Üst Header Banner Reklam
Rusya’nın Suriye’deki Saldırılarının Hedefinin DAİŞ Olmadığı Açıktır
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Rus savaş uçağının angajman kuralları çerçevesinde düşürülmesi sonrası Rusya-Türkiye ilişkilerinde yaşanan gelişmeler ve Rusya’nın Suriye’deki faaliyetlerine ilişkin yaptığı açıklamada...
5.02.2016 21:34:29
Bu haber 445 kez okundu
Rusya’nın Suriye’deki Saldırılarının Hedefinin DAİŞ Olmadığı Açıktır

 İbrahim Kalın: Rusya’nın Suriye’deki Saldırılarının Hedefinin DAİŞ Olmadığı Açıktır

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Rus savaş uçağının angajman kuralları çerçevesinde düşürülmesi sonrası Rusya-Türkiye ilişkilerinde yaşanan gelişmeler ve Rusya’nın Suriye’deki faaliyetlerine ilişkin yaptığı açıklamada, “Türkiye, sorunun müzakere ve diyalog yoluyla çözülmesi için çaba sarf etmiştir. Rus tarafının cevabı, yalan, propaganda ve asılsız ithamlar olmuştur. Bu tavrın devlet ciddiyetiyle bağdaştırılması elbette mümkün değildir” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın yaptığı açıklamada, 24 Kasım 2015’te Türk hava sahasını ihlal eden bir Rus savaş uçağının angajman kuralları çerçevesinde düşürülmesinin ardından yaşanan hadiselerin Rusya Federasyonunun sorunu diplomatik kanallar yoluyla çözmek yerine gerilimi tırmandırma stratejisi izlediğini açıkça gösterdiğini belirterek, buna mukabil Türkiye’nin sorunun müzakere ve diyalog yoluyla çözülmesi için çaba sarf ettiğini vurguladı ve “Rus tarafının cevabı, yalan, propaganda ve asılsız ithamlar olmuştur. Bu tavrın devlet ciddiyetiyle bağdaştırılması elbette mümkün değildir” dedi.

“SAYIN PUTİN, CUMHURBAŞKANIMIZIN TELEFONUNDAN NEDEN KAÇIYOR?”

29 Ocak 2016 günü meydana gelen yeni hava sahası ihlalinin ardından da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin ile telefon görüşmesi talep ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın şöyle devam etti : “Ancak Rus tarafı yine olumlu bir tavır sergilememiştir. Daha önce ‘Türkiye bizi aramadan önce neden hemen NATO’yu ve NATO müttefiklerini arıyor, bizimle neden temas kurmuyor?’ diyen Rus tarafının Sayın Cumhurbaşkanımızın telefonla görüşmekten kaçması oldukça düşündürücüdür. Bu, ister istemez ‘Sayın Putin, Cumhurbaşkanımızın telefonundan neden kaçıyor?’ sorusunu akla getirmektedir. Hem ‘aranmadık’ diye tepki göstermek, hem de aranınca telefonlara çıkmamak izahı zor bir durum. Biz bu konudaki iyi niyetimizi ve yapıcı yaklaşımımızı muhafaza ediyoruz.”

“RUS SALDIRILARININ % 90’I SİVİLLERİ VE ILIMLI MUHALİFLERİ HEDEF ALMIŞTIR”

Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre görüşmelerinin büyük sorunlarla başladığını ve dün itibariyle de 25 Şubat’a ertelendiğini belirten Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın şunları kaydetti:  “Bunun temel sebebi, 30 Eylül’den bu yana devam eden Rus hava bombardımanı destekli rejim saldırılarıdır. Aylardır hiç bir ayrım yapmadan devam eden bu saldırılarda yüzlerce masum Suriyeli, kadın ve çocuk hayatını kaybetmiştir. On binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. Rusya’nın bu saldırılarının hedefinin DAİŞ olmadığı açıktır. Rus saldırılarının % 90’ı sivilleri ve ılımlı muhalifleri hedef almıştır. Rusya’nın amacının DAİŞ’le mücadele etmek değil, meşruiyetini yitirmiş ve savaş suçları işlemiş Esed rejimini ayakta tutmak olduğu ortadadır.”

“ESED REJİMİNİN AMACI SADECE ZAMAN KAZANMAK”

Bu saldırıların, Cenevre müzakerelerinin temelini oluşturan BM 2254 tasarısının temel ilkelerine aykırı olduğunu; netice olarak da görüşmelerin tıkanmasına sebep olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, açıklamasında; Rusya’nın ortaya Türkiye’ye yönelik asılsız ve gülünç iddialar atmak yerine, Suriye’de öldürdükleri sivillerin hesabını vermesi gerektiğini vurgulayarak, “Esed rejiminin müzakereler konusunda ciddi olmadığı açık bir şekilde görülüyor. Amacı sadece zaman kazanmak. Şu ana kadar BM’nin insani yardımların ulaştırılması ve ateşkes sağlanması taleplerini dahi ciddiye almamış, tersine sürekli oyalamış ve engellemiştir” dedi.

Bu hafta Cenevre müzakereleri devam ederken Halep’e yapılan saldırılar neticesinde onlarca kişinin hayatını kaybettiğini, binlerce kişinin Türkiye’ye sığınmak için harekete geçtiğini bildiren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın şöyle devam etti: “Suriye’de DAİŞ’le mücadele ettiğini iddia edenler aslında ne pahasına olursa olsun Esed rejimini ayakta tutmaya çalışıyor. Bu savaşın devam etmesinin maliyeti ortadadır. Bir tarafta DAİŞ terörizmi ve Esed rejiminin devlet terörü, diğer tarafta mülteci krizi derinleşerek devam ediyor.”

“ESED REJİMİNİ AYAKTA TUTMAK, NE SURİYE’YE NE DE BÖLGEYE BARIŞ GETİRMEYECEKTİR”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu: “Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, ‘Rus destekli Esed güçlerinin sivillere saldırılarını durduramayan dünya, bizden mülteci akınını durdurmamızı istiyor’. Bunu hangi mantıkla izah edebiliriz? Binlerce insan Rusya destekli saldırılar yüzünden evlerinden kaçıp Türkiye’ye sığınırken, bu akımı kim nasıl durdurabilir? Bu masum insanlara “evlerinizi terk etmeyin, ölümden kaçmayın” mı diyeceğiz?”

Hem DAİŞ terörünün hem de mülteci krizinin sebebinin, Esed rejiminin kanlı savaşı ve ona destek verenler olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, açıklamasını şöyle tamamladı: “Dünya bu sorunları gerçekten çözmek istiyorsa, bu kirli ve kanlı savaşın sona ermesi gerekir. Suriye’de meşru, demokratik ve çoğulcu bir siyasi yapıya geçiş için gerekli adımlar atılmalıdır. 400 bin insanın ölümünden ve milyonlarca insanın mülteci haline gelmesinden sorumlu olan Esed rejimini ayakta tutmaya çalışmak, ne Suriye’ye ne de bölgeye barış getirmeyecektir.”

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR