Üst Header Banner Reklam
 
Davutoğlu’nun Tarih Bilgi Ve Yorumuna Diyeceğim Bir Şey Yoktur
Yine de bilinmesini isterim ki, biz, Kut’ül Amare’de kazandık, diğer cephelerde fedakarlıkla, cefakarlıkla mücadele ettik; ama Mondros’ta belimizi büktüler, Sevr’de idamımıza hükmettiler.
3.05.2016 21:39:54
Bu haber 801 kez okundu
Davutoğlu’nun Tarih Bilgi Ve Yorumuna Diyeceğim Bir Şey Yoktur

 TBMM GRUP TOPLANTISINDA KONUŞTU

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşma şöyle: 

Bizi de tesiri altına alan sömürge dizaynı yapılıyorken, ne ilginçtir ki, 29 Nisan günü ülkemizde Kut’ül Amare zaferinin 100. yılı kutlamaları yapılmıştır.

Türk milletinin tarihinde pek çok göğüs kabartan, şapka çıkartılan başarıları vardır.

Çünkü Türk milletinin kaderi zaferdir, nitekim muzaffer olmak alın yazısıdır.

Uzun bir mücadeleden sonra elde edilen Kut’ül Amere zaferi bunlardan yalnızca birisidir.

Merhum Enver Paşa’nın kendisinden bir yaş küçük amcası olan Halil Paşa ve kahraman Türk askerinin Bağdat’ın 170 km güneyinde bulunan Kut’ül Amare kasabasında destan yazması elbette hayranlıkla anılmalıdır.

Biz de bu kanaatteyiz.

Hatırlatmak isterim ki, 29 Nisan 1916’da; 5’i general, 481’i subay, 13 bin 309’u er mevcuduyla Birleşik Krallık ordusu teslim bayrağını çekmişti.

Ancak bu başarı kalıcı olmuş mudur?

Ortadoğu’nun geleceğine nasıl ve hangi yönde etki yapmıştır?

Beklenen sonuçları vererek, topraklarımızın elimizden kayıp gitmesine engel teşkil etmiş midir?

Asıl sorulması gereken sorular bizim açımızdan bunlardır.

Dönemsel başarılarla avunmak yeterli görülmemelidir.

Öncelikle bu zaferin ne getirip ne götürdüğünü en iyi bilecek ve tartışacak olan da tarihçilerimizdir.

Türk tarihinin her dilimi eşsiz, her sayfası emsalsizdir.

Yüz sene önce Ortadoğu’da hangi kirli ve kinli eller varsa, bugün de aynıları, belki de daha zalimleri vardır, tüm yönleriyle ortadadır.

Yüz sene evvel üzerimizde hesap yapanlar, benzer bahane ve kılıflarla tekrar faal hale geçmişlerdir.

Başbakan Davutoğlu, geçen hafta gittiği Katar’da gazetecilere bazı açıklamalar yaparak, dikkatimizi çeken şu tespiti paylaşmıştır:

“Ya Kut’ül Amare kazanacak ya Sykes Picot. Bütün meselemiz bölgeyi bütünleştirmek.”

Davutoğlu’nun tarih bilgi ve yorumuna diyeceğim bir şey yoktur.

Yine de bilinmesini isterim ki, biz, Kut’ül Amare’de kazandık, diğer cephelerde fedakarlıkla, cefakarlıkla mücadele ettik; ama Mondros’ta belimizi büktüler, Sevr’de idamımıza hükmettiler.

Gerçekten de Kut’ül Amare’de yendiğimiz muhasım güçlere, çok geçmeden boyun büktük, işgallerine uğradık.

O zaman Davutoğlu’nun sözlerini düzeltmek lazımdır.

Sykes Picot’un kazanmaması için Türk milletinin var olması şarttır.

Biz Düvel-i Muazzama’nın oyunlarına Samsun’da itiraz ettik, İnönü zaferleriyle reddettik, Sakarya’da durdurduk, Büyük Taarruzla püskürttük.

Ya zafer ya zillet, ya kahramanlık ya kölelik, ya milliyetçilik ya da teslimiyetçilik; Sayın Davutoğlu bilsin ki, bizim görüşlerimiz de bunlardır.

Kardeşçe yaşamak dururken, birbirimize girip düşmana koz vermemeliyiz.

Millet ve devletimize bu kutlu vatan üzerinde sahip çıkmak varken, küselim, kırılalım, darılalım, birbirimizi gözden çıkaralım diyenlere hoşgörüyle bakamayız.

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR