Üst Header Banner Reklam
İslam Ülkeleri Sıkışmış, Darlık Ve Yokluk İçine Düşmüştür
Şu kadarını söylemeliyim ki, gerek İslam âlemini, gerek bölgesel gelişmeleri, gerekse de ülkemizin üzücü görüntüsünü vicdan ve ahlak terazimizde tartarak yorumlamak mecburiyetindeyiz.
27.06.2016 01:50:29
Bu haber 737 kez okundu
İslam Ülkeleri Sıkışmış, Darlık Ve Yokluk İçine Düşmüştür

 HATAY İL TEŞKİLATI İFTARI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hatay İl Teşkilatının düzenlediği iftar programında konuştu.

Değerli Ülküdaşlarım,

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,

Bu mübarek akşamda, muhabbet ve maneviyatla donanmış bu iftar sofrasında sizlerle birlikte olmaktan mutluluk ve huzur duyuyorum.

Sözlerime başlarken hepinizi en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Yüce Allah’ın rahmeti, mağfireti ve ihsanı hepinizin üzerine olsun diyorum.

Ümit ve temenni ediyorum ki, bereket ve bolluk hanelerinizden dolar, taşar.

Ramazan’ın hayır ve hasenatı dilerim ki hepinize ulaşır, hepinizi selamete eriştirir, Hatay’ın yüzünü güldürür.

Bu iftar programının düzenlenmesinde emeği geçen başta Hatay İl Başkanımız olmak üzere, tüm dava arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Kurulan iftar soframıza katılan her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum.

Ne mutlu bizlere ki;

√       Gönülleri birleşenler buradadır.

√       Vatan, bayrak ve millet sevgisiyle bütünleşenler buradadır.

√       Allah aşkıyla yanan yürekler buradadır.

√       Ramazan ayının mana ve ehemmiyetine sadakatle bağlananlar, samimiyetle tutunanlar buradadır, aramızdadır.

Tuttuğumuz oruçların, yaptığımız ve yapacağımız tüm dua ve ibadetlerin Cenab-ı Allah katında kabul olmasını niyaz ediyorum.

 Değerli Kardeşlerim,

Saygıdeğer Dava Arkadaşlarım,

Milletçe bizi birbirimize yakınlaştıran, yanaştıran ve ortak bir kader havuzunda toplayan çok derin, çok güçlü milli ve manevi değerler vardır.

Türk milletinin var oluş sırrını evvela burada aramak, bu çerçevede görmek lazımdır.

Allah muhafaza, milli ve manevi değerlerdeki kayıp, aşınma, zayıflama aramızdaki bağların kopmasına hizmet edecektir.

Bundan dolayıdır ki değer hükümlerimizin korunup kollanması hepimiz açısından ibadet hükmünde bir sorumluluktur.

Mutlaka ki, bunun bilincinde olmalıyız.

Mutlaka ki, bunun hedefiyle davranışlarımıza yön vermeliyiz.

Milli ve manevi vecibelerimiz; dar, güdük, kısır ve günübirlik hesaplara, hesaplaşmalara kurban verilmeyecek kadar saygın ve önemlidir.

İstismar edilen hiçbir değerimiz yücelmeyecektir.

Siyasi ayak oyunlarıyla, çıkarcı yaklaşımlarla hiçbir değerimiz itibar ve iddia kazanamayacaktır.

Şayet bu yalın gerçekler kabullenilmez ise tüm birikimlerimiz, tüm değerlerimiz teker teker heba ve israf olacaktır.

Buna da kimsenin hakkı yoktur.

Bu kapsamda içinde bulunduğumuz kutlu Ramazan günleri; dürüst bir iç muhasebesi yapmamız, yaşananları tesir ve telkinlere uzak durarak ele almamız açısından bir fırsat, bir eşik ve bir dönüm noktasıdır.

Şu kadarını söylemeliyim ki, gerek İslam âlemini, gerek bölgesel gelişmeleri, gerekse de ülkemizin üzücü görüntüsünü vicdan ve ahlak terazimizde tartarak yorumlamak mecburiyetindeyiz.

Ramazan ayının kutsal atmosferini bozmaya, dedikoduya boğmaya çalışanlara aldırış etmeden bunu yerine getirmeliyiz.

Yalana teslim olanlara bakmadan, kara propaganda temsilcilerinin rüzgârına kapılmadan, bölücülüğün kurşun askeri olmuş gafillerin uydurmalarına aldanmadan her meseleyi enine boyuna değerlendirmeliyiz.

Malumlarınız olacağı üzere, bugünkü şartlarda genelde İslam âlemi, özelde Ortadoğu karanlık bir devirden, kaygı verici bir süreçten geçmektedir.

Bunun tehlikeli sonuçlarını en çok yaşayan illerimizden birisi de Hatay’dır.

Maalesef kutlu dinimizin hakim olduğu coğrafyalarda kavga ve karışıklık haddinden fazladır.

Sayıları 2 milyara varan Müslümanlar hak etmedikleri yönetimlere ve layık olmadıkları hayat standartlarına mahkumdur.

Yozlaşma ve yoksulluk vahim bir seviyededir.

Baskı ve zulümler ileri noktalardadır.

Çatışmalar, kanlı saldırılar, etnik ve mezhep temelli bloklaşmalar, bağnazca tutumlar, tamir edilemeyecek kadar büyümüş hizipler İslam’la müşerref olmuş toplumları egemenliği altına almıştır.

Bunun yanında ekonomik sefalet, bölüşüm ve dağıtım kanallarındaki tıkanıklık, adalet, hakkaniyet ve eşitlikteki darboğazlar hem İslam’ın buyruklarıyla hem de insanlıkla bağdaşmamaktadır.

İslam ülkeleri sıkışmış, darlık ve yokluk içine düşmüştür.

Uzun zamandır çok ciddi düzeyde bir yönetim sorunuyla, İslam’ın nurlu ve ilahi buyruklarına yüz çevirmenin sonuçlarıyla sarsılmışlardır.

İslam toplumları adeta kaos imal eden bir noktaya savrulmuştur.

İslam ülkeleri adeta kargaşaya prim veren bir açmaza sürüklenmiştir.

Bu gelişmeler gerçekten de yaralayıcı ve düşündürücüdür.

Milyar dolarlık enerji varlıkları üzerine oturan sultanlar, zorbalar, şeyhler; çöplerden ekmek toplayan kendi insanlarını, kendi vatandaşlarını göremeyecek kadar günaha gömülmüşlerdir.

Kerameti kendinden menkul Ortadoğu hanedanları lüks, konfor ve zenginlikte rakipsiz durumdayken, yönetimleri altında bulunan insanların perişanlığa, açlığa ve zor şartlara maruz kalmaları hiçbir şekilde izah edilemeyecektir.

Batı başkentlerinde sefa sürerek petro-dolarları har vurup harman savuranların fakir fukaralara el uzatmaması, yüce dinimizin buyruklarına esasta bağlılık göstermemeleri en nazik ifadeyle iki yüzlülük ve münafıklık alametidir.

Efendimizin “komşusu açken tok yatan bizden değildir” kutlu sözüne sırt dönen rejim ve sistemler bugün İslam toplumlarını inim inim inletmektedir.

Emperyalizmin yörüngesine tutunarak ayakta kalmaya, küresel projelere uyduluk yaparak ömürlerini uzatmaya çalışan sözde Müslüman yönetimler elbette insanlıkta sınıfta kalmışlardır.

İslam alemi bunca çelişkinin, bunca geriliğin ve bunca akıl dışılığın batağına bu şekilde saplanmıştır.

Demokrasi, kişisel hak ve özgürlükler yalnızca lafta kalmıştır.

Arap ve Müslüman toplumlar haksızlığın, hukuksuzluğun markası haline gelmişlerdir.

Ne hazindir ki canlı bombalar, maskeli katillerin kılıçla insan katletmeleri, en aşağılık ve vahşi cinayetler sıklaşmış ve sıradanlaşmıştır.

Meselelere Batı’nın penceresinden bakanlar, Oryantalist gözlükle temas edenler İslam’ı şiddet ve terörle ilişkilendirmek için her türlü ahlaksızlığı ve utanmazlığı sahnelemişlerdir.

Biliniz ki, İslam’a yapılacak en büyük hakaret, en büyük saygısızlık barbarlıkla yan yana getirme teşebbüsüdür.

Yüzyıllarca kıtaları sömüren, mazlum milletlerin kanını emen ve bilhassa komşu coğrafyaların kaynaklarını yağmalayan Haçlı kampanyasının, İslam üzerine gölge düşürmeye çabalaması oyundur ve pis bir tezgâhtır.

İslam’ı terörle akraba göstermek bayağılıktır, şeytanlıktır ve kabulü de mümkün değildir.

Yüce dinimiz tarihin bir döneminde insanlığa istikamet vermiştir.

Bilimde, sanatta, tıpta, felsefede, mimaride, edebiyatta göz kamaştırıcı eserler üretmiş olan iftihar duyduğumuz kutup başı isimler, Batı’ya örnek olmuş ve hatta gelişmesi konusunda ilham kaynağı haline gelmişlerdir.

Unutmayınız ki, medeniyet ırmağının yönü Doğu’dan Batıya akmıştır.

İrfan ışığı, bilgi güneşi, edep ve haya aydınlığı, merhamet ve şefkat kuşağı Doğudan Batı’ya doğru tüm tortuları temizlemiş, tüm ümitsizlikleri aşmıştır.

Özellikle Türk milletinin İslam’ın iki tarafı keskin kılıcı olduktan sonra bu durum zirveye çıkmıştır.

Geriye dönüp baktığımızda, gıptayla anacağımız, imrenerek ve hayranlık duyarak hatırlayacağımız çok şey vardır.

Peki böylesi bir geçmişi kucaklayarak bugünlere gelen İslam âlemi, şimdiki zamanda niçin karmakarışık bir haldedir?

Sevgili Peygamberimizin, insanlığa umut olan Efendimizin izinden giden, hoşgörü ve sevgi dini olan İslam’a bağlı toplumlar niçin Ortaçağ karanlığına geri dönmüşler, neden bu hallere düşmüşlerdir?

Müslüman kanına doymayanlara kucak açmak, finanse etmek, yardım ve yataklık yapmak İslam’ın neresinde yazılıdır?

Emperyalist bir proje olan terör örgütlerine açık veya örtülü destek vermenin yanında, para, servet ve imkan sunan Müslüman ülkelere ne diyeceğiz, bunları nasıl normal karşılayacağız?

Bir gözü Batı’da, diğer gözü de petrolde olan kuldan utanmaz, Allah’tan korkmaz köhnemiş kralları, küflenmiş sultanları ve işbirlikçi yönetimleri İslam’la nasıl bir göreceğiz?

AKP’nin ittifak halinde olduğu, yediğinin içtiğinin ayrı gitmediği Suudi Arabistan’ı, Katar’ı ve diğerlerini nasıl anlamlandıracağız?

BOP’a payanda olmak, Müslümanlara eziyet etmek, birbirine düşürmek, etnik ve mezhep ayrımını tahrik etmek din ve insanlık dışıdır.

İslam’a kara çalanları, istismar ve hıyanetlerinin üzerini maneviyatla örtmeye çalışan “Görünmez Kilise” havarilerini kul affetse, emin olun Allah affetmeyecektir.

İslam toplumlarının yaşadığı dram son bulmalıdır.

İslam üzerinden geçinen, Batı nam ve hesabına aramıza sızmış kim olursa olsun emellerine ulaşamamalıdır.

Bu vebal, bu sorumluluk hepimizin, bütün inanların, bütün İslam ülkelerinin omuzlarındadır.

Yaşadığımız coğrafyada demokrasi, insan hakları, özgürlük ezberleriyle operasyon üstüne operasyon yapanlara karşı kıyam halinde olmalıyız.

Komşu ülkelerin coğrafyalarıyla oynayan, milyonlarca insanın yurdundan yuvasından koparak mülteci durumuna düşüren kaos fırtınasına karşı dikkatli ve uyanık durmalıyız.

Oyunlara gelip, tahrik ve provokasyonlara aldanıp milli birlik ve bekamızı bozmayı amaçlayan çevrelere çelik gibi irademizle ve hak ettikleri şekilde cevap vermeliyiz.

Hatay’ın hassas toplumsal dengelerini kaşıyıp istikrarsızlık ve kriz pususuna yatanları hep birlikte şaşkına çevirelim, aradıkları imkan ve fırsatı asla vermeyelim.

Unutmayalım, biz Türk milletiyiz.

Bu topraklar Türk vatanı, üzerinde yaşayan insanlar milletimizin eşsiz ve eşit mensuplarıdır.

Kimler aramıza ayrık otu ekmek isterse husumetin kaynağı onlardır.

Kimler içimizi karıştırmak isterse, kimler bölgesel gerilimleri Hatay’a ithal etmenin peşine düşerse fitnenin başıdır ve mutlaka bertaraf edilmelidir.

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR