Üst Header Banner Reklam
 
Paris’te Yaşanan Olaylardan Dolayı Endişeliyim
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Esenler Belediyesi tarafından kentsel dönüşüm kapsamında yaptırılan konutların teslim törenine katıldı.
30.05.2016 21:29:43
Bu haber 660 kez okundu
Paris’te Yaşanan Olaylardan Dolayı Endişeliyim

 Paris’te Yaşanan Olaylardan Dolayı Endişeliyim

Havaalanı Mahallesi Proje Alanı’ndaki törende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında, anahtarlarını teslim edecekleri vatandaşlara, evlerinin hayırlı olmasını diledi.

Projenin hayata geçmesini sağlayanları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tapularını ve anahtarlarını teslim alacak vatandaşların, evlerinde huzurla, güvenle, konforla yaşamalarını, uzun ve sağlıklı bir ömür geçirmeleri temennisinde bulundu.

“İSTANBUL'U BU KAMBURDAN KURTARACAĞIZ DEMİŞTİK”

İstanbul'u da etkileyen 1999 depreminin, çarpık yapılaşmanın herkes için nasıl bir tehdit oluşturduğunu gösteren önemli işaret olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2011 yılında yaşanan Van depremi ve sonrasında gerçekleştirdikleri imar projelerinin, meseleye köklü bir çözüm getirme konusunda çok önemli bir tecrübe ve cesaret kaynağı olduğunu anlattı.

‘Deprem öldürmez, ihmal öldürür’ anlayışıyla afetlere karşı gereken tedbirleri süratle hayata geçirme kararı aldıklarını, hemen gereken yasal altyapıyı oluşturup hazırlıklara başladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençler şunu bilmenizi istiyorum; Biz asla ve asla, beşer önünde eğilmedik. Biz sadece Rabbimizin huzurunda rükûda eğiliriz. İnşallah bu başlar Rabbimizin huzurunda rükûda eğilecek. Bundan 4 yıl önce, 5 Ekim tarihinde, yine burada kentsel dönüşüm kapsamındaki ilk yıkımları başlattığımızda bir söz vermiştik. 'İstanbul'u da Türkiye'yi de bu kamburdan kurtaracağız' demiştik. Amacımızın bir binayı yıkıp, yerine bir başka bina yapmak değil sizlerin can ve mal güvenliğini sağlayacak büyük bir dönüşümü gerçekleştirmek olduğunu söylemiştik. Rant değil, insan odaklı bir proje üreteceğimizi ifade etmiştik. Hamdolsun, bugün burada sözlerini yerine getirmiş olan kişilerin gönül huzuruyla karşınızda bulunuyoruz.”

“6,5 MİLYON YAPIYI DÖNÜŞTÜRMEYİ HEDEFLİYORUZ”

Dönüşüm için ilk kazmayı vurdukları yerde ilk anahtarları teslim ediyor olmanın, mutluluğu içinde olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlık, diğer ilgili kurumlar, belediye ve hak sahibi vatandaşlarla çıktıkları bu yolda, bugün ilk somut neticeyi aldıklarını ifade etti.

“Afet riski taşıyan alanların dönüştürülmesi konusunda hedefimiz çok büyük. Türkiye genelinde 20 yılda 6,5 milyon yapıyı bu şekilde dönüştürmeyi hedefliyoruz. Çirkin yapılaşmaya hayır. Modern, insanca yaşayabileceğimiz yapılara, evet. Bunu gerçekleştireceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yola çıktığımızda bu projeyi sadece rant projesi olmakla itham edenler, gelsinler buraya, Havaalanı Mahallesi'ne baksınlar. Bu bölgenin geçmişteki hâliyle, bugününü karşılaştırsınlar. Onların öyle bir derdi yok ki. Onlar sadece itham etsinler. Ah geziciler ah! Eğreti binaların, çarpık yapıların, sokakların yerlerinde şimdi nasıl modern bir örnek yerleşim alanının yükseldiğini, oluştuğunu gözleriyle görsünler. Ama onların gözleri var, görmezler. Onların kulağı var, duymazlar. Onların dili var, hakkı söylemezler. Onlara gerçek dersi siz vereceksiniz. Gerçek demokrasiye inanmış olanlar olarak, siz vereceksiniz. Bugüne kadar verdiniz, bundan sonra da vereceksiniz.”

“RAHMETLİ MENDERES VE ARKADAŞLARINI İPE GÖNDEREN SİZDİNİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ne diyor? Çıkmış, 'Kanımızı dökerler' diyor. Bizim öyle bir derdimiz yok ki o dert sende var, senin geçmişinde var. Rahmetli Menderes'i, arkadaşlarını ipe gönderen sizdiniz. Parlamentoda 'sizi ben bile kurtaramam' diyenlerin izinden giden sizsiniz. Ama bizim ne geçmişimizde, ne bugünümüzde, ne yarınımızda... Biz ancak bölücü terör örgütüyle bu mücadeleyi veririz. Bizim demokrasi mücadelemizde asla böyle bir şey olamaz. Bu konuşulamaz.”

“BİZİM İÇİN ASLOLAN, MİLLETİMİZİN MEMNUNİYETİ”

Afet riski taşıyan alanların dönüştürülmesi projesi için dava üstüne dava açanların, mahkeme kapılarını aşındıranların bu manzarayı yerinde incelemesini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsan olan bu durumu görünce, geçmişte yaptıklarından utanacak yüz varsa utanır, çıkıp özür diler. Ama biliyoruz ki bunlar böyle bir ahlaka, böyle bir kabiliyete, böyle bir karaktere, böyle bir cibilliyete de sahip değil. Açıkçası bunlar zaten bizim muhatabımız da değil. Bizim için aslolan, milletimizin memnuniyetidir, huzurudur, güvenidir. Siz varsınız ya siz, sizin şu heyecanınız var ya. Bize bu yeter” diye konuştu.

“TÜRKİYE'Yİ HEDEFLERİ DOĞRULTUSUNDA GELİŞTİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Yenikapı'da, önceki gün Diyarbakır'da, daha önceki gün de Kırşehir'de milleti gördüğünü ve yerinde duramayan milletin ‘yerli ve millî bir mücadeleyle durmak yok yola devam’ dediğini vurgulayarak “Esenler bizim yanımızdaysa, bunların hepsi karşımızda olsa ne yazar” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, halk yanlarında durduğu müddetçe de inşa etmeye, yapmaya, gerektiğinde kentsel dönüşüm değişimlerini yeniden yaparak Esenler'i, İstanbul'u ve Türkiye'yi hedefleri doğrultusunda geliştirmeye devam edeceklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmangazi Köprüsü'nün bittiğini, son tabliye bağlantısını yaptıklarını, açılışa hazır hâle geldiğini, bugün, yarın, belki de Ramazanla birlikte açılacağını ifade ederek, köprünün Orhangazi ile birleştiğini, 40 kilometre otoyol yapıldığını anlattı. Şimdi de diğer yolların yapıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yavuz Sultan Selim Köpüsü'nün de bitmeye yakın olduğunu, 26 Ağustos'ta açılacağını, yollarının ihalesinin de yapıldığını söyledi.

Geçtiğimiz günlerde 3. Havalimanı inşaatını gezdiklerini, inşaatların yüzde 25'inin bittiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3. Havalimanının dünyanın bir numaralı havalimanı olduğunu, yılda 150 milyon yolcu kapasiteli bu havalimanının ilk etabının 2018'de açılacağını, kalan kısmının da 2023'e kadar tamamlanacağını kaydetti. ‘Yapamazlar’ denilen Marmaray'dan 3 yılda 130 milyon yolcu geçtiğini belirten Erdoğan, yılsonu itibarıyla Avrasya Tüneli'nin de açılacağını, tünelden otomobillerin de geçeceğini anlattı.

“TERÖR ÖRGÜTÜ YIKARKEN, BİZ DEVLET OLARAK İLÇELERİMİZİ YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunus Emre'den bazı dizeler seslendirerek, millete hizmet etmekten usanmadıklarını ve usanmayacaklarını, milletin talep ettiği, destek verdiği sürece hizmet etmeye de devam edeceklerini söyledi. Millete efendi değil, hizmetkâr olmaya geldiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: “Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında bu güne kadar 49 ilimizde ilk adımları attık. 21 ilimizde rezerv alanlarını yaptık. Yerleri belirlendi, çalışmalar devam ediyor. Yaklaşık 312 bölümü içeren 93 bin riskli yapının tespiti yapıldı. Kentsel dönüşüm uygulamaları için kira yardımlarıyla birlikte 2 katrilyon lira kaynak kullanıldı. Biliyorsunuz Sur, Cizre, Silopi ve Nusaybin gibi ilçelerimizde terör örgütü çok büyük yıkımlara yol açtı. Bu ilçelerimizi de hızla kentsel dönüşüm kapsamına alarak tarihî varlıkları korumak şartıyla mahallelerimizi baştan sona temizleyip yeniden inşa etmeyi planlıyoruz. İnşallah Çevre ve Şehircilik Bakanlığının koordinesinde bunun adımını atıp süratle orada TOKİ'nin de bu inşaatlara girişiyle neticeyi alacağız. Terör örgütü yıkarken biz devlet olarak, millet olarak farkımızı gösterecek ve ilçelerimizi yeniden ayağa kaldıracağız”

“ŞEHİRLERİMİZİN TARİHÎ ÖZELLİKLERİNE SAHİP ÇIKMALIYIZ”

Yatay yapılaşmayı temin edecek adımların hep birlikte atılması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Artık yeşil alanlarıyla çocuk bahçeleriyle eğitim ve ibadet mekânlarıyla, sağlık tesisleriyle, ulaşım imkânlarıyla, otoparklarıyla, ticari birimleriyle her alanda kendi kendine yeterli yaşanabilir yerleşim yerleri kurmalıyız. Tarihî ve kültürel değerlerimiz bu yerleşim alanlarına damgasını vurmalı. Mimari olarak şekilsiz, ruhsuz, estetikten yoksun binalar yerine Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin yorumlarıyla biçimlendirilen eserler ortaya koymalıyız. Çünkü bizim bir tarihimiz var. Ecdadımızın bize adeta miras bıraktığı bir mimari anlayış var. Bu mimari anlayışı biz güçlü kılmalıyız. Buna bazı ilaveler yapabiliriz. Betonun, demirin, asfaltın değil insanın önde olduğu, insana hitap eden şehirler kurmanın yollarını aramalıyız. Ulaşımda otomobil ve otobüsten ziyade raylı sistemleri, özellikle de yaya ve bisiklet yollarını ön plana çıkartma gayreti içerisinde olmalıyız. Şehirlerimizin tarihî özelliklerine sahip çıkmalıyız”

“ŞİMDİ DAHA MODERN BİR TÜRKİYE VAR”

İstanbul’un, Suriçi başta olmak üzere, tarihî değere sahip tüm alanlarının, bu anlayışla yeni baştan ele alınmasının vaktinin geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ve İstanbul, hamdolsun, artık önceliklerimizi yeniden belirlemeye imkân sağlayacak bir seviyeye ulaştı. Haliç’in bataklığa döndüğü, çöplüklerin patladığı, sokaklarının yürünemez olduğu, insanlarının günü kurtarma derdine düştüğü bir İstanbul’dan hamdolsun bugünün İstanbul’a geldik. Ama bugünün İstanbul’unda ve Türkiye’sinde, görüyorsunuz böyle bir sıkıntımız yok. Şimdi daha modern bir Türkiye var” dedi.

GEZİ PARKI EYLEMLERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan 3 yıl önce bugünlerde, İstanbul’da, Taksim Gezi Parkı’ndaki düzenlemeler bahane edilerek bir eylem başlatıldığını hatırlatarak, bir süre sonra diğer şehirlerimizin bir kısmına da sıçrayan bu eylemler sırasında, arabaların, dükkânların yakıldığını, yolların ve kaldırımların tahrip edildiğini kaydederek, “Eylemlerin bahanesi olan Gezi Parkı’nın dahi altını üstüne getirdiler. Gezi Olaylarını, 17-25 Aralık darbe girişimi, onu da bölücü terör örgütünün eylemleri izledi. Gezi Olayları sırasında, arkadaşlarımızın da ısrarıyla, eylemcilerin sözcülüğünü üstlenin bir grupla bir araya geldim, taleplerini dinledim. Tabii bana söyledikleri başka şeylerdi ama dışarıya çıktıklarında kamuoyuna bir talep listesi açıkladılar. Yavuz Sultan Selim Köprüsünden Nükleer Santrallere, Yeni Havalimanından Kanal İstanbul’a kadar Türkiye’nin gündeminde ne kadar proje varsa, hepsinin de durmasını istiyorlardı. Bunların dikili ağacı yok dikili ağacı” şeklinde konuştu.

“ORTADA HERHANGİ BİR AĞAÇ KESİMİ, YEŞİL ALAN TAHRİBİ YOKTU”

Kentsel dönüşüm çalışmalarının dahi, bu kesimin durdurulmasını istediği faaliyetler arasında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı talep listesinde yer alan öteki zırvaları saymıyorum bile. Şimdi bunu görünce, insan ister istemez, ‘Gezi Parkı’yla bu taleplerin ne ilgisi var’ diye düşünüyor. Gezi Parkı’nda yapılan iş, bölgede yapılan düzenlemeler sırasında 12 ağacın bir yerden bir yere naklinden ibaretti. Yani ortada, herhangi bir ağaç kesimi, yeşil alan tahribi veya benzeri bir durum yoktu. Nitekim bugün, park da, ağaçlar da, eylemcilerin bölgede yaptıkları tahribata, yıkıma rağmen, yerli yerinde duruyor zaten” dedi.

Dünyada, orman ve yeşil alan varlığını en çok artıran ülkenin Türkiye olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin böyle bir suçlamaya maruz kalmasının mümkün olamayacağını da vurguladı.

“MEDYA KURULUŞLARI, PARİS VE BRÜKSEL’DEKİ OLAYLARA KÖR, SAĞIR VE DİLSİZ KALDI”

“Gezi Olayları, Türkiye’nin gelişmesinden, güçlenmesinden, büyümesinden rahatsızlık duyanların sahneye koydukları senaryonun aşamalarından biriydi” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan devamında şunları kaydetti: “Dikkat ediniz, bugün Paris yanıyor Brüksel yanıyor. Başka Batı şehirlerinde de çok ciddi protestolar, olaylar, eylemler yaşanıyor. 3 yıl önce İstanbul’u mesken tutup, neredeyse kesintisiz canlı yayın yapan medya kuruluşları, bu olaylara adeta kör, sağır ve dilsiz kalmışlardır. Ne televizyonlarda canlı yayınlar, ne gazetelerde çarşaf çarşaf resimler, haberler, yorumlar, ne de olaylardan duydukları endişeleri dile getiren siyasetçiler göremezsiniz”

“FRANSIZ POLİSİ’NİN UYGULADIĞI ŞİDDETİ KINIYORUZ”

Paris’te yaşanan olaylardan dolayı endişeli ve kaygılı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Protesto haklarını kullanan insanlara Fransız polisinin uyguladığı şiddeti kınıyoruz. Yaşanan vahim olayları dünyaya aktarmayan Batı medyasını ayıplıyorum. İnsan hakları örgütlerini, Batılı politikacıları, Paris’te yaşanan hadiseler konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında şunları kaydetti. “Bana nasihat ediyordun, akıl veriyordun; ‘Bu Gezicilere karşı niye böyle yapıyorsunuz’ diye. Şimdi size sesleniyorum; ‘Paris’teki özgürlük mücadelesini verenlere karşı niye böyle yapıyorsunuz? Brüksel’dekilere karşı niye böyle yapıyorsunuz? Ya Brezilya’da niye böyle yaptınız?’ Gezi Olaylarındaki görüntülerden rahatsız olanların Paris’teki olaylar karşısındaki rahatlığı, doğrusu bizi çok üzüyor. Daha da kötüsü, Fransa’nın ve diğer Batı ülkelerinin 17-25 Aralık tarzı darbe girişimlerine maruz kalmalarından korkuyoruz. İnşallah hadiseler, bölücü terör örgütünün güney şehirlerimizdeki bazı mahallelerde başlattığı eylemlerin benzerlerine kadar uzanmaz.”

“PARİS’TEN VE BRÜKSEL’DEN ENDİŞELİYİM”

“Orda da yine fotoğrafçılarını gönderiyorlar, kameramanlarını gönderiyorlar. Diyarbakır sokaklarında çekim yapsınlar, oradaki benim bir tane mağdur mazlum Anadolu kadınını konuşturuyorlar. Ondan sonra da kalkıp, endişeliyiz diyorlar” şeklinde sözlerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet, ben şimdi endişeliyim. Paris’ten endişeliyim, Brüksel’den endişeliyim” dedi.

 

Uzun yıllardır maruz kaldığımız için bu tür durumlar karşısında soğukkanlılığımızı muhafaza ederek, gereken önlemleri aldığımızı vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nitekim bu hadiselerin hepsinin de üstesinden geldik. Ama Batı ülkelerinin aynı başarıyı gösterebilecekleri konusunda şüpheliyiz” şeklinde konuştu.

“İHTİYAÇ DUYAN HERKESE YARDIMCI OLMAYA HAZIRIZ”

Türkiye’nin 3 milyon göçmene ev sahipliği yaptığı bir dönemde, 28 Avrupa Birliği ülkesinin birkaç yüz bin mülteci karşısında yaşadığı şoku ve telaşı iyi bildiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Biz 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Batı bunları ülkelerinden içeri bile sokmuyor. Biz merhamet medeniyetinin mensuplarıyız, biz şefkat medeniyetinin mensuplarıyız. Biz, merhameti ve alicenaplığıyla maruf bir milletiz. Özellikle Fransa’yla, Kanuni’nin Fransuva’ya uzattığı yardım elinden beri, böyle bir yardımlaşmamız var zaten. Bugün de, ihtiyaç duyan herkese yardımcı olmaya hazırız. Bu sözümüz Suriye’deki gelişmeler üzerinden ülkemizi köşeye sıkıştırmaya çalışanlar için de geçerlidir.”

“İNTİKAM PEŞİNDE OLMAYACAĞIZ AMA TARİHİN TEKERRÜR ETMEMESİ İÇİN DERS ÇIKARTACAĞIZ”

Arapların “Men dakka dukka” şeklindeki atasözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kesinlikle temenni etmemekle birlikte, o gün geldiğinde, biz inancımızın ve kültürümüzün gerektirdiği şekilde, adil olan neyse, onu yapacağız. Ama bugünleri de unutmayacağız. Tıpkı Gezi Olaylarında önümüze konan talepleri unutmadığımız gibi… 17-25 Aralık ihanetini unutmadığımız gibi… Bölücü terör örgütünün çukur eylemlerine niçin başladığını unutmadığımız gibi… Suriye’yi, Irak’ı, Libya’yı, Filistin’i ve Mısır’ı da unutmayacağız” diye konuştu.

Ülkesinden kaçarak muhacir durumuna düşen 5 milyon, kendi ülkesinde yerinden olan 7 milyon, hayatını kaybeden 600 bin kardeşimizin akıbetinin de unutulmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu mesele üzerinden Türkiye’nin nasıl tehdit ve tedip edilmeye çalışıldığını unutmayacağız. İntikam peşinde olmayacağız ama tarihin tekerrür etmemesi için ders çıkartacağız” dedi.

“PARALEL DEVLETİN BAŞI, PENSİLVANYA’DA”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Bir şeyi unutmuyoruz. Neydi o? Bir, tek millet. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abhazasıyla, Romanıyla, Boşnağıyla, Arnavutuyla 79 milyon tek millet. Bizi bölemeyecekler. İki, tek bayrak. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin ta kendisi. Üç, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu vatan şehit kanlarıyla yoğrulmuştur ve böylece de vatan olmuştur. Dört, tek devlet. Devlet içinde devlet olur mu? Bizim tek devletimiz var, Türkiye Cumhuriyeti devleti. Çıkmış bir tane paralel devlet, paralel devlet. Bu paralel devletin başı nerede? Pensilvanya’da. Acaba bunu Pensilvanya’da niye tutuyorlar? Ne iştir bu? Anlayın, bir üst akıl bunları yönetiyor, bunları yönetiyor. Ama şunu bilmeleri lazım; kimisi kaçtı yurt dışına gidiyor, kimisi burada cezaevinde. Yargılamaları da bir yandan devam ediyor”

“BU MİLLETİ PARÇALAMAYA GAYRET EDENLER, HESABINI VERECEK”

Bu milleti parçalamaya gayret edenlerin hesabını vereceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeter ki biz tek millet olalım, tek bayrak, tek vatan, tek devlet olarak yolumuza devam edelim. Öyleyse bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Ve birbirimizi sadece Allah için seveceğiz, menfaat için değil” şeklinde konuştu.

Törene katılan vatandaşlarla birlikte “Beraber yürüdük biz bu yollarda / Beraber ıslandık yağan yağmurda / Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda / Bana her şey sizi hatırlatıyor, bana her şey Esenler’i hatırlatıyor” dörtlüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını “Kalın sağlıcakla, Allah yar ve yardımcımız olsun. Ramazan-ı Şerif’iniz şimdiden mübarek olsun” sözleri ile bitirdi.

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR