Üst Header Banner Reklam
MUSUL KONUSUNDA PARLAMENTOYA BİLGİ VERİLMEDİ
Sayın Davutoğlu’nu göreve davet ediyorum. Siz defalarca ’basının, medyanın teminatı benim. Medya benim kırmızı çizgimdir’ dediniz, gelin bunun gereğini yapalım.
10.12.2015 18:56:12
Bu haber 707 kez okundu
MUSUL KONUSUNDA PARLAMENTOYA BİLGİ VERİLMEDİ

 MUSUL KONUSUNDA PARLAMENTOYA BİLGİ VERİLMEDİ

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin:

- Hukuken, bir başka ülkenin topraklarına askerlerimiz gidiyorsa, parlamentoda tezkerenin çıkarılması gerekirdi. Tezkereye başvurulmadığı gibi, siyasi partilere, muhalefete, parlamentoya bilgi verilebilirdi. Şu anda çok muamma bir durum var, ne olacağı belli değil.

- Sayın Davutoğlu’nu göreve davet ediyorum. Siz defalarca ’basının, medyanın teminatı benim. Medya benim kırmızı çizgimdir’ dediniz, gelin bunun gereğini yapalım.

CHP Merkez Yönetim Kurulu Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde toplandı.

MUSUL KONUSUNDA BİLGİ VERİLMEDİ

"Musul sorunu ile ilgili, Irak merkezi hükümetin bilgisi olmasına rağmen ne oldu? Hangi gerekçelerle bilgiye dayalı olarak giden güçlerimizin şimdi bir tartışma konusu haline gelmesi son derece üzücü. Türkiye’ye yakışan bir tablo değildir. Bu geçmiş alışkanlıklarda maalesef dış politikalardaki yanlışlarda ısrar etmenin Türkiye’ye ve 78 milyona çok ağır bedeller ödettiği hepimizin malumu. Bilginin ötesinde Parlamentoda hukuken bir tezkere ile bir başka ülkeye askerlerimiz gidiyorsa tezkerenin çıkarılması gerekirdi. Tezkereye başvurulmadığı gibi siyasi partilere, parlamentoda bilgi verilmedi. Şu anda çok muamma durumda. Ne olacağı belli değil. Bu Türkiye için hoş bir tablo değil.

AB İLE GÖRÜŞME AT PAZARLIĞINA DÖNÜŞTÜ

Türkiye’de sayısı tam belli olmayan, 2-2,5 milyondan fazla mülteci bulunuyor. Bu mazlum insanların deney tahtası değil. Esad ne kadar zalimse, bu uygulamaları yapanlar da o kadar zalim. Daha dün 6 çocuğumuz, Aylan bebek gibi denizin ortasında boğuldu. Sayın Kuzu’nun Twitter’da  ifade ettiği gibi ’saldık’ cümlesi, Avrupa’yı belli ki çok rahatsız etmiş, çok sayıda mültecinin gitmesiyle beraber, bir görüşme trafiği başladı ve bu görüşme trafiği, bir ’at pazarlığı’ konusuna dönüştü. Maalesef hala bu mültecilerin perişanlığı ortada. Bunlar kabul edilebilir işler değil.

ÇÖZÜM SÜRECİ ÇÖZÜMSÜZLÜK NOKTASINDA

Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu Diyarbakır’da kamu görevlileriyle, sivil toplum örgütleriyle görüştü. Ortadoğu coğrafyasında yaşanan sorunların bir benzeri kendi coğrafyamızda yaşanıyor, bölgede düşük yoğunluklu bir savaş hali var. Bütün bu olumsuzluklara rağmen sorumlu yok. Dış politika, iç politika, mülteci sorunu, Avrupa Birliği, geçmişte yaşamış olduğumuz benzer hukuk sorunları, paralel yapı ve benzerleri gibi hiçbirinin sorumlusu yok. İktidar her şeyi doğru yapıyor ama ortada sorumlu yok. Bizim vatan sevdasıyla, 78 milyonu düşünerek, sorunun çözümüne ilişkin sunduğumuz öneriler geri çevrildi.

ERDOĞAN SAVCILARA VE HAKİMLERE NE YAPACAĞINI TARİF ETTİ

Can Dündar ve Erdem Gül hukuki bir tutukluluk içinde değiller. Cumhurbaşkanı Erdoğan hakim ve savcılara ne yapacağını tarif etti. Sembolik bir duruşma ve maskaralıkla, Dündar ve Gül tutsak edildiler. Uluslararası ve ulusal düzeyde çok büyük tepki olunca, Başbakan Davutoğlu, AKP yetkilileri, bakanlar "Tutukluluk olmamalıydı" açıklamaları yaptı.

Temenniyle bir şeylerin olmaz. Parlamentonun, siyasetin görevi ne? Çözüm bulmaktır. Gelin o zaman çözüm bulalım. Sadece iki kardeşimiz değil, 30’a yakın gazeteci tutuklu. Niye, hangi haberden dolayı tutuklu?

MİT tırlarıyla ilgili CHP milletvekillerinin yarısı belgeler paylaştı. Sadece biz mi? Bizim dışımızda uluslararası medyanın tamamına bakın, Cumhuriyet gazetesinin haberinden 1 yıl önce bu rezaletlerin tamamı biliniyor. Ama sadece özel iki arkadaşımıza kin ve nefret duygusu içerisinde bu muamele yapıldı. Ben, Sayın Davutoğlu’nu göreve davet ediyorum, buyurun gelin. Daha çok maskaralık içinde olmasın. Sizin, defalarca ’basının, medyanın teminatı benim, benim kırmızı çizgilerimdir’ dediğiniz olayda, gelin bunun gereğini yapalım.

YÜZDE 80 DE ALSANIZ BİR ŞEY İFADE ETMEZ

Berkin Elvan 906, Hrant Dink 2 bin 920 gün önce öldürüldü, Suruç katliamı 140, Ankara katliamı 60, Tahir Elçi katliamı ise 12 gün önce yaşandı. Can için, Erdem için, birçok insan için bu kadar hızlı yürüyen hukuk sistemi, burada nerede Allah aşkına?

Devletin koruma altına alması gereken Tahir Elçi’nin ölümüyle ilgili kamera kayıtları silindi. Kamera çekimini yapan kişi "O an eğildim, korktum, çekemedim" ifadesini verdi. O saate kadar çektiğin şeyler nerede kardeşim? Bu doğal olarak aklımızda soru işaretleri yaratmaz mı?

DIŞ POLİTİKA KONUSUNDA KABADAYILIK OLMAZ

Yüzde 49-50 aldık cakası atabilirsiniz ama yönetemiyorsanız, yüzde 80 de alsanız bir şey ifade etmez. Doğrusu kimin yönettiği konusunda hepimizin kafasında soru işaretleri var. Rusya krizinin tamamına bakın; Saray ayrı bir tutum içerisinde, Sayın Başbakan ayrı, Dışişleri Bakanı var mı yok mu belli değil, tamamen sembolik bir Dışişleri Bakanlığı görevi yapılıyor. Bütün bu tabloya baktığımızda Türkiye’nin dış politikada ve içeride karşı karşıya kaldığı sorunlar çok büyük sorunlardır. Bu sorunları aşamayacağınızı da biliyoruz ama bugüne kadar ana muhalefet olarak bizim uyarılarımızı ciddiye almadınız, sizden rica ediyorum Sayın Davutoğlu, bundan sonra CHP’nin söyledikleri ve söyleyeceklerini ciddiye alın.Yaşanılan sorunlar parlamentoda müzakere edilmeli. Sonuçta geldiğiniz noktaya bakın.

EVRENSEL BİR ANAYASA iÇiN BUYURUN

İstanbul’daki ABD Büyükelçiliği güvenlik nedeniyle bir süre çalışmalarını durdurdu. Bu haber üzerine iş adamı, turist olarak hangi güven duygusu içerisinde geleceksiniz? Bir açıklama yapın, nedir, hayırdır, ne oldu, bilmediğimiz ne var? Elçilik açıklama yapıyor; ’Güvenlik nedeniyle.’ ’Güvenlik nedeni’ dediği yer de son derece güvenlikli bir yer. İstanbul’un göbeğinde, son derece güvenlikli bir yerde bu haberler çıkıyorsa, bunun Türkiye, İstanbul açısından ne kadar vahim bir durum olduğunu hepimizin düşünmesi lazım."

Genel Sekreter Tekin, açıklamasının ardından soruları yanıtladı

"Irak merkezi hükümeti ile bir temasınız olacak mı? Başkanlık sistemiyle ilgili, AK Parti’den teklif gelmesi durumunda katılımınız olur mu?" sorusu üzerine Tekin, daha önce yaptıkları çalışmaları Davutoğlu’na gönderdiklerini, ancak bunların bir anlam ifade etmediğini, bunlara bakılsaydı bugün yaşanan sorunların yaşanmayacağını söyledi.

Sorunlarla ilgili CHP’ye uğramayanlar, hangi gerekçeyle bize uğrayacaklar, ne için uğrayacaklar?" diye soran Tekin, şöyle devam etti:

"Bir kişiye, bir kişinin özel durumuna göre bir anayasa mı hazırlayacağız? Zavallı Kuzu perişan oldu, her sene bir model öneriyor. Efendim ’Amerikan modeli’, ’Olmadı, Amerikan modeli bir federasyon tartışması yaratabilir’ hemen kıvırdılar, bu sefer ’T’ tipi, nedir bu ’T’ tipi dediğiniz, onun da içi belli değil. ’T’ tipi Sayın Tayyip Erdoğan tipi mi, talan tipi mi? Ne tipi istiyorsunuz, hangi tip? Bir, iki yıl da o tartışmayla geçti. Terzi hikayesine benziyor. Israrla ’bir ceket dikeceğiz’, uymuyor size ceket kardeşim. Boşuna uğraşmayın. Eğer evrensel bir anayasa yapmak istiyorsanız, buyurun hodri meydan. Bütün bu zalimlikleri ortadan kaldırabilecek, özgürlükçü bir hukuk sistemi istiyorsanız, eyvallah. Ama ’Hayır, biz bugüne kadar ulusal, uluslararası düzeyde işlemiş olduğumuz suçları nasıl bertaraf edebiliriz yeni bir anayasayla’ diyorsanız, kusuruma bakmayın öyle bir şey olmayacaktır."

BARZANİ’DEN TALEP GELMEDİ

Tekin, "Türkiye’yi ziyaret eden Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile bir temasınız olacak mı?" sorusuna, "Bugüne kadar temasla ilgili bize herhangi bir talep gelmiş değil" yanıtını verdi.

"CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, Diyarbakır ziyaretinde ’Barikat kuran arkadaşlar’ ifadesi kullandı. Buna ilişkin eleştiriler hakkında ne diyeceksiniz?" sorusuna, Tekin, "Bunlar çok zavallı. Üzülüyorum. Sayın Davutoğlu, siz bütün bu sürecin mimarı olarak, utanmadan, arlanmadan, CHP Genel Başkanının, iyi niyetle söylemiş olduğu bir cümleyi, alıp bir siyaset malzemesi haline getirebilecek kadar zavallı duruma düşmüşseniz, siz bu sorunların hiçbirini çözemezsiniz" karşılığını verdi.

AKP 2002’de iktidar olduğunda, terörün olmadığını, şehitlerin gelmediğini belirten Tekin, Kılıçdaroğlu’nun suçlanmasının ayıp olduğunu kaydetti. 

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR