Üst Header Banner Reklam
Kut’ül Amare Zaferi’nin 101. Yılı
1952 yılına kadar Kut Bayramı olarak kutlanan Kut’ül Amare Zaferi, Çanakkale’den sonra Osmanlı Ordusu’nun en büyük zaferi olarak biliniyor.
29.04.2017 11:34:14
Bu haber 762 kez okundu
Kut’ül Amare Zaferi’nin 101. Yılı

 Kut’ül Amare Zaferi’nin 101. Yılı

?Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’ndaki en büyük zaferlerinden Kut’ül Amare’nin bu yıl 101. yıl dönümünü kutluyoruz. 1952 yılına kadar Kut Bayramı olarak kutlanan Kut’ül Amare Zaferi, Çanakkale’den sonra Osmanlı Ordusu’nun en büyük zaferi olarak biliniyor.

?Doğu cephesinde, Dicle Nehri kıyısında Şattülarap Kanalı ile birleşen Basra Körfezi’nin kuzeyi ile Bağdat’ın güneyinde bulunan Küt-ül Amare kasabası yakınlarında İngiliz birliklerine karşı başlatılan muharebe, kasabanın Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirilmesi ve 13 bin İngiliz askerinin tamamının esir alınmasıyla sonuçlandı.

Tarihimizde 101 yıl önce olanlar

?1914 yılında Irak’a askeri birliklerini konuşlandıran İngiltere, General John Nixon ve General Charles Townshend komutasında 1915 sonbaharında Bağdat’a doğru ilerledi. Osmanlı 6. Ordusu’nun komutanlığına atanan ve savaş hazırlıkları kapsamında Bağdat’a giden Mareşal Colmar Freiherr von der Goltz Paşa’nın emriyle Miralay Nureddin Bey komutasındaki birlikler 27 Eylül 1915’te Kut kasabası önünde İngiliz birlikleriyle karşı karşıya geldi. İngilizler bir kolorduyla hücuma geçti ancak Şeyh Saad Muharebesi olarak adlandırılan muharebede 4000 asker kaybederek geri çekilmek zorunda kaldı. Bu muharebe sonrası Miralaya Nureddin Bey yerine Mirliva Halil Paşa 52. Tümen komutanlığına getirildi.

?Aylarca süren Osmanlı kuşatmasını kaldırmak için Basra’da bulunan İngiliz genel karargahının düzenlediği üç taarruz da başarısızlıkla sonuçlandı. Çaresiz kalan İngiliz birlikleri Rusya’dan yardım istedi. İran’ın Kirmenşah bölgesini işgal etmiş olan Rus kuvvetleri Kut üzerine sefer yaptı ancak Osmanlı’nın başarılı savunmasını geçemedi. Kurtuluş ümidi kalmayan General Townshend, 26 Nisan’da Halil Paşa’ya Kut’u teslim etmeye hazır olduklarını bildirdi. Osmanlı ordusu İngilizlerden silah ve cephanelerini teslim etmelerini istedi ancak İngilizler tüm silah ve cephaneleri imha ederek 29 Nisan 2016’da teslim oldu. General Townshend hatıralarında o günü şöyle anlatacaktı;

“ 29 Nisan’da toplarımı, telsiz telgraf kurma malzemesi de dahil olmak üzere bütün savaş malzemesini, mühimmatını vs. tahrip ettim. Kasabaya bir Türk taburu girerek muhafızlık görevi üstlendi. Halil Paşa beni ziyarete geldi. Ona kılıcımı ve silahımı takdim ettim. O, “kılıç ve tabancanız, şimdiye kadar sizin olduğu gibi daima size aittir” diyerek kabul etmedi.”

İngiliz tarihçi James Morris Kut’ül Amare yenilgisi ile ilgili “İngiliz askeri tarihinin en küçük düşürücü teslimiyeti” demiştir. Osmanlı tarafında ise zaferin mimarlarından Halil Paşa ordusuna hitaben şu mektubu yazmıştır;

Bugüne Kut Bayramı namını veriyorum.

Orduma;

Aslanlar!

Bugün Türklere şerefü şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın müşemmes semasında şühedamızın ruhları şadü handan pervaz ederken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum.

Bize iki yüz seneden beri tarihimizde okunmayan bir vakayı kaydettiren Cenab-ı Allah’a hamd-ü şükür eylerim. Allah’ın azametine bakınız ki, bin beş yüz senelik İngiliz Devleti’nin tarihine bu vakayı ilk defa yazdıran Türk süngüsü oldu. İki senedir devam eden cihan harbi böyle parlak bir vaka daha göstermemiştir.

Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut’u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve on bin neferini şehit vermiştir. Fakat buna mukabil bugün Kut’da 13 general, 481 subay ve 13.300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir.

Şu iki farka bakınca cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu vakayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır.

İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci vakayı Çanakkale’de ikinci vakayı burada görüyoruz. Yalnız süngü ve göğsümüzle kazandığımız bu zafer yeni tekemmül eden vaziyeti harbiyemiz karşısında muvaffakiyeti atiyemizin parlak bir başlangıcıdır.

Bugüne Kut Bayramı namını veriyorum. Ordumun her ferdi, her sene bugünü tesit ederken şehitlerimize Yasinler, Tebarekeler, Fatihalar okusunlar. Şühedamız, hayatı ulyatta, semevatta kızıl kanlarla pervaz ederken, gazilerimiz de atideki zaferlerimizle nigehban olsunlar.

?Halil Paşa’nın da mektubunda belirttiği gibi Kut’ül Amare Zaferi, I. Dünya Savaşı devam ederken, Türk ordusunun zor şarlar ve imkansızlıklar içerisinde düşman karşısında gösterdiği büyük özveri ve kahramanlığın ifadesidir.

T.C. Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR