Üst Header Banner Reklam
 
Terörün Dini, Irkı Ve Coğrafyası Yoktur
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Terörün dini, ırkı ve coğrafyası yoktur. Dini istismar eden terör ideolojisinin, ırk ve etnik kökeni istismar eden ideolojiden farkı yoktur. PKK, DEAŞ ve diğer terör örgütleri arasında fark yoktur." dedi.
30.09.2015 00:30:05
Bu haber 766 kez okundu
Terörün Dini, Irkı Ve Coğrafyası Yoktur

 Terörün dini, ırkı ve coğrafyası yoktur

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Terörün dini, ırkı ve coğrafyası yoktur. Dini istismar eden terör ideolojisinin, ırk ve etnik kökeni istismar eden ideolojiden farkı yoktur. PKK, DEAŞ ve diğer terör örgütleri arasında fark yoktur." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, terörün dini, ırkı ve coğrafyası olmadığını belirterek, "Dini istismar eden terör ideolojisinin, ırk ve etnik kökeni istismar eden ideolojiden farkı yoktur. PKK, DEAŞ ve diğer terör örgütleri arasında fark yoktur. Bizim dostlarımız ve ortaklarımız bu konuda ihtiyatlı olmalılar. Bir teröristin diğer bir teröristle savaşması onu meşru kılmaz. Ortaklarımız ve dostlarımızın, Türkiye'nin her türlü teröre karşı mücadelesine destek vermesini istiyoruz" dedi.

Davutoğlu, ABD Başkanı Barack Obama'nın ev sahipliğinde yapılan "DAEŞ ve Şiddete Varan Aşırıcılıkla Mücadele Liderler Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 1970'lerin başından bu yana terörle mücadele ettiğini söyledi.

Terörün gayri meşru siyasetin çirkin bir aracı olduğunu ifade eden Davutoğlu, Türkiye'nin bu yıl farklı aşırılıkçı ideolojileri olan terör örgütleri DAEŞ, PKK ve DHKP-C'nin hedefinde bulunduğunu kaydetti. Davutoğlu, Temmuz ayındaki DAEŞ saldırılarında 32 vatandaş ve güvenlik görevlisinin, terör örgütü PKK'nın saldırılarında da çok sayıda masum sivil ve güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiğini aktardı.

PKK ve DAEŞ saldırılarının bölgedeki terör tehdidini ikiye katladığını vurgulayan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Terörün dini, ırkı ve coğrafyası yoktur. Dini istismar eden terör ideolojisinin, ırk ve etnik kökeni istismar eden ideolojiden farkı yoktur. PKK, DEAŞ ve diğer terör örgütleri arasında fark yoktur. Bizim dostlarımız ve ortaklarımız bu konuda ihtiyatlı olmalılar. Bir teröristin diğer bir teröristle savaşması onu meşru kılmaz. Ortaklarımız ve dostlarımızın, Türkiye'nin her türlü teröre karşı mücadelesine destek vermesini istiyoruz.

Hiçbir çocuk katil ya da terörist olarak doğmaz. Radikalleşme süreci ve siyasi amaçlarla şiddete başvurmaya yönelme karmaşık bir konudur. Hükümetler olarak sorumluluğumuz, vatandaşlarımızı terör korkusu ve şiddetinden korumak olduğu gibi, çocuklarımızı da terörist ideolojilerden korumaktır."

"Terör hiçbir dini ve etnik gruba mal edilemez"

Küreselleşme ve sosyal medyanın etkisiyle terörist ideolojilerin kolayca yayılabildiğini, bunun da küresel sonuçlarının ortaya çıktığını belirten Başbakan Davutoğlu, bunun yanında radikalleşme sürecinin yerel ve kişisel unsurların da etkili olduğunu vurguladı. Davutoğlu, "Her toplum ve ülke, kendine özgü önlemler almalıdır" dedi.

Şiddete varan aşırılıkçılığa karşı dayanıklılık kazanmak için uzun dönemli ve ayrımcı olmayan politikalara ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Davutoğlu, hem hükümetin hem de toplumun bu sürecin içinde olması gerektiğine dikkati çekti.

Davutoğlu, "Şiddete varan aşırılıkla mücadele biçimimiz, toplumlarımız içinde yeni bölünmelere neden olmamalı" ifadesini kullandı. Aşırılıkçı şiddetin hiçbir etnik, dini veya mezhepsel gruba mal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, Türkiye'nin teröre karşı oluşturulan uluslararası platformlara katkı sağladığını anlattı.

Terörle mücadele için istihbarat paylaşımı

DAEŞ'e katılan bazı gençlerin Avrupa'nın merkezinden, bazılarının da eğitimli ve maddi sorunu olmayan Müslüman ülkelerinden geldiklerini ifade eden Davutoğlu, DAEŞ ve diğer terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelede, gençleri bu yöne hem iten hem de çeken nedenlerin üzerinde durulması gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin, 2011'de "Türkiye'ye giriş yasağı listesi" oluşturduğunu ve bugüne kadar 100'den fazla ülkeden 20 bin ismin listeye eklendiğini belirten Davutoğlu, risk analiz grubu sayesinde binden fazla seyahatin engellendiğini, bununla birlikte çok sayıda yabancı teröristin de çatışma bölgesine ulaşmasının önlendiğini vurguladı.

Terörle mücadele için birlikte hareket etmek gerektiğine dikkati çeken Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Uygun ve zamanlı istihbarat paylaşımı olmadan ve gençlerin geldiği ülkelerdeki sorunları ortadan kaldırılmadan bu çabamızda başarısız oluruz. Terörist grupların yeni insan kazanma ağları ve finans kaynaklarını engelleme çalışmaları sürdürülmeli.

Kendimizi kandırmamalıyız. Yabancı savaşçılar bu problemin sadece bir parçası. DAEŞ ve El Nusra gibi terörist gruplar sadece yabancı savaşçılardan oluşmuyor. Çözülememiş sorunlar, kötü yönetilmiş krizler, insanların yerlerinden edilmesi, güvenlik zafiyeti, hoşgörüsüzlük, ayrımcılık, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamofobinin teröre zemin hazırlayan etkenler olduğunu göz ardı etmemeliyiz."

Suriye örneğinden yola çıkılırsa, sorunun temellerine inmedeki başarısızlık ve rejimin kanlı cinayetlerinin, ülkede DAEŞ ve yabancı teröristler tarafından dolduran bir boşluk oluşturduğunu belirten Davutoğlu, bununla mücadele için barış, istikrar, adalet ve refahın sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR