Üst Header Banner Reklam
Türklerin de, Kürtlerin de Devleti Türkiye
Diyorlar ki 'Kürtlerin devleti neresi.' Net bir sesle söylüyorum, Türklerin de Kürtlerin de Sünnilerin de Alevilerin de devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir
12.09.2015 17:44:41
Bu haber 703 kez okundu
Türklerin de, Kürtlerin de Devleti Türkiye

 Türklerin de, Kürtlerin de Devleti Türkiye

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Diyorlar ki 'Kürtlerin devleti neresi.' Net bir sesle söylüyorum, Türklerin de Kürtlerin de Sünnilerin de Alevilerin de devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir" dedi.

Davutoğlu, AK Parti 5. Olağan Büyük Kongresi'nde yaptığı konuşmada, 7 Haziran seçimiyle Türkiye'nin yeni sınamalarla karşı karşıya geldiğini ifade ederek, kongrenin bu sınamalar karşısında yeni zaferlere yürümek için yapıldığını bildirdi. 

Seçimlerden sonra, yüzde 41 oy alarak en çok milletvekili çıkarmasına rağmen AK Parti'nin tek başına iktidara gelemediğini anımsatan Davutoğlu, "Bunu görenler, Türkiye'de bir yönetim boşluğu olacağı vehmine kapılanlar, AK Parti kadrolarıyla temsil edilen Türkiye'nin kaderini karartmak isteyenler düğmeye bastılar. 20 Temmuz günü DEAŞ terör örgütü, aynı gün PKK, biri Suruç'ta 32 vatandaşımızı katletti, diğeri Adıyaman'da bir askerimizi şehit etti" diye konuştu.

Davutoğlu, daha sonra polis ve askere yönelik saldırılara ve gövde gösterisi için sokaklara çıkılmaya başlandığına işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Zannettiler ki bu ülke sahipsiz, zannettiler ki 7 Haziran seçimlerinin çıkardığı tablo Türkiye'de bir kaosa izin verir. Hep söylüyorum, çakallar puslu havaları sever. Bütün çakallar meydana çıktı. Onun karşısında da Anadolu yiğitleri, AK Parti kadroları ayağa kalktı. 'Biz bu milleti, kimseye bırakmayız bu milletin kaderini, bu ülkenin kaderini kimseye bırakmayız' dedi. Bugün birinci büyük sınamamız, milletimizin birliğini, vatanımızın bütünlüğünü tehdit eden terör olaylarına karşı dimdik ayakta durmaktır.

Türkiye'de geçmişte olduğu gibi bugün de iki zihniyet çarpışıyor. Biri milleti bölenler, ayrıştıranlar, etnik ve mezhebi temelde farklı kutuplaşmaların önünü açanlar, milletin özgürlük alanlarını daraltanlar, baskı ve zulüm uygulayanlar. 12 Eylül nasıl getirdiği antidemokratik uygulamalarla ve Türkiye'de sivil demokratik hayata son vermesiyle ayrıştırıcı bir etki yapmıştır, aynı şekilde bugün terör örgütünün yaptığı zulüm, baskı ve terör örgütünün getirdiği ayrıştırıcı zihniyet de birbirinin ikiz kardeşidir.

Buradan sesleniyoruz, Türkiye'de ne dikta yönetimlerine ne de terör örgütlerinin baskı ve zulmüne karşı taviz vermeyeceğiz. Onlara karşı dimdik, ayakta, milli iradeyi, özgürlükleri, demokrasiyi savunacağız."

"Hem demokrasi hem kamu düzeni, hem özgürlük hem güvenlik"

AK Parti yönetimlerinin, 14 yılda tüm yasakları kaldırdığını, ret ve asimilasyon politikalarına son verdiğini, kimsenin kimliğine, hayat tarzına, etnik veya mezhebi geleneğine karşı ayrıştırıcı bir tutum takınılmadığını belirten Davutoğlu, "Kendisi gibi düşünmeyenlere karşı acımasızca davrananların karşısında AK Parti her zaman milli birliği temsil etti" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, AK Parti kadrolarının, 14 yıllık demokratik birikimi üzerinde, bu kongrede bir kez daha "Hem demokrasi hem kamu düzeni, hem özgürlük hem güvenlik" dediğine vurgu yaparak, şöyle dedi:

"20-23 Temmuz arasında ülkemizi kaosa sürüklemek için harekete geçenlere karşı Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak, devraldığımız ağır sorumluluğun farkında olarak net ve açık bir talimat verdik. Şunu söyledik, Türkiye'nin her köşesinde sadece ve sadece meşruiyet hakim olacak. Türkiye'nin her köşesinde kim vatandaşlarımızın huzurunu, sükununu bozmak ister, Türkiye'yi kaosa sürüklemek isterse onlara karşı en şiddetli ceza verilecek. O günden bugüne bunların Kuzey Irak'taki karargahları da Türkiye içinde odaklandıkları her merkezde, her şer odağı da Türkiye Cumhuriyeti'nin ve onun meşru emniyet ve güvenlik güçlerinin operasyonlarıyla temizleniyor.

Bütün milletime sesleniyorum, hiç tereddüt etmeyiniz, Türkiye kendi içindeki hainlerle de kendi dışındaki hasımlarla da mücadele edecek güce ve kudrete sahiptir. Bu güç ve kudreti kim sarsmak isterse karşısında bizim kararlığımızı bulacak. Bütün bu çabalar Türkiye'de huzuru, güvenliği teminat altına almak içindir. Bugün bir çok acı olayla, acı bir şekilde bir kez daha tecrübe ettiğimiz terör saldırıları karşısında fethetmek istediğimiz hayır birliktir, kardeşliktir. Biz, birlik ve kardeşlik için yola çıktık. Bilinsin ki kim ayrıştırıcı bir tutum takınırsa, kim diğer bir vatandaşımıza karşı ötekileştirici bir zulüm uygularsa onun karşısında olacağız. Bu operasyonlarımız kesinlikle ve hiçbir şekilde 90'lı yılların güvenlikçi anlayışıyla ilişkilendirilemez. O yıllarda faili meçhuller vardı, o yıllarda kendi yaylasına, mezrasına çıkamayanlar vardı, bir çok baskıyla kendi ana dilinde ağıt yakamayanlar vardı."

"Selamı, kardeşliği, barışı egemen kılalım"

Türkiye'nin her yerinde, 78 milyonun özgürlüklerle tanıştığını belirten Davutoğlu, "Türkiye'nin her köşesindeki vatandaşlarıma sesleniyorum. Omuz omuza veriniz. Selamı, kardeşliği, barışı egemen kılalım. Diyorlar ki 'Kürtlerin devleti neresi'. Net bir sesle söylüyorum, Türklerin de Kürtlerin de Sünnilerin de Alevilerin de devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir" diye konuştu.

Davutoğlu, İstiklal Savaşı'nda ve Çanakkale Savaşı'nda bir arada olanların torunlarının bundan sonra da ebediyete kadar bir arada olacağına dikkati çekti.

Davutoğlu, bu toprakların tüm muhacirlere kapılarını açtığını, bağrına bastığını bildirdi. Davutoğlu, "Zannediyorlar ki bu özgürlükçü anlayışı durdurabilirler. Kesinlikle Türkiye'de demokrasi bütün nitelikleriyle hakim kılınacak ve Türkiye, hiçbir baskıya, zulme, teröre izin vermeyen aydınlık bir geleceğe yürüyecek" ifadesini kullandı.

"Türkiye'nin her santimetre karesinde sadece al bayrak olacak"

Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan genel başkanlık görevini devraldığı kongrede dokuz restorasyon başlığını dile getirdiğini hatırlatarak, şunları söyledi:

"Özgüvenimiz sabit kılınacak. Toplumsal bütünlüğümüz, milli birliğimiz hakim kılınacak. Demokrasimiz kesin bir suretle, bütün temel özellikleriyle hakim kılınacak. Bürokrasimiz, devletimiz kamu yönetimi itibarıyla en muhkem bir şekilde yeniden inşa edilecek. Ahlaki restorasyonu hayata geçirip, siyasette, ekonomide, sosyal hayatta ahlakı egemen kılacağız. Yargı reformuyla, yargıyı sağlam temellerde ve tam objektif, bağımsız bir çerçevede yeniden inşa edeceğiz. Kültür ve medeniyeti restorasyonumuz sürecek. Ekonomide kalkınmamız, büyük hamlemiz devam edecek. Dış politika ve uluslararası alandaki restorasyonumuz sürecek."

Terör saldırılarını, "bu büyük hedef karşısında, piyonların ve piyonlarla birlikte harekete geçen şer odaklarının saldırıları" olarak tanımlayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bu kongreden, bu piyonlara ve onların arkasındakilere söylüyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin her santimetre karesinde sadece ve sadece al bayrak olacak, sadece ve sadece bu milletin birliği ve beraberliği hakim olacak. Kamu düzenini sağlayacağız, kamu düzeninin temeli olan meşruiyetten hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz.

Cizre olaylarını bahane edenler, Cizre'de vatandaşlarımıza geçmişte terör baskısı uygulayanlar, şimdi orada stoklanan silahları, kazılan hendekleri görmüyorlar ve bizim hükümetimizin aldığı tedbirlere karşı söz beyan etmeye kalkıyorlar. Bilsinler ki, Cizre de aynen Keşan gibi ya da Bergama gibi ya da Of gibi Türkiye'nin kuzeyindeki, güneyindeki, batısındaki ilçeler gibi, Türkiye Cumhuriyeti'nin aziz bir toprağıdır ve her ilimizde, her ilçemizde mutlak surette kamu düzeni sağlanacak, kardeşliğimiz pekiştirilecektir."

Davutoğlu, Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti 5. Olağan Büyük Kongresindeki konuşmasında, 11 Eylül sabahı Diyarbakır’da düzenlenen terör saldırısında Şeyhmus Sanır’ın 22 yaşında şehit olduğunu ve bunun acısını yaşadıklarını belirtti.

Davutoğlu, "Türkiye'yi kana bulamak isteyenler, faili meçhullerle birlikte Diyarbakır'da Şeyhmus'u, Erzincan-Kemah yolunda 60 yaşında Makbule Hanım'ı tarayarak haince katlettiler. Bu hainlere karşı bütün vatandaşlarımız el ele tam bir aidiyet bilinciyle geleceği inşa edeceğiz. Ne Kobani olaylarındaki olduğu gibi Yasin Börü ve arkadaşlarına yapılanlar ne Diyarbakır'daki Şeyhmus'un, ne Erzincan Kemah yolundaki Makbule Hanım'ın bundan sonra da hatıraları silinmeyecek, onların kanları üzerinde terörü egemen kılmak isteyenlere karşı güvenlik güçlerimizle birlikte halkımız omuz omuza mücadele edecektir" diye konuştu. 

"Kamu düzeni mutlak suretle sağlanırken, sivil vatandaşlarımıza Doğu'da Güneydoğu'da yaşayan kardeşlerimize en küçük bir şekilde demokratik hukuk devleti kuralları içinde en küçük bir şekilde zarar verilemeyecektir. Kardeşlerimiz korunacaktır" diyen Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımıza sesleniyorum, sizler Hakkari'de hakkınız olduğu kadar Edirne'de de hakkınız var, Batıdaki kardeşlerime sesleniyorum, kuzeydeki güneydeki kardeşlerime de. Sizlerin Edirne'deki hakkınız kadar Hakkari'de de hakkınız var. Bu toprakların her bir santimetrekaresinde bütün vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu koruyacağız."

Davutoğlu, 7 Haziran'la birlikte yönetim boşluğu vehmine kapılanlarla birlikte yaşanan ikinci büyük sınamanın dış dünyadaki gelişmeler olduğunu vurgulayarak, "Bir tarafta küresel ekonomik kriz devam ediyor, diğer tarafta çevremizdeki 6 ülkede en azından kamu düzeni sarsılmış, bu ülkelerde kardeş kavgalarıyla bir yangın sürüyor. Türkiye 2023'e yürürken artık bu yangın ortamının içinde istikrar ve huzuru kalıcı kılmak ve ekonomik başarı hamlesini devam ettirmek istiyor" diye konuştu.

AK Parti'nin ilk kongresini yaptığı dönemde Türkiye içinde bir ekonomik kriz olduğunu ve buna karşı dirlik mücadelesi verdiklerini anlatan Davutoğlu, konuşmasında şu, ifadeleri kullandı:

"12 yıl içinde ekonomik krizler içindeki Türkiye'den yükselen bir ekonomik güç olan Türkiye'yi gerçekleştirdik. Beşinci kongreyi yaparken küresel ekonomik krizin etkileri devam ediyor. Sadece gelişmiş ülkelerde değil son dönemlerde gelişmekte olan dinamik ekonomilerde de sıkıntılar yaşanıyor ama Türkiye de G20 Zirvesine hazırlanıyor. Buradan ekonomik hedeflerimiz itibarıyla şunları vurgulamak istiyorum, 4 ayaklı olarak, bir küresel ekonomik gelen bütün şokları karşılayacak şekilde Türkiye'nin ekonomisi, makro ekonomik dengeleri şimdiye kadar olduğu gibi korunacak. Her türlü tedbiri alacağız ve hiçbir şekilde küresel ekonomik krize Türkiye'nin bu kriz girdabına girmesine izin vermeyeceğiz."

"Güçlü bir ülke olma yolundaki kararlılığından asla vazgeçmeyeceğiz"

Başlatılan tüm projelerin kesinlikle hayata geçirileceğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde başlayan projelerin mutlaka hedefine ulaştırılacağını belirten Davutoğlu, "Türkiye'nin her kesimine ulaşan büyük hamleler şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da sürecek. Milli sanayi, milli savunma sanayi hamlemiz devam edecek. Türkiye'nin kendi uçağını, savaş gemisini, deniz altısını, tankını yapan güçlü bir ülke olma yolundaki kararlılığından asla vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.

Davutoğlu, bunların yürütülebilmesi için yapısal reformlara devam edeceklerine dikkati çekti. Davutoğlu, "25 öncelikli programı aynı kararlılıkla sürdürecek, Türkiye'nin orta gelir tuzağına düşmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu çerçevede de bütün amacımız sürdürülebilir bir kalkınmayı, Türkiye'nin teknolojik kalkınmayla yeni ve köklü bir ekonomik hamlenin içine girmesini hedefliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"Yepyeni bir geleceğin ışıklarını sunacağız"

Son 14 yıl içinde altyapı yatırımlarıyla Türkiye'yi dünyanın en önemli güçlerinden biri haline getirdiklerini belirten Davutoğlu, "Şimdi hedefimiz bu altyapı yatırımlarını yoğun teknolojiyle, güçlü ve nitelikli insan gücüyle ve her türlü meydan okumaya hazır, güçlü özel sektörüyle yeni bir atılıma hazırlamak ve nihayet makro ekonomik dengeleri korurken, büyük yatırım projelerine hızla devam ederken, yapısal reformları gerçekleştirirken vatandaşlarımızın günlük hayatıyla ilgili bütün tedbirleri alacağız ve işçilerimize, memurlarımıza, emeklilerimize, kadınlarımıza, gençlerimize yepyeni bir geleceğin ışıklarını 2001'den bu yana aldığımız hızla kendilerine sunacağız" diye konuştu.

Ekonomik reform ve hedeflere ilişkin bilgilendirmenin 22 Ağustos'ta yapılacak aday tanıtım ve seçim kampanyasında Türkiye'ye duyuracaklarını bildiren Davutoğlu,  "Orada şimdiye kadar 3 bin dolarlardan alıp, 10 bin dolarlara çıkardığımız kişi başına düşen milli geliri toplumun her katına nasıl yayacağımızın müjdelerini de hep beraber sizlerle paylaşacağız. Ama son 3 ay içinde dahi memurlarımıza verdiğimiz 2016 için yüzde 6 ve yüzde 5 zam, toplam yüzde 11,3 zam Türkiye'de hiçbir şekilde çalışan kesimlerin enflasyon altında ezilmeyeceğinin işaretidir" dedi.

Başbakan Davutoğlu, "Gerek terör belasıyla gerekse bütün bu ekonomik meydan okumalarla mücadele edebilmek için üçüncü büyük sınama Türkiye'de istikrarın ve kalıcı sürdürülebilir tek başına iktidarın temin edilmesidir" ifadesini kullandı.

"Yüzde 60'lık blok masalı tuttu mu?"

7 Haziran seçimlerinde seçimlerinde milletin en büyük sorumluluğu AK Parti kadrolarının omuzlarına yüklediğini anlatan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu üç ay içinde AK Parti olarak bu sorumluluğu derinden hissedip Türkiye'de yönetim boşluğu oluşmaması için her türlü çabayı gösterdik ama karşımıza yüzde 60'lık bir blok iddiasıyla çıktılar. Daha 7 Haziran gecesi Sayın Bahçeli benim konuşmama cevap mahiyetinde dedi ki, 'Türkiye artık en kısa zamanda erken seçime gitmelidir, hiçbir şekilde, hiçbir koalisyonun içinde yer alamayacağız' dedi. HDP aynı şekilde hiçbir sorumluluk almayacağını ilan etti. Cumhuriyet Halk Partisi yüzde 60'lık bloklardan bahsetti. Şimdi 3 ay takriben geçti yüzde 60'lık blok masalı tuttu mu?

Yüzde 60'lık Türkiye'yi bloklaşmaya sevk edenlerin rüyaları gerçekleşti mi, gerçekleşti mi? Gerçekleşmedi, gerçekleşmez, çünkü onlar küçük siyasi hesaplar içinde davrandılar. Biz ise meşruiyet çizgisi içinde Türkiye'de nihai millet makamı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kendi Meclis başkanımızı seçtik. Karşımızda küçük ayak oyunlarıyla Meclis başkanlığını almak isteyenler milletin iradesi karşısında ve AK Parti'nin, her birine teşekkür ediyorum, 258 ak yürekli milletvekilinin direnciyle bu tam bir sükutu hayale uğradılar."

Davutoğlu, TBMM Başkanlığına seçilen İsmet Yılmaz'ı tekrar tebrik ederek, sonraki süreçte ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine hükümet kurma görevi verdiğini hatırlattı.

"12 yıllık AK Parti hükümetleri tam bir inşa, ihya ve imar hükümetleridir"

Görev sonrasında tüm parti başkanlarını ziyaret ettiğini ve "Gelin ülkeyi herhangi bir yönetim boşluğuna düşürmeyelim, birlikte bir hükümet kurma çalışması içine girelim" dediğini anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Cumhuriyet Halk Partisi'yle yaptığımız görüşmeler uzun, yoğun, istikşafi görüşmeler şeklinde cereyan etti. Ama derin görüş ayrılıkları vardı. En önemli görüş ayrılığı da bu hükümeti bir tamir hükümeti gibi görmeleri. Ben orada kendilerine de söylüyorum, şimdi sizlerle de paylaşıyorum, 12 yıllık AK Parti hükümetleri tam bir inşa, ihya ve imar hükümetleridir. Hiçbir şekilde herhangi bir tarzda bu birikimi yok sayacak şekilde bir koalisyona giremezdik. Birileri bütün AK Parti iktidarlarını tam bir başarısızlık gibi gösterip restorasyondan bahsederse biz ona kendi imar ve inşa planımızı ihya planımızı anlatırız. İşte o sebeple Cumhuriyet Halk Partisi'yle derin görüş ayrılıkları nedeniyle hükümet kurmak mümkün olmadı."

Anahtar Kelimeler
YORUMLAR
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış ilk yorum yapan siz olun...
2
Sağ 300x250 Reklam
YAZARLAR