeyinde, bölgesel ve ürün bazında düzenlenecek.

2015 yılında nakit olarak verilen hibe desteklerinin tutarı 10 milyar liraya ulaşacak. Yemde ve gübrede KDV kaldırılacak.

Genç çiftçilere projelerine yönelik 30 bin lira karşılıksız destek verilecek. İşletme büyüklüğü 5 dekar altındaki meyve, sebze, süs bitkisi, ıtri-tıbbiaromatik bitki yetiştiriciliği yapan çiftçilere destekleme ödemesi yapılacak.

Çiftçilere, seraların modernizasyonu için faizsiz kredi verilecek. Maliyetleri düşürmek amacıyla seralara, ticarethane elektrik fiyatı yerine, sulama suyu elektrik fiyatı uygulanacak.

Arazilerini büyütmek isteyen ehil mirasçılara kredi imkanları sağlanacak. Çiftçilerden arazilerini birleştirmek suretiyle büyük ölçekli tarım işletmeleri oluşturanlara özel destekler verilecek.

Tarım Sektör Entegre Yönetim Bilgi Sistemi (TARSEY) tamamlanacak. Tarımsal planlamada kullanılan bütün verilerin üretildiği noktada derlenerek sürekli veri akışını sağlayacak Ülkesel Tarım Envanteri Takip Sistemleri (ÜTES) yaygın ve etkin bir şekilde uygulamaya konacak.

Türkiye'nin ilk Milli Botanik Bahçesi Ankara’da hizmete açılacak. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü sulamalarında yüzde 62 olan oranın yüzde 68'e, yüzde 42 olan sulama randımanının ise yüzde 50'ye çıkarılması hedefleniyor. Bunun için sulanan arazi varlığının nihai hedef olan 8,5 milyon hektara ulaştırılmasını sağlayacak basınçlı modern sulama yatırımlarına devam edilecek.

2019 yılına kadar 10 milyon dekar ilave arazinin sulanabilir hale getirilmesi hedefleniyor. Bunun için GAP'ta büyük oranda tamamlanan ana kanalların ardından şebeke inşaatlarına daha da hız verilecek.

Konya Ovası Projesi ile 2019 yılı sonuna kadar hedeflenen 11 milyon dekar arazinin tamamının sulamaya açılması hedefleniyor. Bu doğrultuda gerekli yatırımlar gerçekleştirilecek.

Doğu Anadolu Projesiyle 2019 yılı sonuna kadar 2,3 milyon dekar arazi daha sulamaya açılacak. Silvan I. Merhale Projesi ile Silvan Barajı ve bağlı ara depolamaları tamamlanacak ve 200 bin hektar alanın sulanması sağlanacak. Projenin tamamlanmasıyla 2 milyon 454 bin dekar arazi sulanacak. Ayrıca, Ilısu Hidro-Elektrik Santrali Projesi ile Yusufeli Barajı ve HidroElektrik Santrali Projeleri tamamlanacak.

"Zeytin ve Zeytinyağı Sektörü Ulusal Kümelenme Stratejisi" oluşturulacak. Başta aspir, kanola, soya olmak üzere bitkisel üretimde sözleşmeli üretim yaygınlaştırılacak. Sertifikalı tohumluk üretimi 880 bin tona çıkarılacak.

Tarım alanları içerisinde organik tarımın oranı, yüzde 1,95'den yüzde 4'e çıkarılacak. İlk yerli patates çeşitleri üretime kazandırılacak.

Ambalajlı ürünlerin etiketlerinde besleyici değerlere ait bilgiler zorunlu hale getirilecek, gıdalarda tuz ve şeker azaltılmasına teknolojinin imkan verdiği ölçüde devam edilecek. Ürünlerini lisanslı depolarda muhafaza eden üreticilere kira desteği sağlanacak. 2018 yılına kadar 580 bin ton kapasiteli hububat deposu yapılacak.

Kafeinsiz siyah çay ve yeşil çay üretimine geçilecek. Koyun ve keçi yetiştiriciliğine yönelik teşvikler artırılacak. Süt ve et üretiminde sözleşmeli model geliştirilecek. "Balıkçı Gemileri İzleme ve Veri Toplama Sistemi" kurulacak. Muhtelif illerde yürütülen toplam 12 balıkçı barınağı balıkçıların hizmetine sunulacak.

Elektrik üretim varlıklarının özelleştirilmesine devam edilecek

Beyannameye göre, 2017 yılı sonuna kadar tüm illerde konut sektörüne doğalgaz iletiminin tamamlanması planlanıyor. Doğalgaz depolama kapasitesi artırılacak. Bu kapsamda, yapımı devam eden Tuz Gölü Yeraltı Depolama Projesi'nin ilk aşaması 2017 yılında, ikinci aşaması ise 2019 yılında tamamlanacak.

Trans Adriatik Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'yle (TAP) doğalgazın Yunanistan ve Arnavutluk üzerinden İtalya'ya ulaşması ve Irak Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'yle Türkiye ve Avrupa için gaz alışı gerçekleşmesi planlanıyor.

Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi'nde 2016 yılında yatırımcılara yer tahsisi yapılacak. Ilısu Santrali ile yıllık ortalama 3,8 milyar kilovat/saat enerji üretilecek. Artvin Yusufeli Barajı tamamlanacak. 2010 yılında başlatılan elektrik üretim varlıklarının özelleştirilmesine devam edilecek.

Yurtiçi ve yurtdışı petrol ve doğalgaz aramaları ve üretimi artırılacak, Türkiye ekonomisi için temel ve kritik olan ham maddelerin güvenli teminine yönelik strateji oluşturulacak.

Madencilik sektöründe iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin artırılmasına yönelik, maden kanunu ve diğer ilgili kanunlarda yapılan düzenlemeler etkili bir şekilde uygulanacak. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ve Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) yeniden yapılandırılacak.

Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretimi Öncelikli Dönüşüm Programı ile birincil enerji üretiminde yerli kaynakların payının 2013'teki yüzde 28 seviyesinden yüzde 35 seviyesine yükseltmesi, yerli kömürden üretilen elektriğin 57 milyar kilovat saate çıkarılması ve hidroelektrik kapasitesine de 10 bin megavatlık kapasite eklenmesi hedefleniyor.

Taşıtlar dahil olmak üzere vergilendirme sisteminde enerji verimliliği lehine farklılaştırmalar yapılacak.

"Marmara Ringi" oluşturulacak

Demiryollarında yüksek hızlı ve hızlı tren hatları önemli ölçüde tamamlanacak. Başta Marmara Bölgesi olmak üzere yap-işlet-devret (YİD) modeliyle yeni otoyollar inşa edilecek. Bu ağın önemli parçaları olan İstanbul-Bursa-İzmir (Körfez Geçiş Köprüsü dahil) ve Kuzey Marmara Otoyolu tamamlanacak. Bu kuşağın önemli bir bölümü olan ve üzerinde demiryolu da bulunan Çanakkale Boğaz Köprüsü'nün yer aldığı güzergahın  yapımına başlanacak. Böylece otoyollar ve köprülerle çevrilmiş "Marmara Ringi" oluşturulacak.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli tamamlanacak. Ankara-Niğde Otoyolu ile Ankara-Kırıkkale-Delice, Mersin-Silifke (Taşucu), Çiğli-Aliağa-Çandarlı ve Antalya-Alanya otoyollarının yapımına başlanacak.

Doğu Anadolu’yu Karadeniz Bölgesine bağlayan Ovit, Cankurtaran ve Salmankaş Tünelleri, Orta Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan Ilgaz Tüneli, Cizre ile Şırnak’ı birbirine bağlayan Cudi Tüneli, Akdeniz sahilini geçilebilir kılan Mersin-Antalya arasında 6 tünel başta olmak üzere 128 kilometre uzunluğunda 62 tünel tamamlanacak. Kömürhan ve Ağın köprüleri ile çok sayıda viyadük hizmete açılacak.

3 katlı Büyük İstanbul Tüneli tasarlandı

Mega ulaşım projeleri hayata geçirilecek. İstanbul Boğazı'nın altından iki defa tünel yapmak yerine dünyada bir ilk olmak üzere tek geçişte tek tünel halindeki karayolu ve metro geçişlerini kapsayacak şekilde tasarlanan 3 katlı Büyük İstanbul Tüneli, günde 6,5 milyon vatandaşın kullanacağı toplam 9 farklı raylı sistemi birbirine bağlayacak, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin trafiğine nefes aldıracak projenin YİD modeli ile yapımına başlanacak.

Kanal İstanbul Projesi ile Avrupa yakasında, Karadeniz ve Marmara Denizi'nin arasına bir kanal inşa edilecek ve İstanbul, içinden iki boğaz geçen bir şehir haline gelecek.

Ankara ve İstanbul arasını 1,5 saate indirecek yüksek hızlı tren projesinin YİD modeliyle, etaplar halinde gerçekleştirilmek üzere proje çalışmaları başlatıldı. 

Gelecek dönemde Ankara merkezli hızlı tren çekirdek ağı 3 bin 623 kilometreye çıkacak. Bunların en önemlilerinden biri olan Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Projesi tamamlanacak.

Kars-Tiflis-Bakü, Ankara-Sivas ve Sivas-Erzincan demiryolu projeleri tamamlanacak. Demiryolu ağının yüzde 80'i elektrikli ve sinyalli hale getirilecek.

Başta İstanbul olmak üzere raylı sistem yatırımlarına hızla devam edilecek. Ankara’da Tandoğan-Keçiören, AKM-Gar-Kızılay, İstanbul’da Levent-Hisarüstü, Üsküdar-Ümraniye-Dudullu, Kartal-Kaynarca, Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey, Bakırköy-Kirazlı, Kaynarca-Sabiha Gökçen, Marmaray Raylı Sistem Projeleri, Antalya havalimanı-expo, projeleri tamamlanacak.

Milli demiryolu sanayisi geliştirilecek, hızlı tren dahil demiryolu araçları yerli olarak imal edilecek. İhale hazırlıklarını sürdüren projeyle ilk milli yüksek hızlı tren faaliyete geçecek.

İstanbul Yeni Havalimanı hayata geçirilecek. Her 100 kilometrede bir havalimanına ulaşacak şekilde "Hava Ulaşım Ağı" oluşturulacak.

Milli Bölgesel Uçak yapımına başlanacak. Yerli uydu Türksat 6A'nın üretimi tamamlanacak, Türksat 4B fırlatılacak, Türksat 5A uydusunun yapımına başlanacak.

Türkiye Uzay Ajansı kurulacak.

Türkiye'nin dış ticaretinde Türk sahipli filoyu kullanarak navlun açığını azaltmak için gemi işletmeciliğini destekleyen yeni modeller oluşturulacak.

Marmara Denizi'nde kuzey-güney aksında en az 2 Ro-Ro terminali inşa edilecek.

Türkiye’de ilk defa bir lojistik master planı hazırlanacak, lojistik veri tabanı oluşturulacak. Filyos limanı yapımı tamamlanacak, Çandarlı ve Mersin konteyner liman

yapım projeleri yürütülecek.

Beyannamede, AK Parti'nin gelecek do¨nemde daha dengeli ve topyekun kalkınmıs¸ bir Tu¨rkiye hedefi c¸erc¸evesinde, bo¨lgesel gelis¸mis¸lik farklarını azaltacağı, refahın u¨lke sathına daha dengeli yayılması, ekonomik ve sosyal bu¨tu¨nles¸menin gu¨c¸lendirilmesi, tu¨m bo¨lgelerin rekabet gu¨c¸lerinin artırılmasının sağlanacağı belirtildi.

Kalkınma politikalarının, yerles¸imlerin niteliklerine ve ihtiyac¸larına go¨re farklılas¸tırılmasının sağlanacağı, u¨lke genelinde c¸ok merkezli ve dengeli bir yerles¸im sisteminin oluşturulacağı ifade edilen beyannamede,  "Metropollerin ku¨resel o¨lc¸ekte rekabet edebilirligˆini artıracak, metropol ekonomilerinin ileri teknoloji, ihtisaslas¸mıs¸ hizmetler ile ku¨ltu¨rel sekto¨rlere odaklanmasını sagˆlayacagˆız. Kentsel altyapı ve kentsel ku¨ltu¨ru¨n gelis¸tirilerek sosyal uyumun gu¨c¸lendirilmesini sagˆlayacagˆız" taahhüdünde bulunuldu.

Sanayinin u¨lke genelinde dengeli gelis¸imi ve mevcut ic¸ potansiyellerden daha iyi yararlanılması için Anadolu'da bu¨yu¨me odaklarının geliştirileceği aktarılan beyannamede, şu ifadelere yer verildi:

"Dinamik, yatırım ve nitelikli is¸gu¨cu¨nu¨ kendine c¸eken rekabetc¸i s¸ehirler olus¸turacagˆız. Nispeten du¨s¸u¨k gelirli yo¨relerde kalkınmada su¨ru¨kleyici rol u¨stlenecek ve u¨lke genelinde daha dengeli kalkınmayı sagˆlayacak merkezleri destekleyecek, zamanla bu s¸ehirlerin kaydettikleri gelis¸menin c¸evre yo¨relere aktarılmasını sagˆlayacagˆız. Orta gelis¸mis¸lik du¨zeyindeki illerde giris¸imciligˆin desteklenmesine, kentsel standartlarının gelis¸tirilmesine ve s¸ehir imajının gu¨c¸lendirilmesine, s¸ehirlerdeki do¨nu¨s¸u¨m su¨recini destekleyecek bes¸eri ve sosyal sermayenin gelis¸tirilmesine agˆırlık verecegˆiz.

Du¨s¸u¨k gelirli illerde asgari yas¸am standartlarının iyiles¸tirilmesine, bunların ulusal ekonomik ve sosyal yapısına entegrasyonunun gu¨c¸lendirilmesine, temel alt yapı ve hizmetlerin kalitesinin ve eris¸ilebilirligˆinin artırılmasına, ekonomik kalkınmaya taban olus¸turacak sermaye birikiminin sagˆlanmasına yo¨nelik politikalar uygulayacagˆız. Nu¨fusun bo¨lgelerde kalıcılıgˆını sagˆlamaya destek olmak u¨zere bo¨lgelere o¨zel istihdam politikaları ve uygulamalarını gelis¸tirecegˆiz. U¨niversitelerin bulundukları bo¨lgelerle bagˆlantılarının gu¨c¸lendirilmesi, o¨ncelikle bo¨lgelerindeki is¸letmeler ve kurumlara hizmet sunan bilgi, yenilik ve teknoloji aktarım merkezleri haline gelmesini sagˆlayacagˆız."

"Tabiat ve kültürle iç içe yaşanacak şehirler"

 Tu¨rkiye'nin sınır bo¨lgeleri ile koms¸u u¨lkeler arasındaki bo¨lgesel is¸birliklerini gu¨c¸lendirileceği, buralarda kalkınma ic¸in yeni bir ac¸ılım sagˆlanacağı vurgulanan beyannamede,  şunlar kaydedildi:

"Kalkınma Ajansları tecru¨besi degˆerlendirilerek ajansların daha etkin c¸alıs¸ması yo¨nu¨nde ilave tedbirler uygulayacagˆız. Ajans desteklerine ilis¸kin su¨rec¸lerde is¸lemleri azaltılacak ve destek mekanizmalarını yeni arac¸larla c¸es¸itlendirilecegˆiz. Kalkınma ajanslarının analiz ve aras¸tırma c¸alıs¸malarına agˆırlık vermelerini, bo¨lgelerinin potansiyellerine odaklanarak farklılas¸malarını ve strateji gelis¸tirmelerini destekleyecegˆiz."

Avrupa Birligˆi Uyum Fonu kapsamında ilgili paydas¸ların kurumsal kapasitelerinin gelis¸tirilmesi amacıyla strateji ve eylem planı hazırlanarak, uygulanacağı belirtilen beyannamede, yapısal fonların kullandırılması amacıyla, gerekli planlama belgeleri hazırlanarak, bu kapsamda proje havuzu olus¸turulacağı vurgulandı.

Bo¨lgesel desteklerde, Avrupa Birligˆi gereksinimlerini de kars¸ılayacak kapsamlı bir I·zleme Bilgi Sistemi kurulacağı ifade edilen beyannamede, şu ifadeler kullanıldı:

"Yatırım ortamının bo¨lgesel o¨lc¸ekte degˆerlendirilmesine ve takibine imkan verecek aras¸tırma ve modelleme c¸alıs¸maları yapacagˆız. Yatırım destek ve tanıtım uygulamalarının gelis¸tirilmesi ve kalkınma ajansların bu alandaki faaliyetlerinin etkinles¸tirilmesine yo¨nelik sistem tasarımı c¸alıs¸maları yapacagˆız. Bo¨lgesel du¨zeyde is¸ ve yatırım ortamı analiz edilerek 26 adet bo¨lgesel yatırım ortamı degˆerlendirme raporu ile bir adet ulusal du¨zeyde yatırım ortamı degˆerlendirme raporu hazırlayacagˆız. AK Parti olarak o¨nu¨mu¨zdeki do¨nemde bas¸ta kadim s¸ehirlerimiz olmak u¨zere tu¨m mekanlarımızda politikamız, dikey degˆil yatay bir yapılas¸ma olacaktır. S¸ehirlerimizi tabiat ve ku¨ltu¨r ile ic¸ ic¸e yas¸anacak ortamlar olarak korumak ve gelis¸tirmek en o¨nemli o¨nceliklerimiz arasında yer alacaktır."

"Kimlikli ve kişilikli şehirler"

Hedefin, insan ve c¸evre dostu, estetik, katılımcı ve mu¨reffeh marka şehirler olduğu belirtilen beyannamede, şu bilgilere yer verildi:

"Bu dogˆrultuda, imar mevzuatını gu¨nu¨n ihtiyac¸larına uygun olarak revize edecegˆiz. Kentsel tasarım ilkelerini ve uygulamalarını; engelli, yas¸lı, hareket kısıtlılıgˆı olanlar gibi o¨zel ilgi bekleyen kesimlerin hizmetlere eris¸imini kolaylas¸tırmak u¨zere gelis¸tirecegˆiz. S¸ehirlerde kamu arazilerinin imarlı yapılas¸ma, ekonomik kalkınma, ortak sosyo ku¨ltu¨rel fayda temelinde daha aktif kullanımını sagˆlayacagˆız. O¨nu¨mu¨zdeki do¨nemde tarihi dokusu gu¨c¸lu¨ s¸ehirlerimiz bas¸ta olmak u¨zere dikey degˆil yatay bir yapılas¸mayı o¨zendirecegˆiz. I·nsan dostu, c¸evre dostu, estetik, katılımcı ve mu¨reffeh hale gelmis¸ kimlikli ve kis¸ilikli s¸ehirler olus¸turacagˆız.

S¸ehirlerimizin planlı ve sagˆlıklı bir yapıya kavus¸ması ic¸in arazi kullanımı, planlama ve yapılas¸ma konularında temel ilke ve standartlar ile denetim mekanizmasını ic¸erecek s¸ekilde imar ve s¸ehircilik mevzuatını yenileyecegˆiz. Yas¸lılarımız, engellilerimiz ve c¸ocuklarımız o¨ncelikli olmak u¨zere toplumun farklı kesimleri ic¸in yas¸anabilirligˆi artırmayı hedefleyen ve hakkaniyeti go¨zeten mekansal planlama ve kentsel tasarım uygulamalarımızı daha da gelis¸tirecegˆiz. Ortak kullanım alanlarının genis¸letilmesi ve imar uygulamalarındaki finansal yu¨klerin azaltılması amacıyla, yapılas¸mamıs¸ alanlarda imar haklarının transferi gibi yenilikc¸i arac¸ların belediyeler tarafından kullanımını yaygınlas¸tıracagˆız. Mekansal planlama sistemini sadeles¸tirecegˆiz."

Beyannamede, cogˆrafi nitelikli mekansal bilgi u¨reten ve kullanan kurulus¸lar arasında, birlikte c¸alıs¸abilirlik esaslarının hayata gec¸irileceği ve ulusal cogˆrafi bilgi sistemi alt yapısınının kurulacağı belirtildi.

"Kültür varlıklarına öncelikli tedbir"

Gelecek do¨nemde kentsel do¨nu¨s¸u¨m c¸alıs¸malarına, kent estetigˆini dikkate alınarak hızlı bir bic¸imde devam edileceği ifade edilen beyannamede, şu bilgilere yer verildi:

"Bu kapsamda 'Rekabetc¸iligˆi ve Sosyal Uyumu Go¨zeten Kentsel Do¨nu¨s¸u¨m O¨ncelikli Do¨nu¨s¸u¨m Programı'mızı hayata gec¸irecegˆiz. Program kapsamında, I·mar degˆis¸iklikleri ile olus¸an degˆer artıs¸ından kamunun pay almasını sagˆlayacak du¨zenlemeleri yapacagˆız. Kentsel do¨nu¨s¸u¨m alanlarında hakların devredilmesine imkan sagˆlayacak s¸ekilde Gayrimenkul Sertifikası Modeli gelis¸tirecegˆiz. Kentsel do¨nu¨s¸u¨m projelerinde SUKUK gibi yeni finansman arac¸larının o¨nu¨nu¨ ac¸acak du¨zenlemeler yapacagˆız.

Alt yapılı arsa gelis¸tirme c¸alıs¸malarına yo¨nelik olarak yerel yo¨netimleri destekleyecegˆiz. S¸ehir merkezinde kalan Ku¨c¸u¨k Sanayi Sitelerini (KSS) tas¸ıyacak veya iyiles¸tirecegˆiz. Do¨nu¨s¸u¨m alanlarında uygulanacak asgari kentsel standartları, s¸ehirlerimizde yu¨ksek yas¸anabilirlik du¨zeyini mu¨mku¨n kılacak s¸ekilde belirleyecegˆiz. Tarihi, ku¨ltu¨rel ve estetik degˆerlerimizle uyumlu kentsel do¨nu¨s¸u¨m projeleri gerc¸ekles¸tirecegˆiz. Kentlerin tarihi ve ku¨ltu¨rel kimligˆini ortaya c¸ıkarmayı ve gu¨c¸lendirmeyi hedefleyen c¸alıs¸malar yapacagˆız. Tarihi s¸ehir merkezlerinin canlandırılmasına yo¨nelik projelere destek verecegˆiz. Afet riski ile kars¸ı kars¸ıya olan ku¨ltu¨r varlıklarına ilis¸kin o¨ncelikli tedbirler alacagˆız. O¨zel mu¨lkiyette olan tas¸ınmaz ku¨ltu¨r varlıklarının onarımını ve restorasyonunu destekleyecegˆiz."

C¸evre ve S¸ehircilik Bakanlıgˆı bu¨nyesinde bir Yapı Aras¸tırma Merkezi kurulacağı belirtilen beyannamede, yeni yapım teknikleri ve malzeme, ekipman gelis¸tirilmesine odaklanılacağı kaydedildi.

"Güvensiz ithal yapı malzemeleri engellenecek"

Yenilikc¸i ve c¸evreye duyarlı u¨ru¨n ve c¸o¨zu¨mlerin uluslararası standartlarda yerli u¨retimini sagˆlamak ic¸in Ar-Ge ve yatırım destek mekanizmalarının oluşturulacağı sözü verilen beyannamede, piyasaya arz edilen uygunsuz ya da gu¨vensiz ithal yapı malzemelerinin kullanılmasının engelleneceği kaydedildi.

Kentsel do¨nu¨s¸u¨mde yerli ve yenilikc¸i u¨ru¨nlerin kullanılmasının sağlanacağı belirtilen beyannamede, "Bu¨yu¨ks¸ehirlerde mahalle bazlı sosyal analizler yapacagˆız. Do¨nu¨s¸u¨m alanlarında sosyal uyumun gu¨c¸lendirilmesi ic¸in sosyo-ekonomik ve ku¨ltu¨rel etu¨tler gerc¸ekles¸tirecek ve alt gelir gruplarının ve yoksul kesimin konut ihtiyacının kars¸ılanmasına yo¨nelik du¨zenlemeler yapacagˆız. Meslek edindirme ve istihdam programları ile sosyal amac¸lı kentsel do¨nu¨s¸u¨m programları arasında ilis¸kiyi gu¨c¸lendirecegˆiz" taahhüdünde bulunuldu.

Kentsel do¨nu¨s¸u¨m alanlarındaki uygulamaların u¨lke genelinde o¨nceliklendirilmesi ic¸in Kentsel Do¨nu¨s¸u¨m Alanları Strateji Belgesinin hazırlanacağı aktarılan beyannamede, şu ifadeler kullanıldı:

"Afet riski yu¨ksek alanlar, artı degˆer u¨retme potansiyeli yu¨ksek alanlar ve projeden yararlanacak kis¸i sayısı gibi kriterler olus¸turmak suretiyle kentsel do¨nu¨s¸u¨me tabi olacak alanlarda o¨nceliklendirme yapacagˆız. Kentsel do¨nu¨s¸u¨m uygulamaları kapsamında 6,5 milyon birimin 2023 yılına kadar do¨nu¨s¸tu¨ru¨lmesi hedefi dogˆrultusunda c¸alıs¸malarımıza devam edecegˆiz. Kentsel do¨nu¨s¸u¨mde yes¸il bina ve yerles¸me uygulamalarını tes¸vik edecegˆiz. Yenilikc¸i ve c¸evreye duyarlı u¨ru¨n ve c¸o¨zu¨mlerin uluslararası standartlarda yerli u¨retimine yo¨nelik Ar-Ge ve yatırım destekleri verecegˆiz. Afet riski altındaki alanların do¨nu¨s¸tu¨ru¨lmesi c¸alıs¸malarında alan ic¸erisinde vakıf ku¨ltu¨r varlıklarının bulunması halinde, is¸birligˆi ve koordinasyonla yapıların ihyası ve c¸evrelerinin ac¸ılmasını sagˆlayacagˆız. Kentsel do¨nu¨s¸u¨m yapılması s¸artıyla izinsiz yapılara elektrik ve su bagˆlanmasını sagˆlayacagˆız."

"Kentsel altyapı çalışmaların hız"

Konut piyasasında konut ac¸ıgˆının bulundugˆu yerles¸meler bas¸ta olmak u¨zere arz ve talep dengesinin kurulmasının sağlanacağı belirtilen beyannamede, konuta eris¸imi artırmak u¨zere, sosyal ve teknik altyapıları tamamlanmıs¸ arsa u¨retimine agˆırlık verileceği kaydedildi.

Alt gelir gruplarının konuta eris¸iminin artırılması için finansman yo¨ntemlerinin c¸es¸itlendirileceği belirtilen beyannamede, şunlar aktarıldı:

"I·nsanımızın tasarruf egˆilimini tes¸vik ederek ev sahibi olmasını kolaylas¸tırmak ve ins¸aat sekto¨ru¨mu¨zu¨ desteklemek ic¸in yeni bir finansman mekanizması gelis¸tiriyoruz. Ev almak ic¸in konut hesabı hesap ac¸an ve yu¨zde 25 pes¸inat biriktiren vatandas¸ımıza yu¨zde 15 kamu katkısı sagˆlayacagˆız. Yas¸lı, c¸ocuk ve engellilerin ihtiyac¸larına uygun konut ve c¸evrelerinin tasarlanmasına c¸alıs¸acagˆız. Konutlarda enerji verimliligˆi uygulamalarının yaygınlas¸tırılması amacıyla yeni finansman modelleri gelis¸tirecegˆiz.

O¨nu¨mu¨zdeki do¨nemde de vatandas¸larımızın yas¸am kalitesini artıracak s¸ekilde kentsel altyapı c¸alıs¸malarına hız verecegˆiz ve yas¸anabilir mekanlar vizyonumuz c¸erc¸evesinde kentlerimizde temel altyapı gereksinimlerini tamamlamıs¸ olacagˆız. Su yo¨netimine ilis¸kin mevzuattaki eksiklik ve belirsizlikler giderilerek kurumların go¨rev, yetki ve sorumlulukları netles¸tirilecek, su yo¨netimiyle ilgili tu¨m kurum ve kurulus¸lar arasında is¸birligˆi ve koordinasyonu gelis¸tirecegˆiz. I·klim degˆis¸ikligˆinin ve su havzalarındaki tu¨m faaliyetlerin su miktarı ve kalitesine etkilerini degˆerlendirerek havzalarda su tasarrufu sagˆlama, kuraklıkla mu¨cadele ve kirlilik o¨nleme bas¸ta olmak u¨zere gerekli o¨nlemleri alacagˆız."

''Ankara'nın içmesuyu problemi 2050'ye kadar çözülecek"

I·c¸me suyu ve kanalizasyon yatırım ve hizmetlerinin sagˆlanmasında mali su¨rdu¨ru¨lebilirligˆin göteliceğine işaret edilen beyannamede, Melen Barajının ins¸aatının 2016'da tamamlanacağı belirtildi.

Gerede Projesi tamamlanarak, Ankara'nın 2050'ye kadar ic¸mesuyu problemininin çözüleceği ifade edilen beyannamede, şunlar kaydedildi:

"KKTC'nin uzun vadeli su ihtiyacının kars¸ılanması ic¸in, Anamur Dragon C¸ayından 75 milyon m3/yıl suyun, Akdeniz'e askıda do¨s¸enen borular vasıtasıyla KKTC tarafında Girne yakınlarında ins¸a edilen Gec¸itko¨y Barajı'na aktarılarak adaya go¨tu¨ru¨lmesini sagˆlayacagˆız.

Bu¨yu¨ks¸ehirlerde katı atık yo¨netimini yeni bir model c¸erc¸evesinde ele alacagˆız. Sokaklarda c¸o¨plerden geri do¨nu¨s¸tu¨ru¨lebilir maddeleri ayıklayan vatandas¸larımızın insani s¸artlarda c¸alıs¸masını temin etmek u¨zere kayıt sistemi olus¸turacagˆız.Belge sahibi olmak s¸artıyla c¸o¨p toplayıcılarına ikamet ettikleri belediyeler tarafından c¸alıs¸ma s¸artlarına uygun yazlık ve kıs¸lık olmak u¨zere her yıl is¸ kıyafeti ve ayakkabılarını u¨cretsiz olarak temin edecegˆiz. Belge sahibi bu kis¸ilerin yıllık sagˆlık taramalarının yine bagˆlı bulundugˆu belediyelerde yer alan sagˆlık birimleri tarafından u¨cretsiz olarak yaptırılmasını sagˆlayacagˆız."

Beyannamede, yerel yo¨netimlerin katı atık toplama, tas¸ıma, geri kazanım ve bertaraf tesislerini KAP (Katı Atık Programı) c¸erc¸evesinde merkezi bu¨tc¸eden her yıl ayrılacak kaynakla destekleneceği belirtilerek, Katı Atık Ana Planı esasları dahilinde fizibilite, proje ve uygulama as¸amalarında yerel yo¨netimlerin katı atık tesislerinin finansmanının SUKAP benzeri bir yapı ile gerc¸ekles¸tirileceği ifade edildi.

"Aile, C¸ocuk ve Dinamik Nu¨fus" başlığında, "AK Parti olarak, aile kurumunu gu¨c¸lendirmeyi, c¸ocuklarımızın sayısını artırarak nitelikli bir bic¸imde yetis¸melerini sagˆlamayı insan merkezli kalkınma politikalarımızın ana ekseni olarak kabul ediyoruz" ifadesine yer verildi.

AK Parti'nin iktidara geldigˆi ilk gu¨nden sagˆlam bir aile yapısına sahip olmak için politikalar u¨rettiği ifade edilerek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıgˆının 2011'de kurulduğu, aileye yo¨nelik sunulan o¨zel danıs¸manlık hizmetlerinin etkililigˆinin artırılması amacıyla gerekli du¨zenlemelerin yapıldığı aktarıldı.

Aile Egˆitim Programının hazırlandığı ve Evlilik O¨ncesi Egˆitim Programının u¨lke genelinde uygulandığı anlatılarak, sosyal desteklerle aileyi odagˆa alarak, bu¨tu¨ncu¨l bir perspektifle yeni programlar gelis¸tirildiği belirtildi. Bu kapsamda Aile Sosyal Destek Programının başlatıldığı, Kırıkkale ve Karabu¨k illerinde pilot c¸alıs¸maların yapıldığı kaydedildi.

Evlat edinme, is¸c¸i annenin o¨lu¨mu¨ ve prematu¨re dogˆumlarda izin haklarının genis¸letilmesinin sağlandığı, es¸i dogˆum yapan is¸c¸iye babalık izni verilmesinin düzenlendiği, genc¸lerde evliligˆin tes¸vik edilmesi amacıyla destek modellerinin geliştirildiği anlatıldı.

Yetis¸tirme yurtlarında kalmıs¸ olup 2828 sayılı kanun kapsamında kamu kurum ve kurulus¸larında istihdam edilen kis¸i sayısının 2015 yılı Ekim ayı itibarıyla 40 bini geçtiği, 2015 yılında da bin 876 kis¸inin atamasının gerçekleştirildiği ifade edildi.

Kurum bakımından aile bakımına do¨nen c¸ocuk sayısının ise 2002 yılında 268 iken, 2015 yılı Mayıs ayı sonu itibarıyla 10 bin 762’ye ulas¸tığı bildirildi. 2002 yılında koruyucu aile yanında bakılan c¸ocuk sayısının 520 iken, 2015 yılı Mayıs ayı itibarıyla bu sayının 4 bini as¸tığı kaydedildi.

Koruyucu ailelere c¸ocuk bas¸ına harc¸lık dahil ortalama aylık 908 lira o¨deme yapıldığı belirtildi.

14 bin çocuk evlat edindirildi

2002 yılına kadar toplam yaklas¸ık 7 bin c¸ocuk evlat edindirilmis¸ken, 2015 yılı Mayıs ayı itibarıyla toplam yaklas¸ık 14 bin c¸ocuğun evlat edindirildiği duyuruldu. Hizmet do¨nu¨s¸u¨mu¨ kapsamında, yurt ve yuvalardaki c¸ocukların yu¨zde 90’ının sevgi evi, çocuk evi gibi ev tipi bakım birimlerine yerles¸tirildiği açıklandı.

2002 yılında 3 sevgi evinde 250 c¸ocugˆa hizmet sagˆlanırken, 2015 yılı Mayıs ayı itibarıyla 77 sevgi evi sitesinde toplam 4 bin 610 c¸ocuğa hizmet sağlandığı, 2005 yılında ac¸ılan 4 c¸ocuk evinde hizmet verilen c¸ocuk sayısının 21 iken 2015 yılında c¸ocuk evi sayısının bin 15’e, hizmet verilen c¸ocuk sayısının ise 5 bin 251’e ulas¸tığı aktarıldı.

Beyannamede, "TU¨I·K’in yaptıgˆı uzun do¨nem nu¨fus projeksiyonlarına go¨re, tedbir alınmaması halinde, dogˆurganlık hızının 2050 yılına kadar 1,65 c¸ocuk seviyelerine kadar gerileyecegˆi tahmin edilmektedir" bilgisi paylaşılarak, bu kapsamda nu¨fus politikasında değişikliğe gidildiği ve 2000’li yıllara kadar uygulanan dogˆurganlıgˆı azaltmaya yo¨nelik politikalar yerine dogˆurganlıgˆı artırmaya yo¨nelik politikalara gec¸is¸in sağlandığı kaydedildi.

ASDEP aşamalı olarak hayata geçirilecek

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, önu¨mu¨zdeki do¨nemde de ailenin bu¨tu¨nlu¨gˆu¨nu¨n korunmasına, gu¨c¸lendirilmesine ve sosyal refahının artırılmasına yo¨nelik aile egˆitimi programları c¸alıs¸malarının yaygınlas¸tırılarak devam ettirileceği bildirildi.

Aile Sosyal Destek Programının (ASDEP) alt yapısının tamamlanacağı, bir bilis¸im altyapısının kurulacağı ve yeterli sayıda nitelikli personel istihdam ederek ASDEP’in as¸amalı olarak hayata gec¸irileceği belirtildi.

Aile bazında egˆitim, sagˆlık, istihdam, gelir gibi alanları ic¸eren sosyal risk haritasının çıkarılacağı bildirilen beyannamede şunlar yer aldı:

"Aile, bebek ve c¸ocuk dostu ku¨ltu¨rel ortam ve mekanlar olus¸turacagˆız. Konut, egˆitim, sosyal gu¨venlik ve gelir dagˆılımı politikaları ile aile bu¨tu¨nlu¨gˆu¨nu¨n korunması ve gu¨c¸lendirilmesi politikalarımızı birbirini tamamlayıcı bir anlayıs¸la uygulayacagˆız. Genel olarak toplumsal degˆerlerin, o¨zel olarak aile degˆerlerinin gelis¸tirilmesi, korunması, su¨rdu¨ru¨lmesine do¨nu¨k faaliyetlere o¨ncelik verecegˆiz, aile degˆerlerini o¨ne c¸ıkaran ku¨ltu¨r, sanat, egˆitim, TV programları gibi c¸alıs¸maları tes¸vik edecegˆiz.

Aile ic¸i s¸iddet, ihmal ve istismarın o¨nlenmesi, ko¨tu¨ alıs¸kanlıkların ve bagˆımlılıkların azaltılmasına yo¨nelik hizmetlerin gelis¸tirilmesini sagˆlayacagˆız.

Sokakta yas¸ayan, c¸alıs¸an, c¸alıs¸tırılan ve risk altında oldugˆu tespit edilen c¸ocuklar ile koruma altında olup uyus¸turucu bagˆımlılıgˆı tedavisi tamamlanan c¸ocuklar ve ailelerine yo¨nelik psikolojik ve sosyal destek programları olus¸turacagˆız. Belediyelere kres¸ ac¸ma zorunlulugˆu getirecegˆiz."

C¸ocuk hizmetlerinde toplumun tu¨m kesimlerinin katıldıgˆı ve sorumluluk u¨stlendigˆi toplumsal duyarlılıgˆın ve farkındalıgˆın olus¸tugˆu, c¸ocugˆa kars¸ı ihmal, s¸iddet ve istismarın olmadıgˆı bir ortam olus¸turulacağı, çocuk haklarının ulusal bir strateji olarak benimsendigˆi ve tu¨m kamu kurum ve kurulus¸ları ile uygulamaya gec¸irildigˆi bir Tu¨rkiye’nin hedeflendiği vurgulandı.

Suç mağduru çocuklar topluma kazandırılacak

Beyannamede, "O¨nu¨mu¨zdeki do¨nemde de koruma ve bakım altındaki c¸ocuklar, uygunsa ailesinin yanına bu mu¨mku¨n degˆilse, akrabalarından bir ailenin yanına, bu da mu¨mku¨n olmuyorsa, koruyucu ailenin yanına yerles¸tirilmek suretiyle kurulus¸ bakımının kapsamını en aza indirecegˆiz. C¸ocuk hizmetlerinde yapısal do¨nu¨s¸u¨mle, kurum bakımından aile yanına bakıma, kogˆus¸ sisteminden ev ortamına gec¸is¸i sagˆlayacagˆız. Hizmet do¨nu¨s¸u¨mu¨ kapsamında halihazırda hizmet vermekte olan yurt ve yuvalar kapatılacak, c¸ocuk bakım hizmetleri sadece ev tipi kurulus¸lar aracılıgˆıyla devam ettirilecektir" bilgileri paylaşıldı.

Uyus¸turucu bagˆımlısı c¸ocukların tedavi ve psiko-sosyal rehabilitasyonunu ic¸eren kurumsal yapıların hayata gec¸irileceği, çocuklar ic¸in ihtisaslas¸tırılmıs¸ rehabilitasyon sistemine gec¸ilerek, suc¸un magˆduru ya da suc¸a su¨ru¨klenen c¸ocukların en su¨ratli s¸ekilde topluma kazandırılmalarının sağlanacağı kaydedildi.

C¸ocukların insani ve ahlaki degˆerlere sahip, bilinc¸li, iyi egˆitimli, saygılı ve kendine gu¨venen fertler olarak yetis¸tirilmelerinin sağlanacağı, her bir c¸ocugˆun fırsat es¸itligˆi c¸erc¸evesinde egˆitim almalarına imkan verileceği belirtildi.

Doğum hediyeleri geliyor

Tu¨rkiye’nin ekonomik ve sosyal gelis¸mesini desteklemek u¨zere dinamik nu¨fus yapısının korunması, aile kurumunun gu¨c¸lendirilmesi ve bo¨ylece sosyal refah ve sosyal sermayenin artırılması amacıyla, "Ailenin ve Dinamik Nu¨fus Yapısının Korunması O¨ncelikli Do¨nu¨s¸u¨m Programı"nın hazırlandığı bildirilen beyannameye şöyle devam edildi:

"Program kapsamında, çalıs¸anların dogˆuma bagˆlı izin ve haklarını gu¨c¸lendirmek u¨zere Devlet Memurları Kanunu ve I·s¸ Kanununda gerekli degˆis¸iklikleri yapacagˆız. Bu¨tu¨n annelerimize 'Dogˆum Hediyesi' programı kapsamında, ilk c¸ocuk ic¸in 300 lira, ikinci c¸ocuk ic¸in 400 lira, u¨c¸ ve u¨zerinde c¸ocuklar ic¸in 600 lira o¨demenin yapılmasına imkan verecek hukuki ve kurumsal du¨zenlemeleri yerine getirecegˆiz.

Memurlarımızın sahip oldugˆu dogˆuma bagˆlı izin ve hakların I·s¸ Kanununa tabi c¸alıs¸anlarla uyumlulas¸tırılmasını sagˆlayacak du¨zenlemeler yapacagˆız. Kaliteli, hesaplı ve kolay eris¸ilebilir kres¸ imkanlarının yaygınlas¸tırılmasına yo¨nelik olarak kres¸leri tes¸vik edecek du¨zenlemeleri hayata gec¸irecegˆiz.

Genc¸lerde evliligˆin tes¸vik edilmesi amacıyla destek modelleri (çeyiz hesabı) gelis¸tirecegˆiz. Mevcut c¸ocukve anne dostu sagˆlık uygulamalarını gelis¸tirecegˆiz. Yerel yo¨netimlerde c¸ocuk dostu s¸ehirler modeli olus¸turacak ve yaygınlas¸tıracagˆız. C¸ocuk dostu sosyal ve ku¨ltu¨rel bir ortamın olus¸turulmasına yo¨nelik destek programları hazırlayacagˆız. Aile ve is¸ hayatının uyumunun gu¨c¸lendirilmesi ic¸in farkındalıgˆın artırılmasını sagˆlayacagˆız. Okul saatlerinin c¸alıs¸ma saatleriyle uyumunu sagˆlayacagˆız. Nu¨fus kayıt sistemini iyiles¸tirecegˆiz. Yas¸lılarımızın ekonomik ve sosyal hayata daha aktif olarak katılmaları ic¸in Yas¸lanma Ulusal Uygulama Programımızın daha etkin bir s¸ekilde hayata gec¸irilmesini sagˆlayacagˆız. Go¨c¸ alanında gu¨venilir bir veri sistemi olus¸turacagˆız. Go¨c¸ ve uluslararası koruma alanında hukuki ve kurumsal du¨zenleme eksikliklerini tamamlayacagˆız. Uluslararası korumadan faydalananlar ic¸in sagˆlık, barınma ve egˆitim sorunlarının giderilmesi ic¸in uyum politikaları ve uygulamalarını planlayarak, go¨nu¨llu¨ geri do¨nu¨s¸ler ic¸in o¨zel programlar hazırlayacagˆız."

Sosyal koruma ve yoksullukla mu¨cadele

AK Parti'nin seçim beyannamesinde yer alan "Sosyal Koruma ve Yoksullukla Mu¨cadele" başlığında, yoksullugˆun ortadan kaldırılmasını, ihtiyacı olan herkese sosyal destek sunulmasını ve sosyal desteklere duyulan ihtiyacın azaltılmasının temel görevler arasında görüldüğü kaydedildi. 

AK Parti iktidarları do¨neminde Tu¨rkiye'nin, ekonomisini bu¨yu¨tu¨rken es¸ zamanlı olarak sosyal dengeleri iyiles¸tirebilen ender u¨lkelerden biri olduğuna işaret edilerek, şu değerlendirmeler yapıldı:

"Ku¨resel kriz ortamında birc¸ok u¨lkede gelir dagˆılımı bozulurken u¨lkemiz istihdam u¨retmeye ve sosyal politikaları gu¨c¸lendirmeye devam etti. I·zledigˆimiz politikaların sonucu olarak, Du¨nya Bankası verilerine go¨re, Tu¨rkiye’de orta sınıfın payı 2002-2011 do¨neminde ikiye katlandı. Tu¨rkiye, bu do¨nemde OECD u¨lkeleri arasında gelir dagˆılımını iyiles¸tirebilen tek u¨lke oldu.

UNDP tarafından ac¸ıklanan I·nsani Gelis¸me Endeksi sıralamasında ise Tu¨rkiye 2000 yılında 158 u¨lke arasında 80. sırada iken, 2014 yılında 187 u¨lke arasında 69. sıraya ilerlemis¸tir. Bu sıralamayla Tu¨rkiye “yu¨ksek insani gelis¸mis¸lik” kategorisinde yer almaktadır. O¨nu¨mu¨zdeki do¨nemde 'c¸ok yu¨ksek insani gelis¸mis¸lik' grubunda yer almayı hedeflemekteyiz."

AK Parti'nin iktidara geldigˆi ilk gu¨nden itibaren sosyal olarak korunma ihtiyacı olan tu¨m vatandas¸lara el uzattığı ve uzatmaya da devam edeceği kaydedilerek, "I·ktidarımız do¨neminde kamu c¸alıs¸anlarımızı ve emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik, bilakis gelirlerini reel bazda artırdık" denildi.

2002 yılı sonundan 2015 yılı Ocak ayı sonuna kadar enflasyonun yu¨zde 185 oranında artarken, aile yardımı o¨denegˆi dahil en du¨s¸u¨k memur maas¸ının yu¨zde 435 artarak 2 bin 97 TL’ye yu¨kseldiği ve reel olarak yu¨zde 88 arttığına işaret edildi.

Sosyal yardım harcamaları ic¸in 2002 yılında 825 milyon lira kaynak aktarılmıs¸ken, bu miktarın 2015 yılında 33 milyar liraya ulaştığı bildirilerek, sosyal hizmet uygulamalarına ayrılan kaynaklara ilişkin rakamlara yer verildi.

2 milyon kis¸iye sosyal yardım kartının dağıtıldığı, 2014 yılında 9,4 milyon vatandas¸ın 6,13 milyar liralık genel sagˆlık sigortası priminin karşılandığı anlatıldı. 

Neler taahhüt edildi?

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, önu¨mu¨zdeki do¨nemde de yoksullukla hızlı bir bic¸imde mu¨cadele ve sosyal koruma politikalarının sürdürüleceği açıklandı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıgˆı bu¨nyesinde birles¸tirilen sosyal hizmet ve yardım kurulus¸ları arasında koordinasyon ve is¸birligˆinin arttırılacağı, bu kapsamda Aile Bilgi Sistemi'nin kurulacağı bidirildi.

Sosyal transferler ve vergi du¨zenlemelerinde en yoksul kesimi go¨zeten anlayıs¸ın sürdürüleceğinin bildirildiği beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Sosyal yardım alanında hak temelli bir anlayıs¸ ic¸inde etkinligˆin artırılmasına yo¨nelik olarak Sosyal Yardım Kanunu c¸ıkaracagˆız. Sosyal yardım istihdam bagˆının kurulması hususunda sosyal yardım yararlanıcılarının istihdama katılımı konusunda gelis¸tirdigˆimiz mekanizmaları gu¨c¸lendirecegˆiz. Ayrıca I·S¸KUR’un bu alandaki kurumsal kapasitesini artıracagˆız. Kurum bakım hizmetlerinde standartları gelis¸tirerek, denetim sistemimizi etkinles¸tirecegˆiz. Sosyal yardımlarda aile bu¨yu¨klu¨gˆu¨nu¨ esas alacak, ailenin bu¨tu¨nlu¨gˆu¨nu¨ koruyan bir modeli hayata gec¸irecegˆiz. Sosyal destek ve hizmetlerin hak temelli olarak bu¨tu¨nles¸ik bir s¸ekilde sunuldugˆu bir sosyal destek sistemi kuracagˆız.

Sosyal Hizmet Merkezlerinde yu¨ru¨tu¨len hizmetlerimizin c¸es¸itliligˆi ve etkinligˆini artıracagˆız. Eris¸ilebilirlik konusunda uygulamayı gu¨c¸lendirerek, toplumda farkındalık yaratmaya yo¨nelik kampanyalar du¨zenleyecegˆiz. Evde bakım hizmetlerinin sosyal hizmeti de kapsayacak s¸ekilde yeniden tasarlanmasını sagˆlayacagˆız. Engelli genc¸ ve c¸ocukların kısa su¨reli gu¨ndu¨z ve yatılı bakımı ic¸in gu¨venli bir bic¸imde bırakılabilecekleri Engelli Yas¸am Merkezleri kuracagˆız.

Engelli genc¸ ve c¸ocukların gu¨n ic¸erisinde sosyal faaliyet yapabilmelerine imkan verecek s¸ekilde genc¸lik merkezlerinde ortam olus¸turacagˆız. Yas¸lıların ekonomik ve sosyal hayatta daha fazla yer almalarına ve yas¸am kalitelerinin yu¨kseltilmesine yo¨nelik daha gu¨c¸lu¨ adımlar atmaya devam edecegˆiz. Huzurevlerine daha fazla destek sagˆlayacagˆız."

Beyannamede, AK Parti iktidarları döneminde çalışma barışının sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapıldığı, bu dönemde ücretlerde de önemli iyileşmeler sağlandığı belirtildi.

Bu dönemde, net asgari ücretin reel olarak 2002-2014 yılları arasında yüzde 61,6 oranında artış kaydettiği ifade edilen beyannamede, net ele geçen ortalama memur maaşlarının ise aynı dönemde reel olarak yüzde 48,3 oranında artırıldığı kaydedildi.

Aktif iş gücü programları kapsamında kurs ve programlardan yararlananların sayısının 2002’de bin 497 kişi iken, 2014'de bu sayının 416 bine 878 kişiye yükseltildiği aktarılan beyannamede, 2002-2014 arasında 2 milyon 71 bin kişinin aktif iş gücü programlarından yararlanmasının sağlandığı, toplam 4,7 milyar lira kaynak kullanıldığı belirtildi.

İşsizlik Sigortası Fonunda biriken kaynağın 2014 sonu itibarıyla 81 milyar liraya ulaştığı, 2002'den bugüne 3,7 milyon kişiye yaklaşık 8,5 milyar lira işsizlik sigortası ödemesi yapıldığı bildirilen beyannamede, 2002'den bu yana asgari ücret artış oranın enflasyonun üzerinde gerçekleştiği ifade edildi.

1 Mayıs'ın "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kabul edilerek resmi tatil ilan edilmesinin de AK Parti iktidarları döneminde gerçekleştirildiği vurgulanan beyannamede, çalışma hayatına ilişkin yapılacaklara da yer verildi.

Buna göre, önümüzdeki dönemde de çalışma hayatına ilişkin reformlar devam edecek. Kayıtdışılığın da önemli bir nedeni olan çalışma hayatındaki katılıklar azaltılarak, istihdamın gelişimine sağlıklı bir zemin oluştururken, işletmeleri rekabet gücü artırılacak. Kıdem tazminatı sisteminde yaşanan sorunların çözümü amacıyla sosyal taraflarla diyalog içinde mevcut durum tespiti ve mevzuat çalışması yapılacak. Mevzuat düzenlemesi yaparak fazla çalışma sürelerinin aşılması halinde işverenlere idari para cezası verilmesi sağlanacak.

Özel sektör işletmelerinde eğitim birimleri kurulması  teşvik edilecek. Özel sektör, meslek kuruluşları ile işçi ve işveren kuruluşların meslek eğitimi vermeleri özendirilecek. Sektörden gelen talepler doğrultusunda iş ve eğitim dünyası için gerekli olan Ulusal Meslek Standartları hazırlanarak yürürlüğe konulacak, yürürlükteki standartlar en geç 5 yılda bir güncellenecek.

Avrupa Birliği ve ILO standartlarında oluşturulan iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının etkili bir şekilde uygulanması, hayati önemde görülen bu alanda tüm ilgili taraflarda zihniyet dönüşümünün sağlanması ve gerekli kapasitelerin geliştirilmesi konularına azami önem ve öncelik verilmeye devam edilecek.

Bu kapsamda, kamuoyuyla paylaşılan İş Sağlığı ve Güvenliği Eylem Planını kararlılıkla hayata geçirilecek. Kısmi zamanlı çalışma, staj, prim desteği gibi araçlarla ve bilgi toplum şartlarında gelişen yeni işlerle genç ve kadın istihdamını artıracak bir çalışma ortamı oluşturulacak.

Her düzeyde sosyal diyaloğun gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla hazırlanan "Çalışma Hayatında Sosyal Diyaloğun Geliştirilmesi Projesi" ile "Dezavantajlı Kişilerin Sosyal Entegrasyonu ve İstihdam Edilebilirliklerinin Geliştirilmesi Operasyonu Projesi"uygulanacak. Çalışma hayatında kadın ve erkekler arasında eşit muameleyi ve eşit fırsatlar sunulmasını sağlayacak şekilde AB standartlarını göz önünde bulundurarak, babalık iznine ilişkin ilgili mevzuatta gerekli değişiklikleri yapılacak.

Yabancıların çalışma izinleri ile ilgili kırtasiyecilik tamamen ortadan kaldırılacak, ilgili tüm kurumlarla entegre olan yeni bir otomasyon sistemi kurulacak.

Sosyal güvenlik alanında yapılacaklar

Beyannamede yer alan sosyal güvenlik alanında da Kasım 2002’de AK Parti olarak söz verilen tüm nüfus ve tüm risklerin güvence altına alan ve sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi oluşturma hedefinin büyük oranda gerçekleştirildiği belirtildi.

2006'da yüzde 77,9 olan sigortalı nüfus oranının, 2014 itibarıyla yüzde 81,5'e çıkartıldığına işaret edilen beyannamede, istihdam teşvikleri ve kayıt dışıyla mücadele neticesinde; 2002'de 12 milyon olan aktif sigortalı sayısının 2014'te 19,9 milyon kişiye ulaştığı kaydedildi.

Beyannamede, sosyal güvenlik alanında da önümüzdeki dönemde, yapılacaklar sıralandı.

Buna göre,  emeklilik hizmetleri etkinleştirilecek. Düşük düzeyde maaş alan emeklilerin gelir seviyesi yükseltilecek. Bu çerçevede, temmuzda emekli maaşlarına rutin olarak yapılan artışın ardından maaşı 1 bin liranın altında kalan SSK ve Bağ-Kur emeklilerine seyyanen 100 lira zam yapıldı. Maaşı bin lira ile bin 100 lira arasında olan emeklilerin maaşı da bin 100 liraya tamamlandı. Bu artıştan emeklilerin yaklaşık yüzde 55'inin istifade etmesi sağlandı.

Ticari faaliyette bulunan emeklilerden kesilen ayda yüzde 15 oranında Sosyal Güvenlik Destek Primini yüzde 10'a indirildi. 630 binden fazla emeklinin yararlandığı bu düzenlemeyle emeklilerin aylıklarına ortalama en az 50 liralık ayrıca bir artış sağlandı. Bu kapsamda, tüm işçi ve Bağ-Kur emeklilerine  de önümüzdeki dönemde yıllık ilave bin 200 lira verilecek. İmkanlar dahilinde emeklilere ve diğer sosyal gruplara destek daha da artırılacak.

Asgari ücret yükseltilecek

Önümüzdeki yıl için asgari ücretin bin 300 liraya yükseltilmesi yönünde Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na teklifte bulunulacak. Ayrıca, yapılan işin tehlike sınıfına göre, asgari ücrette farklılaştırma sağlanacak. 51 ilde uygulanan yüzde 6 oranındaki İşveren Sigorta Primi indiriminde esas alınan 10 işçi çalıştırma zorunluluğu kaldırılacak. Bu imkandan 251 bin küçük işletmenin yararlanmasını sağlanacak.

Polislerin ek göstergeleri 3 bin olacak

Polislerin 2 bin 200 olan ek göstergeleri 3 bine çıkarılacak. Genel Sağlık Sigortası kapsamında yapılan gelir testi sistemi ve buna bağlı genel sağlık sigortası primi ödemelerini yeniden gözden geçirerek sistemin etkinliği ve verimliliği artırılacak. İstihdam edilmeleri halinde, sosyal destek alan vatandaşların sigorta primi işveren desteği karşılanacak.

Toplum yararına çalışma programlarında ailesinde çalışan ferdi olmayanlara öncelik verilecek. Yüzde 15’ten yüzde 10’a indirilerek Bağ-Kur sigortalısı olan esnafın emekli aylıklarından kesilen Sosyal Güvenlik Destek Primi Kesintisi tamamen kaldırılacak.

TOKİ eliyle emeklileri uygun koşullarla konut sahibi yapılacak. Bu çerçevede emeklilere 240 taksit şeklinde aylık 250 lira bedel mukabilinde konut sahibi olma imkanı sağlanacak. Evde çocuk bakım hizmetleri yoluyla, kayıtlı kadın istihdamını desteklenecek.

Sosyal güvenlik sözleşmelerine göre sağlık yardım hakkı elde etmiş sigortalıların ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık aktivasyon ve provizyon sistemine dahil edilmesi sağlanacak.

Prim tabanı genişletilecek

Kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücretle mücadele edilerek kayıtlı çalışan sayısını artırılacak ve prim tabanı genişletilecek. Prim yapılandırmaları ekonomik kriz ve doğal afet gibi istisnai haller dışında uygulanmayacak. Sağlık hizmetleri ve harcamalarında sürdürülebilirlik dikkate alınarak ilaç ve tedavi harcamaları daha akılcı hale getirilecek. Sağlık bütçesinde kaynak etkinliğinin sağlanması amacına yönelik çalışılacak.

Özellikle hasta ve işlemin takibinin yapılması, suistimallerin önlenmesi, gereksiz ve mükerrer tetkiklerin önüne geçilmesine yönelik çalışmalara hız kazandırılacak.

Giderek artan yaş ortalaması da dikkate alınarak aktif ve sağlıklı yaşlanma desteklenecek. Yaşam boyu öğrenim programlarına daha iyi erişim sağlanarak uzun çalışma yaşamı  desteklenecek, ileri yaşlarda uygun istihdam olanakları geliştirilecek.

Sektörel katkısının yanı sıra ülkedeki tasarruf eğilimini de güçlendirilecek öngörülen tamamlayıcı emeklilik tasarrufları desteklenecek. Sosyal güvenlik ve prim ödeme bilincini artırılacak ve farkındalık oluşturulacak. Cari dönem prim tahakkukunu ve tahsilatını artırılacak.

Koruyucu önleyici sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına katkı sağlanacak. Sağlık hizmetlerinin doğru kullanılması konusunda toplum bilinçlendirilecek ve farkındalık oluşturulacak. Sağlık sigortacılığı geliştirilecek.

Sosyal Güvenlik Kurumuna erişim artırılacak. e-Randevu projesiyle randevu sistemini etkin ve daha kolay hale getirilecek.

AK Parti'nin "1 Kasım 2015 Genel Seçim Beyannamesi"nde "yerel yönetimler" ilişkin bölümünde, yerel yönetimlerin, idari ve mali kapasitelerinin geliştirileceği, vatandaşa en yakın ve yerel taleplere en duyarlı hizmet birimleri olarak hızlı ve verimli çalışmalarının öngörüldüğü kaydedildi.

Yerel yönetimleri daha da güçlendirmeye yönelik yasal ve kurumsal düzenlemelerin devam edeceği aktarılan beyannamede, yerel tercihler dikkate alınarak sağlık, eğitim, kültür, sosyal yardımlaşma, turizm, çevre köy hizmetleri, tarım, hayvancılık, imar ve ulaşım hizmetlerinde yerel yönetimlerin etkinliğinin artırılacağı ifade edildi.

Mahalli idarelerin yerel gelirlerini artırmaya yönelik düzenleme yapılacağı, yerel yönetimlerin asgari hizmet standartlarını belirlemeye yönelik mevzuat çalışmasının başlatılacağı vaatlerinin yer aldığı beyannamede, yerel yönetim hizmetlerinin etkinliğini ve sürekliliğini sağlamak üzere personelinin, özellikle teknik kadronun her seçim döneminde değişmesini engelleyecek mevzuat çalışması yapılacağı da aktarıldı.

- Kırsal Kalkınma

Beyannamenin, kırsal kalkınmayla ilgili bölümünde de kırsal alanda köy bazlı hizmet ve yatırım ihtiyacı analizi yapılacağı, doğal ve kültürel kaynak potansiyeli yüksek yörelerde kırsal turizm altyapısının geliştirileceği, kırsal alanda yürütülen iskan projelerinin yöresel mimari dokuyu gözetecek şekilde uygulanmasının sağlanacağı vaatlerinde bulunuldu.

KÖYDES kapsamında derlenen köy altyapısı verilerinin Resmi İstatistik Programı kapsamına kazandırılması ve TÜİK tarafından yıllık köy altyapısı envanterinin yayımlanmasının sağlanacağı aktarılan beyannamede, Kırsal Kalkınma Desteklerinin 81 ile yaygınlaştırılacağı belirtildi.

Çevrenin korunması

Beyannamenin, çevrenin korunmasına ilişkin bölümünde, şunlar kaydedildi:

"Yeşil büyümenin başta istihdam yaratma ve teknoloji gelişimi olmak üzere getireceği bütün fırsatlardan faydalanılmasını benimseyecek, sürdürülebilir üretim tüketimi sağlamak üzere kamu alımlarında çevre dostu ürünlerin tercih edilmesini sağlayacağız. İklim değişikliği başta olmak üzere, artan çevresel sorunlara karşı hassasiyet ve tabii afetler konusunda hazırlıklı olmak, bu dönemde de halkımıza ve yegane yaşam ortamımız dünyaya karşı partimizin en önemli yükümlülükleri arasında yer almaya devam edecektir. Çevreci bir ulaşım anlayışıyla başta kentler olmak üzere yolcu ve yük trafiğinin yoğunlaştığı alanlarda gürültü kirliliği dahil kirliliğin azaltılmasına özel önem vereceğiz. Başta karayolu olmak üzere, tüm ulaşım türlerinde sera gazı emisyonlarına yönelik çalışmalara öncelik verecek ve gerekli takip sistemini kuracağız. Büyükşehirlerde akıllı sistemlerle desteklenen bütünleşik toplu taşıma sistemlerini hayata geçireceğiz. Elektrikli demiryolu hatlarını yaygınlaştırarak sera gazı emisyonlarını azaltacağız. Trafiğin yoğun olduğu tarihi şehir merkezlerinde trafiği yer altına alacağız. Şehirlerde yeni gelişen alanlarda kişi başına 10 metrekare olan yeşil alan şartını, 15 metrekareye çıkaracak ve uygulamayı etkinleştireceğiz. Belediyelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün kuracağı hayvan bakım merkezlerini ve hastaneleri teşvik edeceğiz. Atık yönetimi hizmetlerinin desteklenmesine devam edeceğiz."

Küçük hidroelektrik santrallere (HES) ilişkin çevre duyarlılığının en üst düzeyde hayata geçirileceği belirtilen beyannamede, yer üstü ve yer altı su kaynaklarını kapsayacak şekilde, hukuki ve kurumsal olarak "Bütüncül Su Kaynakları Yönetimi Modeli"ne geçileceği, Su Kanunu çıkarılarak, su yönetimine ilişkin mevzuattaki eksiklik ve belirsizliklerin giderileceği anlatıldı.

Beyannamede, 2016 yılına kadar bütün akarsu ve göllerin su kalitesinin, AB normlarına göre izleneceği, evsel, sanayi ve sulamadan dönen suların iyileştirilerek yeniden kullanılmasının sağlanacağı belirtildi.

Beyannamede, orman varlığının bu yıl 22 milyon hektara yükseltileceği, 2015-2019 yılları arasında, 12 milyon 700 bin dekar alanda 1 milyar 250 milyon fidanın toprakla buluşturulacağı anlatıldı.

Afet Yönetimi

Beyannamede, afet ve acil durumlara ilişkin hizmetlerin ve kurumlararası işbirliğinin yerelde tek merkezden etkin şekilde yürütülmesi ihtiyacına yönelik her ilde standart tip ve kalitede afet ve acil durum yönetim merkezleri kurulacağı belirtildi.

Türkiye'nin her yerine en geç 1,5 saat içerisinde ulaşabilmek için havadan arama kurtarma kapasitesinin geliştirileceği ifade edilen beyannamede, afet anında kesintisiz iletişimi sağlamak amacıyla kesintisiz ve güvenli haberleşme sisteminin kurulacağı kaydedildi.

Afetlere dirençli bir toplum

Beyannamede, afete dayanıklı yapı stoğu ile kriz yönetiminden risk azaltmayı önceleyen bir yapıya geçilmesinin planlandığı belirtilerek, şöyle devam edildi:

"Amacımız en kötü senaryolarda dahi afetlere dirençli bir toplum yapısı oluşturmaktır. Doğal afet sigorta sisteminin yaygınlaştırılması çalışmalarına devam edeceğiz. Altyapı tesislerinin afetlere daha dayanıklı olarak inşa edilmesini sağlayacak ve inşaatların denetiminin bağımsız, ehil ve yetkili kişi ve kurumlar aracılığıyla güçlendirilmesini temin edeceğiz. Bu çerçevede, yapı denetimi mevzuatını yeniden düzenleyeceğiz. Afet yönetimi konusunda risk yönetimi ve toplumun direncinin artırılmasına yönelik faaliyetlere yer verecek bütüncül bir çerçeve yasa çıkaracağız. Başta mekansal planlama mevzuatı olmak üzere, arazi kullanım kararları içeren çeşitli mevzuatların 7269 sayılı yasa ile uyumlu hale getirilmesini sağlayacağız. Afet ve acil durum hizmetlerinden sorumlu kurum ve kuruluşların sorumluluklarının ve görev dağılımının yeniden tanımlanmasını sağlayacağız."

Bölgesel Afet Eğitim Merkezlerinin ve Gezici Afet Eğitim Merkezlerinin sayısının artırılacağı kaydedilen beyannamede, Bütünleşik Afet Tehlike Haritasının hazırlanmasının hedeflendiği aktarıldı.

Her türlü bilimsel çalışmayı kapsayan Türkiye Afet Bilgi Bankasının kurulacağı da ifade edilen beyannamede, "Ülkemizin her yerine en geç 1,5 saatte ulaşabilmek adına Ankara, Bursa, Erzurum ve Samsun'da 4 helikopter ile havadan arama kurtarma kapasitesini geliştiriyoruz" denildi.

Beyannameye göre, elektronik ticaretin geliştirilmesi amacıyla mevzuat çalışmaları tamamlanacak. Perakende ticaretin düzenlenmesine ilişkin kanun ile ilgili ikincil düzenlemeler yapılacak.

Gürcistan ile "Tek Durakta Kontrol ve Ortak Kapı Projesi" tamamlanacak, Irak ile Derecik ve Üzümlü gümrük kapıları 2015 Haziran ayına kadar, Aktepe Gümrük Kapısı ise 2015 yılı sonuna kadar açılacak, Gülyazı ve Ovaköy gümrük kapılarını açma çalışmaları da hızlandırılacak.

Kamunun en kapsamlı dört temel veri tabanından biri olan Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) ile ticari işletmeler, şirketlerin tüm kuruluş ve değişiklik işlemleri elektronik ortama taşındı, gelecek dönemde Türkiye'deki tüm ekonomik birimler sisteme dahil edilecek.

Golf turizmi, yayla turizmi ele alınacak

Gelecek dönemde deniz, kum ve güneş turizminin yanı sıra sağlık ve termal turizm, kış turizmi, golf turizmi, deniz turizmi, eko-turizm ve yayla turizmi, kongre ve fuar turizmi gibi turizm türlerini öncelikli olarak ele alınarak geliştirilecek.

Turizm Gelişim Bölgeleri, Turizm Koridorları, Turizm Kentleri ve Ekoturizm Bölgelerinin geliştirilmesi yaklaşımıyla 9 turizm gelişim bölgesi, 7 tematik koridor, 10 turizm kenti ve 5 ekoturizm bölgesi gerçekleştirilecek.

DOKAP Turizm Master Planı Uygulamaları çerçevesinde "Yeşil Yolculuk" kavramı öne çıkarılacak, Samsun’dan Artvin’e kadar sekiz ili kapsayan alanda yeşil yol çalışmaları sürdürülecek.

Kış turizmi açısından rekabet gücü yüksek olan Doğu Anadolu Bölgesi için Kış Turizmi Strateji Belgesi hazırlanacak.

Demre, Aydıncık ve İzmir Yeni Foça Yat limanları ile İzmir Turan Yat Limanı tamamlanacak.

Türkiye'nin tarihi, kültürel ve turizm değerlerinin tanıtımında yer alan tüm unsurlarının, ülke imajının güçlendirilmesi bakımından bir bütün olarak ele alınacağı küresel bir reklam kampanyası uygulanacak.

Termal sağlık turizminde 100 bin yatak kapasitesiyle, 600 bini tedavi amaçlı olmak üzere 1,5 milyon yabancı turiste hizmet sunulması, bu hizmet karşılığında 3 milyar dolar gelir elde edilmesi hedefleniyor. Medikal turizm alanında da 750 bin yabancı hasta tedavi edilecek ve 5,6 milyar dolar gelir sağlanacak.

Türkiye'nin bu hizmetler sayesinde dünyanın ilk 5 destinasyonu içerisinde yer alması hedefleniyor.

Sağlık turizminde hedef ülke bazlı eylem planları hazırlanarak, uygulamaya konulacak.

Yurtdışı müteahhitlik sektöründe finansmana erişimde ilave destekler

İnşaat sektöründe de teknik müşavirlik firmalarının uluslararası pazarlarda güçlenmesi ve konumlanmasına yönelik olarak yurtdışında ofis, reklam, tanıtım, pazarlama faaliyetleri, fuar, seminer/konferanslara katılım, yurtdışı eğitim faaliyetleri, pazar araştırması, heyet programları ve sözleşme desteklerinden faydalanan firma sayısı ve toplam destek miktarı artırılacak.

Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde kaliteyi artıran ve yapı malzemelerinin ihracat potansiyelini yükselten faaliyetler desteklenecek.

Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektörüne finansmana erişim konusunda ilave destekler sağlanacak.

Bu kapsamda, yurtdışı müteahhitlik projelerinin finansmanı amacıyla muhatap devletlerin garantisi altında ilgili ülkelerdeki kamu kuruluşlarına kullandırılacak kredilerin yanı sıra özel sektördeki fırsatların değerlendirilmesini teminen yurtdışında yerleşik bankalara kredi açılması uygulaması yaygınlaştırılacak.

Yapılarla ilgili politika önerileri ve standart geliştirilmesi, yenilikçi ve sürdürülebilir tasarım, yapım teknikleri ve malzeme-ekipmanların araştırılması, geliştirilmesi ve kentsel dönüşüm de dahil olmak üzere inşaat sektörünün üretim sürecine kanalize edilebilmesi doğrultusunda yönlendirici ve destekleyici bir "Yapı Araştırma Merkezi" kurulmasına yönelik hukuki altyapı hazırlanacak, organizasyonel yapı ve çalışma usulleri belirlenecek.

AK Parti'nin 1 Kasım 2015 Milletvekili Genel Seçimleri'ne ilişkin beyannamesinde, patent borsasının kurulacağı belirtilerek, fikri haklara konu ürün ve eserlerin, ülke ekonomisine katkısının tespiti, izlenmesi, değerlendirilmesini sağlayacak bilgi ve veri altyapısının güçlendirileceği bildirildi.

Yeni dönemde Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin artırılmasına yönelik destek sağlayan kurumlar arasında koordinasyonun güçlendirileceği belirtilen beyannamede, desteklerin etkinliğinin artırılacağı ifade edildi.

Beyannamede, 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun'un ikincil mevzuat çalışmaları tamamlanarak hayata geçirileceği belirtilirken, kanunun hayata geçmesiyle araştırma altyapılarının, özel sektörle çok daha yakın şekilde çalışması sonucunda, araştırmaların ticarileşmesine önemli destek sunulacağına işaret edildi.

Dışa bağımlılığın yüksek olduğu sektörlerde, yerli ürün ve teknolojilerin geliştirilmesine yönelik araştırma programlarının desteklenerek etkinleştirileceğinin altı çizilen beyannamede, "Ar-Ge faaliyetlerinin ürün ve hizmete dönüşmesini desteklemek amacıyla üniversite, sanayi ve kamu kurumları arasındaki işbirliklerini güçlendireceğiz, doktora mezunu olanlar başta olmak üzere, araştırmacı insan gücünü nicelik ve nitelik olarak iyileştirilecek ve özel sektörde daha fazla araştırmacı istihdam edilmesini sağlayacağız" denildi.

Temel ve sosyal bilimlerde araştırmacıların yetiştirilmesi ve bu alandaki araştırma faaliyetlerinin nitelik ve nicelik olarak artırılmasının teşvik edileceği belirtilen beyannamede, Ar-Ge ve tasarım faaliyetlerine destek ve katkının artırılacağı ifade edildi.

Beyannamede, "Tasarım merkezlerini, Ar-Ge merkezleri gibi destekleyecek, Ar-Ge ve tasarım personelinin daha esnek çalışmasına olanak sağlayacağız. Ayrıca, KOBİ’lerin siparişe dayalı Ar-Ge ve tasarım faaliyetlerini destekleyeceğiz. Bilim merkezlerinin sayısını artıracağız. Bilim Merkezleri’nde sergilenen bilimsel materyallerin yerli imkanlarla üretimi için çalışma başlattık, TÜBİTAK'ta bununla ilgili çağrıya çıktık. İlk defa iktidarımız döneminde bilim diplomasisi faaliyetlerini başlattık. Önümüzdeki dönemde yurtdışında yer alan bilimde öncü 10 ayrı merkeze, Bilim Müşaviri ve Ataşesi ataması yapacağız. Sınai mülkiyet ve yönetimi ile ilgili konularda yayın yapacak "Teknoloji Transfer Platformu"nu kuracağız. Böylece lisanslanmak veya devredilmek istenen, ihtiyaç veya ilgi duyulan konular ve teknolojiler ile ilgili bilgileri ortak kullanıma açmış olacağız" taahhüdünde bulunuldu.

Yargı, gümrük, kolluk hizmetleri, kamuda fikri hakların korunması ve denetlenmesiyle ilgili birimlerde yeterli beşeri ve kurumsal kapasite oluşturulacağı kaydedilen beyannamede, işletmelerin, fikri haklar sisteminden ve desteklerinden daha etkin yararlanmalarını sağlamak üzere, teknoloji transfer ve yenilik merkezlerinde hizmet kapasitesinin geliştirileceği bildirildi.

Beyannamede, "Patent borsasını kuracağız. Fikri haklar sistemi konusunda kamuoyunun her düzeyde bilgilendirilmesine yönelik tanıtım ve eğitim faaliyetleriyle toplumsal bilincin artırılmasını sağlayacağız. Fikri haklara konu ürün ve eserlerin ülke ekonomisine katkısının tespiti, izlenmesi ve değerlendirilmesini sağlayacak, bilgi ve veri altyapısını güçlendireceğiz" ifadeleri yer aldı.

Türkiye'deki genetik kaynaklar, geleneksel bilgi, geleneksel, kültürel ve folklorik ifadelerin korunmasına yönelik bir yol haritasının oluşturulacağı taahhüdünde de bulunulan beyannamede, "Öncelikli Teknoloji Alanlarında Ticarileştirme Öncelikli Dönüşüm Programı" ile temel hedeflerin; teknolojik ürün ve marka sayısını artırmak, araştırma ve yenilik merkezlerini güçlendirmek, nitelikli insan sayısını artırmak ve yenilikçi girişimciliği geliştirmek olduğu belirtildi.

Beyannamede, "Bu kapsamda; öncelikli sektörlerde teknolojik ürün yatırımlarını ve prototip geliştirme süreçlerini destekleyeceğiz. Enerji, sağlık, havacılık, uzay, otomotiv, raylı sistemler, bilişim ve savunma sektörleri gibi öncelikli sektörlerde teknolojik ürün yatırımlarını ve kümelenme çalışmalarını destekleyeceğiz. Sanal ve gerçek ortamlarda kamu-üniversite-sanayi işbirliği platformları oluşturacağız. Ülkemizdeki akredite test altyapısını geliştireceğiz. Araştırma merkezlerini özel sektörün kullanımına daha fazla açacağız. Yenilikçi girişimcilerin ticarileştirme projelerine yönelik destek sağlayabilecek kredi garanti mekanizması oluşturacağız" denildi.

KOBİ'ler başta olmak üzere girişimciler ve yatırımcılar arasındaki ağlarla mentörlük hizmetleri gibi mekanizmaların merkezi ve yerel düzeyde geliştirileceği kaydedilen beyannamede, girişimcileri desteklemek için finansman eksiğinin en çok hissedildiği erken aşamaya yönelik bir fonkurulacağı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin TSE ve patent belgelerinin maliyetlerinin devlet tarafından karşılanmasının sağlanacağı kaydedildi.

Öncelikli sektörlerde yenilikçi girişimciliği desteklemek amacıyla kuluçka merkezleri ve hızlandırıcılar kurulacağı belirtilen beyannamede, fikri ve sınai haklar konusunda ticarileştirmeyi destekleyecek düzenlemeler yapılacağı bildirildi.

"Kamu Alımları Yoluyla Teknoloji Geliştirme ve Yerli Üretim Öncelikli Dönüşüm Programı"yla kamu alımlarının kaldıraç gücünü kullanarak, yerli teknoloji ve üretimi geliştirmenin amaçlandığı vurgulanan beyannamede, her yıl 100 milyar lirayı aşan kamu alımlarının, Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine katkı sağlayacak; yeniliği, yerlileştirmeyi, teknoloji transferini ve yenilikçi girişimciliği teşvik edecek etkili bir politika aracına dönüştürüleceği bildirildi. Bu kapsamda; kamu alımlarında orta-yüksek ve yüksek teknoloji sektörlerindeki yerli firmaların payının artırılacağına dikkat çekilen beyannamede, uluslararası doğrudan yatırımların daha fazla cazip hale getirileceği, Ar-Ge harcamalarının artırılacağı ifade edildi.

Kamu kurum ve kuruluşlarında farkındalığın ve kapasitenin artırılacağı, uluslararası yükümlülükler de dikkate alınarak yüksek teknolojili ürünlerde kamu alım garantili tedarik modelinin uygulanabilmesi için Kamu İhale Kanunu ve ilgili diğer mevzuatta gerekli düzenlemelerin yapılacağının yer aldığı beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Yüksek teknolojili ürünlerde kamu alım garantisine dayalı üretim yapılabilmesi için ürün bazlı yerli tedarik modelleri geliştirecek ve uygulayacağız. Uygulamanın etkinliği için koordinasyon ve izleme mekanizmaları kuracağız. Türkiye’nin bilim ve teknolojiye dayalı yeni ekonomik yapısı, dış dünya ile ilişkileri de farklı bir düzleme taşıyacaktır.

Temel amacımız tarihte olduğu gibi ülkemizi geniş coğrafyaların nitelikli beyinleri için bir cazibe merkezine dönüştürmek, dünyadaki konumumuzu üst noktalara taşıma mücadelesinde beyin göçünü engellerken, başlattığımız tersine beyin göçünü hızlandırmaktır. Bu çerçevede hazırladığımız 'Nitelikli İnsan Gücü İçin Çekim Merkezi Öncelik Dönüşüm Programımız'la, başta yurtdışındaki vatandaşlarımız olmak üzere yerli ve yabancı nitelikli insan gücü için ülkemizi cazibe merkezi haline getireceğiz."

Program kapsamında, iş piyasası, üniversiteler, kamu ve özel Ar-Ge merkezlerinde yurtdışından nitelikli insan gücüne ihtiyaç duyulan alanların belirleneceği kaydedilen beyannamede, iş, yatırım, çalışma, eğitim ve kültür ortamının yurtdışında tanıtımına yönelik faaliyetlerin artırılacağı, yurtdışında bilim ve teknoloji müşavirleri görevlendirileceği bildirildi.

"Yurtdışındaki Türk araştırmacılar için bir veri tabanı ve kataloğu oluşturacağız"

Beyannamede, Avrupa Birliği Çerçeve Programlarına katılımın artırılmasına yönelik çalışmaların artırılacağı ve Türkiye'nin ekonomik, tarihi, kültürel bağlarının güçlü olduğu ülkelerle AB Çerçeve Programlarına benzer programlar geliştirileceği belirtilerek, öncelikli teknoloji alanlarında, araştırma merkezleri ve yükseköğretim kurumlarının yurtdışındaki muadilleriyle işbirliklerinin geliştirileceğine işaret edildi. Yurtdışındaki lisansüstü eğitimli vatandaşların, ülke ile ilişkilerinin canlı tutulması için bir iletişim ağı oluşturacağı vurgulanan beyannamede, yurtdışındaki Türk araştırmacılar için bir veri tabanı ve kataloğu oluşturulacağı belirtildi.

Türkiye'de yatırım yapacaklara yönelik tanıtımların yaygınlaştırılacağı ve Ar-Ge altyapısı alanında yeni firma oluşumları ve girişimcilik faaliyetlerinin destekleneceği kaydedilen beyannamede, üniversitelerde yabancı öğrenci sayısının artırılmasına yönelik yatırımların teşvik edileceği ve yabancı öğrenci sayısının artırılacağı bildirildi.

Turkuaz Kart sistemi geliştirilecek

Beyannamede, "Nitelikli insan gücü için çalışma izni sürecini hızlandıracak, bu amaçla özel bir Turkuaz Kart sistemi geliştireceğiz. Nitelikli yabancı uyruklu çalışanların ve ailelerinin ikamet iznine ve çalışmalarına ilişkin süreçleri kolaylaştıracak ve iyileştireceğiz. Araştırma projelerinde sözleşmeli yabancı uzman çalıştırılmasını kolaylaştıracağız. Bilim ve araştırma insanlarının ülkemize araştırma, ders verme ve konferans amaçlı ziyaret mekanizmalarını çeşitlendireceğiz" denildi.

Yurtdışındaki üniversite öğrencileriyle bilim, sanat ve kültür alanlarında öne çıkan yüksek nitelikli insan gücü için değişim, hareketlilik veya staj programlarının geliştirileceğinin altı çizilen beyannamede, "Yurtdışında lisansüstü eğitim yapmış olan vatandaşlarımızın Türkiye’ye dönmelerini sağlamaya yönelik Ar-Ge desteklerini yaygınlaştıracağız. Tüm bu eylemleri, yurtiçinde insanımızın istihdamını ikame etmeyen, aksine istihdam imkanlarını genişleten bir anlayış içinde hayata geçireceğiz" sözü verildi.

AK Parti'nin milletvekili seçimlerine ilişkin seçim beyannamesinde, Türkiye'nin dış politikada elde ettiği kazanımların, ekonomik refahı ileriye taşıyarak, karşılıklı etkileşime dayalı sosyal gelişimi beslediği belirtilerek, "Elde ettiğimiz diplomatik başarılar, artan uluslararası ilişkiler, ülkemiz için ticaret ve finans başta olmak üzere her alanda yeni işbirliği imkanları sağlamakta, bu da ülkemizin kalkınmasına önemli katkı sağlamaktadır" ifadesine yer verildi.

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, "Vizyoner ve Öncü Ülke" başlığı altında, AK Parti'nin dış politikasını hakkaniyet eksenine oturttuğu belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde AK Parti'nin güçlünün değil, haklının yanında olduğu vurgulanan beyannamede, tüm dünya mazlumları ve mağdurları için adalet, özgürlük ve demokrasi ideallerini savunduğu kaydedildi.

Beyannamede, "Dış politikada elde ettiğimiz kazanımlar, öncelikli olarak ticareti ve uluslararası doğrudan yatırımları artırarak ekonomik refahımızı ileriye taşımakta ve karşılıklı etkileşime dayalı olarak sosyal gelişimimizi beslemektedir. Elde ettiğimiz diplomatik başarılar, artan uluslararası ilişkiler, ülkemiz için ticaret ve finans başta olmak üzere her alanda yeni işbirliği imkanları sağlamakta, bu da ülkemizin kalkınmasına önemli katkı sağlamaktadır" ifadesi vurgulandı.

Küresel ekonomik kriz nedeniyle birçok ülkenin dış misyonlarında küçülmeye giderken Türkiye'nin tam aksine hızla büyüdüğü belirtilen beyannamede, 2003 yılında 166 olan Türkiye Cumhuriyeti'nin yurt dışındaki misyon sayısının, 2015 yılı itibarıyla 259'a çıkarıldığına dikkat çekildi.

Dünya ve ülke şartları dikkate alınarak dış politikanın geliştirileceğinin belirtildiği beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Tarih önünde doğru yerde bulunuyoruz. Bu duruşumuzu daha geniş, etkili ve fazla çaba ile önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplum içerisindeki haklı yerini alabilmesi, temel önceliklerimizden biridir. KKTC'nin ekonomik altyapısının güçlendirilmesi ve refahının arttırılması için bugüne kadar kararlılıkla attığımız adımlara devam edeceğiz. Kıbrıs'ta, her iki halkın asli kurucu iradelerini, siyasi eşitliklerini ve adanın ortak sahibi olmalarını temel alan müzakere edilmiş adil ve kalıcı bir çözüm için garantör ülke olarak yapıcı katkımızı sürdüreceğiz ve Birleşmiş Milletler'in bu yöndeki çabalarını destekleyeceğiz."

Kuzey Afrika ve Orta Doğu coğrafyasında, birleştirici ve yapıcı bir rol oynamaya devam edileceğinin ifade edildiği beyannamede, AK Parti'nin Türkiye'nin temel değerlerinden biri olan halkın iradesine dayanan demokrasinin herkesin hakkı olduğunu savunmaya devam edeceği kaydedildi.

Beyannamede, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da istikrarın tesisine katkıda bulunurken, bölge ülkeleriyle karşılıklı faydaya dayalı çok boyutlu politikalar izlemenin de AK Parti'nin öncelikleri arasında yer alacağı belirtildi. AK Parti'nin, Orta Doğu'da etnik ve mezhebi ayrılıklara dayalı çatışmaların ve dışlayıcı yaklaşımların karşısında olduğu vurgulanarak, Irak'ın karşı karşıya bulunduğu ciddi tehdit ve sınamalar ışığında, kapsayıcı bir siyasi iktidar tesis edilmesine destek vermeye ve bu süreçte üzerine düşen katkıyı yapmaya devam edeceği ifade edildi.

Filistin sorununa da dikkat çekilen beyannamede, İsrail’in Mavi Marmara saldırısıyla ilgili olarak Mart 2013'te özür dilemesinin ardından başlayan normalleşme sürecinde ilerleme kaydedilmesinin, Filistin'e yönelik saldırılar ve başta Gazze olmak üzere uyguladığı acımasız ambargo sona ermedikçe mümkün olamayacacağının altı çizildi.

"Türkiye, Suriyeli sığınmacıların sesi olacak"

Rejimin zulmünden ve DAEŞ teröründen kaçan Suriyeli ve Iraklı vatandaşların yanlarında yer almaya devam edileceğinin bildirildiği beyannamede, Türkiye'nin ilgili tüm uluslarararası platformlarda Suriyelilerin sesi olacağı ifadesine yer verildi.

Balkanlarda, barış ve istikrar ortamını tehdit etme potansiyeli barındıran etnik, dini ve siyasi gerginliklerin önlenmesine katkıda bulunmanın temel hedefler arasında yer aldığı kaydedilen beyannamede, Türkiye-Bosna-Hersek-Sırbistan ve Türkiye-Hırvatistan-Sırbistan üçlü mekanizmalarını da kullanarak, Balkan ülkeleriyle ilişkileri güçlendirmeye, barış ve istikrarın kalıcı hale getirilmesi suretiyle toplumsal huzur ortamının tesisine katkı sağlamaya devam edileceği belirtildi.

"(AB) Yeni bir süreç başlatacağız"

Avrupa Birliği kurumları ve üye ülkeleriyle iyi ilişkilerin geliştirilmeye devam edileceği bildirilen beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Avrupa Birliği üyeliğimizin ekonomik dinamizm başta olmak üzere birçok alanda birliğe önemli katkılarda bulunacağı gerçeğiyle devletler arası ilişkilerin ötesinde toplumdan topluma ve iş dünyaları arasında ilişkileri geliştirerek yeni bir süreç başlatacağız. Vizelerin kaldırılması, gümrük birliğimizin güncellenmesi, mali işbirliğimizin derinleştirilmesi gibi yeni inisiyatiflerle Türkiye-AB ilişkilerinde pozitif gündemi güçlendirmeyi hedefliyoruz."

"ABD ve Rusya ile ilişkiler geliştirilecek"

ABD ile ilişkileri karşılıklı saygı ve güven temelinde geliştirmeye devam edileceği kaydedilen beyannamede, enerji ve ticaret başta olmak üzere, Rusya ile ilişkilerde yakalanan ivmeyi muhafaza etmeye ve daha da güçlendirmeye gayret gösterileceği belirtildi.

Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve uluslararası hukuk temelinde diplomatik yöntemlerle çözüm bulunması yönünde yürütülen çabaların desteklenmeye devam edileceği ifade edilen beyannamede, AK Parti'nin, Kırım Tatar Türklerinin güvenlik ve refahının temini, hak ve çıkarlarının genişletilerek güvenceye kavuşturulması bakımından Ukrayna ile Rusya arasındaki diyalog çabalarını desteklemeyi ve gerekli girişimlerde bulunmayı sürdüreceği belirtildi.

Beyannamede, Güney Kafkasya'daki anlaşmazlıkların çözümüne ilişkin ise şu ifadelere yer verildi:

"Azerbaycan toprakları ile Yukarı Karabağ'daki işgalin sona erdirilmesi ve Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki gerginliklerin sonlanması için çaba göstermeye devam edecektir. Önümüzdeki dönemde, Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesine yönelik adımlarımız da sürecektir. Ermenistan'ın karşılıklı yarar ve işbirliğinin önünü açacak kapsayıcı, adil hafıza arayışı içine giren bir anlayışa yönelmesini ve açılımlarımıza ileri görüşle mukabelede bulunmasını bekliyoruz. Barış, istikrar ve refah ortamının Kafkaslar'a teşmilinin ancak böylelikle mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Kafkasya'da oluşturduğumuz Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan, Türkiye-Azerbaycan- İran ve Türkiye-Türkmenistan-Azerbaycan üçlü mekanizmaları da meyvelerini vermeye başlamıştır. Kafkasya ve Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi ve geçtiğimiz dönemde kurulan Türk Konseyi'nin daha da güçlendirilmesi temel hedeflerimiz arasında yer almaktadır."

"Afrika'da 20 milyar dolarlık ticaret hacmi yukarı taşınacak"

Afrika'daki büyükelçilik sayısının beş yıllık dönemde 12'den 39'a yükseldiğine dikkat çekilen beyannamede, Türk firmalarının ve işadamlarının Afrika pazarında etkin hale gelebilmeleri ve pazar payını arttırmaları için sarf edilen gayretler neticesinde 20 milyar dolar seviyesini aşan toplam ticaret hacminin daha da ileri taşınması için gayret edileceği kaydedildi.

Asya-Pasifik bölgesiyle ilişkileri derinleştirmeye ve geliştirmeye devam edileceği ifade edilen bayannamede, Çin, Japonya, Kore Cumhuriyeti, Endonezya ve Malezya ile stratejik seviyeye yükseltilen ilişkilerin daha da ileri bir noktaya taşımanın hedeflendiği belirtildi.

Afganistan ve Pakistan’ın istikrarı için katkıda bulunmanın sürdürüleceği kaydedilen beyannamede, Hindistan ile ilişkilerin güçleneceği, yeni coğrafyalara erişim sağlama politikası çerçevesinde, Latin Amerika ve Karayipler ile artan ticaret hacminin muhafaza edileceği vurgulandı.

Beyannamede, küresel kalkınma gündemine katkı ve insani diplomasi konularına da değinilerek, "Adalet ve Kalkınma Partisi olarak, refah artışını sadece kendi milletimiz için değil, tüm insanlık için istiyoruz. Irk, din, dil, köken ayırt etmeksizin, yakın çevremizden başlayarak, tüm dünyada açlıkla yoksullukla çatışmalarla afetlerle ve diğer küresel sorunlarla mücadeleyi destekliyoruz"  ifadesi kullanıldı.

TİKA'nın "Program Koordinasyon Ofisi" sayısını 49'a, faaliyet gösterdiği ülke sayısını da 140'a yükselttiği, kamu sektörü tarafından yapılan yardım faaliyetleri ve özel sektörün dış yatırımları ile sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleriyle toplam kalkınma yardımlarının 2014 yılında 6 milyar dolara ulaştığı hatırlatıldı.

Hayata geçirilecek "Kalkınma İçin Uluslararası İşbirliğinin Geliştirilmesi Öncelikli Dönüşüm Programı" kapsamında eğitimde uluslararası hareketlilik ve işbirliği desteği sağlanacağı, küresel farkındalığı artırmaya dönük eğitimler verileceği, uluslararası örgütlerdeki Türk uzman personel sayısının artırılacağı ve Türkiye'nin acil ve insani yardım kapasitesininin güçlendiriliceği bildirildi.

"Vize muafiyeti süreci tamamlanacak"

Bölgesel ve uluslararası işbirliğine ilişkin insani kalkınma ve ekonomik refahı artırma perspektifiyle hareket edileceği belirtilen beyannamede, şu ifadelere yer verildi:

"Son dönemde, vize muafiyeti hususunda her iki tarafça kabul edilecek bir çözüm bulunmasına yönelik olarak AB Komisyonuyla karşılıklı yapıcı bir anlayış içinde gerçekleşen yoğun temaslarımız sonucunda 2013 yılında başlatılan Vize Muafiyeti Diyaloğu süreci tamamlanacaktır. AB’nin yanı sıra geçmişte uzak coğrafyalar olarak nitelendirilen bölgelerle kurduğumuz ilişkilerin sağlamlaştırılması ve derinleştirilmesini sürdüreceğiz. Güvenlik ve savunma politikamızın merkezinde olan NATO’nun, gerek askeri gerek siyasi etkinliğinin daha da güçlendirilmesine yönelik çalışmaları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da destekleyeceğiz. Yakın çevremizde refah ve istikrar kuşağı oluşturmaya yönelik yaklaşımımız temelinde, başta komşularımız olmak üzere, tüm ülkelerle sorunları geride bırakma ve ortak çözümler üretme yönünde adımlar atmaya devam edeceğiz."

"Diplomatik misyon sayısı artacak"

Başta Afrika kıtası olmak üzere, dünya genelindeki diplomatik misyon sayısının artırılacağı belirtilerek, "Medeniyetler İttifakı" ve "Barış İçin Arabuluculuk" gibi girişimlere öncülük edileceği, 2016'da İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesine ve benzeri birçok uluslararası toplantıya ev sahipliği yapılacağı, ayrıca G-20 Dönem Başkanlığının Türkiye'nin küresel gündemde yer alan konulara katkı sağlaması ve "görünürlüğümüzü artırması" bakımından bir fırsat olarak değerlendirileceği vurgulandı.

Dış politikada "En Az Gelişmiş Ülkelere" verilen önemin uluslararası planda görünür kılınmasının sağlanacağı taahhüt edilen beyannamede, şu ifadelere yer verildi:

"Önümüzdeki dönemde ayrıca, Avrupa Konseyi bütçesine en çok katkıda bulunan ülkeler grubuna katılarak Avrupa mimarisindeki yerimizi pekiştireceğiz. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’ndeki (AKPM) milletvekili sayımızı 12’den 18’e çıkarmayı, Türkçe’nin AKPM’nin çalışma dilleri arasına girmesini ve Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan, başta temel hak ve özgürlükleri ilgilendiren sözleşmelere taraf olmayı öngörmekteyiz. İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesini öncelikli siyasi hedefleri arasında benimseyen iktidarımız, çeşitli ülkelerdeki insan hakları ihlallerinin de dünya kamuoyunun dikkatine getirilmesi ve bu ihlaller hakkında uluslararası platformlarda, özellikle BM’de kararlar çıkarılmasında aktif rol oynamaya devam edecektir"

Beyannamede, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına "Milletine hizmeti esas alan devlet anlayışıyla" yaklaşıldığı kaydedilerek, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın kurulduğu, 750 bin mavi kartlı vatandaşın mağduriyetinin giderildiği, Yunus Emre Enstitüsü sayesinde 30’dan fazla ülkede yer alan kültür merkezlerinde Türkçe öğretildiği, Kolombiya’dan Cibuti’ye, Zambiya’dan Japonya’ya, Portekiz’den Avustralya’ya, dünyanın hemen her köşesinde, yurt dışı misyonlarınca sanat kültür ve akademik içerikli etkinlikler düzenlendiği, TİKA'nın 2002-2014 döneminde 13 binin üzerinde proje yürüttüğü, 2002-2014 yılları arasında KKTC’ye toplam 8,9 milyar lira yardım ulaştırıldığı hatırlatıldı.

"Yurt dışındaki Türk vatandaşlarına seçilme hakkı verilecek"

Beyannamede, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik yapılacak çalışmalara ilişkin şu ifadelere yer verildi:

"Emekli vatandaşlarımız için Türkiye’ye getirdikleri araçlarının kalış süresini 2 yıla çıkarıyoruz. Sandıkları, yurt dışında yaşayan vatandaşımızın ayağına götürdüğümüz gibi, seçilme hakkı da sağlayacağız. Vatan hasreti çeken yurttaşlarımız aileleriyle birlikte Türkiye’ye gelmek istediğinde THY uçuşlarında 1 Kasım’dan sonra yüzde 20 indirim sağlayacağız. Dövizli askerlik bedelinin 6  bin avrodan bin avroya düşürülmesi için çalışmalara başladık. Yurt dışında yaşayan ailelerimize destek olmak üzere, birinci çocuğa 300 lira, ikinciye 400 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için ise 600 lira vereceğiz dedik ve 15 Mayıs 2015’de sizlerin de yararlandığı bu uygulamayı başlattık.

Din görevlisi ve öğretmen sayımızı artıracağız. Pasaport harçlarının yetişkinler için 100 avroya düşürülmesi için çalışmalara başladık. Türkiye’de mobil cihazlarınızı harç ücreti ödemeden (4 ay) kullanabilmeniz için düzenlemeler yapıyoruz. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın kişisel kullanıma mahsus yabancı plakalı araçlarının Türkiye’de kullanım sürelerini 2 yıla uzatacağız. İhtiyaç duyulan bölgelerde yeni başkonsoloslukların açılması ve yetersiz kalan başkonsolosluklarımızın binalarının yenilenmesi ve genişletilmesi için gerekli adımları atacağız. Üniversitelerin yurt dışında yerleşke/kampüs açabilmesi için yasal düzenlemeleri gerçekleştireceğiz. Üniversiteler bünyesinde Diaspora Araştırma Enstitülerinin kurulması ve geliştirilmesini destekleyeceğiz"

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye'ye yerleşmesi durumunda olası entegrasyon sorunlarına karşı programların da teşvik edileceği belirtilen beyannamede, yeni nesillerin Türkçe ve kültürü korumaları noktasında adımlar atılacağı,  aile değerlerinin yaşatılması için ilgili ülkeler nezdinde girişimlerde bulunulacağı ifade edildi.

"Danimarka ve Avusturya gibi ülkelerle kültür anlaşmaları yapılacak"

"Türkiye kökenli nüfusu barındıran tüm Batı Avrupa ülkelerinde kültür anlaşmalarının güncelleştirilmesini; Danimarka ve Avusturya gibi anlaşma olmayan ülkelerle anlaşma yapılmasını sağlayacağız" ifadesine yer verilen beyannamede, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik faaliyet gösteren kurumların çeşitli projelerle faaliyetlerini zenginleştirecekleri ifade edildi.

"Kültürel coğrafyamızla işbirliği ve etkileşimin artırılması amacıyla Türkiye’nin merkezinde yer aldığı Orta Doğu, Orta Asya, Kafkasya, Balkanlar ve Afrika ile çok yönlü ilişkilerin kurulaca" belirtilen beyannamede, şu ifadelere yer verildi:

"Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın yurt dışında oluşturduğumuz temsilcilikleri aracılığıyla ilgili ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızın, o ülkelerdeki sosyal haklarının daha etkin bir şekilde kullanımını destekleyeceğiz. Son dönemlerde açıkladığımız doğum hediyesi, çeyiz hesabı, konut destek hesabı gibi uygulamalardan yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da istifade edecektir."

AK Parti'nin milletvekili seçimlerine ilişkin seçim beyannamesinde, Kalkınma Bankasının ekonominin ihtiyaç duyduğu nitelikli projeleri daha fazla destekleyecek bir anlayış içinde yeniden yapılandırılacağı bildirildi.

AK Parti'nin 1 Kasım'da düzenlenecek genel seçime ilişkin açıkladığı seçim beyannamesinde, yeni dönemde de büyük çaplı ve yatırım niteliğindeki kamu alımlarında, alıcı kurumların yerli sanayiyi geliştirecek yönde kamu alım sürecini yönetme kapasitesinin geliştirileceği, kapasitenin ve iyi uygulamaların yaygınlaştırılmasına odaklanılacağı belirtildi.

Kentsel Dönüşüm Programının, kentleşmeyle ilişkili alanlarda imalat sanayisini yeniliğe yönlendirme ve küresel pazarlarda rekabet gücü sağlama perspektifiyle yönetileceği ifade edilen beyannamede, kamunun raylı ulaşım sistemi ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranının artırılacağı bildirildi.

Küresel rekabet gücünün artırılabilmesi için sektörel ve sektörler arası entegrasyonun güçlendirileceği kaydedilen beyannamede, "Bu kapsamda, tekstil, deri, mobilya sektörlerinin tarım sektörüyle, makine, tıbbi cihaz ve elektronik sektörlerinin hizmetler sektörüyle, makine, tıbbi cihaz, otomotiv sektörlerinin elektronik sektörüyle aralarındaki entegrasyonu güçlendireceğiz. Sanayi girdilerinin ülke içinden karşılanma oranının artırılmasını teminen, yüksek yatırım gerektiren ara malı ve sanayi hammaddelerinin üretimine öncelik vereceğiz. Bu kapsamda, bu tesisler için nitelikli ve büyük çaplı mekan hazırlıkları yapacak, yerli ve yabancı yatırımların özendirilmesi amacıyla mekanizmalar oluşturacak ve bu yatırımların kamu desteklerinden öncelikli olarak yararlanmasını sağlayacağız" taahhüdünde bulunuldu.

Beyannamede, "Yatırım mallarının ve ara malların vadeli ithalatında KKDF oranını yüzde 6'dan yüzde sıfıra indirerek sanayicinin girdi maliyetini azaltıyoruz. Yüksek teknolojili yatırımlara daha fazla destek vereceğiz. İleri teknoloji sınıfında yer alan yatırımları, öncelikli yatırımlar kapsamına aldık ve 5. bölge desteklerinden yararlandıracağız. Ar-Ge’ye dayalı sanayi yatırımlarına yönelik projeler için finansman sağlayacağız" denildi.

TÜBİTAK tarafından başta enerji, ulaştırma ve sağlık sektörleri olmak üzere imalat sanayisinde özel sektör tarafından hayat geçirilecek projelerin Türkiye Kalkınma Bankası aracılığıyla destekleneceği ve yüzde 50'ye kadar uygun koşullu finansman sağlanacağının bildirildiği beyannamede, "Kalkınma Bankamızı, ekonomimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli projeleri daha fazla destekleyecek bir anlayış içinde yeniden yapılandıracağız" sözü verildi.

"Yurt içi ilaç ihtiyacının yüzde 60'ı yurt içi üretimle karşılanacak"

Global klinik araştırma yatırımlarından Türkiye'nin aldığı payın ve yürütülen klinik araştırma sayısının yıl bazında yüzde 25 artırılması hedeflenen beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Sağlıkta ulaştığımız kalitenin finansal olarak sürdürülebilmesi ile ilaç ve tıbbi cihaz alanında yerli üretimin artırılması temel amaçlarımızdandır. Bu çerçevede, önemli bir reform alanımız 'Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı'dır. Program kapsamında, ilaç ve tıbbi cihazda yüksek katma değerli ürün üretebilen, küresel pazarlara ürün ve hizmet sunabilen ve yurt içi ilaç ve tıbbi cihaz ihtiyacının daha büyük bir kısmını karşılayabilen bir üretim yapısına geçeceğiz. Programımızın hedefi, yurt içi ilaç ihtiyacının değer olarak yüzde 60'ını yurt içi üretimle karşılamaktır. Uzun vadede ise araştırma altyapısını geliştirmek ve yeni ürünlerin keşfi yoluyla küresel değer zincirlerinde etkinliğimizi artırmayı hedeflemekteyiz."

Sağlık Endüstrileri Yönlendirme Komitesinin oluşturulacağı, yerli Ar-Ge'nin ve üretimi destekleyecek şekilde "Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı"nın kurulacağı belirtilen beyannameye şöyle devam edildi:

"İlaç ve tıbbi cihaz alımlarında, yerli üretimi özendirici ve geliştirici tedbirler alacağız. Geri ödeme ve fiyatlandırma politikaları ile ruhsat süreçlerinde yerli üretim ilaç ve tıbbi cihazlara öncelik vereceğiz. Biyoteknolojik ilaç, biyomalzemeler, biyomedikal ekipman alanlarında araştırma altyapılarımızı geliştireceğiz. Plazma ürünleri ve aşıların yurt içi üretimini gerçekleştireceğiz. Sağlık endüstrisi alanında üretim yapacak KOBİ’lere yönelik finansal destek mekanizmaları geliştireceğiz. Buralarda üniversite-sanayi işbirliğini artıracak ve şirket kümelenmelerini özendireceğiz. Ülkemizin ihtiyacına göre planlanarak gerçekleştirilen Ar-Ge'nin faaliyetleri sonucunda üretilen ürünleri, fiyat ve geri ödeme uygulamaları açısından destekleyeceğiz."

"Yerli marka otomobil üretimi çalışmalarını hızlandıracağız"

Otomotiv sektörüyle ilgili taahhütlere de yer verilen beyannamede, "Otomotiv sektöründe, tedarik zincirini kapsayan, tasarım, Ar-Ge'nin, üretim ve satış-pazarlama süreçleri bütününün yurt içinde geliştirilmesi, katma değerin artırılması, çevreye duyarlı yeni teknolojilerin geliştirilmesini sağlayacağız. Otomotiv sektöründe, küresel pazarların ihtiyaçlarına yönelik özgün tasarım araçlarla markalaşmayı teşvik edecek ve bu kapsamda yerli marka otomobil üretimi çalışmalarını hızlandıracağız" denildi.

Elektronik sektöründe çift amaçlı teknolojilerin uygulama imkanlarının dikkate alınacağını, sektörün ulaştırma, otomotiv, makine başta olmak üzere diğer sektörlerle entegrasyonunun artırılacağı belirtilen beyannamede, "Elektronik haberleşme alanında yeni nesil telsiz teknolojisine geçiş sürecinde baz istasyonu ve kontrol birimleri ürünlerinin geliştirilmesi ve üretimine önem vereceğiz" sözü verildi.

Bilgi ve iletişim teknolojileri destekli yenilikçi çözümlerin yaygınlaşmasında elektronik sektörünün üretici olarak yer almasının destekleneceği ifade edilen beyannamede, elektronik sektöründe rekabet öncesi Ar-Ge'nin teşvik edileceği, laboratuvar kapasitesiyle aydınlatma ve görüntü teknolojileri konusunda araştırma altyapısının geliştirileceği kaydedildi.

Beyannamede, "Yerli cep telefonu üretilmesini sağlayacağız. Bu kapsamda, TÜBİTAK akıllı telefon ve bileşenleri üretecek kuruluşlara destek için çağrıya çıkmış ve 8 şirket bu konuda çalışmalara başlamıştır" denildi.

Savunma sanayisinde de yerli Ar-Ge'nin ve üretimin destekleneceği sözü verilen beyannamede, bir taraftan savunma sanayisinde ülke yeterliliğini artırırken, diğer taraftan savunma sanayisinin diğer sanayi alanlarıyla entegre edileceği kaydedildi.

Beyannamede, 2019'a kadar 15 uçak yapılacağı, Türkiye'nin artık gündüz-gece ve her türlü hava koşulunda uzaydan görüntü alınabilmesini sağlayan uydu sistemi (Göktürk-3) projesinin hayata geçirileceği belirtildi.

Yeni Tu¨rkiye'nin ekonomi anlayışının temellerinden birisinin girişimcilik olduğu ifade edilen beyannamede, Tu¨rkiye'yi yenilik alanında bir u¨st lige taşıyacak Bilis¸im Vadisinin kurulacağı bildirildi.

Artvin ve Hakkari'de de Organize Sanayi Bölgesi kurulmasıyla Tu¨rkiye'de sanayi bölgesi olmayan il kalmayacağı vurgulanan beyannamede, KOBI·'lerin finansmana eris¸iminin artırılması amacıyla tas¸ınırların teminat olarak kullanılmasının o¨nu¨ndeki engelleri kaldıracak du¨zenlemeler yapılacağının altı çizildi.

Esnafa du¨s¸u¨k faizli kredi uygulamasının devam ettiği, 30 bin liraya kadar faizsiz kredi destegˆi de verileceği ifade edilen beyannamede, basit usulde vergilendirilen esnafın yıllık 8 bin liraya kadar kazanc¸larından hesaplanan vergisinin alınmayacağı kaydedildi.

Beyannamede, kadın giris¸imciligˆinin o¨nu¨ndeki engellerin kaldırılması ve kadınların ekonomik hayattaki rollerinin gelis¸tirilmesine yo¨nelik yeni destek mekanizmalarının gelis¸tirilecegˆi, şirketlerin endu¨striyel tasarım, u¨retime hazırlık, u¨retim su¨reci, pazara sunum ve satıs¸ sonrası hizmetlerine yo¨nelik faaliyetlerinin destekleneceği belirtildi.

Beyannamede, Tu¨rk malı markası ve imajının iyiles¸tirilmesi ic¸in faaliyetler yu¨ru¨tüleceği, dıs¸ pazarlardaki dagˆıtım kanallarına dogˆrudan eris¸im amacıyla o¨zellikle yu¨ksek teknolojili sekto¨rlerde faaliyet go¨steren yabancı s¸irket ve markaların satın alınmasının destekleneceği kaydedildi.

"4,5 G mobil elektronik haberles¸me hizmetleri yaygınlaştırılacak"

Beyannamede, 2015-2018 do¨nemini kapsayan yeni Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'nın hayata gec¸irileceği vurgulanarak şöyle devam edildi:

"4,5 G mobil elektronik haberles¸me hizmetlerinin yaygınlas¸tırılmasını sagˆlayacagˆız. 4,5 G mobil elektronik haberles¸me altyapısına yo¨nelik Ar-Ge c¸alıs¸malarını ve ekipmanlarının yurt ic¸inde u¨retilmesini tes¸vik edecegˆiz. 5G mobil elektronik haberles¸me altyapısına ilis¸kin Ar-Ge c¸alıs¸malarını bas¸latacagˆız. Elektronik haberles¸me sekto¨ru¨nde, du¨zenleyici c¸erc¸eveyi go¨zden gec¸irecek ve bo¨lgesel bazda du¨zenleme yaklas¸ımına gec¸ecegˆiz. Kis¸isel verilerin korunması ve siber gu¨venligˆe ilis¸kin yasal du¨zenlemeleri hayata gc¸irecegˆiz. Siber Suc¸la Mu¨cadele Stratejisi ve Eylem Planı hazırlayacagˆız. Yoksul ailelere belirli o¨lc¸u¨tlerle internet eris¸imi imkanı sagˆlayacagˆız.

FATI·H projesi kapsamında dagˆıtılan tablet bilgisayarlardan alan c¸ocukların bulundugˆu aileler o¨ncelikli olarak degˆerlendirilecek, bu ailelere belirli bir kotada internet eris¸im hizmeti sunumu kamu kaynakları kullanılarak sagˆlanacaktır. Go¨rme ve ortopedik engelliler bas¸ta olmak u¨zere ihtiyac¸ sahipleri ic¸in gerekli yazılım ve donanımı tes¸vik edecegˆiz. Yaklas¸ık 350 bin engelli vatandas¸ımızın bilgi ve iletis¸im teknolojilerini kullanımını sagˆlayacagˆız. I·nternet kafelerin s¸artlarını, bas¸ta fiziksel kos¸ullar olmak u¨zere, tu¨m bireylere hizmet verilebilmelerini teminen iyiles¸tirecek, bu kafeleri sınıflandıracak, sagˆlıklı ve gu¨venli bir s¸ekilde hizmet vermelerini sagˆlayacagˆız."

Beyannamenin son bölümünde, eğitim, sağlık, savunma, teknoloji, enerji gibi alanlarda hazırlanan 100 projenin adına da yer verildi.

 

 

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR