Üst Header Banner Reklam
TÜRKİYE KÜRESEL BİR GÜÇ OLARAK 2023'E ULAŞACAK
BAŞARI HİKAYESİNİN DEVAMI İÇİN OMUZ OMUZA VERECEĞİZ
27.04.2016 18:04:56
Bu haber 692 kez okundu
TÜRKİYE KÜRESEL BİR GÜÇ OLARAK 2023'E ULAŞACAK

 108. GENİŞLETİLMİŞ İL BAŞKANLARI TOPLANTISI

Başbakan Davutoğlu, AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana her kademede bu davaya hizmet edenleri selamlayarak, daha güzel günlerde birlikte olacaklarını belirtti.

AK Parti'nin 2002 yılından bu yana büyük atılımlar gerçekleştirerek, Türkiye'ye damgasını vuran bir siyaset anlayışı yürüttüğünü, yeni ve daha büyük hedeflere doğru yürüdüğünü ifade eden Başbakan Davutoğlu, AK Parti hareketinin Türkiye için sıradan bir siyasi hareket olmadığını kaydetti.

AK Parti siyasetinin milli iradeden doğduğunu ve milletin hissiyatına sahip olduğunu anlatan Davutoğlu, milletin de 14 yıldır emaneti tekrar tekrar AK Parti'ye teslim ettiğine işaret etti.

Milletin emanetini şerefle taşıdıklarını belirten Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"14 yıldır milletimizden aldığımız bu güçle, bu ülkenin yönetimindeyiz. Bu aziz millete aralıksız hizmet etmenin onurunu taşıyoruz. AK Parti kadroları geçen 14 yılda Türkiye'nin dinamiklerini harekete geçiren katılımcı yönetim anlayışıyla, büyük atılımlara, büyük reformlara, büyük hizmetlere imza atmıştır. Milletimizle el ele vererek, bu ülkenin makus talihini de çehresini de değiştirdik, hamdolsun. Parti olarak kurumsallaştığımız 2001 yılından bu yana siyasete fark getirdik, renk getirdik, onur getirdik, vakar getirdik. Türkiye'nin her anlamda çıtasını yukarı çektik."

Başbakan Davutoğlu, AK Parti iktidara gelmeden önce millete reva görülen hizmet standartlarının, dünya standartlarının çok gerisinde olduğunu, hastane kapılarında beklemenin, kalitesiz yollarda yolculuk yapmanın adeta kader gibi görüldüğünü, milletin savunduğu değerlerin aşağılandığını, hor görüldüğünü anımsattı.

 28 Şubat sürecine de değinen Başbakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Yok sayılmak, ötekileştirilmek sıradanlaşmıştı. En önemlisi de devlet ile millet arasında bir uçurum vardı. Vatandaşımız devlete erişemiyordu, devlet vatandaşımızın yüreğine girmekte zorlanıyordu. Devlet hiçbir yerde yoktu ama sert yüzünü göstermek gerektiğinde her yerde karşımıza çıkıyordu. Öyle bir hale gelmişti ki devlet, karakolda dayak ve işkence, devlet dairesinde azarlanma, hastane kapısında ölüme terk edilme ile eş anlamlı görülüyordu. Devlet kapısı ifadesi olumsuz kullanılıyordu. Devlet-millet uyumu diye bir şey kalmamıştı, devlet milletine güvenmiyor, milletini fişlemeye çaba gösteriyordu. Milletin devletine güveni ise neredeyse, yok denecek kadar azalmıştı. Siyaset belli kadroların elinde kulislerle, kumpaslarla, perde gerisinde yapılan vesayetçi güçlerin çabalarıyla teslimiyet gösterilerek yapılan faaliyet haline gelmişti."

Başbakan Davutoğlu, "Siyaseti siyasetçiler yapmıyordu, yönlendirilmiş bir siyasetin nesneleri haline gelmişlerdi. İşte yakın zamanda tanığı olduk bir kez daha. 90'lı yılların isimlerinden birisi, hem de ANAP gibi bir partiye genel başkanlık yapmış bir isim, sözleriyle bu marazi zihniyeti bir kez daha bize hatırlattı. Rahmetli Erbakan Hocam, o dik duran 28 Şubat'ta rahmetli Hocamızı itham ederek, mesnetsiz, tamamen dönemin medyasının kara propagandası olan sözleri yeniden dile getirdi. Bu ve bunun gibi şahsiyetler hiçbir zaman millet için siyaset yapmamıştır. Bu vesileyle, Erbakan Hocamı bir kez daha rahmetle anıyoruz, onun direndiği 28 Şubat şartlarının bir daha bu ülkeye kara bulut gibi çökmesine hiçbir zaman izin vermeyeceğimize buradan haykırıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

O günlerde bazı siyasetçilerin milletin sandığa yansıyan iradesine sadece bekçilik yaptıklarını vurgulayan Davutoğlu, bir yerlerden aldıkları talimatlarla siyaseti dizayn ettiklerini, oturdukları koltuklarda millete hizmet için çalışmadıklarını bildirdi.

Başbakan Davutoğlu, koltukları milletin emaneti olarak görmeyenlerin siyaset arenasında birer birer yok olduklarını belirterek, "Milletimiz AK Parti'yi iktidara taşıyarak, hepsine 'Yeter artık' dedi. Yıllardır özlemini kurduğu, ümitle beklediği kadroları yani sizleri yani bizleri iktidara taşıdı. Türk siyasi tarihinin en büyük tasfiyesini gerçekleştirdi. Horlanmaktan, yok sayılmaktan, kötü hizmetlere mahkum edilmekten bıktı, hayatın her alanında kalitesizliğe iten bu anlayışa karşı, AK Parti'yi iktidara getirdi. AK Parti 2001 yılında kurulan yeni bir parti olarak milletimizin umudu oldu. Sizler Türkiye'nin umudu oldunuz. Sizler sayesinde milletimiz AK Parti kadrolarına güvendi. Sizler sayesinde, Türkiye o derin girdaptan çıktı ve bugünlere geldi." diye konuştu.

Davutoğlu, bugünlere ulaşmayı sağlayan başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, tüm dava arkadaşlarına teşekkür etti.

AK Parti olarak bugüne kadar milletin güvenini boşa çıkarmadıklarını dile getiren Davutoğlu, 14 yıl boyunca verilen emaneti hakkıyla yerine getirdiklerini söyledi.

AK Parti’nin, bin yıllık köklü geleneğin, birikimin yeniden zuhur ederek kurumsallaşmış hali olduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

"AK Parti, bu anlamda büyük köklü tarihimizin zafer yıllarını hem de 1. Dünya Savaşı’nın, İstiklal Harbi’nin direnç ve güçlü vakar yıllarını temsil ediyordu. Biraz önce Kut’ül Amare sergisini gezdik birlikte, emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum  Unutulmuştu Kut’ül Amare. Kutlanmıyordu, anılmıyordu, bilinmiyordu. Bu, ecdada bir saygısızlıktı. Kut’ül Amare şudur; 1915’te Çanakkale’de ecdadımız, dedelerimiz İstanbul’u savunmak için Çanakkale Boğazı’nda büyük zafere imza attılar ve yüz binlerce şehit verdiler, Kut’ül Amare, o zaman bizim diyarımız olan ve ‘ana gibi yar Bağdat gibi diyar olmaz’ diyerek anılan Bağdat’ı savunmak için aziz ecdadımızın verdiği ve kazandığı kutlu bir zaferdi. Bugünlerde tekrar hatırlamalıyız. Çünkü her zaman söylediğim gibi Ortadoğu’nun geleceğinde ya Sykes-Picot olacak ya da Kut’ül Amare olacak. Biz Çanakkale kadrolarıyız, biz Kut’ül Amare kadrolarıyız. Onun için 81 vilayetimizin ortak bilinci, AK Parti’de tecelli etti. AK Parti, nevzuhur bir yeniliğin partisi değil kökü mazide olan akilin partisidir."

"Milletimiz bize iktidarı emanet ettikten sonra hızla Türkiye’nin çehresi değişmeye başladı" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Hasta hale getirilmiş bir ülke, 'hasta adam' diye anılan bir ülke, dinç ve dinamik şekilde ayağa kalktı. Her şeyden önce milletimizin yeniden güveni geldi, devletine güveni geldi, ülkesine güveni geldi, en önemlisi seçtiği milletvekillerine, siyasetçilere güveni geldi. Milletimiz ilk defa dünya standartlarında hizmet almaya başladı. AK Parti siyasetinin en temel farkı işte burada başladı, burada devam ediyor. Biz, milletin içinden milletle beraber, millet için siyaset yapmak üzere yola çıktık. Bu anlayışla yola çıktık. Allah’a hamdolsun ki bu kadrolar iş başında. Allah’a hamdolsun ki şu salondan adımımı attığımda, 81 vilayetimizin ruhunun, enerjisinin, değerlerinin, insan birikiminin burada temsil edildiğini görüyorum. Başka hiçbir partinin bu gücü yok, olmadı, olmayacak. Bu farkı unuttuğumuz an AK Parti kendini reddetmeye başlar. Asla bu hataya düşmememiz gerekiyor, milletin içinden, milletin gönlünden kopmamamız gerekiyor. Gönül bağımızı, göz temasımızı, yürek bağımızı koparmamamız gerekiyor."

ŞER ODAKLARINA KARŞI OMUZ OMUZA, YÜREK YÜREĞE OLACAĞIZ

"AK Parti’yi, 2002’de iktidara getiren ihtiyaçları, özlemleri ve AK Parti’yi diğer partilerden ayıran farkları unutmamamız gerekiyor." ifadesini kullanan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu milletin içinden çıktığımızı, asıl görevimizin bu millete hizmet olduğunu asla unutmamamız gerekiyor. Bizi farklı kılan, siyasetimizi üstün kılan bu unsurları her zaman aklımızda tutmamız, birbirimize hatırlatmamız, birbirimize sadece güzel sözle bu misyonu tekrar tekrar zikretmemiz gerekiyor. Geçtiğimiz 14 yılda, AK Parti'ye yönelik pek çok operasyon yapıldı, kumpaslar kuruldu. Parti kapatma davaları açıldı, fitne fesat odakları sürekli çalıştı durdu. Bugüne kadar biz hiçbirine teslim olmadık, bundan sonra da prim vermeyiz, teslim olmayız. Kurucu Genel Başkanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde, millet karşıtı bütün odaklarla mücadele ettik ve birliğimize halel getirmedik. Bundan sonra da Allah’ın izniyle bu şer odaklarına karşı aynı kararlılıkla omuz omuza, yürek yüreğe olacağız. AK Parti kadrolarının hem birbirine karşı muhabbeti hem de milletimize karşı muhabbeti, siyasetimizin alametifarikası aynı zamanda siyasetimizin en önemli omurgasıdır. AK Parti hareketi, aynı zamanda bir muhabbet hareketidir. AK Parti siyasetinin mihenk noktası, insana duyulan muhabbettir. AK Parti siyasetinin omurgası ise sizlerin temsil ettiği, milletin kılcal damarlarına kadar ulaşmış olan AK Parti teşkilatlarıdır."

Davutoğlu, partisinin aynı zamanda disiplinli kadro hareketi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bizi diğer partilerden, anlayışlardan ayıran bir diğer önemli fark, beraber yürüttüğümüz mücadeleyi bir yol arkadaşlığı, bir dava arkadaşlığı olarak görmemizdir. Bu harekete gönül vermiş vatandaşlarımızdan ilçe, il, genel merkez ve Meclis’e kadar görev alan tüm arkadaşlarımız, hiçbir fark olmaksızın bizim dava, yol arkadaşlarımız, kader dostlarımızdır. Bunun içindir ki AK Parti, diri ve dinamik teşkilatıyla Türkiye’nin 81 ilinde aktiftir. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin AK Parti’yi görürsünüz. AK Parti Türkiye’nin birliğinin adıdır, birliğinin adresidir. Türkiye’nin, kültürümüzün, medeniyetimizin, ortak hafızamızın, birikimimizin adı bugün özetle AK Parti’dir."

AK PARTİ İÇİN YÜKSELİŞ TRENDİ DEVAM EDİYOR

Davutoğlu, son iki yılda dört seçim, bir yılda da iki seçim gerçekleştirdiklerini anımsatarak, seçimin öncesine, sonrasında yaşananlara dikkati çekti.

Seçim sonrasında diğer partilerin siyaset üretemediğini, AK Parti’nin ise yükselişini sürdürdüğünü dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Başkaları baş aşağı giderken Türkiye, AK Parti ile hızını almış, güçlenerek yoluna devam ediyor. Başkaları birbirini yerken, AK Parti büyüyor, gelişiyor. Kamuoyu anketleri de gösteriyor, seçimden sonra trend AK Parti için yükseliş trendi devam ederken diğer partiler kendi iç kavgaları içine büründüler ve o iç kavgalarla enerji tüketiyorlar. Herkes emin olsun ki geleceğe emniyet ve güven içinde yürüyoruz. Türkiye’de siyasi güven ve istikrarın ne kadar hayati konu olduğunu bütün vatandaşlarımız biliyor. Bu yüksek şuur sayesinde, AK Parti, 1 Kasım seçimlerinden aldığı millet desteğini çok daha ileriye taşımış bulunuyor. Siyasi rakiplerimiz siyasetsizlikten kıvranırken, siyaset üretemezken, AK Parti’nin toplumsal desteği her geçen gün artıyor. Biz milletimizle aynı istikamete bakan ve tek muradı, istikameti millete hizmet olan hareketiz. Biz  sadece siyasi parti hareketi değiliz. Kendi kaderini, ülkesinin kaderini birbirine bağlamış bir akılız, bir ortak hareket misyonunu taşıyan güçlü bir toplumsal damarız. Hamdolsun ki ülkemizi büyük fırtınalardan kazasız, belasız bugünlere getirdik. AK Parti’yi iktidardan düşürerek Türkiye’yi dize getirmek isteyenler, sayısız komplo, tuzaklar kuranlar, hiçbir zaman amaçlarına ulaşamadılar, ulaşamayacaklar. Allah’ın izniyle dün başaramadıklarını yarın da başaramayacaklar."

TÜRKİYE KÜRESEL BİR GÜÇ OLARAK 2023'E ULAŞACAK

Başbakan Davutoğlu, "Yaşanan arızi sorunların hiçbiri aşamayacağımız sorunlar değildir. Türkiye’nin dışından, komşularından, çevresinden bize yansıyan sorunların tümü, üstesinden gelebileceğimiz sorunlardır." değerlendirmesinde bulunarak, şu ifadeleri kullandı:

"Koyduğumuz hedefler, kurduğumuz hayaller birer birer gerçek oluyor. Hepimiz ve bir nesil de şahit olacak ki Türkiye gerçek olan hayallerle küresel bir güç olarak 2023’e ulaşacak. 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde' diyor ya Ziya Paşa. AK Parti siyasetinin tanımı, iş yapmaktır, eser yapmaktır. Yaptığımız işler, verdiğimiz eserler Türkiye’nin her yerinde bizi anlatıyor, siyasetimizi anlatıyor, misyonumuzu anlatıyor, hareketimizi anlatıyor. Her hafta bir ilimizde, her biri milletimize hizmetin somut kanıtı olan onlarca tesisin toplu açılışını gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz günlerde Van’da, Bingöl’de, Manisa’da, Düzce’de, Antalya’da, Türkiye’nin dört bir yanında tesislerimizi açıyoruz. İnşallah bu hafta sonu da kurtuluş günü vesilesiyle Muş’ta olacağız. Muş’ta kardeşlerimizle, dostlarımızla beraber olacağız."

Her hafta bir ilde vatandaşlarla bir araya geldiklerini ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Geçtiğimiz hafta, Kocaeli, Düzce, Antalya, Yalova, Şanlıurfa'daydık, şimdi inşallah Muş'a gideceğiz. Van'da, Bingöl'de, Mardin'de, Şanlıurfa'da, Diyarbakır'da vatandaşlarımızla buluştuk, Muş'ta buluşacağız, diğer illerimiz hiç üzülmesin, her birinize geleceğim." diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bizim aramızdaki fark bu. Eski siyasiler seçim öncesinde her yeri ziyaret ederler, desteği aldıktan sonra da bir daha ziyareti 4 sene sonrasına kadar unuturlardı. Biz seçim öncesi destek almaya geliriz, sonrasında teşekkür etmeye geliriz, arada gönül almaya geliriz ama sürekli geliriz, sürekli milletimizle buluşuruz. Milletimizden ayrı bir gün geçtiği zaman, Ferhat'ın Şirin'den ayrıldığı an gibi hüzün yaşarız. Allah bizi milletimizden, milleti bizden ayırmasın. İşte geçen gün, Sayın Cumhurbaşkanımızla açılışını gerçekleştirdiğimiz Osman Gazi Köprüsü... Uzunluk bakımından dünyanın dördüncü büyük asma köprüsü olan Osman Gazi Köprüsü ile normalde 1,5 saatlik araç sürüşüyle geçilecek, mesafe sadece 6 dakikada geçilecek. Körfezi dolaşmak durumunda kalanlar hep bir hesap yapardık, bir kuyruk hesabı yapar, bir körfezi dolaşma hesabı yapardık. Şimdi hesap falan yok, 1,5 saatlik geçiş, 6 dakikada bitecek inşallah."

"Kocaelililer üzülmesin, hem geçişte hem dönüşte İzmit'e de ayrıca selam vereceğiz" ifadesini kullanan Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"8-10 saat olan İstanbul-İzmir ulaşımı, 3-3,5 saate inecek. 7 ilimiz, İstanbul, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, hepsi birbirine bağlanacak. Türkiye nüfusunun üçte birine doğrudan hizmet verecek köprüden bahsediyoruz. Adını da Osman Gazi Köprüsü koyduk, orada Sayın Cumhurbaşkanımızla istişare ederek. Çünkü, kadim başkentimiz İstanbul'u cumhuriyetimizin istiklal şehri İzmir'e bağlayan bu köprünün adının da bu tarihi başlatan isimle anılmasını arzu ettik."

Davutoğlu, Osman Gazi Köprüsü'nün hayata geçirilmesinde emeği olan bütün bakanlara ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.

DEV YATIRIMLARA İMZA ATIYORUZ

Dev yatırımlara imza attıklarını anlatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, ayrıca uluslararası toplantılara ve zirvelere de ev sahipliği yaptıklarını bildirdi.

Geçen aylarda gerçekleştirilen G20'nin ardından, İslam İşbirliği Teşkilatı'na ev sahipliği yaptıklarını anımsatan Davutoğlu, EXPO 2016 Antalya'nın da açılışını gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Başbakan Davutoğlu, "Özetle İslam İşbirliği Teşkilatı, Türkiye'nin İslam dünyası için taşıdığı önemi bir kez daha ortaya koydu. Sayın Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde bütün dünyada büyük yankılar uyandıran bir zirveyi gerçekleştirdik." dedi.

Türkiye'nin 3 yıllığına teşkilatın dönem başkanlığını üstlendiğini belirten Davutoğlu, bu dönemde İslam dünyasının her derdiyle, her sıkıntısıyla hemhal olacaklarını, İslam dünyasının üzerindeki kara bulutları dağıtmak için gece gündüz gayret sarf edeceklerini vurguladı.

 "Artık Türkiye'nin kaderi sadece Türkiye'nin kaderi değildir" derken bunu kastettiklerini ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:

"Türkiye'nin kaderi artık Ortadoğu'nun kaderidir, Balkanların, Kafkasya'nın, Orta Asya'nın, bütün İslam dünyasının ve gönül coğrafyamızın kaderidir. Onun için her biriniz sadece il başkanı değilsiniz, bütün bu kaderi yerelde temsil ediyorsunuz. Çünkü Türkiye'nin kaderi de artık AK Parti'nin kaderiyle örtüşmüştür. Göstereceğimiz her zaaf hem Türkiye'ye hem İslam dünyasına yansıyacak. Gerçekleştirdiğimiz her zafer hem Türkiye'nin hem İslam dünyasının onuru olacak. Onun için omuzlarımızda bunu hissederek yaşayalım. Bin düşünüp, bir konuşalım. Birlik, dirlik ve beraberlik dışında ağzımızdan hiçbir söz ve kelam çıkmasın. Kim karamsarlık, kim kötümserlik yaymaya çalışırsa, kim birtakım fitne ve fesat odaklarının tezviratı ile uğraşırsa, dönün ve onlara 'ya hayır konuş ya sus' deyin. Biz hayır konuşmaya geldik ve hayır konuşanlarla beraber yürümeye de kararlıyız. İnşallah İslam dünyası, Türkiye'nin öncülüğünde çok daha barışçıl ve istikrarlı bir coğrafya haline dönüşecek. Dinimizi DEAŞ terör örgütünün o karabasan gibi çöken görüntülerinden ve batıda birçok ülkede ortaya çıkan İslamofobik saldırılardan korumaya da kararlıyız."

DÜNYA İNSANİ ZİRVESİ'NE EV SAHİPLİĞİ YAPACAĞIZ

Yine önümüzdeki günlerde tarihte ilk kez gerçekleşecek "Dünya İnsani Zirvesi"ne İstanbul'da ev sahipliği yapacaklarını anımsatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu zirvede dünya liderlerini ağırlayacaklarını bildirdi.

Neredeyse her hafta bir ülkeye ziyaret gerçekleştirdiklerine de işaret eden Davutoğlu, her platformda siyasi ve ekonomik ilişkileri geliştirmeyi hedeflediklerini aktardı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Geçtiğimiz hafta hepinizin takip ettiği gibi Strazburg'da, Avrupa Konseyi toplantısına katıldık. Onurla hem al bayrağımızı hem de orada çalışma dili haline gelen güzel Türkçemizi temsil ettik. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Hırvatistan'da, Azerbaycan'da. O gelecek, ben de geceleyin Katar'a giderek, oradaki askeri iş birliğimizin önemli bir unsuru olan üssümüzü de ziyaret edeceğim. Bize dur durak yok. Biz böyle gördük, böyle yaşıyoruz, böyle öleceğiz. Milletle beraber, milletle omuz omuza, tek bir an dahi nefsimize ayırmaksızın, bütün enerjimizi bu yola vererek, çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

TERÖRLE MÜCADELE

Terörle kararlı bir mücadele yürüttüklerini, yerleşim yerlerini bir bir emniyete kavuşturduklarını vurgulayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Milletimiz terörden tamamen kurtuluncaya kadar yürüttüğümüz bu mücadele aynı kararlılıkla devam edecektir. Bizi baharla tehdit ettiler, 'baharla birlikte şunlar olacak, bunlar olacak...' Biz, baharımızı karartmak isteyenlere hak ettiği cevabı vermeye kararlıyız ve veriyoruz, vereceğiz." dedi.

Davutoğlu, il başkanlarından ve belediye başkanlarından gittikleri yerlere bu kararlılığı aktarmalarını da istedi.

Bütün iller, köyler, ilçeler ve mezralar bu terör belasından kurtuluncaya kadar mücadelelerinin süreceğini anlatan Başbakan Davutoğlu, operasyonlarda şehit düşen güvenlik güçlerine Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifa diledi.

Terörün mağdur ettiği vatandaşları da kucakladıklarını, yaralarını sararak, zararlarını da tazmin ettiklerini ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Milletimizin ihtiyaçlarını tespit ediyor, taleplerini dinliyor, vakit geçirmeden çözüm geliştiriyoruz. Farklı sektörlerdeki vizyonumuzu yansıtan eylem planları hazırlıyor, vakit geçirmeden uygulamaya koyuyoruz, geçtiğimiz hafta Kültürel Kalkınma Eylem Planı'mızı hazırladığımız gibi. Şehirlerimizin kültürel ve tarihi miraslarına sahip çıkıyor, kültür ve çevre dostu şehircilik anlayışını hakim kılıyoruz."

Bütün belediye başkanlarından bu eylem planında zikredilen hususları kendi bölgelerinde uygulamalarını da isteyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Onlar konuşur, AK Parti yapar. Onlar sadece eleştirir, sadece iftira eder, biz iş yaparız. Onlar yıkar, biz inşa ederiz. Türkiye gelişme, kalkınma, büyüme hedeflerinden hiç şaşmayacaktır ve milletimiz bu medeniyet yürüyüşünü mutlaka hedefine ulaştıracaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, yeni ve sivil bir anayasanın, muhalefet partilerinin uzlaşmaz tutumu sebebiyle mümkün olmadığını söyledi.

AK Parti'nin millete verdiği yeni anayasa sözüne uygun olarak kendi anayasa taslağını hazırlamak için yola çıktığını belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geniş kapsamlı istişareler yaptık bu ay içinde. Akademisyenlerle, kanaat önderleriyle görüş alışverişinde bulunduk. Parti kurullarımızda enine boyuna sivil anayasamızı ve bu çerçevede yeni yönetim sistemi olarak başkanlık sistemini ele aldık. En sonunda hem bu istişarelere hem de AK Parti'nin daha önceki anayasa çalışmaları birikimine dayanarak anayasa yazım heyetimizi belirleyerek bu haftadan itibaren yazım faaliyetine başladık. İnşallah kısa süre içerisinde yazım faaliyetini sonlandıracak, hazırlanan taslağımızı önce parti kurullarımızda olgunlaştıracak, ardından da milletimizin huzuruna çıkıp bu taslakla milletimizin katkılarını almaya devam edeceğiz. Bu süreci demokrasimizin katettiği seviyeye uygun olarak en iyi şekilde değerlendirmek ve asla senelerce enerjimizi alan tartışmalara dönmeden tamamlamak istiyoruz. Biz vazifemizi yapacağız, söz verdiğimizi gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin ilk sivil anayasasını hazırlamanın bilinciyle hareket ediyoruz ve bu bilinçle en kapsamlı istişarelerde bulunuyoruz."

HER KESİMİN ENERJİSİNİ TÜKETEN KONULARA DÖNÜLMEYECEK

Milletin ihtiyaç ve özlemlerini bildiklerini, Türkiye'nin geleceğe yürüyüşünü omuzlayacak bir anayasa hazırladıklarını ifade eden Davutoğlu, insan onuruna saygılı, insan hak ve özgürlüklerine dayanan ve bunları esas alan demokratik bir anayasa istediklerini bildirdi.

Türkiye'nin ihtiyaçları istikametinde demokrasi ve hukuk devletinin gelişmesi için daima uzlaşmayı, mutabakatı, ortak aklı ve hepsinden önemlisi müşterek vicdanı esas alacaklarını dile getiren Davutoğlu, "Ortak akıldan, vicdandan hiçbir zaman ayrılmayacağız. Milletimizin demokrasi ve özgürlük taleplerini karşılayacak, otoriter, tek tipçi zihniyetten kaynaklanan sorunları çözecek, her alanda insan onurunu esas alacağız. AK Parti 14 yıllık iktidarı boyunca gerilim hatlarında ortak akılla herkesin mutabakatını esas alan, ayrıştırıcı değil birleştirici bir siyasi pratiği ortaya koymuştur." değerlendirmesinde bulundu.

Yeni anayasa bağlamında Türkiye'yi yoran, her kesimin enerjisini tüketen, yeni suni karşıtlıklar oluşturan tartışma konularına asla dönmeyeceklerini vurgulayan Davutoğlu, devletin niteliklerinin kendileri için tartışma konusu olmadığını dile getirdi. Davutoğlu şöyle konuştu:

"Esasında bu ilkeler, geçmişte otoriter bir paradigmayla yorumlanarak özgürlük alanlarını daraltan uygulamalar vesile kılındığı için tartışma konusu olmuş ancak AK Parti iktidarları boyunca özgürcü bir paradigmayla ele alındığı için milletimiz tarafından benimsenerek, toplumsal barışımızı teminat altına alan bir hüviyet kazanmışlardır. Devletin nitelikleri AK Parti iktidarları sayesinde esas anlamına kavuşmuş, toplumsal barışı sağlayan özgürlükçü bir içeriğe kavuşmuştur. 14 yıllık yönetim pratiğimiz sayesinde Türkiye’nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olma niteliği bugün artık tartışma konusu değildir.

AK Parti, gerek parti tüzüğünde gerek parti programında gerekse de bugüne kadar hazırladığı ve kamuoyuna sunduğu anayasa taslaklarında, diğer niteliklerin yanı sıra laiklik ilkesine de yer vermiştir. Bu çerçevede hazırladığımız yeni anayasada da laiklik ilkesi bireylerin din ve inanç özgürlüğünü teminat altına alan, devletin tüm inanç gruplarına eşit mesafede olmasını garanti altına alan bir ilke olarak yer alacaktır. Otoriter bir laikçilik anlayışına değil özgürlükçü bir laiklik anlayışına anayasamızda yer vereceğiz. AK Parti bu konuda farklı arayış içerisinde de değildir ve bu konuda da herhangi bir spekülasyon yapılmasını kesinlikle doğru görmüyoruz. Bu tartışmanın bu çerçevede bizim için nihayete erdiği kanaatindeyiz. Çalışmalarımız da bu eksende yürüyecek ve inşallah özgürlükçü bir çerçevede yazdığımız sivil anayasada da bütün bu unsurlar, bu halleriyle yer alacak."

BAŞARI HİKAYESİNİN DEVAMI İÇİN OMUZ OMUZA VERECEĞİZ

Davutoğlu, AK Parti'nin en önemli özelliğinin ahde vefa ve söze sadakat olduğunu, AK Parti'nin söz vermişse yerine getirdiğini, tutmayacağı sözü de vermediğini belirterek, 1 Kasım seçimlerinden önce millete verilen sözlerin belirli bir takvim çerçevesinde yerine getirildiğini vurguladı.

AK Parti'nin "Onlar konuşur, AK Parti yapar" sloganın artık "Söz verdik, yaptık" şeklinde değiştiğini ifade eden Davutoğlu, 4 yıl için verilen sözleri AK Parti iktidarının 3 ay içerinde yerine getirmesinin bir başarı hikayesi olduğunu söyledi.

Kimsenin, AK Parti'nin başarı hikayesini örtemeyeceğini ve gizleyemeyeceğini ifade eden Davutoğlu, "Bu başarı hepimize aittir, Hükümetimize aittir, Meclis Grubumuza aittir, genel merkezimize, MYK'mıza, MKYK'mıza aittir ama en çok sizlere aittir. Sizler gerekli faaliyetleri göstermeyip 1 Kasım'da biz bu zaferi yaşamasaydık, bu hizmetleri yapamamış olacaktık. Bu başarı hikayesine sahip çıkacaksınız. Kim AK Parti hükümetlerini, AK Parti Grubunu, AK Parti teşkilatlarını başarısız gibi göstermeye kalkarsa önce sizin sesiniz yükselecek. Bu başarı hikayesi sizin hikayenizdir. Ne benim hikayem ne bakanlarımızın ne Meclis Grubumuzun hikayesidir. Bu başarı hikayesi sizin hikayeniz, sahip çıkmak da sizin göreviniz. Hep beraber bu başarı hikayesinin devamı için omuz omuza vereceğiz. Kimsenin herhangi bir spekülasyon içinde davranmasına da asla izin vermeyeceğiz." diye konuştu.

Karamsar tablo çizenlere inat ülke ekonomisiyle ilgili çok güzel haberlerin gelmeye devam ettiğini vurgulayan Davutoğlu, Türkiye ekonomisinin Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkeler ortalamasının 2 katından fazla büyüdüğünü belirtti. Davutoğlu, Türkiye'nin, G20 ülkeleri arasında en fazla büyüyen 4'üncü ülke olduğunu bildirdi.

Davutoğlu, özellikle kadınların işgücüne katılımını belirgin bir şekilde artırdıklarını ifade etti.

Ekonomik göstergelerdeki olumlu görünümün 2016 yılının ilk aylarında da devam ettiğini vurgulayan Davutoğlu, "Açıklanan her endeks, gelen her veri Türkiye'nin doğru yolda ilerlediğini bir kez daha gösteriyor" dedi.

Pazartesi günü açıklanan reel kesim güven endeksinin yüzlerini güldürdüğünü belirten Davutoğlu, endeksin 2016 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre 4,1 puan artarak 110,1 seviyesine yükseldiğini ve böylece 2014 yılı Haziran ayından beri en yüksek seviyeye ulaştığını hatırlattı.

Nisan ayında tüketici güven endeksinin de yüzleri güldürdüğünü ve yüzde 2,2 arttığına işaret eden Davutoğlu, "Hem reel kesim hem tüketicimiz Türkiye'nin ekonomisine, potansiyeline güveniyor. Bu ülkede asıl olanın, kalıcı olanın huzur ve istikrar olduğunu, terör ve kargaşanın arızi olduğunu, asıl olanın AK Parti iktidarı olduğunu arızi olanın da muhalefet olduğunu biliyor bu millet." ifadesini kullandı.

Davutoğlu, AK Parti'nin bu çalışmaları yaparken, muhalefetin hala kendileriyle hakaret ve iftirayla uğraştıklarını belirterek, "Siyasette yapılmaması gereken şey, aileler üzerinden, çocuklar üzerinden siyaset yapmaktır, bunu yapmaya kalkışan bir muhalefet anlayışı hala Mecliste hakim. Biz bu anlayışı kökünden temizlemeye kararlıyız. Kim AK Parti teşkilatını, Cumhurbaşkanımızı, AK Parti kadrolarını, çocuklarını hedef alırsa onların karşısında da biz dimdik durmaya kararlıyız." dedi.

YABANCI YATIRIMCI TÜRKİYE'NİN POTANSİYELİNİN  FARKINDA

Nisan ayı kapasite kullanım oranlarının da ekonomiye dair iyi işaretler verdiğine değinen Davutoğlu, Nisan ayında kapasite kullanım oranının bir önceki aya göre bir puan artarak yüzde 75,3 seviyesine ulaştığını bildirdi.

Başbakan Davutoğlu, bu canlanmanın bu bahar havasının bir benzerini sanayi üretiminde gördüklerine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Aylardır yüzümüzü güldüren sanayi üretim endeksi, başarılı performansını da şubat ayında sürdürdü. Takvim etkisinden arındırılmış endeks, son altı ayın en yüksek artışını gösterdi ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,8 yükseldi. Ana sanayi gruplarının tamamında artış oldu. Bakınız yabancı yatırımcı Türkiye ekonomisindeki bahar havasının, Türkiye'nin potansiyelinin farkında. Yabancı yatırımcı da istikrarın kalıcı olduğunu biliyor. 2016 yılının ilk üç ayında uluslararası yatırımcılar, 1,3 milyar dolarlık hisse senedi ve 1,3 milyar dolarlık devlet iç borçlanma senedi aldı. Böylece ilk üç ayda toplamda 2,6 milyar doların üzerinde alım yaptılar. Sadece nisan ayının ilk yarısında yabancı yatırımcılar, 1 milyar dolardan fazla menkul kıymet alımı yaptı. Bütün bunlar, yabancı yatırımcının Türkiye ekonomisine olan ilgisini, güvenini ve gelecek beklentisi itibariyle ümidini ortaya koyuyor. İç ticarette de açık bir canlanma var. 2016 yılı şubat ve mart aylarında ihracat yeniden artış eğilimine girdi. Mart ayı enflasyon oranı piyasa beklentilerinin de altında geldi. Mart ayında yüzde 7,46 seviyesinde gerçekleşen yıllık enflasyon son 7 yılın en düşük seviyesidir. Aylık olarak baktığımızda endeks bir önceki aya göre yükselmedi bilakis geriledi. Dolar kuru son dönemin en düşük seviyelerinde seyrediyor. Faizlerde aşağı yönde bir hareket gözlemliyoruz."

KAOS VE KRİZ BEKLEYENLER HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAYACAK

Türkiye ekonomisinin ve Türkiye'nin baharı yaşadığını belirten Davutoğlu, "AK Parti iktidarıyla nice baharlar güzel yazlarla neticelenecek inşallah. Biz inanıyoruz ki, 2016 yılı bereketli bir yıl olacak. Kaos ve kriz bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacak. Türkiye'nin ilerlemesini sabote etmek isteyenler, amaçlarına asla ulaşamayacak. Reform ve vaatlerimizi hayata geçirecek, Türkiye ekonomisini daha da büyütecek, vatandaşımızın refah seviyesini daha da yükselteceğiz. Demokrasi ve hukuku güçlendirecek, ülkemizi daha da kalkındıracağız. Aşkla, imanla, heyecanla, umutla, vakarla yolumuza devam ediyoruz. İnşallah millete hizmet yolunda yılmadan, yorulmadan yürümeye devam edecek, menzile öyle ve böyle onurla ulaşacağız. Menzile ulaşıncaya kadar bütün zorlukların üstesinden bir bir geleceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Bütün zorlukları Allah'tan ve milletten aldıkları güçle bir bir aşacaklarını vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Allah, Türkiye'nin yolunu açık etsin. Allah, Türkiye'nin yolunun açık olması için çaba sarfeden AK Parti kadrolarının alınlarını yüzlerini ak eylesin. Allah, bizi ne milletimize ne gelecek nesillere mahcup etmesin. Allah, bir ve beraberliğimizi daim eylesin. Allah'a emanet olun. Allah, yar ve yardımcınız olsun."

Başbakan Davutoğlu, toplantı öncesi partide açılan 26 fotoğrafın sergilendiği "Unutulan Zaferler" başlıklı Kut'ül Amare 100. Yıl sergisini gezdi.

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR