Üst Header Banner Reklam
Türkiye’nin Afrika’da Sömürgeci Geçmişi Olmamıştır
“Afrika ülkeleri ile kurmak istediğimiz ilişki ‘eşit ortaklık, karşılıklı saygı ve kazan-kazan’ temelindedir. Tüm alanlarda, savunma sanayinde, turizmde, ekonomide, ticarette, tarımda; bütün bu alanlarda ortak yatırımlar içerisine girebiliriz”
1.06.2016 16:37:10
Bu haber 520 kez okundu
Türkiye’nin Afrika’da Sömürgeci Geçmişi Olmamıştır

  Türkiye’nin Afrika’da Sömürgeci Geçmişi Olmamıştır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Uganda Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerden sonra düzenledikleri ortak basın toplantısında, gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu, basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Basın toplantısı öncesinde iki ülke arasında diplomatik, askerî, savunma, eğitim, turizm, spor ve enerji gibi alanlarda anlaşma ve mutabakat muhtıraları Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Uganda Cumhurbaşkanı Museveni huzurunda imzalandı.

AFRİKA’NIN İNCİSİ: UGANDA

Türkiye’den Uganda’ya ilk kez resmî ziyarette bulunan bir Cumhurbaşkanı olmaktan dolayı büyük bir memnuniyet duyduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Afrika’nın İncisi’ olarak nitelendirilen Uganda’nın bu yakıştırmayı sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda istikrarıyla hak ettiğini vurguladı.

Uganda’nın Doğu Afrika ve kıtanın meseleleriyle de çok yakından ilgilendiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uganda’nın geçtiğimiz yıllarda Kıta’daki Ebola salgınıyla mücadelede oynadığı öncü rolü takdir ettiğimizi belirtmek isterim. Viroloji biliminde geliştirdiği stratejilerle Uganda, sağlık alanında önemli başarılara da imza attı. Ülkemiz de bu süreçte, batı Afrika’nın Ebola ile mücadelesine tıbbı malzeme desteği sağlayarak, 5 milyon dolar katkıda bulundu” dedi.

UGANDA’NIN, AFRİKA’NIN GÜNEŞ ENERJİSİYLE ÇALIŞAN İLK OTOBÜSÜNÜ ÜRETTİĞİNİ ÖĞRENDİM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uganda’nın Milenyum Kalkınma Hedeflerine, anayasasında yer vererek, bu hedeflere ulaşmadaki kararlılığını ortaya koyduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: “Bu hedeflerin de, aşırı yoksulluğun yarıya indirilmesi ve HİV/AIDS tedavisine tam erişimin sağlanması gibi çok kritik olanlarını hayata geçirmiştir.”

Bu güzel ülkenin çalışkan insanlarının, bu yıl, Afrika’nın güneş enerjisiyle çalışan ilk otobüsünü üretmiş olduklarını öğrendim. Tebrik ve takdirlerimi ifade etmek isterim. Millî Marşında bile Uganda’nın çevreye, doğal kaynakların korunmasına, komşularıyla iş birliğine, ihtiyacı olanlara yardım elinin uzatılmasına verdiği önem anlatılıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uganda’nın bu başarı öyküsünün mimarı Cumhurbaşkanı Museveni’ye takdirlerini sundu.

DOĞU AFRİKA’NIN GÜVENLİK, HUZUR VE KALKINMASINA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”

Afrika’nın 54 ülkesinden 39’unda büyükelçiliğimiz bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini konuşmasını şöyle sürdürdü: “Özellikle, Doğu Afrika’nın güvenlik, huzur ve kalkınmasına büyük önem veriyoruz. Kıtanın birçok ülkesinde yürüttüğümüz kalkınma odaklı insani yardım projeleri ile Afrika ülkelerinin kalkınmasına, onların çabalarına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Özellikle, 2011 yılından itibaren, Somali’nin ayağa kalkması, bölgesi için istikrar kaynağı olması için bölge ülkeleriyle iş birliği hâlinde büyük çaba harcıyoruz. Tabii burada bir gerçeğin altını çizmem lazım. AMISOM’a en fazla asker veren Uganda’nın, bu süreçteki yapıcı rolünü takdir ediyoruz. Bir Uganda atasözünü ifade etmeden geçemeyeceğim : “Eti çiğneyebilen dişler, birlikte olan dişlerdir” Evet, ortak gayretlerimiz neticesinde bugün Somali, 5-6 yıl öncesine göre bambaşka bir seviyeye geldi. Bu yaz yapılacak seçimlerin suhuletle gerçekleşmesini, tüm bölgenin huzuruna katkıda bulunmasını ümit ediyoruz.”

TERÖR MAĞDURU OLANLARA DESTEK VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Afrika’da istikrarı tehdit eden en önemli unsurun terörizm olduğunu belirterek, “Bu konuda 3 başlığı çok önemsiyorum. Bunun bir tanesi, mezhepçilik unsurudur. Bir tanesi, ırkçılık unsurudur. Bir diğeri de terörizm unsurudur. Örneğin 35 yıldır terörle mücadele eden ülkemizde, biz bunun bedelini bölgede çok ağır ödedik, ödüyoruz. Bölgenin en önemli tehdit unsuru şu anda mezhepçiliktir. İkincisi ırkçılık unsurudur. Ne yazık ki ırkçılık unsuru da terörizmi teşvik eden önemli başlıklardan bir tanesidir.  Aslında bizim değerlerimizde ne Arap’ın Arap olmayana ne de Arap olmayanın Arap’a üstünlüğü yoktur. Üstünlük yaratıcıya yakın olmakla tanımlanır. Ve biz yaratılanı yaratandan ötürü severiz. Bizim için asla makam, mevki, ırk bunların hiçbirisi takdir sebebi değildir. Üçüncüsü terörizm. Bölgenin terör ve teröristle mücadelesinde bizler bugüne kadar çok büyük bir mücadele ortaya koyduk. Sizler zaten bunları yaşadınız, konulara hâkimsiniz. Bizler de terör mağduru olanlara destek vermeye devam edeceğiz” dedi.

SAHRAALTI AFRİKA’DA AÇTIĞIMIZ İLK BÜYÜKELÇİLİKLERDEN BİRİ UGANDA’DA”

Türkiye’nin Afrika Açılımı çerçevesinde Sahraaltı Afrika’da açtığımız ilk Büyükelçiliklerden birinin Uganda’da bulunduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karşılıklı olarak Büyükelçiliklerimizi açtığımız bu süreç içerisinde bundan sonraki süreci istiyoruz ki çok daha güçlü kılalım. Biraz önce dostum Museveni ile yaptığımız baş başa ve heyetler arası görüşmelerde özellikle istiyoruz ki Uganda da kirada değil çok daha büyük bir alanda, şöyle genişçe büyük bir büyükelçilik binasını inşa edelim. Benzer bir şekilde Türkiye’de Uganda böyle bir büyükelçilik binasını inşa etsin. Kendileri de buna olumlu baktılar. Geleceğe ilişkin projelerimizi paylaştık. Birçok konuda hemfikir olduğumuzu gördük” şeklinde konuştu.

UGANDA’NIN GELECEĞİNİN ÇOK DAHA AYDINLIK OLACAĞINA İNANIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 115 kadar iş adamı ile birlikte Uganda’ya geldiklerini; bu akşam iki ülke iş adamlarının bir araya geleceklerini kaydederek şunları söyledi : “Bugün imzalanan anlaşmalar, yaptığımız verimli görüşmelerin aslında bir neticesidir. Türkiye’nin, Afrika’da hiçbir sömürgeci geçmişi olmamıştır. Kıta ülkeleri ile kurmak istediğimiz ilişki de “eşit ortaklık, karşılıklı saygı ve kazan-kazan” temelindedir. Tüm alanlarda, savunma sanayinde, turizmde, ekonomide, ticarette, tarımda; bütün bu alanlarda ortak yatırımlar içerisine girebiliriz. Altyapı, üstyapı bu tür yatırımlarda tecrübelerimizi Uganda ile paylaşmaya hazır olduğumuzu değerli dostuma ifade ettim.”

Uganda’nın geleceğinin çok daha aydınlık, çok daha parlak olacağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “Bu düşüncelerle ziyaretimin hayırlara vesile olmasını, “Beyaz Nil” kadar bereketli geçmesini temenni ediyorum. Kıymetli dostumun şahsında tüm Uganda halkını en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum”

KITALARIN BU KADAR DENGESİZCE ŞEKİLLENDİĞİ BİR YAPI DÜNYADA ADALET DAĞITAMAZ”

Bir basın mensubunun, “Türkiye ve Uganda, Somali’deki barış faaliyetlerinde çok aktif bir rol üstlenmektedir. Ancak Birleşmiş Milletler, buraya ayırdığı bütçeyi azalttı. Somali’de yapılan çalışmalar hakkında ne söyleyebilirsiniz? AMISOM’a olan destek azalırsa ne olur?” şeklindeki sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birleşmiş Milletler’in Somali’ye ve AMISOM’a bu noktada bütçesini azaltmış olmasını ben doğru bulmam. Terörün tehdit ettiği böyle bir ülkeyi, bu noktada kendi başına bırakmak, çok ciddi bir yanlış olur. Tabi biz BM öyle veya böyle, nasıl adamı atarsa atsın, Somali’yi bugüne kadar yalnız bırakmadık, 2011’den bu yana. Yalnız bırakmamakta yine kararlıyız. Bildiğiniz gibi eğitimden sağlığa, altyapıya varıncaya kadar; havalimanından özellikle deniz işletmeciliğindeki limana kadar, burada Türk firmaları şu anda görev almış vaziyetteler. Önemli olan gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerle münasebet değil. Az gelişmiş veya en az gelişmiş durumda olan ülkelerle yardım elini uzatmak. Ve burada atılması gereken adım şu; hep söylüyorum bugün yine bunu sizlerle de paylaşacağım, ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyorum. Dünyanın en güçlü ülkeleri sayılan bu 5 ülke daimi üyedir. Ve 5 tane daimi üye, dünyanın kaderini belirlemektedir. 1. Dünya Savaşı’nın şartları içerisinde oluşan bu yapının devam etmesi kabul edilemez. Bu daimi üyelerin içerisinde, dikkat edilirse Afrika’dan bir tane ülke yoktur. Halkı Müslüman olan bir tane ülke yoktur. Kıtaların bu kadar dengesizce şekillendiği bir yapı dünyada adalet dağıtamaz. Efendim ‘geçici ülkeler var’ diyemeyiz. Geçici üyelerin orada herhangi bir fonksiyonu yoktur. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun bu konuda hassasiyet göstererek, bir dönüşümlü daimi üyeliği, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndan öte Güvenlik Konseyi’ne yerleştirmek gerekir. Çünkü Dünya 5’ten büyüktür. Orada yeri geldiği zaman Uganda da yer almalı, yeri geldiği zaman Türkiye de orada yer almalıdır” cevabını verdi.

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR