Ermeni Tehciri Ne Bir Soykırımdır Ne De Büyük Felaket
“Türkiye'nin Irak ve Suriye kaynaklı terör tehditlerine karşı aldığı önlemlerin ve yaptığı operasyonların meşruiyeti tartışılmaya açık değildir”
27.04.2019 22:40:45
Bu haber
1466 kez okundu
Ermeni Tehciri Ne Bir Soykırımdır Ne De Büyük Felaket
“Türkiye'nin Irak ve Suriye kaynaklı terör tehditlerine karşı aldığı önlemlerin ve yaptığı operasyonların meşruiyeti tartışılmaya açık değildir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, “Suriye'de müttefiklik ilişkimize asla yakışmayacak politikalar izleyen Amerika ile S-400 meselesinde de ciddi görüş ayrılıkları içindeyiz. Türkiye'nin Irak ve Suriye kaynaklı terör tehditlerine karşı aldığı önlemlerin ve yaptığı operasyonların meşruiyeti tartışılmaya açık değildir” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Kızılcahamam’da gerçekleştirilen toplantının açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda bu yıl yerel seçimlere yönelik değerlendirmeler yapacaklarını belirterek 31 Mart seçimlerinde belediye başkanlığına seçilen başkanları tebrik etti.
“KÖKLÜ GEÇMİŞİNDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE ÜLKEMİZE YENİ BİR VİZYON KAZANDIRDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, kadro olarak sadece şehit ve gazilerin emaneti olan kutlu bir davayı sırtlamadıklarını, aynı zamanda büyük ve güçlü Türkiye sevdasına da can verdiklerini belirterek, “Devletimizin 2200 yıllık köklü geçmişinden aldığımız güçle ülkemize yeni bir vizyon ve özgüven kazandırdık” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; ekonomik, siyasi, diplomatik olarak içerideki ve dışarıdaki belli odaklar tarafından söndürülmeye çalışılan milletin umut ışığını tekrar canlandırdıklarını vurgulayarak şunları söyledi: “Biz bu mücadeleyi kendimiz için değil, evlatlarımızın geleceği, vatanımızın bekası için veriyoruz. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolculukta Hakk'ın rızasından daha büyük bir şeref, milletin sevgisinden daha büyük bir sevda tanımıyoruz. Bunun için sırtını terör örgülerine dayayanlar bizi anlayamaz. İkbalini siyaset mühendisliklerinde görenler bizi idrak edemez. Türkiye karşıtı senaryoların figüranlığına razı olanlar bizim mücadelemizi kavrayamaz. Esen rüzgâra göre yön değiştirenler sırça köşklerinde yüksek siyasetçilik oynayanlar bizim verdiğimiz kavganın sırrına eremez.”
“GÜN 82 MİLYON OLARAK BİR DUVARIN TUĞLALARI GİBİ BİRBİRİMİZE KENETLENME GÜNÜDÜR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçim dönemlerinde siyasi rekabet kızışır, tansiyon yükselir, söylemler keskinleşir, ancak bizim siyasi kültürümüzde sandıkların kapanıp, oyların sayılmasıyla beraber seçim dönemi de geride bırakılır. Seçim dönemiyle icraat döneminin dinamikleri farklıdır. İcraat döneminde tüm enerji ve vakit ülkenin meselelerinin çözümüne, millete hizmet yoluna hasredilir. Biz kızgın demiri soğutalım çağrımızla işte bu ince noktaya dikkat çektik. Çünkü biz hep önce Türkiye diyen, önce Türk milleti diyen, önce kardeşlik diyen, önce demokrasi diyen, önce yatırım, üretim, istihdam, büyüme, ihracat diyen bir parti olduk” şeklinde konuştu.
Terör, güvenlik ve ekonomi başta olmak üzere Türkiye’nin bekasına yönelik tehditleri 82 milyon olarak hep beraber göğüslemek gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gün bir olma, iri olma, diri olma, kardeş olma hep birlikte Türkiye olma günüdür. Gün 82 milyon olarak tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirimize kenetlenme günüdür” ifadesini kullandı.
“Zihnini ve gönlünü terör örgütlerinin, dış güçlerin emrine vermemiş herkesi Türkiye ortak paydasında buluşmaya davet ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki tek kutuplaşmanın “Türkiye ortak paydasında buluşanlar” ile “Terör örgütlerinin safında yer alanların” kutuplaşması olduğuna vurgu yaptı.
“ERMENİ TEHCİRİ NE BİR SOYKIRIMDIR NE DE BÜYÜK FELAKETTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi uluslararası alanda sıkıştırılmak için kullanılan araçlardan birinin de Ermeni meselesi olduğunun altını çizerek, Türkiye’nin bu konuda pek çok devletin ve toplumun aksine utanacak bir geçmişi olmadığını, Türk milletinin bin yıllık yurdu olan Anadolu’da hep ahlakı, vicdanı, irfanı, imanı ve gücünü bunlardan alan yüreği ve bileğiyle var olduğunu, büyüdüğünü ve mücadele ettiğini anlattı.
Ermeni tehcirinin bir asır önce büyük acıların önüne kesmek için başvurulan bir yöntem bir hicret olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şayet Ermenilere karşı iddia edildiği gibi bir yola başvurmuş olsaydık, bugün Avrupa’dan Amerika’ya, Kuzey Afrika’dan Kafkasya’ya kadar geniş bir alanda yaşayan milyonlarca Ermeni’den söz edilemezdi. Tehcir dönemin zor şartlarında bir keyfiyet değil, bir mecburiyet olarak uygulandığı için elbette ciddi sıkıntılar ve acılar yaşanmıştır. Ama tüm bunların konuşulacağı, tartışılacağı, hakikatlerin aranacağı yer ülkelerin parlamentoları veya yönetim binaları değildir. Bu hakikatlerin aranacağı yer arşivlerdir, bunu yapacak olan da tarihçilerdir, bilim insanlarıdır. Bizim arşivlerimiz her konuda olduğu gibi Ermeni meselesi hususunda da tüm araştırmacılara açıktır. Hodri meydan üçüncü ülkelerde varsa onlar da açsınlar, onlar da bu çalışmaları yaptıralım, ama gelmiyorlar. Ermeni tehciri ne bir soykırımdır ne de büyük felakettir. Bu sadece bir asır öncesinin gerçekten çok sıkıntılı şartlarında yaşanmış acı bir olaydan ibarettir. Türkiye’yi suçlayanlara sadece ve 1. ve 2. Dünya Savaşlarında 70 milyon insanın ölümünden sorumlu olduklarını hatırlatıyoruz. Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron önce bu işleri öğrenmesi lazım, bu işleri bilmiyor. Ve yanlış kılavuz seçtiği için yanlış konuşuyor. Fransa’da 700 bin Ermeni var diye onlara mesaj vermek Bay Macron seni kurtarmayacak. Önce siyasette dürüst olmayı öğren, siyasette dürüst olmadıkça kazanman mümkün değil, kaybedeceksin.”
“AMERİKA İLE S-400 MESELESİNDE DE CİDDİ GÖRÜŞ AYRILIKLARI İÇİNDEYİZ”
Amerika'nın uluslararası ticaretten nükleer silahlanmaya kadar geniş bir alanda küresel sistemi sarsan adımlarının etkilerinin sürdüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye'de müttefiklik ilişkimize asla yakışmayacak politikalar izleyen Amerika ile S-400 meselesinde de ciddi görüş ayrılıkları içindeyiz. Türkiye'nin Irak ve Suriye kaynaklı terör tehditlerine karşı aldığı önlemlerin ve yaptığı operasyonların meşruiyeti tartışılmaya açık değildir. Buna rağmen Amerika'nın ısrarla bölücü terör örgütüyle birlikte hareket etmeye kalkmasını, güvenliğimizi güçlendirmeye ve çeşitlendirmeye yönelik tasavvurlarımıza karşı çıkmasını üzüntüyle takip ediyoruz. Kim ne derse desin, bizim için asıl önemli olan ülkemizin ve milletimizin istiklali ve istikbalidir. Bu uğurda 15 Temmuz'da canını ortaya koymuş bir millet olarak, Suriye'deki terör bataklığını kurutmaya yönelik adımları atmayı, S-400 ve benzeri güvenlik tahkimatlarını yapmayı da sürdüreceğiz. Şu şöyle demiş, bu böyle demiş, hepsi bir kenara. Biz ne diyoruz o önemli.”
Türkiye’nin Avrupa Birliği müzakereleriyle ilgili çok kan kaybettiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye verilen sözlerin yerine getirilmesini sabırla beklediklerini yineledi.
“KUDÜS’ÜN TARİHİ BU MÜBAREK ŞEHRE KİRLİ ELLERİNİ UZATANLARIN ACI AKIBETLERİYLE DOLUDUR”
Bölgenin kanayan yarası Filistin ve Kudüs meselesinin son dönemde yine alevlendiğini, İsrail’in hak, hukuk, adalet, ahlak tanımaz uygulamaları sebebiyle bölgenin âdeta barut fıçısına çevrildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs mahremiyetine her fırsatta el uzatan, Filistin topraklarını işgal eden, son olarak Golan Tepelerini ilhak eden İsrail yönetimi bu tehlikeli politikalardan derhal vazgeçmelidir. Golan Tepeleri Suriye’nindir İsrail’in değil” uyarısında bulundu.
“Kudüs’ün tarihi bu mübarek şehre kirli ellerini uzatanların acı akıbetleriyle doludur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi tekerrür ettirmenin hiç kimseye faydasının dokunmayacağını, Filistinlilerin haklarını ve özgürlüklerini teminat altına alan Doğu Kudüs’ü de bu ülkenin başkenti olarak tanıyan kapsamlı bir anlaşmaya varılana kadar bu sorunların çözülmeyeceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya’nın da bölgedeki sorunlu topraklardan biri olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’nin Libyalıların yanında dimdik duracağını, Libya’yı yeni bir Suriye’ye dönüştürmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmak için tüm imkânları seferber edeceklerini bildirdi.
“GERÇEK MÜSLÜMAN MASUM İNSANLARIN KANLARIYLA ELİNİ VE KALBİNİ KİRLETEMEZ”
Sudan ve Cezayir’deki gelişmelerin de yakından takip edildiğini, bu ülkelerde gücünü halktan alan yönetimlerin iş başına gelmesini temenni ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Zelanda’da ve Sri Lanka’da ibadet hanelere yönelik saldırıları da anımsatarak Yeni Zelanda yönetiminin takdire şayan duruşunu teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz günlerde Sri Lanka’da yaşanan katliam Yeni Zelanda’da Müslümanlara karşı işlenen nefret suçunu meşrulaştırmaya yönelik bir saldırıdır. Hamdolsun bu oyuna gelinmemiştir. Hiçbir gerçek Müslüman masum insanların kanlarıyla elini ve kalbini kirletemez. DEAŞ, El-Kaide, Boko Haram, Eş-Şebab, FETÖ gibi terör örgütleri İslam’ın adını kullanarak Müslümanlara savaş açanların aparatı olmanın dışında hiçbir anlama sahip değildir” şeklinde konuştu.
“BELEDİYECİLİK MESAİYLE SINIRLI BİR İŞ DEĞİLDİR”
Belediye başkanlarına tavsiyelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşa tepeden bakan, halktan kopan belediye başkanlarının başarılı olamayacağını, tebessüme, tokalaşmaya öne verilmesi gerektiğini söyledi.
Planlı belediyeciliğe önem verilmesini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllık ve beş yıllık planı olmayan belediye başkanı tıpkı rotası olmayan bir gemi gibi rast gele savrulmaya mahkûmdur. Böyle bir planınız yoksa gündelik karmaşa içinde aylarınız, yıllarınız geçip gider. Döneminiz bitip geriye baktığınızda da kalıcı hiçbir şeyin olmadığını görürsünüz. Yaptığınız işleri belli periyotlarla raporlamak suretiyle gözden geçirmez, muhakeme ve muhasebeye tabi tutmazsanız nereden nereye gittiğinizi göremezsiniz” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mali disiplin konusunda da belediye başkanlarını uyararak, personel rejimi, personel harcamaları gibi konularda da tavsiyelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık kişiye özel düzenleme anlamına gelen parsel bazlı değil, ada bazlı imar anlayışını her yerde yaygınlaştırmalıyız. Belediyecilik mesaiyle sınırlı bir iş değildir. Sabah 8 veya 9, akşam 5 olmaz böyle şey. Ya geldik işimiz bitene kadar belediyede duracağız, çalışacağız. Engellileri, okul öncesi çocukları ve bozulan toplum dengemiz içinde giderek daha büyük bir ihtiyaca dönüşen yaşlıları gözetmeyen bir belediyeciliği asla kabul etmiyoruz” diye konuştu.
İsraf meselesine hassasiyetle yaklaştıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Milletimize söz verdiğimiz şekilde ülkemizdeki tüm belediyeleri plan, program, proje, yatırım, istihdam, harcama konusunda takip edecek, gerektiğinde ikazda bulunacak bir sistem geliştiriyoruz. Amacımız kimsenin işine karışmak değil, tüm işlerin doğru ve standart bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladığımız bu sistemi en kısa sürede faaliyete geçiriyoruz. Genel Merkezimizde de kendi belediyelerimizi daha yakından izlemeye alacak benzer bir sistem kuracak ve çalıştıracağız.”
Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter
kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar
hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2