Üst Header Banner Reklam
DERTLERİ TÜRKİYE'Yİ BÖLMEK
Gaziantep’te Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin 2015- 2016 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde kendisine Fahri Doktora unvanı takdim edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de yaşanan krize değinerek...
24.10.2015 23:17:24
Bu haber 601 kez okundu
DERTLERİ TÜRKİYE'Yİ BÖLMEK

 “Dertleri Türkiye'yi Bölmek”

Gaziantep’te Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin 2015- 2016 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde kendisine Fahri Doktora unvanı takdim edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de yaşanan krize değinerek, “Suriye meselesi, uluslararası toplumun gündeminde her gün daha üst sıralara tırmanıyor. Türkiye'nin başından beri savunduğu terörden arındırılmış bölge, uçuşa yasak bölge, eğit-donat uygulamalarının gerekliliği her geçen gün daha iyi anlaşılmaya başlanıyor. Ama dert başka. Dert aslında Türkiye'yi bölmek, atılan adım bunun için” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde 2015- 2016 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı. Eşi Emine Erdoğan ile birlikte programa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Üniversite Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, Üniversite Mütevelli Heyeti Başkanı Cemal Kalyoncu ve eşi ile Haluk Kalyoncu karşıladı.

Üniversitenin konferans salonunda düzenlenen, üniversite hocalarının ve öğrencilerinin de katıldığı açılış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Fahri Doktora unvanı takdim edildi. Müzik dinletisinin de gerçekleştiği programda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.

“GAZİANTEPLİ MERHUM İŞADAMI HASAN KALYONCU’YU RAHMETLE YÂD EDİYORUM”

Yeni akademik yılın hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversiteye adı verilen Gaziantepli merhum işadamı Hasan Kalyoncu’yu rahmetle yâd ederek, onun ‘devletin bekasının siyasetle, milletin bekasının ise bilgiyle sağlanabileceği’ anlayışıyla hareket ederek, hayatı boyunca ilme, eğitime, gençliğe büyük önem verdiğini söyledi. Merhum Kalyoncu’nun maneviyatı olmayan toplumların vicdansız hale geleceğini, fikriyatı olmayan toplumların ise iddialarını kaybedeceğini bilen biri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi adını taşıyan bu üniversitenin, onun vizyonunu, hayallerini hayata geçireceğine inanıyorum” diye konuştu.

Halen 5 fakülte, 2 yüksekokul, 1 meslek yüksekokulu ve 3 enstitü ile hizmet veren ve öğrenci sayısı 6 bine, öğretim kadrosu ise 300’ün üzerine çıkan üniversitenin, bu yıl mezun verdiğini memnuniyetle öğrendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine takdim edilen Fahri Doktora unvanı için de, üniversite yönetimine teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’in, tarih boyunca daima önemli bir kültür, ticaret ve üretim şehri olduğuna işaret ederek, Antep’in çalışkan, fedakâr, idealist insanlarının şehri Cumhuriyet döneminde de ülkenin cazibe merkezlerinden biri haline dönüştürdüğünü belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde ve özellikle Gaziantep’imizde bir süredir yaşadığımız hadiseler, doğru değerlendirmemiz halinde bize, geçmişimizle geleceğimiz arasında yeni ve çok güçlü köprüler kurma imkânı vermektedir. Gaziantep’in üstlendiği yükleri çok iyi biliyoruz. Bugüne kadar şehrin ve burada yaşayan kardeşlerimizin yaptıkları fedakârlıkları, gösterdikleri sabrı çok iyi biliyoruz Kardeşlerim, sizde bir ensar sabrı olduğunu biliyorum ve bundan dolayı da sizleri alkışlıyorum.”

SURİYE SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ

Türkiye’nin Suriye sorunun çözümünde başından beri savunduğu terörden arındırılmış bölge, uçuşa yasak bölge ve eğit-donat uygulamalarının gerekliliğinin, her geçen gün daha iyi anlaşılmaya başlandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ama derdin , ‘Türkiye’yi bölmek’ olduğunu söyledi ve değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Şu anda 911 km. Suriye’ye sınırı olan, öbür tarafta Irak’ta 350 km. sınırı olan; bu ülkelere akrabalık bağları olan bir ülkeden, bu gelişmeleri daha iyi değerlendirebilecek birileri olabilir mi? Ama birileri ‘Biz bu işi daha iyi biliriz, daha iyi değerlendiririz’ mantığı ile hep öne geçmenin gayreti içinde. Bundan dolayıdır ki başaramadılar, başaramıyorlar ve başaramayacaklar. Yine er veya geç bizim tezimize gelmek durumundalar. Aksi takdirde biz adımımızı atmak durumundayız.”

“PYD, PKK'NIN UZANTISIDIR VE TERÖR ÖRGÜTÜDÜR”

PYD’nin bir terör örgütü olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bunlar ne diyor; ‘Hayır bunlar bir siyasi organizasyondur, YPG bunun terör örgütüdür’ diyorlar. Hâlbuki tam aksine bunlar PKK’nın Kuzey Suriye’deki uzantılarıdır. Şu anda PYD’nin içinde 1400 PKK mensubu var. Bunu gözden kaçırmanın bir anlamı yok; bu bir vakıa, bir gerçek. Ama bunu maalesef bize dost görünen ülkelerin hepsine, tam aksi istikamette ifade etmeye çalışıyorlar. Bunlara silah yardımı geliyorsa o ülkelerden geliyor. Silahların hangi ülkelerin silahları olduğunu gayet iyi biliyoruz. Kendileriyle ikili görüşmelerimizde de bunları söylüyoruz.”

“370 BİN İNSANIN KANINA GİREN KİŞİYİ KIRMIZI HALI İLE KARŞILAMANIN DİPLOMASİDE YERİ OLABİLİR Mİ?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esed’in Rusya ziyaretine de değinerek, “370 bin insanın kanına giren bir kişiyi kırmızı halı ile karşılamanın devletler arasındaki diplomaside yeri olabilir mi? Maalesef insanlık bunu da gördü” diye konuştu.

Tel Abyat’ta PYD tarafından kanton ilan edilmesine de dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede nüfusları yüzde 5 olan terör örgütü mensuplarının dışında, yüzde 90 Arap nüfusun, yüzde 5 de Türkmen nüfusun olduğuna vurgu yaptı ve şöyle dedi: “Dertleri Kuzey Suriye’yi ele geçirmek. Buradan açıkça söylüyorum: Biz Kuzey Suriye’yi bunların yaptıkları planlamaya asla kurban etmeyeceğiz. Zira bu bizim için bir tehdit oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu tehdide evet dememiz mümkün değildir. Bu Tel Abyat’ta da, Cerablus’ta da, Azzaz’da da, diğer kesimlerde de böyledir.”

“NOBEL’İ ASIL HAK EDENLER YILLARDIR ÜLKELERİNİN ÖZGÜRLEŞMESİNİ BEKLEYEN SURİYELİ KARDEŞLERİMİZDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin topraklarında yıllardır ırk gözetmeden 2,5 milyon insanı misafir etmesine karşılık Avrupa ülkelerinin birkaç yüz bin kişilik mülteci akını karşısında paniğe kapıldığını ve bir ülkenin ‘30 bin kişiyi alabiliriz’ demesi karşısında Nobel’e aday gösterildiğini hatırlatarak, “Nobel’i asıl hak edenler, sınırlarına gelen insanlara kapılarını kapatanlar değil; yıllardır vakur bir şekilde ülkelerinin özgürleşmesini bekleyen Suriyeli kardeşlerimizdir. Ve onlara sahip çıkan Gaziantepli, İstanbullu, kardeşlerim, Şanlıurfa’daki, Mardin’deki Hatay’daki kardeşlerimdir” değerlendirmesinde bulundu.

“BÖLGEDEKİ ATEŞ AVRUPA VE DÜNYAYI DA YAKMAYA BAŞLAYACAKTIR”

Suriye’de körüklenen terör ateşinin, önce Türkiye’yi yaktığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama unutulmasın ki, bu ateş mutlaka bölgenin tamamıyla birlikte Avrupa’yı ve dünyayı da yakmaya başlayacaktır. Bu bakımdan, önümüzdeki dönemde, sorunun çözümü yolunda önemli gelişmelerin yaşanacağını ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.

Konuşmasının sonunda, bu tören vesilesiyle buluşmayı sağlayan Hasan Kalyoncu Üniversitesi yönetimine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni öğretim yılında üniversitenin öğretim kadrosuna ve öğrencilerine başarılar diledi. 

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR